Bakan Dönmez Açiklamasi 'Biz Gelen Yatirima 'Senin Memleketin Neresi' Demiyoruz'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, “Su anda çalisan 102 bin megavatlik santralin yüzde 80’i özel sektör, önemli bir kismi da yerli yabanci yatirimci ile yapilmis. Biz gelen yatirima ’senin memleketin neresi’ demiyoruz ki. Pasaportuna da bakmiyoruz. Türkiye’de yapilan her yatirimi biz yerli yatirim olarak telaffuz ediyoruz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, Enerji Piyasasi Düzenleme Kurumu (EPDK), Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK), Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlügü (MTA), Maden ve Petrol Isleri Genel Müdürlügü (MAPEG), Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Arastirma Kurumu’nun (TENMAK), 2021 yili kesin hesap kanun teklifi, 2023 yili bütçe kanun teklifi ve Sayistay raporlarinin görüsüldügü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularini yanitladi.

Bakan Dönmez burada yaptigi konusmasinda, enerjide arz güvenligi konusunu ele alarak, “Dünya son derece kritik bir dönemden geçiyor. Pandeminin arkasinda baslayan toparlanma süreci henüz tamamlanmamis iken Rusya ve Ukrayna arasindaki savasin karsilikli ambargolarla devam etmesiyle ciddi fiyat yükselmeleriyle karsi karsiya kaldi dünya. Su anda parasiyla bile alinamayacak bir üründen bahsediyoruz” dedi.

Petrol ve dogal gazin stratejik emtialar olduguna vurgu yapan Bakan Dönmez, “Dünyanin en büyük rezervine sahip olabilirsiniz ama sattirmazlar. Pazara erisemezsiniz. Bazen de dünyanin en zengini olabilirsiniz ama o ürünlere erisemeyebilirsiniz. Böyle bir durumda Türkiye, akilli dis politikayla bu sorunlarin büyük bir kismini yasamadan atlatiyor. Gida krizi gündeme gelmisti. Gidada tahil koridorunu açmak suretiyle hem kendi risklerimizi minimize ettik hem de dünyanin birçok ülkesine tahillarinin ulasmasina da aracilik ettik” diye konustu.

Türkiye’ye komsu ülkelerin, Türkiye’den dogal gaz ve elektrik talebinde bulundugunu söyleyen Bakan Dönmez, “Avrupa, Rus gazina ve petrolüne bagimliligi azaltmak adina ciddi tedbirler aldi. Bu yil bu rakam 50 milyar metreküpün altinda gerçeklesecek. Bu açigi kapatmak için de en esnek çözüm olan LNG (sivilastirilmis dogal gazin) pesine düstü. Portföyümüzde yüzde 20’ler mertebesinde LNG aliyoruz. Fakat ekonominin toparlanmasina paralel olarak artan gaz talebini karsilayabilmek için boru hatlarinin kapasitesi belli fiziki kapasitesi orada artislar sinirli. Ama LNG terminallerimiz sayesinde bir esnekligimiz vardi dogal olarak enerji kaynaklarina biz de yönelmis olduk” ifadelerini kullandi.

“Her sey dahil Avrupa’nin en ucuz dogal gaz kullanan ülkesi durumdayiz”

Dogal gaz fiyatlarinda hacmi en büyük olan piyasanin Title Transfer Facility (TTF) oldugunu hatirlatan Dönmez, "TTF’de fiyatlar 120 dolarlardan agustos ayinda 3 bin 300’ü asan dolarlara yükseldi. Ama bir miktar gevseme var. Biz buna ragmen gerek geçtigimiz yil ve bu yil aldigimiz tedbirlerle vatandasimiza en az oranda aktaran ülkelerden birisiyiz. Birçok Avrupa ülkesi sübvansiyon yapmaya çalisiyor. Ama ciddi faturalar karsisina çikiyor. Ekim ayi itibariyle Avrupa’da baskentlerdeki kullanilan dogal gazin hane halki fiyatlarini sizlerle paylasmak isterim. Hollanda’da bin metreküp gaza 81 lira 25 kurus ödeniyor. Italya 58 lira 24 kurus. Almanya 41 lira 42 kurus. Komsumuz Bulgaristan 31 lira 53 kurus. Biz Avrupa’da AB üyesi olmayanlari da dikkate aldigimizda 5 lira 72 kurus ile her sey dahil Avrupa’nin en ucuz dogal gaz kullanan ülkesi durumdayiz" dedi.



