Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar İle Ortak Basın Toplantısında Konuştu (2) Açıklaması

'Önümüzdeki süreçte de sonuç ne olursa olsun biz Türkiye olarak her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız' '(Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile dünkü) Basın toplantısı kısmına gelirken ilginçtir gerçekten Dendias ekibinden bize şöyle bir talep geldi: 'Biz basın toplantısında tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz. Dolayısıyla sizden de aynı yaklaşımı bekliyoruz'' '(Aşı konusu) O konuda bile Avrupa Birliği'nin takındığını tavır ortada. 2 milyon doz civarında Rum kesimine gönderiyor, 20 bin KKTC'ye. Ama sanmasınlar ki biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kimseye muhtaç bırakırız'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte de sonuç ne olursa olsun biz Türkiye olarak her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı Türkiye'nin ve Türk halkının güvenliği ve refahıdır. Bu anlayışla çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile KKTC Cumhurbaşkanlığında ortak basın toplantısı düzenledi.

KKTC Cumhurbaşkanlığındaki görüşmeler öncesinde KKTC Dışişleri Bakanlığında Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldiklerini kaydeden Çavuşoğlu, birçok konuyu değerlendirdiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, ziyaretinin ve yaptıkları toplantıların amacının Cenevre'de yapılacak Kıbrıs konulu 5+1 formatındaki gayriresmi toplantı öncesi hazırlıkları gözden geçirmek olduğunu belirterek, son derece yararlı toplantılar yaptıklarını dile getirdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın her zaman egemen eşitlik temelinde Kıbrıs adasında iki devletin iş birliği yapacağı bir çözüm modelini savunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin bu konuda kendisine tam destek verdiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, bu görüşe bir gecede varmadıklarını belirterek, Türkiye'nin iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm için iyi niyetle elinden gelen çabayı tüm platformlarda gösterdiğini ifade etti.

- "Sonuç ne olursa olsun her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız"

Rum-Yunan ikilisinin bu çözümü istermiş gibi gözükürken, günün sonunda Kıbrıs Türkü'nün eşitliğini reddettiğini aktaran Çavuşoğlu, bu ikilinin bundan sonra da Kıbrıs Türkü'nün eşitliğini kabul etmeyeceğini de her platformda vurguladıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, Crans-Montana'dan bu yana bir şeyin değişmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki süreçte müzakerelerde elbette süresi geçmiş ve artık Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına işaret ederek federasyon modelini tekrar dayatmak istediklerini görüyoruz. Bu söz konusu kararlar Annan planında var mıydı? Vardı. Crans-Montana var mıydı? Vardı. Bir faydası oldu mu? Hayır hiçbir faydası olmadı. Bir faydası olmayan ve olmayacak olan kararları ve artık statükoya bürünmüş parametreleri dayatmanın bir anlamı var mı? Hayır yok. İmkansızı dayatmanın sebebi ne? Birisi bunu gerçekten Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne anlatabilmesi lazım."

Çavuşoğlu, KKTC'nin her koşulda yanında olacaklarına vurgu yaparak, "Önümüzdeki süreçte de sonuç ne olursa olsun biz Türkiye olarak her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı Türkiye'nin ve Türk halkının güvenliği ve refahıdır. Bu anlayışla çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

- Basın toplantısı öncesi Dendias ekibinden gelen talep

Cenevre süreci öncesinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile düzenlenen ortak basın toplantısında Dendias'ın tutumunu nasıl değerlendirdiklerine ilişkin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan'la son bir buçuk yılda gerginlikler yaşadıklarını, daha sonra diyalog yoluyla bu farklılıkları görüşerek bir çözüm bulma anlayışının ortaya çıktığını ve istişari görüşmeleri tekrar başlattıklarını belirtti.

