Erzincan Ve Ağrı'da STK'ler Çin'in Uygur Türklerine Yönelik Politikasını Kınadı
Erzincan ve Ağrı'da, İHH İnsani Yardım Derneği üyeleri ve sivil toplum kuruluşu (STK) mensupları, Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikasını protesto etti.
Erzincan İHH İnsani Yardım Derneği Basın Sözcüsü Halil İbrahim Akkoyunlu, vakıf binası önünde yaptığı basın açıklamasında, 11 Eylül saldırıları sonrası terörle mücadele bahanesiyle Doğu Türkistan'a yönelik baskıların artarak sürdüğünü ifade etti.
Doğu Türkistan'da, kadın, erkek, genç ve yaşlıların toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğunu, kalanların da "Aile olmak" projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiğini anlatan Akkoyunlu, insanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiğini söyledi.
Akkoyunlu, sözde bahanelerle insanların kamplara götürüldüğünü dile getirerek, "Bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir." dedi.
Çin'in, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen tüm hakları gasp ettiğini vurgulayan Akkoyunlu, "Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir." ifadesini kullandı.
- Ağrı
Ağrı'da da İHH İnsani Yardım Derneği koordinesinde bir araya gelen STK mensupları, Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikasına tepki gösterdi.
Grup adına basın açıklaması yapan İHH Ağrı Şube Başkanı Kerem Engin, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan'da yürütülmekte olduğunu anlattı.
Uygur Türklerinin genç yaşlı demeden toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğunu belirten Engin, Çin'in uygulamalarını kınadıklarını kaydetti.
Kaynak: AA
Doğu Türkistan'da, kadın, erkek, genç ve yaşlıların toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğunu, kalanların da "Aile olmak" projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiğini anlatan Akkoyunlu, insanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiğini söyledi.
Akkoyunlu, sözde bahanelerle insanların kamplara götürüldüğünü dile getirerek, "Bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir." dedi.
Çin'in, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen tüm hakları gasp ettiğini vurgulayan Akkoyunlu, "Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir." ifadesini kullandı.
- Ağrı
Ağrı'da da İHH İnsani Yardım Derneği koordinesinde bir araya gelen STK mensupları, Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikasına tepki gösterdi.
Grup adına basın açıklaması yapan İHH Ağrı Şube Başkanı Kerem Engin, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan'da yürütülmekte olduğunu anlattı.
Uygur Türklerinin genç yaşlı demeden toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğunu belirten Engin, Çin'in uygulamalarını kınadıklarını kaydetti.