“Asgari ücretli bir vatandasimiz 100 metreküp bir dogal gaz için yüzde 8,8’ini ödüyor”

Dönmez, elektrik ve dogal gazda hükümet açisindan yapilan alim gücü kiyaslamalarinin gerçegi yansitmadigi iddialarina iliskin, sunlari kaydetti:

“Örnegin elektrikte her ülkenin asgari ücretini dikkate alarak -brüt asgari ücreti- ele alalim. Bakin bizden daha düsük olanlar da var. Onlari da söyleyecegim. Lüksemburg’da hakikaten asgari ücretin yüzde 2’sini ödüyor elektrikte. Türkiye yüzde 5,4’ünü ödüyor. Polonya yüzde 5.8’i, Almanya 7.2’i. Yani biz burada 24 ülke içerisinde de 10’uncuyuz. Dogal gazda da konutlarda aylik 100 metreküpü baz aldigimizda bizden ucuz Macaristan, Slovakya, Lüksemburg var. Yüzde 5 - 8.7. Türkiye 8,8’ini ödüyor. Asgari ücretli bir vatandasimiz 100 metreküp bir dogal gaz için yüzde 8,8’ini öderken Romanya yüzde 13’ünü Almanya yüzde 13.1’ini Bulgaristan’da ise yüzde 49,9’unu dogal gaza ayiriyor. Bu da gösteriyor ki ülkemiz hem sübvansiyonlarla destek olmus hem de asgari ücreti enflasyonu üzerinde artisla alim gücünü yükseltmis.”

“Toplam 48 milyon sayaçtan 209 bininin elektrigi kesik, 19 milyon dogal gaz abonesinden de 86 bin 504’ünün gazi kesik”

Yilda 3 milyon kisinin elektriginin kesik oldugu iddialarini ele alan Bakan Dönmez, “Bu su demek: Her 10 kisiden birinin elektrigi kesik. Düsünün 10 haneli bir apartmanda oturuyorsaniz bir tane vatandasin elektrigi kesik. Böyle bir durum yok. En son güncel veriyi söyleyeyim. Agustos’ta Türkiye genelinde elektrigi kesik olan abone sayisi -hanehalki ve ticarethane dahil- 209 bin 174’tü. Peki ne kadar sayaç var? 48 milyon sayacimiz var. Bu oran binde dört. Dogal gazda da yine ayni tarihte 86 bin 504 abonenin gazi kesilmis borçtan dolayi. Toplam 19,1 milyon dogal gaz abonesine oranladigimizda buradaki rakam da binde bes. 209 bini ve 86 bini ne ile kiyasladiginiza göre bunun siddetini belirlemek lazim. Her bin kisiden dördünde ya da besinde borcundan dolayi kesilme var. Onu da söyle izah edeyim: Kesinti uygulanan abonelerin üçte ikisinin elektrigi ayni gün içerisinde açiliyor. Belli ki vatandas unutmus. Yatiramamis ya da otomatik ödeme noktasinda bir sorun yasanmis. Yine beste dördünün de elektrigi bir hafta içinde baglaniyor. Elektrigi kesik olma süresi de son derece sinirli” dedi.



“CHP il ve ilçe baskaninin ziyaretten önce elektrigi kesilen bir aboneye götürmek bence organizasyonu yapan arkadaslarin genel baskanlarina (Kemal Kiliçdaroglu’na) saygisizligidir”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu’nun ziyaret ettigi ailelerden birisi olan Ankara’nin Mamak ilçesinde yasayan Ibrahim Öztürk, Kiliçdaroglu’nun ziyareti öncesi CHP il ve ilçe baskaninin evine gelerek incelemelerde bulundugunu, elektrigi kesik olmadigi halde vaatlerle elektriginin kesik oldugunun söylettirildigini ifade etmisti. Bakan Dönmez, söz konusu olaya atif yaparak, “Bir dönem de elektrigi kesik vatandaslarin evlerini ziyaret etmek suretiyle kamuoyuna yanlis yansitilmaya çalisildi. Bunu da ifade etmekte fayda var: Elektrigi kesik olmayan, ziyaretten önce elektrigi kesilen bir aboneye götürmek bence organizasyonu yapan arkadaslarin genel baskanlarina (Kemal Kiliçdaroglu’na) saygisizligi bir kere” dedi.

Enerji verimliligi konusuna özel önem verdiklerini vurgulayan Bakan Dönmez, “Enerji verimliligi özellikle bizim gibi enerjide disa bagimli ülkelerde son derece kritik ve önemli. Bununla ilgili olarak sanayi kuruluslarimiz, tarim sektörümüz, en son vatandaslarimizin hanelerine varincaya kadar birçok kampanya baslattik. Ziraat Bankamiz sag olsun, ‘Ben 50 bin liraya kadar aylik 0,99 faiz orani ile 60 ay vadeli kredi verecegim’ dedi.

Bu kapsamda, evlerde yalitim için yapilan yatirim 5 yil içinde kendini ödüyor. Tasarruf miktari da yüzde 35 ile 45 arasinda degisiyor” diye konustu.



