Cumhurbaskani Erdogan, Türkiye'deki Bosnak Sivil Toplum Kuruluslarinin Temsilcilerini Kabulünde Konustu Açiklamasi

'Bosna Hersek'in çok kültürlü ve etnik kimlikli yapisinin korunarak istikrara kavusmasi için hiçbir ayrim yapmadan destek verdik. Dayton Baris Anlasmasi'ndan bu yana Bosna Hersek'te geçmisteki gibi müessif hadiselerin yasanmasinin önündeki en büyük engel Türkiye olmustur' 'Türkiye'nin bu cografyada baris ve istikrari koruma gayretlerinin, kargasa ve kaostan beslenen kimi çevreleri rahatsiz ettigini de biliyoruz. Ancak bu ser odaklarina ragmen Bosna Hersek'in ve tüm Balkanlar'in esenligi için çalismaya devam ediyoruz' 'Bosna Hersek'in bu cografyayla ilgili hesabi olanlarin nüfuz alani ve mücadele arenasi haline dönüsmesini asla istemiyoruz. Bu anlayisla Bosna'nin birlik ve bütünlügünü dahi tartismaya açan son gerilimin ardindan diplomatik çabalarimiza ciddi manada hiz verdik' 'Baskalari ne yaparsa yapsin, biz Bosnak kardeslerimizle beraber Sirplari, Hirvatlari, Arnavutlari, Makedonlari kucaklamaya devam edecegiz. Uzlastirici ve çözüm odakli bir yaklasimla adalet ve hakkaniyet temelinde kisa sürede bu meselenin de üstesinden gelecegimize inaniyorum'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Bosna Hersek'in çok kültürlü ve etnik kimlikli yapisinin korunarak istikrara kavusmasi için hiçbir ayrim yapmadan destek verdik. Dayton Baris Anlasmasi'ndan bu yana Bosna Hersek'te geçmisteki gibi müessif hadiselerin yasanmasinin önündeki en büyük engel Türkiye olmustur." dedi.

Cumhurbaskani Erdogan, Türkiye'deki Bosnak sivil toplum kuruluslarinin temsilcilerini kabulünde davetlilere hitap etti.

Bosna Hersek'in ilk cumhurbaskani merhum Aliya Izetbegoviç'in dava arkadaslarindan Hasan Cengic ve Sirbistan Islam Birligi Mesihati eski müftüsü Muammer Zukorliç'e rahmet dileyen Erdogan, AK Parti Genel Baskanvekili Numan Kurtulmus baskanliginda bir heyetin Bosna'ya gidecegini söyledi.

Erdogan, Cengic'in Bosna Savasi'nda en ön safta mücadele ettigini animsatarak, sunlari belirtti:

"Merhum Aliya'ya yol ve dava arkadasligi yapmis, ömrünü Bosna Hersek'e adamis gerçek bir kahramandi. Rabbim kendisinden razi olsun, cenneti ve cemaliyle müserref kilsin. Bosnak vatandaslarimizi siz temsil eden siz kardeslerim ve dostlarimda bir araya gelmekten büyük bir bahtiyarlik duyuyorum. Nazik ziyaretiniz için her birinize ayri ayri tesekkür ediyorum. Yapacagimiz istisarelerin Bosnak kardeslerimiz ve Bosna Hersek için hayirlara vesile olmasini Rabb'imden niyaz ediyorum. Bugün daha çok sizleri dinlemek, sizlerin kiymetli fikirlerini ögrenmek arzusundayim. Ancak sohbetimizin bu bölümüne geçmeden önce güncel bazi hususlarla ilgili degerlendirmelerimi sizlerle paylasmak istiyorum."

Türkiye'nin son 2 asirda gönül cografyasindan farkli sebeplerle göç eden milyonlarca kisiye ev sahipligi yaptigini dile getiren Erdogan, söyle devam etti:

"Bugün ülkemizin hemen her ilinde yaklasik 2 milyon civarinda Bosnak kökenli vatandasimiz bulunuyor. Öyle ki 'Türkiye'de Arnavutluk nüfusundan daha fazla Arnavut, Bosna Hersek'tekinden daha fazla Bosnak yasiyor.' dersem yanlis olmaz. Bu kardeslerimiz, ana yurtlariyla baglarini ve irtibatlarini halen güçlü bir sekilde de koruyor. Balkanlar'da yasayan her menfi veya müspet gelisme, sizlerin temsilcisi oldugunuz kardeslerim olarak sizler tarafindan yakindan takip ediliyor. Balkanlar'in refahini, huzurunu ve barisini etkileyen olumlu hadiseler bizleri sevindirirken, sikintili durumlar da hepimizi endiseye sevk ediyor."

