Sosyal Medyanın 'Doraliçesi' Serebral Palsili Çocukların Ailelerine Umut Aşılıyor
Antalya'da yaşayan İlke ve Bora Tüzüner çifti, serebral palsi hastası 6 yaşındaki kızları Dora'nın mutlu anları ile tecrübelerini sosyal medyadaki 'Doraliçem' adlı hesaptan paylaşıyor Giydiği masal prensesi kıyafetleri ve yaptığı bütün etkinlik videolarının yer aldığı sayfayla sosyal medyanın 'pamuk prensesi' olarak anılmaya başlayan Dora, ailesinin ilgisi ve sevgisinin yanı sıra gördüğü terapilerle elini kaldırmaya, seslere ve söylenenlere tepki vermeye başladı Anne Tüzüner: 'Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya'dan bile takipçilerim, onlarca kart gönderip Dora'ya sevgilerini, teşekkürlerini ilettiler. Biz sevginin gücünü göstererek birçok ailenin yaşama olan bakışının değişmesine katkı sağladık'
SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da bir çift, serebral palsi (beyin felci) hastası kızları Dora ile mutluklarının yansıdığı fotoğraf ve görüntülerin yer aldığı "Doraliçem" adlı sosyal medyadaki hesaplarından paylaşımlarıyla aynı hastalıkla mücadele eden çocukların ailelerine umut aşılıyor.
Döşemealtı ilçesinde yaşayan gazeteci İlke ve diş hekimi Bora Tüzüner çiftinin kızları Dora'nın yaşam mücadelesi doğar doğmaz başladı. Sezaryenle dünyaya gelen ve kalbi atmadığı belirlenen bebek, doktorların çabasıyla hayata döndürüldü.
"Dora" ismi verilen bebeğin oksijensiz kaldığı için beyninde hasar oluştuğu tespit edilerek serebral palsi teşhisi konuldu. Doktorların, "Dora için yapılacak tek şey onu mutlu etmek" demesi üzerine "Ya acı çekmeyi tercih edecektik ya da mutlu olmayı" diyen Tüzüner çifti, yaşamlarını tamamen Dora'nın mutluluğu üzerine kurdu.
Kızlarının odasını rengarenk oyuncuklarla donatan çift, sevgiyle büyüttükleri 6 yaşındaki Dora'nın gün içerisindeki mutlu anları ve tecrübelerini aktardıkları sosyal medyada "Doraliçem" adını verdikleri sayfayı açtı.
Kızlarına giydirdikleri masal prensesleri kıyafetleri ve yaptıkları bütün etkinlikleri içeren videoların yer aldığı sayfayı, kısa sürede çok sayıda kişi takip etmeye başladı.
Sosyal medyanın "pamuk prensesi" olarak anılmaya başlayan Dora ile ailesinin hikayesi, birçok aileye örnek oldu.
Ailesinin ilgisi ve sevgisinin yanı sıra gördüğü terapilerle elini kaldırmaya, seslere ve söylenenlere tepki vermeye başlayan Dora, gülümsemesiyle de başta ailesi olmak üzere herkesi mutlu ediyor.
- "Birçok aileye dokunduk"
Anne İlke Tüzüner, AA muhabirine, kızının hastalığı nedeniyle oturamadığını, yürüyemediğini, konuşamadığını ve yutamadığını söyledi.
Dora'nın yoğun bir terapi aldığını aktaran Tüzüner, doktorlar kendilerine "Kızınız, sadece yatar, tavana bakar, başka bir şey yapamaz" dediğini dile getirdi.
Kızlarına doğduğundan bu yana hep sağlıklı bir çocukmuş gibi davrandıklarını anlatan Tüzüner, zamanla Dora'nın kendisini sevdirmeye, dokundurtmaya ve tepki vermelere başladığını kaydetti.
Tüzüner, kızlarının kendilerinin ve bir süre sonra çok sayıda kişinin "prensesi" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Hastalığı ilk duyduğumuzda bilgimiz çok kısıtlıydı. Bu hastalığı yaşayan insanlardan bilgi almanın önemini fark ettik. İnsanları tecrübelerimizden faydalandırmak için sayfayı açtık. Çok ilgi gördü. Kızımızın mutluluğu, prensesleri andıran hayatı örnek oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerinden aynı hastalıkla mücadele eden çocukların aileleriyle iletişim halindeyiz. Birçok aileye dokunduk. Çocukları sağlıklı olanlar bile 'Sizden sabrı öğrendik' diyor. Her gün mesaj alıyoruz. Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya'dan bile takipçilerim onlarca kart gönderip, Dora'ya sevgilerini, teşekkürlerini ilettiler. Biz sevginin gücünü göstererek birçok ailenin yaşama olan bakışının değişmesine katkı sağladık."
- Pamuk prenses kıyafeti gelişimine katkı sağladı
Pamuk prenses kıyafetlerini fizyoterapiden iyi sonuç alacaklarını düşündükleri için kızlarına giydirdiklerini vurgulayan Tüzüner, "Fizyoterapistimiz önermişti. Dora'nın elleri hep yukarıdaydı. Kabarık kıyafetler giydirince, ellerini aşağıya indirip dokunuyor. Ojeleri de öyle. Elini hep kapalı tutuyor ama oje sürünce elini açıyor. 'Ojeni göster deyince' elini açıp gösteriyor, mutlu oluyor." dedi.
