Tarim Ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, Rize Ve Arhavi'de Incelemelerde Bulundu Açiklamasi

'Bugüne kadar almis oldugumuz tedbirlerin ötesinde bölgede asagi yukari 700 milyon liraya varan bir yatirim seferberligi daha baslatiyor olacagiz' 'Sali günü Trabzon'dan Hopa'ya kadar bölgede 75 ila 150 kilogram yagis bekleniyor. Bu yagis belki geçen hafta almis oldugumuz yagislarin bir miktar altinda olabilir ama topragin doygun oldugunu ve geçirgen oldugunu unutmayalim. Bundan dolayi bu yagislarin da sel getirebilecegini, sali gününden itibaren basta bölge halki olmak üzere çok dikkatli olmamiz gerektigini de tekrar ifade etmek istiyorum' 'Sali günü itibariyle de tarimsal üretimle ilgili hasar tespitlerini, basta çayliklarla ilgili hasar tespitlerimizi de tamamlamis olacagiz' 'Burada tarim, orman ve su alanlarinda, özellikle bu havza bazinda entegre bir anlayis modeli, bir mikro havza modeli getirmemiz konusunda tüm arkadaslarla hemfikir kaldik'

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, Dogu Karadeniz'de yasanan sel ve heyelanlara iliskin, bugüne kadar aldiklari tedbirlerin ötesinde bölgede asagi yukari 700 milyon liraya varan yatirim seferberligi daha baslatacaklarini söyledi.

Bakan Pakdemirli, Rize ve Artvin'in Arhavi ilçesinde meydana gelen sel ve heyelan alanlarini helikopterle havadan inceledi.

Daha sonra Arhavi ilçe merkezinde incelemelerde bulunan Pakdemirli, gazetecilere yaptigi açiklamada, afette vefat edenlere Allah'tan rahmet, yakinlarina bassagligi diledi, kayiplar için de umudu kesmediklerini, ekiplerin arama çalismalarini sürdürdügünü söyledi.

Ana amacin yaralarin sarilmasi oldugunu ifade eden Pakdemirli, bu dogrultuda çalismalarin hizla sürdügünü, gece saat 1 itibariyle de Arhavi ilçesinin yüzde 70'ine içme suyu verilecek sekilde DSI'nin gerekli tahkimatlari yaparak Ilbank yetkililerine teslim ettigini ve ilçeye su verilmeye baslandigini aktardi.

Pakdemirli, hem Rize hem de Artvin'de özellikle tarim alanlari ve kapali köy yollariyla alakali genel olarak hasar tespitleri ve üst havzalarda bugüne kadar yaptiklari ve bundan sonra da yapmalari gereken çalismalarla ilgili havadan bazi incelemelerde bulunduklarini ifade etti.

Neredeyse her derede DSI'nin ve farkli kurumlarin yaptigi çok sayida çalisma oldugunu vurgulayan Pakdemirli, bundan sonra da yapilacak isler oldugunu dile getirdi.

Pakdemirli, her afetin bir ders olduguna ve yeni yeni dersler çikartilmasi gerektigine isaret ederek, derelerde uygulayacaklari yönteme iliskin su bilgileri paylasti:

"Çok basit sekilde 'sel tirmigi' diye ifade edebilecegim, ayni tirmigin ucunun tuttugu gibi derede akan çeri çöpü tutabilecek sistemler gelistirebilecegimize dair genel bir, sabahki toplantimizda, kanaat elde edindik. Bunu çok hizli bir sekilde sahada uygulamaya aliyor olacagiz. Bugüne kadar almis oldugumuz tedbirlerin ötesinde bölgede asagi yukari 700 milyon liraya varan bir yatirim seferberligi daha baslatiyor olacagiz. Dünle bugün arasinda büyük fark var, yani asagi yukari 15-20 yil öncesinde bir tane afatla ugrasirken, bugün üç afatla ugrasiyoruz yani Türkiye çapinda meteorolojik olaylar 2002'de 300 civarindayken bugün 984 afatla ugrasmak durumundayiz."

Bundan sonra tüm kamu kurumlarinin, bildikleri tekniklerin ötesinde teknolojiyi kullanarak vatandasi sel, deprem ve yangin gibi her türlü afada karsi mutlaka korumasi gerektigini belirten Pakdemirli, hemfikir olduklari bu konuya iliskin de çalismalarin devam ettigini söyledi.

- Sali günü bölgede yagis bekleniyor

Pakdemirli, sali günü bölgede yagis beklendigine dikkati çekerek, vatandaslari tedbirli olmalari konusunda uyardi.

Trabzon'dan Hopa'ya kadar bölgede 75 ila 150 kilogram yagis beklendigine dikkati çeken Pakdemirli, "Bu yagis belki geçen hafta almis oldugumuz yagislarin bir miktar altinda olabilir ama topragin doygun oldugunu ve geçirgen oldugunu unutmayalim. Bundan dolayi bu yagislarin da sel getirebilecegini, sali gününden itibaren basta bölge halki olmak üzere çok dikkatli olmamiz gerektigini de tekrar ifade etmek istiyorum." diye konustu.

