TÜ'de 'Mehmet Akif Ersoy'un Edirne Yılları' Anlatıldı
Trakya Üniversitesi'nde (TÜ), Edirne Konuşmaları konferansı kapsamında "Mehmet Akif Ersoy'un Edirne Yılları" çevrim içi toplantısı düzenlendi.
TÜ Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen toplantıda, TÜ Edebiyat Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Recep Duymaz, Mehmet Akif Ersoy'un, Baytar Mektebi'nden mezun olduktan kısa bir süre sonra 1894 yılı başlarında Edirne'ye görevli olarak geldiğini belirtti.
Edirne'de 2 yıl görev yaptıktan sonra 1896'da Ersoy'un Edirne’den ayrıldığını belirten Duymaz, "Ancak bu süre zarfında tabii olarak ikamet ettiği, sık sık uğradığı ve sevdiği yerler vardı. Ayrıca sıkı dostluklar ve arkadaşlıkları oldu. Mehmet Akif Ersoy, Edirne’de ikamet ettiği süre zarfında en çok bugünkü Atatürk heykelinin civarındaki meydana Yetimler Çarşısı'na gidiyordu. Bu çarşıyı çok sever ve buraya sık sık uğrardı. Mehmet Akif Ersoy, Deveci Han yolu üzerinde Paşakapısını gören bir evde ikamet ediyordu." diye konuştu.
Edirne’de kaldığı süre zarfında Mehmet Akif Ersoy’un 14 kalem mahsulü ortaya koyduğunu, bunlardan onunun şiir, dördünün ise mektup olduğunu belirten Prof. Dr. Duymaz, özellikle bu süreçte kaleme alınan şiirlerin Akif'in sanat hayatının köklerini göstermesi açısından son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Edirne'de 2 yıl görev yaptıktan sonra 1896'da Ersoy'un Edirne’den ayrıldığını belirten Duymaz, "Ancak bu süre zarfında tabii olarak ikamet ettiği, sık sık uğradığı ve sevdiği yerler vardı. Ayrıca sıkı dostluklar ve arkadaşlıkları oldu. Mehmet Akif Ersoy, Edirne’de ikamet ettiği süre zarfında en çok bugünkü Atatürk heykelinin civarındaki meydana Yetimler Çarşısı'na gidiyordu. Bu çarşıyı çok sever ve buraya sık sık uğrardı. Mehmet Akif Ersoy, Deveci Han yolu üzerinde Paşakapısını gören bir evde ikamet ediyordu." diye konuştu.
Edirne’de kaldığı süre zarfında Mehmet Akif Ersoy’un 14 kalem mahsulü ortaya koyduğunu, bunlardan onunun şiir, dördünün ise mektup olduğunu belirten Prof. Dr. Duymaz, özellikle bu süreçte kaleme alınan şiirlerin Akif'in sanat hayatının köklerini göstermesi açısından son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.