Kocaelili Isçi Emeklisi, Ebru Tutkusunu Esiyle Açtigi Atölyede Gençlere Asiliyor
Ebru sanatçisi Murat Ülker: 'Ebru sanatini ne kadar seviyorsam herkese de bu sanati sevdirebilmek istiyorum. Amacim, bu sanatlarin insanlara ulasmasini saglamak' 'Fabrikada çalisip bu sanatlara baslayabilmek gerçekten mesakkatli bir is oluyor. Kendi yasimda olan insanlara sanatla ugrasmalarini tavsiye ediyorum'
IBRAHIM AKTAS - Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yasayan isçi emeklisi Murat Ülker, tutkuyla baglandigi ebru sanatini gençlere ögretmek için atölye açti.
Kentteki bir fabrikada uzun yillar elektrik teknisyeni olarak çalisan 55 yasindaki Murat Ülker, 12 yil önce emekli olmasinin ardindan hattat, müzehhibe ve ressam olan esi Sefika Ülker'in de destegiyle ebru sanatina yöneldi.
Aldigi egitimlerle kendisini bu alanda gelistiren Ülker, esiyle açtiklari sanat atölyesinde gençlere yönelik egitimler vermeye basladi. "Ebru teknesini" zaman zaman dis mekanlarda kurarak canli performanslar da sergileyen Ülker, sanatini insanlara sevdirmeye çalisiyor.
- "Ruhumu dinlendiriyor"
Murat Ülker, yaklasik 11 yildir atölyelerinde esiyle çalismalar yaptigini anlatti.
Esinin hattat olmasi dolayisiyla yaptigi ebrulari yazilarinda kullandigini aktaran Ülker, "Ebru sanatini uzun yillardir takip ediyorum ama bir türlü ulasamamistim. Televizyonda görmüstüm ve orada asik olmustum bu sanata. Esimin hat dersi aldigi yerde ebru kurslari da vardi. Kendi atölyemizde bu sanatla ilgili bir çalismamiz olunca bende bu sanata yöneldim." diye konustu.
Ülker, ebru sanatini tanitmak amaciyla kentin belirli yerlerinde canli performanslar sergiledigini, insanlarin büyük ilgisiyle karsilastigini dile getirdi.
Insanlarin ebru sanatina "sihir" gibi baktigini, görselliginin çok güzel oldugunu vurgulayan Ülker, "Amacimiz, insanlara bu sanati sevdirmek. Osmanli döneminde de ebru sanati terapi olarak kullanilmis. Teknenin basina oturduktan sonra 5-6 saat dünyayla ilisigimi kesiyorum. Bana müthis maneviyat veriyor. Ruhumu dinlendiriyor." diye konustu.
Ülker, ebru sanatini olabildigince insanlara ulastirmak istedigini dile getirerek, bu kapsamda atölyesinde özellikle gençlere özel çalismalar yaptigini anlatti.
Sanatla ugrasan kisinin içinde "asik" olmasi gerektigine isaret eden Ülker, "Fabrikada çalisip bu sanatlara baslayabilmek gerçekten mesakkatli bir is oluyor. Kendi yasimda olan insanlara sanatla ugrasmalarini tavsiye ediyorum. Bu sanata baslamadan önce insanlari çok dinlemeyen, daha asabi bir kisiydim, bu halimden çok daha farkliydim. Bu sanata basladiktan sonra evrildim diyebilirim." ifadelerini kullandi.
- "Ebru sanatini anlatabilmek istiyorum"
Ülker, esinin, ebru sanatini yapmasinda kendisine çok büyük destekleri oldugunu, ilk zamanlar çok panikledigini, ögrendikçe sanata ilgisinin arttigini belirterek, sunlari söyledi:
"Ebru sanatini ne kadar seviyorsam herkese de bu sanati sevdirebilmek istiyorum. Amacim, bu sanatlarin insanlara ulasmasini saglamak. Ebru sanatini anlatabilmek istiyorum. Bir sanayi sehrinde yasiyoruz. Insanlarin önceligi aile geçindirmek, sosyal hayati düzenleyebilmek. Kültürel etkinliklere girmiyorlar. Çok fazla destek görmedik ama yine de belirli bir noktaya geldigimizi hissediyorum. Bugün beni yolda görenlerin, 'Ebru sanatçimiz geliyor.' demesi bile en azindan bu sanati insanimiza lanse ettigimizin örnegidir. Belirli bir noktaya geldigimiz için mutluyuz."