Baba Bora Tüzüner ise kızıyla mutlu bir hayatlarının olduğunu söyledi.
İşe giderken Dora'nın çok üzüldüğünü aktaran Tüzüner, "Ben eve gelince de çok mutlu oluyor, hareketleriyle bunu gösteriyor. Baba desteği bu çocuklar için çok önemli. Baba sevgisiyle yüzleri hep gülüyor. Onunla ata biniyoruz, yüzüyoruz. Sağlıklı bir çocuğun yapacağı her şeyi birlikte hayata geçiriyoruz. Bunları da sosyal medyada paylaşarak ailelere örnek oluyoruz." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Döşemealtı ilçesinde yaşayan gazeteci İlke ve diş hekimi Bora Tüzüner çiftinin kızları Dora'nın yaşam mücadelesi doğar doğmaz başladı. Sezaryenle dünyaya gelen ve kalbi atmadığı belirlenen bebek, doktorların çabasıyla hayata döndürüldü.
"Dora" ismi verilen bebeğin oksijensiz kaldığı için beyninde hasar oluştuğu tespit edilerek serebral palsi teşhisi konuldu. Doktorların, "Dora için yapılacak tek şey onu mutlu etmek" demesi üzerine "Ya acı çekmeyi tercih edecektik ya da mutlu olmayı" diyen Tüzüner çifti, yaşamlarını tamamen Dora'nın mutluluğu üzerine kurdu.
Kızlarının odasını rengarenk oyuncuklarla donatan çift, sevgiyle büyüttükleri 6 yaşındaki Dora'nın gün içerisindeki mutlu anları ve tecrübelerini aktardıkları sosyal medyada "Doraliçem" adını verdikleri sayfayı açtı.
Kızlarına giydirdikleri masal prensesleri kıyafetleri ve yaptıkları bütün etkinlikleri içeren videoların yer aldığı sayfayı, kısa sürede çok sayıda kişi takip etmeye başladı.
Sosyal medyanın "pamuk prensesi" olarak anılmaya başlayan Dora ile ailesinin hikayesi, birçok aileye örnek oldu.
Ailesinin ilgisi ve sevgisinin yanı sıra gördüğü terapilerle elini kaldırmaya, seslere ve söylenenlere tepki vermeye başlayan Dora, gülümsemesiyle de başta ailesi olmak üzere herkesi mutlu ediyor.
- "Birçok aileye dokunduk"
Anne İlke Tüzüner, AA muhabirine, kızının hastalığı nedeniyle oturamadığını, yürüyemediğini, konuşamadığını ve yutamadığını söyledi.
Dora'nın yoğun bir terapi aldığını aktaran Tüzüner, doktorlar kendilerine "Kızınız, sadece yatar, tavana bakar, başka bir şey yapamaz" dediğini dile getirdi.
Kızlarına doğduğundan bu yana hep sağlıklı bir çocukmuş gibi davrandıklarını anlatan Tüzüner, zamanla Dora'nın kendisini sevdirmeye, dokundurtmaya ve tepki vermelere başladığını kaydetti.
Tüzüner, kızlarının kendilerinin ve bir süre sonra çok sayıda kişinin "prensesi" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Hastalığı ilk duyduğumuzda bilgimiz çok kısıtlıydı. Bu hastalığı yaşayan insanlardan bilgi almanın önemini fark ettik. İnsanları tecrübelerimizden faydalandırmak için sayfayı açtık. Çok ilgi gördü. Kızımızın mutluluğu, prensesleri andıran hayatı örnek oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerinden aynı hastalıkla mücadele eden çocukların aileleriyle iletişim halindeyiz. Birçok aileye dokunduk. Çocukları sağlıklı olanlar bile 'Sizden sabrı öğrendik' diyor. Her gün mesaj alıyoruz. Amerika, Avrupa ülkeleri ve Avustralya'dan bile takipçilerim onlarca kart gönderip, Dora'ya sevgilerini, teşekkürlerini ilettiler. Biz sevginin gücünü göstererek birçok ailenin yaşama olan bakışının değişmesine katkı sağladık."
- Pamuk prenses kıyafeti gelişimine katkı sağladı
Pamuk prenses kıyafetlerini fizyoterapiden iyi sonuç alacaklarını düşündükleri için kızlarına giydirdiklerini vurgulayan Tüzüner, "Fizyoterapistimiz önermişti. Dora'nın elleri hep yukarıdaydı. Kabarık kıyafetler giydirince, ellerini aşağıya indirip dokunuyor. Ojeleri de öyle. Elini hep kapalı tutuyor ama oje sürünce elini açıyor. 'Ojeni göster deyince' elini açıp gösteriyor, mutlu oluyor." dedi.
Baba Bora Tüzüner ise kızıyla mutlu bir hayatlarının olduğunu söyledi.
İşe giderken Dora'nın çok üzüldüğünü aktaran Tüzüner, "Ben eve gelince de çok mutlu oluyor, hareketleriyle bunu gösteriyor. Baba desteği bu çocuklar için çok önemli. Baba sevgisiyle yüzleri hep gülüyor. Onunla ata biniyoruz, yüzüyoruz. Sağlıklı bir çocuğun yapacağı her şeyi birlikte hayata geçiriyoruz. Bunları da sosyal medyada paylaşarak ailelere örnek oluyoruz." ifadesini kullandı.