AK Parti Grup Baskanvekili Mahir Ünal, Sivas'ta Konustu Açiklamasi
'Bu toplumda en basinda Kürt meselesini ele alirken de Alevi meselesini ele alirken de yine bu toplumda dindarlarin yasadigi sorunlari ele alirken de geçtigimiz 20 yilda bir seyi öncelikledik. Dedik ki insani yasat ki devlet yasasin' 'Türkiye'de bin yildan beri bu topraklarda birlikte yasama tecrübesiyle harmanlanmis, karilmis insanlar olarak bir çatinin altinda toplanabiliyorsak bu çok kiymetli bir seydir'
AK Parti Grup Baskanvekili Mahir Ünal, Türkiye'de bin yildan beri bu topraklarda birlikte yasama tecrübesiyle harmanlanmis insanlarin bir çati altinda toplanmasinin çok kiymetli oldugunu söyledi.
Sivas'ta bir lokantada sivil toplum kurulusu temsilcileriyle bir araya gelen Ünal, sultan sehir Sivas'ta bulunmaktan mutluluk duydugunu ifade etti.
Ünal, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini döneminde birçok ülkede market yagmalari, yaslilarin huzurevlerinde unutulmasi, dayanismanin, iyiligin, merhamet duygusunun kaybolmasi gibi sorunlar yasanirken Türkiye'de merhamet ve iyilik duygusunun daha yakindan hissedildigini belirtti.
Ünal, "Bizim toplumumuz birlikte yasama toplumudur, diger bir ifadeyle 'harmoni toplumu' diyorlar. Tek bir dogrunun, tek bir düsüncenin, tek bir inancin dayatilmadigi, herkesin kendi inanciyla, kendi düsüncesiyle, kendi dogrusuyla, kendini tanimladigi biçimiyle kabul edildigi ve bu farkliliklarin bir arada yasadigi bir topluma sahibiz." dedi.
Bu durumun korunmasi gereken bir zenginlik oldugunun altini çizen Ünal, "O yüzden biz 2002'den bugüne hep bir seyi dile getirdik. Bu toplumda en basinda Kürt meselesini ele alirken de Alevi meselesini ele alirken de yine bu toplumda dindarlarin yasadigi sorunlari ele alirken de geçtigimiz 20 yilda bir seyi öncelikledik. Dedik ki insani yasat ki devlet yasasin. Çünkü insani yasatmadiginiz zaman insanin inanci, düsüncesi, etnik kimligi ne olursa olsun, siyasi görüsü ne olursa olsun önce insan demediginizde birlikte yasama tecrübesini inkitaya ugratirsiniz." diye konustu.
Farkli görüslerden, farkli kesimlerden ve farkli düsüncelerden insanlarla Sivas'ta bir araya geldiklerini dile getiren Ünal, "Türkiye'de bin yildan beri bu topraklarda birlikte yasama tecrübesiyle harmanlanmis, karilmis insanlar olarak bir çatinin altinda toplanabiliyorsak bu çok kiymetli bir seydir." ifadelerini kullandi.
- "Asil mesele Türkiye söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur"
Ünal, ayni bayragin, ayni vatanin, ayni devletin ve ayni milletin parçasi olan, devletin çikarlarini kendi çikarlari olarak gören, her meselede Türkiye'nin yaninda duran herkesle beraber olduklarini vurgulayarak, sunlari kaydetti:
"Asil mesele Türkiye söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur. Mavi Vatan söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin sinir güvenligi söz konusu oldugunda nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin toprak bütünlügü söz konusu oldugunda nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin uluslararasi alanda verdigi mücadelede nerede durdugumuzdur. Eger Mavi Vatan'i saldirganlik olarak niteleyebiliyorsa bir siyasi anlayis, bu siyasi anlayisla ilgili bir sorun vardir. Türkiye'nin Mavi Vatan'la ilgili haklarini bir anlayis saldirganlik olarak nitelendiriyorsa burada bir sorun vardir. Türkiye'nin Suriye ile ilgili 910 kilometre siniriyla ilgili sinir güvenligini saglamak, toprak bütünlügüne dönük saldirilari sinir ötesinde gögüslemek, terörü Türkiye içinde degil, Türkiye disinda karsilamak, gögüslemek ve terörü kaynaginda kurutmak için verdigimiz mücadeleyi eger birileri anlamiyorsa bunu siyasetle izah etmemiz mümkün degildir. O yüzden biz sunu söylüyoruz; Türkiye'nin yaninda olan, yaninda duran herkesle siyasi görüsü ne olursa olsun beraberiz, birlikteyiz."