Pakdemirli, son 5 senede 110 tersip bendi, 6 moloz bariyeri yaptiklarini animsatarak, açiklama yaptigi alandaki tersip bentlerini de göstererek bilgi verdi.

Çalismalari hizlandiracaklarini, fore kazik mantigi ile yapilabilecek çok basit bir kaziklama sistemiyle yeni bir tersip bendine de gelecek günlerde baslanacagini açiklayan Pakdemirli, "Burada 115'in üzerinde bu tesisten yapildi. Son 1 ay içerisinde de 9 tane bitirmeyi hedefliyoruz." dedi.

Pakdemirli, bölgede tüm kamu kurumlarinin çalistigini, Tarim ve Orman Bakanligina ait de 400 is makinesi ve 800 personelin sahada bulundugunu ifade etti.

Sahada en çok karsilastigi sorulardan birinin tarimla ilgili hasar tespit çalismalarina iliskin oldugunu dile getiren Pakdemirli, "Sali günü itibariyle de tarimsal üretimle ilgili hasar tespitlerini, basta çayliklarla ilgili hasar tespitlerimizi de tamamlamis olacagiz." diye konustu.

- "Dogaya ragmen degil, dogaya uyumlu bir tarim modeline geçmemiz gerektigini her defasinda söylüyoruz"

Pakdemirli, bundan sonrasi için alacaklari çok tedbirler oldugunun altini çizerek, su degerlendirmede bulundu:

"Çaylik alanlarin kimyevi gübredense organik ve organomineral gübre ile gübrelenmesi konusunda da tesvik edecek çalismalari hizlandirma kararini iç bünyemizde aldik. Tarim sigortalarimiz var biliyorsunuz. Özellikle heyelan maksatli bunlarin TARSIM sigortasinin tüm çayliklarda geçerli olabilmesi maksadiyla da bundan sonrasindaki heyelanlar için bir çalisma baslattik. Çayliklarda, çaya alternatif bitki ve fidan dikme konusunda da tesvik edici fide ve fidan veriyor olacagiz. Dogaya ragmen degil, dogaya uyumlu bir tarim modeline geçmemiz gerektigini her defasinda söylüyoruz."

Koruma ve kullanma dengesinin önemine dikkati çeken Pakdemirli, söyle devam etti:

"Elbette buradaki vatandasimiz çay üretimine devem edecek, elbette buradan bir gelir saglayacak, bölgenin en önemli gelir kaynaklarindan bir tanesi ama koruma kullanma dengesine de mutlaka sahip çikiyor olmamiz gerekiyor. Çünkü burada bizim bir yandan ekmek kapimizin, kazanç kapimizin hayatimizin sonu olmamasi gerekir diye düsünüyoruz. Burada tarim, orman ve su alanlarinda, özellikle bu havza bazinda entegre bir anlayis modeli, bir mikro havza modeli getirmemiz konusunda tüm arkadaslarla hemfikir kaldik. Tüm bu çalismalarin yani bugün yaralarin sarilmasi maksadiyla yapilan çalismalarin ötesinde özellikle farkli farkli çalismalar yaparak da orta, uzun vadede özellikle sel ve taskinlara sebebiyet veren unsurlarin mümkün mertebe ortadan kaldirilmasi, kalkmiyorsa da bunlarin DSI ve diger kamu kurumlari vasitasiyla daha fazla yatirim yapilarak da vatandasimizin konforunun en agir meteorolojik kosullar da dahi olsa bozulmamasinin saglanmasi ana amacimizdir."

Pakdemirli, bir gazetecinin, "Selin bilançosu belli oldu mu, tarim alanlari açisindan durum nedir?" sorusu üzerine, hasar tespit çalismalarin sali günü bitecegini animsatarak, "Hasar tespitlerimiz bittikten sonra tam bir sey söyleyebilirim ama selin verdigi toplam cografyaya hasar itibariyle, çayliklardaki hasar o kadar büyük gözükmüyor ama sali günü tahmin ediyorum bu konuyla ilgili açiklama yapabilecegiz gibi gözüküyor." dedi.

"Sali günü beklenen yagisa yönelik önlem alindi mi" yönündeki soruya ise Bakan Pakdemirli, "Toprak doygun oldugu için yagmur eskisi kadar siddetle yagmasa dahi yine sele sebebiyet verebilir. O yüzden tüm vatandaslarimizin sali günü müteyakkizda olmasi son derece önemli." yanitini verdi.

Pakdemirli, DSI, AFAD ve diger tüm kamu kurumlarinin bu konuda son derece bilgili olduklarini, dünden itibaren bunun da hazirliklarina basladiklarini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA