'Kurban Etlerini Genis Kapta Muhafaza Edin' Tavsiyesi

Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Murat Sarikaya: 'Kurban kesildikten sonra etlerinin genis kaplarda serin bir ortamda sogutularak dinlendirilmesi gerekir. Etler pisirilmeden önce görünür yaglari alinmali, pisirirken de yag eklenmemeli'

Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Murat Sarikaya, "Kurban kesildikten sonra etlerinin genis kaplarda serin bir ortamda sogutularak dinlendirilmesi gerekir. Etler pisirilmeden önce görünür yaglari alinmali, pisirirken de yag eklenmemeli." ifadelerini kullandi.

Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi açiklamasinda görüslerine yer verilen Doç. Dr. Murat Sarikaya, dinlendirilmemis ve sert kurban etlerinin tüketiminin sindirim problemlerine yol açacaginin altini çizdi.

"Kurban kesildikten sonra etlerinin genis kaplarda serin bir ortamda sogutularak dinlendirilmesi gerekir. Etler pisirilmeden önce, diger gidalardan farkli bir yerde hazirlanmali ve bulas olmamasina dikkat edilmeli." ifadelerini kullanan Sarikaya, pisirmeden önce görünür yaglarinin alinmasi ve pisirirken de yag eklenmemesi gerektigini vurguladi.

Sarikaya, ayrica kizartma ve mangal gibi yöntemlerin tercih edilmemesi uyarisinda da bulunarak, "Etler yüksek sicaklikta pisirildiginde zararli bilesikler olusabilir. Bu olusumlar kanser riskini artirabilir. Dolayisiyla yüksek isilarda pisirme en aza indirilmeli ve etler atese maruz birakilmamali. Kömürlesmis etler tüketilmemeli kömürlesmis parçalar kesilmeli." degerlendirmesi yapti.

- "Etli yemeklerin sebze içermesi saglik açisindan daha faydali"

Doç. Dr. Murat Sarikaya, etli yemeklerin sebze içermesinin saglik açisindan daha faydali olacagini belirtti.

Sebzelerdeki C vitamininin etteki demir emilimini artirdigini hatirlatan Sarikaya, kirmizi et içerisinde bulunan aminoasitlerin vücudun için önemli rol oynadigini bildirdi.

Sarikaya, sunlari kaydetti:

"Önerilen seviyelerde tüketildiginde metabolizmaya yardimci olur, hücreleri hasardan korur, hormonlari düzenler ve karaciger sagligini korumada etkilidir. Kirmizi et demir, çinko, fosfor, selenyum, magnezyum ve riboflavin, niasin , B6, B12 içermektedir. Kirmizi ette bulunan demir kolayca vücut tarafindan emilir. B12 vitamini DNA olusumunda rol oynar ve kirmizi kan hücreleri ve sinir sisteminin saglikli islemesinde rol oynar. Çinko ise bagisiklik sisteminin düzgün çalismasini saglar. Kronik hastaligi bulunan ve yüksek risk grubundaki kisiler et tüketimi konusunda dikkatli olmali. Asiri miktarda et tüketmek kalp damar hastaligi, inme, diyabet ve karaciger yaglanmasi riskini artirir. Ayrica kolorektal kanser riskini de artirmaktadir. Bu faktörler göz önüne alindiginda doymus yag orani yüksek olan kirmizi etleri daha az tüketilmesi gerekir. Günlük ortalama 70 gramdan fazla kirmizi et tüketilmemeli."

Sarikaya, hamilelerin, toksoplazmoz riski nedeniyle az pismis veya çig et yemekten kaçinmasi gerektigini belirtti.

Yemeden önce etin iyice pistiginden emin olmak gerektigini vurgulayan Sarikaya, "Bir diger dikkat etmesi gereken grup ise takma dis kullanan yaslilar. Bu kisiler etleri tam olarak çigneyememesi ve dis aparatlari kullanimindan ötürü his kaybi bulundugundan, etleri bütün olarak veya içindeki kemik parçalari ile yutabilmektedirler. Bu durum da yemek borusu tikanikligi ve yaralanmasina neden olur. Dolayisiyla yasli kisilere etler küçük parçalar halinde ve iyice kontrol edildikten sonra servis edilmeli." ifadelerini kullandi.
Kaynak: AA