- "Dünü unutursak tarih tekerrür eder"
Ünal, dünyanin büyük bir darbogazdan geçtigini, küresel salginin olusturdugu ekonomik daralmanin bütün ülkeleri çaresiz biraktigini vurguladi.
Almanya'nin sel felaketinin üzerinden 2 ay geçmesine ragmen hala vatandaslarina su, elektrik ve telekomünikasyon gibi hizmetleri veremedigini anlatan Ünal, Türkiye'nin yanginlarda ve sel felaketinde aninda vatandasinin yaninda oldugunu ve evi yanan vatandasina 15 gün sonra ev, traktörü yanan vatandasa 1 hafta sonra traktör verdigini söyledi.
Mahir Ünal, 2003 yilinda bir milletvekilinin TBMM'nin içerisinde bulunan askeri garnizona sakalli olarak girdigi için restorandan çikarildigini animsatarak, "Bize diyorlar ki 'Siz sürekli eskiden olanlari anlatiyorsunuz.' Hayir biz sürekli eskide olanlari anlatmiyoruz. Biz diyoruz ki, dünü unutan gelecegi insa edemez. Dünkü yasananlari biz hatirlamazsak istikametimizi kaybederiz. Biz dünü unutursak tarih tekerrür eder." degerlendirmesinde bulundu.
Karsilarinda iktidara geldiginde ne yapacagini söylemeyen bir aklin olduguna dikkati çeken Ünal, "Karsimizdaki akil iktidara geldiginde neleri yikacagini söylüyor. Keske karsimizdaki akil iktidara geldiginde dese ki 'AK Parti su kadar yol yapti, ben su kadar yapacagim. AK Parti su kadar sehir hastanesi yapti, ben bu kadar yapacagim.' Keske karsimizdaki akil dese ki 'AK Parti savunma sanayinde Türkiye'yi dünyanin ilk üçüne soktu, ben savunma sanayinde Türkiye'yi bir numara yapacagim.' dese. Keske dese ve keske bu ülkede insanlar sunu deseler, 'Bizim seçenegimiz var ve karsimizdaki farkli siyasi akillar bize yeni bir Türkiye vizyonu sunuyor.' Maalesef bu önümüzde bir sorun alani olarak duruyor. Bunu bir siyasi mesele olarak görmedigim, memleket meselesi olarak gördügüm için paylasiyorum." sözlerine yer verdi.
Kaynak: AA
Sivas'ta bir lokantada sivil toplum kurulusu temsilcileriyle bir araya gelen Ünal, sultan sehir Sivas'ta bulunmaktan mutluluk duydugunu ifade etti.
Ünal, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini döneminde birçok ülkede market yagmalari, yaslilarin huzurevlerinde unutulmasi, dayanismanin, iyiligin, merhamet duygusunun kaybolmasi gibi sorunlar yasanirken Türkiye'de merhamet ve iyilik duygusunun daha yakindan hissedildigini belirtti.
Ünal, "Bizim toplumumuz birlikte yasama toplumudur, diger bir ifadeyle 'harmoni toplumu' diyorlar. Tek bir dogrunun, tek bir düsüncenin, tek bir inancin dayatilmadigi, herkesin kendi inanciyla, kendi düsüncesiyle, kendi dogrusuyla, kendini tanimladigi biçimiyle kabul edildigi ve bu farkliliklarin bir arada yasadigi bir topluma sahibiz." dedi.
Bu durumun korunmasi gereken bir zenginlik oldugunun altini çizen Ünal, "O yüzden biz 2002'den bugüne hep bir seyi dile getirdik. Bu toplumda en basinda Kürt meselesini ele alirken de Alevi meselesini ele alirken de yine bu toplumda dindarlarin yasadigi sorunlari ele alirken de geçtigimiz 20 yilda bir seyi öncelikledik. Dedik ki insani yasat ki devlet yasasin. Çünkü insani yasatmadiginiz zaman insanin inanci, düsüncesi, etnik kimligi ne olursa olsun, siyasi görüsü ne olursa olsun önce insan demediginizde birlikte yasama tecrübesini inkitaya ugratirsiniz." diye konustu.
