Ata Buz Müzesi, UNESCO'nun Dünya Müze Ödülü Için Hazirlaniyor
Atatürk Üniversitesi ile Kuzey Dogu Anadolu Kalkinma Ajansi (KUDAKA) is birliginde yapilan "Ata Buz Müzesi", dünya müze ödülü için basvuru yapmaya hazirlaniyor.
3 ayda bir konsept degisikligine gidilen müze, tüm ihtisamiyla misafirlerin ziyaretine açik durumda bulunuyor. Sadece ziyaret amaçli kullanilmayan müzede heykel bölümü ögrencileri de birçok çalisma yapiyor. Öte yandan, Ata Buz Müzesi Koordinatörü Mustafa Bulat, su anda özellestirilmis durumda bulunan Türkiye’nin ilk buz müzesi ile UNESCO’nun dünya müze ödülüne basvuru yapmayi planladiklarini söyledi.
“UNESCO’nun dünya müze ödülüne basvuru yapacagiz”
Müzenin sürekliliginin ögrencilerin ürettigi heykellerle korundugunu belirten Ata Buz Müzesi Koordinatörü Mustafa Bulat, “Atatürk Üniversitesi gerçekten çok büyük bir üniversite, biz kurumsal olarak Palandöken Dagi’nda, kar etkinlikleri, yarismalar, sehirde buz ve winter fest programlari yapiyorduk. Üniversitede heykel bölümü olarak buz müzesi kurulmadan önce Erzurum Avrupa Gençlik Olimpik Kis Festivali (EYOF) sokagi yapmistik. Daha sonra sehre bir buz müzesinin gerektigi fikri bizde olustu. Bölümde olan bazi olan hocalarla beraber bu düsünceyi projelendirdik. 2018 yilinda ihaleye çiktik ve 2019 yilinda da üretmeye basladik. 2020 yilinda da bu müzenin açilisini yaptik. Erzurum’da yapmis oldugumuz buz müzesini Türkiye’de ilk kez hayata geçirdik. Burada etkinlikler sürekli oluyor. Ögrenciler burada buz dersleri aliyor. Bu müzenin yasamasi ögrencilerimizin ürettigi heykellere bagli durumda bulunuyor. UNESCO’nun dünya müze ödülüne basvuru yapacagiz. Daha sonra uluslararasi buz sanatçilarini davet ederek burada etkinler yapmayi planliyoruz” dedi.
“Türkiye’de böyle bir örnek yok”
Ata Buz Müzesi ile sosyal bir ortam olusturduklarini söyleyen Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü ve Ata Buz Müzesi Koordinatör Yardimcisi Doç. Dr. Önder Yagmur, “Ben bu ise biraz da mücadele olarak bakiyorum. Türkiye’de böyle bir örnek yok. Buz malzemesini sanata dahil etmek de ayrica vermis oldugumuz baska bir mücadele. Çünkü malzeme zor, onu isledigimiz alan zor, bu konuda da mücadele veriyoruz. Müzemizdeki konsepti 3 ayda bir degistiriyoruz. Konseptimiz bazen çocuklar odakli oluyor, bazen tarihsel, bazen de kültürel oluyor. Buna bölüm kurulu olarak bir araya gelerek karar veriyoruz. Erzurum genelinde ilgi var. Özellikle yaz aylarinda buraya gelip, o sogugu hissedip kendi kültürlerini yasamak istiyorlar. Burada güzel bir sosyal ortamda olusturmus olduk” diye konustu.