Çavuşoğlu, Dendias'ın Ankara ziyaretini de önemli bir yumuşatma fırsatı olarak gördüklerine dikkati çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanımız nadiren Dışişleri Bakanlarını kabul eder. Lütfetti ve Sayın Dendias'ı da kabul etti. Buradaki görüşme de son derece güzel bir görüşmeydi. Samimiydi. Elbette iki taraftan da farklı görüşler dillendirildi. Ama dostane bir ortamda geçti." ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, bir görüşmede bu kadar gerginliğin yaşanmasından sonra bu farklılıkların giderilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Çavuşoğlu, heyetler arasındaki görüşmelerde de çok farklı konuları değerlendirirken özellikle iş birliğinin nasıl güçlendirilebileceğini ele aldıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Basın toplantısı kısmına gelirken ilginçtir gerçekten Dendias ekibinden bize şöyle bir talep geldi: 'Biz basın toplantısında tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz. Dolayısıyla sizden de aynı yaklaşımı bekliyoruz'. Benim konuşmamı dinlediyseniz elbette görüş ayrılıklarımızı söyledik ama nezaket içinde daha çok bunları giderme konusunda gerginliği azaltma konusunda düşüncelerimizi de paylaşarak dile getirdik. Hatta orada bazı uyarılar da vardı. Geri itmeleri de sonlandırmanız lazım gibi. Onları da ben bu mesaj gelince çizdim. Ama basın toplantısının belli bir noktasından sonra Sayın Dendias gerçek dışı ithamlarla hem ülkemi hem milletimi suçlamaya başladı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil."

- "Yunanistan'ın samimi karar vermesi lazım"

Basın toplantısında aynı retoriği devam ettirmenin "ben bu kavgayı devam ettirmek istiyorum" anlamına geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, sözde Sevilla haritası gibi anlayışlarla bir yere varılamayacağını dile getirdi.

Çavuşoğlu, sözde Sevilla haritasını "paçavraya" çevirdiklerini ve bunların geçerli olmadığını gösterdiklerini belirtti.

Ev sahibi olarak gereken nezaketi gösterdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Basın toplantısında söylediğimiz her şey yapıcıydı. Maalesef Sayın Dendias bunun dışına çıktı. Haddini de aştı. Ben de gerekli cevabı devletim ve milletim adına, ayrıca Kıbrıs'la ilgili de ithamlar olduğu için Kıbrıs Türk halkı adına vermek durumundaydım." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın bu konuda samimi karar vermesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Yunanistan'ın da gerçekten bu konuda samimi karar vermesi lazım. Basın toplantılarında kavga etmeye devam mı edeceğiz, bu yaklaşımlarla yine gerginlik devam mı edecek buna karar vermesi lazım. Bu konuları çözersek biz çözeriz. Sık sık Avrupa Birliği arkamda diyerek bir yere varmanız mümkün değil. Sahada da ne Avrupa Birliği'nin (AB) ne de bazı ülkelerin retorikten öte size destek veremeyeceğini gördünüz. Bu sorunları ancak biz çözeriz."

Çavuşoğlu, iki komşu ülke olarak meselelerin birlikte konuşulup çözüm yollarının aranması gerektiğini belirterek, "Biz Türkiye olarak bu yapıcı yaklaşımımızı devam ettirmek istiyoruz. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın bugün daha yapıcı açıklamasını bu anlamda not ettik." dedi.

- "Sanmasınlar ki biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kimseye muhtaç bırakırız"

Cenevre sürecinde Kıbrıs meselesinin Türkiye'nin önüne engel konulması bakışının Cenevre'deki atmosferi nasıl etkileyeceğine ilişkin sorulması üzerine Çavuşoğlu, sözlerin tutulmadığını ve bu nedenle de güvenin kalmadığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, öte yandan müzakere dışındaki gelir paylaşımı gibi diğer konularda da AB'nin KKTC'yi ve Kıbrıs Türk halkını tamamen yok saydığını, yüzde yüz hatalı da olsa Rum kesimini desteklediğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, bu nedenle KKTC ve bazı garantör ülkelerin de AB'nin 5+1 formatındaki gayriresmi toplantıya katılmasını istemediklerini aktardı.

İlerde müzakerelere tekrar yeni bir vizyonla başlama kararı aldıklarını belirten Çavuşoğlu, AB müktesebatını da ilgilendiren konular da olduğu için yine AB'yi gözlemci olarak davet edebileceklerini söyledi.

Aşı konusunun insani bir konu olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "O konuda bile Avrupa Birliği'nin takındığını tavır ortada. 2 milyon doz civarında Rum kesimine gönderiyor, 20 bin KKTC'ye. Ama sanmasınlar ki biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kimseye muhtaç bırakırız." dedi.

Çavuşoğlu, AB'nin gerçekten dürüst arabulucu olmak istiyorsa üyeliği bir kenara bırakıp bu sorunların kalıcı çözüme kavuşması için objektif ve dengeli davranması gerektiğine işaret etti.

(Bitti)
Kaynak: AA