“Eger herkes binasini yalitmis olsa yüzde 25-30 daha az (dogal gaz) tüketmis olacagiz”

Türkiye’de ortalama bir hanenin bin 50 metreküp dogal gaz tükettigini belirten Bakan Dönmez, “Türkiye’de bulunan binalarin yaklasik yarisi yalitimsiz. Bir hesap yaptik. Eger herkes binasini yalitmis olsa yüzde 25-30 daha az tüketmis olacagiz. Bizim dogal gaz tüketimimizin yüzde 25-30’luk kismi hanelerimizde tüketiliyor. Yillik 20 milyar metreküp eder. Yüzde 25 tasarruf etsek 5 milyar metreküp eder. Bugünkü piyasa degerleri ile en az 6 milyar dolar cebimizde kalacak, paramiz yurt disina gitmemis olacak. Herkesi duyarli olmaya davet etmek istiyorum” ifadelerini kullandi.

Türkiye’de yenilebilir kaynaklara önem verilmedigi iddialarina iliskin Dönmez, sunlari söyledi:

“Biz bizden önceki dönemin rakamlari ile mukayese edecegiz. Biz bizden öncekileri yok sayamayiz. Onlar belirli bir noktaya getirmis, biz almisiz nereye tasimisiz? Rüzgarda 2002’de 19 megavat vardi sadece. O günkü teknoloji ile bir türbin asagi yukari 1 megavatin bir miktar altinda -su an mesela bir türbin 4 megavat üretiyor- elektrik üretirdi. Bu hesapla 20 türbin eder. Rüzgarda bizim su anda geldigimiz rakam 11 bin 307 megavat oldu. 595 kat artti. Hidroelektrik teknolojisi çok yeni bir teknoloji degil ki. 12 bin 240 megavat kurulu gücümüz varmis. Burada da 2,6 kat ila 31 bin 568 megavata çikardik. Günes hiç yoktu- evet, belki teknoloji daha yeni yeni gelisiyordu- ama bugün güneste 9 bin 120 megavata ulasmisiz. Jeotermal ise 17 megavatti. Bugün bin 686 megavata ulastik. Bu rakamla kurulu güçte Avrupa’nin en büyük jeotermal santralleri olarak birinci siradayiz. Dünyada dördüncü siradayiz. Biyokütle -özellikle atiklardan elde edilmesi konusu- 28 megavatlik olarak kurulu güç 20 yilda 2 bin 219 megavata çikti. Toplamda 12 bin 305 megavatlik yenilebilir kurulu gücümüzü 4 buçuk kat artisla 55 bin 901 megavata ulastirdik.”

Türkiye’nin nükleer güç santrali hikayesinin 1950’lere kadar gittigini aktaran Bakan Dönmez, “Birçok hükümet de bunu denemis basaramamis. En son rahmetli Ecevit hükümeti de ihale açti -ya cesaret edemedi ya da birtakim nedenlerle- ancak yapamadi. Bizim zamanimizda da 2010’da, bu ise ilk defa ciddi olarak niyetlendik ve meclisimizden geçen hükümetler arasi anlasma ile de yapildi. Burada rakam konusu elestiriye tutuluyor 12,35 cent olarak. Bugün serbest piyasada elektrigin fiyati 20 cent. Yani bugün bile 12,35’in çok daha makul oldugunu görüyorsunuz” seklinde konustu.

Bakan Dönmez, açiklamalarina söyle devam etti:

“Japonya ile bir anlasma yapmistik hatirlarsaniz, 2013 yilinda. Japonya ve Fransa ortakligi ile yapilacakti. Onlar çalismalarini tamamladilar. Fiyatlarini revize ettiler. Bizim Rusya’dan aldigimiz fiyatin 2 katindan daha fazlasina çikti teklif ettikleri bedel. Biz hem fiyat açisindan hem de termin (belirlenmis zaman) plani açisindan bu uygun degil diye yürümedik. Bizim bati teknolojisine bir ambargomuz yok. Tam tersine bu yola çiktigimizda tüm teknoloji gelistiren ülkelerle ve sirketlerle görüsüldü. Bu konuda teknoloji gelistiren ülke sayisi çok fazla degil. Nitekim su anda Small and Medium Reactor (Küçük-Orta Reaktör) dedigimiz daha düsük kapasiteli nükleer santrallerle ilgili çalismalar var. Ingiltere’de, Amerika’da bazi çalismalar var. Onlarla da görüsüyoruz. 100 megavatlik, 70 megavatlik, 300 megavatlik üretimler için. Çünkü dünya eger karbonsuzluga gidecekse yenilebilir ile belirli bir yere kadar gitmek zorunda. Onun disinda nükleerin sifir karbon emisyonu oldugu için en ciddi tercih nedenleri arasinda olacak. Nitekim Avrupa Birligi de geçtigimiz aylarda, ‘Nükleer santralleri ben yesil sinifi olarak etiketlendiriyorum’ seklinde bir karar aldi. Su anda bu Avrupa’da basladi.