Kaynak: AA
Kentteki bir fabrikada uzun yillar elektrik teknisyeni olarak çalisan 55 yasindaki Murat Ülker, 12 yil önce emekli olmasinin ardindan hattat, müzehhibe ve ressam olan esi Sefika Ülker'in de destegiyle ebru sanatina yöneldi.
Aldigi egitimlerle kendisini bu alanda gelistiren Ülker, esiyle açtiklari sanat atölyesinde gençlere yönelik egitimler vermeye basladi. "Ebru teknesini" zaman zaman dis mekanlarda kurarak canli performanslar da sergileyen Ülker, sanatini insanlara sevdirmeye çalisiyor.
- "Ruhumu dinlendiriyor"
Murat Ülker, yaklasik 11 yildir atölyelerinde esiyle çalismalar yaptigini anlatti.
Esinin hattat olmasi dolayisiyla yaptigi ebrulari yazilarinda kullandigini aktaran Ülker, "Ebru sanatini uzun yillardir takip ediyorum ama bir türlü ulasamamistim. Televizyonda görmüstüm ve orada asik olmustum bu sanata. Esimin hat dersi aldigi yerde ebru kurslari da vardi. Kendi atölyemizde bu sanatla ilgili bir çalismamiz olunca bende bu sanata yöneldim." diye konustu.
Ülker, ebru sanatini tanitmak amaciyla kentin belirli yerlerinde canli performanslar sergiledigini, insanlarin büyük ilgisiyle karsilastigini dile getirdi.
Insanlarin ebru sanatina "sihir" gibi baktigini, görselliginin çok güzel oldugunu vurgulayan Ülker, "Amacimiz, insanlara bu sanati sevdirmek. Osmanli döneminde de ebru sanati terapi olarak kullanilmis. Teknenin basina oturduktan sonra 5-6 saat dünyayla ilisigimi kesiyorum. Bana müthis maneviyat veriyor. Ruhumu dinlendiriyor." diye konustu.
Ülker, ebru sanatini olabildigince insanlara ulastirmak istedigini dile getirerek, bu kapsamda atölyesinde özellikle gençlere özel çalismalar yaptigini anlatti.
Sanatla ugrasan kisinin içinde "asik" olmasi gerektigine isaret eden Ülker, "Fabrikada çalisip bu sanatlara baslayabilmek gerçekten mesakkatli bir is oluyor. Kendi yasimda olan insanlara sanatla ugrasmalarini tavsiye ediyorum. Bu sanata baslamadan önce insanlari çok dinlemeyen, daha asabi bir kisiydim, bu halimden çok daha farkliydim. Bu sanata basladiktan sonra evrildim diyebilirim." ifadelerini kullandi.
- "Ebru sanatini anlatabilmek istiyorum"
Ülker, esinin, ebru sanatini yapmasinda kendisine çok büyük destekleri oldugunu, ilk zamanlar çok panikledigini, ögrendikçe sanata ilgisinin arttigini belirterek, sunlari söyledi:
"Ebru sanatini ne kadar seviyorsam herkese de bu sanati sevdirebilmek istiyorum. Amacim, bu sanatlarin insanlara ulasmasini saglamak. Ebru sanatini anlatabilmek istiyorum. Bir sanayi sehrinde yasiyoruz. Insanlarin önceligi aile geçindirmek, sosyal hayati düzenleyebilmek. Kültürel etkinliklere girmiyorlar. Çok fazla destek görmedik ama yine de belirli bir noktaya geldigimizi hissediyorum. Bugün beni yolda görenlerin, 'Ebru sanatçimiz geliyor.' demesi bile en azindan bu sanati insanimiza lanse ettigimizin örnegidir. Belirli bir noktaya geldigimiz için mutluyuz."