Farkli görüslerden, farkli kesimlerden ve farkli düsüncelerden insanlarla Sivas'ta bir araya geldiklerini dile getiren Ünal, "Türkiye'de bin yildan beri bu topraklarda birlikte yasama tecrübesiyle harmanlanmis, karilmis insanlar olarak bir çatinin altinda toplanabiliyorsak bu çok kiymetli bir seydir." ifadelerini kullandi.
- "Asil mesele Türkiye söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur"
Ünal, ayni bayragin, ayni vatanin, ayni devletin ve ayni milletin parçasi olan, devletin çikarlarini kendi çikarlari olarak gören, her meselede Türkiye'nin yaninda duran herkesle beraber olduklarini vurgulayarak, sunlari kaydetti:
"Asil mesele Türkiye söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur. Mavi Vatan söz konusu oldugunda bizim nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin sinir güvenligi söz konusu oldugunda nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin toprak bütünlügü söz konusu oldugunda nerede durdugumuzdur. Türkiye'nin uluslararasi alanda verdigi mücadelede nerede durdugumuzdur. Eger Mavi Vatan'i saldirganlik olarak niteleyebiliyorsa bir siyasi anlayis, bu siyasi anlayisla ilgili bir sorun vardir. Türkiye'nin Mavi Vatan'la ilgili haklarini bir anlayis saldirganlik olarak nitelendiriyorsa burada bir sorun vardir. Türkiye'nin Suriye ile ilgili 910 kilometre siniriyla ilgili sinir güvenligini saglamak, toprak bütünlügüne dönük saldirilari sinir ötesinde gögüslemek, terörü Türkiye içinde degil, Türkiye disinda karsilamak, gögüslemek ve terörü kaynaginda kurutmak için verdigimiz mücadeleyi eger birileri anlamiyorsa bunu siyasetle izah etmemiz mümkün degildir. O yüzden biz sunu söylüyoruz; Türkiye'nin yaninda olan, yaninda duran herkesle siyasi görüsü ne olursa olsun beraberiz, birlikteyiz."
- "Dünü unutursak tarih tekerrür eder"
Ünal, dünyanin büyük bir darbogazdan geçtigini, küresel salginin olusturdugu ekonomik daralmanin bütün ülkeleri çaresiz biraktigini vurguladi.
Almanya'nin sel felaketinin üzerinden 2 ay geçmesine ragmen hala vatandaslarina su, elektrik ve telekomünikasyon gibi hizmetleri veremedigini anlatan Ünal, Türkiye'nin yanginlarda ve sel felaketinde aninda vatandasinin yaninda oldugunu ve evi yanan vatandasina 15 gün sonra ev, traktörü yanan vatandasa 1 hafta sonra traktör verdigini söyledi.
Mahir Ünal, 2003 yilinda bir milletvekilinin TBMM'nin içerisinde bulunan askeri garnizona sakalli olarak girdigi için restorandan çikarildigini animsatarak, "Bize diyorlar ki 'Siz sürekli eskiden olanlari anlatiyorsunuz.' Hayir biz sürekli eskide olanlari anlatmiyoruz. Biz diyoruz ki, dünü unutan gelecegi insa edemez. Dünkü yasananlari biz hatirlamazsak istikametimizi kaybederiz. Biz dünü unutursak tarih tekerrür eder." degerlendirmesinde bulundu.
Karsilarinda iktidara geldiginde ne yapacagini söylemeyen bir aklin olduguna dikkati çeken Ünal, "Karsimizdaki akil iktidara geldiginde neleri yikacagini söylüyor. Keske karsimizdaki akil iktidara geldiginde dese ki 'AK Parti su kadar yol yapti, ben su kadar yapacagim. AK Parti su kadar sehir hastanesi yapti, ben bu kadar yapacagim.' Keske karsimizdaki akil dese ki 'AK Parti savunma sanayinde Türkiye'yi dünyanin ilk üçüne soktu, ben savunma sanayinde Türkiye'yi bir numara yapacagim.' dese. Keske dese ve keske bu ülkede insanlar sunu deseler, 'Bizim seçenegimiz var ve karsimizdaki farkli siyasi akillar bize yeni bir Türkiye vizyonu sunuyor.' Maalesef bu önümüzde bir sorun alani olarak duruyor. Bunu bir siyasi mesele olarak görmedigim, memleket meselesi olarak gördügüm için paylasiyorum." sözlerine yer verdi.