Avrupa’da da Türkiye’de de dünyanin neresinde olursa olsun serbest kosullari ile hiçbir nükleer proje realize edilemiyor. Ingiltere’de aynisi var. Simdi Polonya yeni ihale yapti. Bunlarin hepsine hükümetler belirli oranlarda belirli süreli alim garantisi vermezse bu projeler feasible (uygun) olmuyor.”

“Biz gelen yatirima ’senin memleketin neresi’ demiyoruz”

Elektrik ve gaz tarafinda dünya çapinda birçok mevzuatin oldugunu hatirlatan Bakan Dönmez, “Mevzuatin büyük bir kismi da AB müktesebati ile uyumlu oldugu için bugün biz Amerika’dan Asya’ya kadar, Çin’e kadar, Orta Dogu Körfez Bölgesi, Rusya, Avrupa dahil birçok yerden yatirimci çektik. Su anda çalisan 102 gigavatin (102 bin megavat) santralin yüzde 80’i özel sektör -önemli bir kismi da yerli yabanci yatirimci- ile yapilmis. Biz gelen yatirima ’senin memleketin neresi’ demiyoruz ki. Pasaportuna da bakmiyoruz. Türkiye’de yapilan her yatirimi biz yerli yatirim olarak telaffuz ediyoruz. Türkiye’nin kanunlarina ve denetimine tabi olarak geliyor. Herhangi bir istisnasi da söz konusu degil” diye konustu.



“Dört yil içinde konutlarda kullanilan mutfaklarda ve sicak suda kullanilan gazin tamami kesfettigimiz gazdan olacak”

Karadeniz gazini ele alan Bakan Dönmez, “Bu ilk kesif ile burada soru isaretleri daha fazlaydi. Tesekkür ediyorum. Simdi en azindan herkes ‘ne zaman çikacak ne zaman kullanilacak’ noktasina gelmis durumda. Hala bazi arkadaslarimizin tereddüdü olsa da bizim hedefimiz bir mani keder çikmazsa önümüzdeki yilin ilk çeyreginde mart gibi bu gazi sisteme verecegiz. Ilk faz üretim 10 milyon metreküp gün olacak. Dört yil içerisinde de maksimum plato dönemine çikaracagiz. 40 milyon metreküpe. 10 metreküp günlük gazin yillik karsiligi 3,5 dört milyar eder. Bu da konutlarda kullanilan mutfaklarda ve sicak su da kullanilan gazin tamami demektir” dedi.



“Sondaj aramalarimizdan olumlu haberler geliyor”

Sebekeye verilecek Karadeniz gazinin, ilk fazda konutlarin mutfaklarinda kullanilan gazi karsilayacagini ancak dört yil sonra üretimin dört kart artirilacagini söyleyen Bakan Dönmez, “O zaman da konutlarda kullanilan gazin tamamini buradan elde edecegiz. Ihtiyacimizin üçte biri bu toplamda baktigimizda. Ama komsu sahalarda arama faaliyetlerimiz devam ediyor. Olumlu haberler geliyor. Konu degerlendirmeler bittikten sonra da olumlu bir kesif yakalarsak da sizlerle paylasmis olacagiz” diye konustu.



“Amasra Müessese Müdürlügünden 7 yönetici görevden alindi”

Amasra maden kazasina iliskin konusan Bakan Dönmez, arastirma ve sorusturma sürecinin çok basinda olundugunu ifade ederek, “Henüz elimizde bir bilirkisi ön raporu var. Bilirkisi ön raporunda ortaya atilan iddialar var. Su anda meclis arastirma komisyonumuz bu iddialar da dahil olmak üzere tüm taraflari dinliyor. Bu noktada su suçludur, su kusurludur diyemeyiz. Eger ön rapora bagli olarak suçlu ilan edip birtakim ithamlari ona yöneltecek olsak o zaman mahkemelere neden ihtiyaç var. Bilirkisi raporu gelir hakime çikmadan herkesi içeri tikariz. Hukuk kendi içerisinde yürüyor. Biz de ona her türlü destegi verecegiz. Bakanligimizda daha ilk gün olay yerinden döner dönmez yazili talimat verdim teftis kuruluna. Her yönüyle arastirilmasiyla ilgili bir tahkikat baslatilmasini. Müfettisler de oraya gitti. Ilk incelemeleri de yaptilar. Amasra Müessese Müdürlügünden 7 yönetici görevden alindi. Bu belki kamuoyuna yansimadi ama diger boyutlari itibariyle incelememiz devam ediyor" ifadelerini kullandi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi ile bagli ve ilgili kurumlarinin 2023 yili bütçeleri kabul edildi.
Kaynak: İHA