Erdogan, özellikle asirlardir güçlü münasebetlerin sürdügü Bosna Hersek'in milletin gönlünde ayri bir yeri olduguna vurgu yaparak, Türk milletinin tarihin her döneminde sartlar ne olursa olsun Bosna Hersek ve Bosnaklarin yaninda olmayi kendine görev bildigini dile getirdi.

Büyük katliamlarin ve insanlik suçlarinin yasandigi Bosna Savasi'nda, Türkiye'nin elindeki imkanlari seferber ettigini aktaran Erdogan, konusmasini söyle sürdürdü:

"Bundan sonra da çok daha güçlü bir sekilde, çok daha farkli bir sekilde biz, Bosnak kardeslerimizin yaninda yer almaya devam edecegiz. Savastan sonra tesis edilen baris ortaminin kalici hale gelmesi için de her türlü çabayi gösterdik, gösteriyoruz. Bosna Hersek'in çok kültürlü ve etnik kimlikli yapisinin korunarak istikrara kavusmasi için hiçbir ayrim yapmadan destek verdik. Dayton Baris Anlasmasi'ndan bu yana Bosna Hersek'te geçmisteki gibi müessif hadiselerin yasanmasinin önündeki en büyük engel Türkiye olmustur. Türkiye'nin Bosna Hersek'te hayata geçirdigi projelerden, yaptigi kalkinma yardimlarindan, Türk sirketlerinin yatirimlarindan Bosnaklarla beraber Sirplar ve Hirvatlar da istifade etmistir."

- "Belgrad-Saray Bosna Otoyolu'yla ilgili çalismalarimiz planlandigi sekilde ilerliyor"

Cumhurbaskani Erdogan, beseri ve kültürel baglarin yani sira Türkiye'nin cografi olarak da bir Balkan ülkesi oldugunu kaydederek, "Siniri dahi olmayan bazi ülkelerin Balkanlar'a dogrudan müdahale ettigi bir denklemde Türkiye'nin bu cografyaya sirtini dönmesi düsünülemez. Balkanlar'daki her gelismeyi kendi iç meselemiz gibi görüyor, sikintilarin çözüme kavusturulmasi için gereken adimlari atiyoruz ve atacagiz. Türkiye'nin bu cografyada baris ve istikrari koruma gayretlerinin, kargasa ve kaostan beslenen kimi çevreleri rahatsiz ettigini de biliyoruz. Ancak bu ser odaklarina ragmen Bosna Hersek'in ve tüm Balkanlar'in esenligi için çalismaya devam ediyoruz." diye konustu.

Türkiye'nin, Türk sirketlerinin yatirimlarindan TIKA, Yurtdisi Türkler Baskanligi, Yunus Emre Enstitüsü, DEIK gibi kurumlarin faaliyetlerine, bankacilik sektöründen üniversiteye uzanan genis bir yelpazede varlik gösterdigini anlatan Erdogan, su ifadeleri kullandi:

"Türkiye'nin Bosna Hersek'teki dogrudan yatirimlarinin toplami 250 milyon dolari su anda asiyor. Geçen sene salgina ragmen 650 milyon dolar olarak gerçeklestirilen ikili ticaretimizi kisa sürede 1 milyar dolarin üzerine çikarmayi hedefliyoruz. Sivil toplum kuruluslarimizla insanimizin yardim elini Balkanlar'in en ücra kösesine kadar ulastiriyoruz. Bölgenin ekonomisine çok büyük katki sunacak Belgrad-Saray Bosna Otoyolu'yla ilgili çalismalarimiz planlandigi sekilde ilerliyor. Bize göre bu sadece bir yol projesi degil, her yönüyle ayni zamanda bir baris projesidir. Kisa süre önce Yeni Pazar Baskonsoloslugumuzun açilisini yaptik. Yeni Pazar-Tutin yolu da önümüzdeki yil hizmete girecek. Insallah hava yolu tasimaciligindan ticarete, ulasimdan sanayi ve egitime kadar her alanda projelerimize hiz verecegiz."

Erdogan, tarihte pek çok aci yasamis, daha düne kadar çatismayla anilan Balkanlar'in gerilimlerin degil, daima huzurun membai olmasini istediklerini belirterek, söyle devam etti:

"Biz Balkanlar'in, Avrupa'nin göbeginde bir istikrar adasi haline gelmesini, kalkinmasini, ekonomik olarak güçlenmesini arzu ediyoruz. Bosna Hersek'in bu cografyayla ilgili hesabi olanlarin nüfuz alani ve mücadele arenasi haline dönüsmesini asla istemiyoruz. Bu anlayisla Bosna'nin birlik ve bütünlügünü dahi tartismaya açan son gerilimin ardindan diplomatik çabalarimiza ciddi manada hiz verdik. Bosna Hersek'teki tüm taraflarla görüsen, tüm kesimlerin saygi duydugu, itimat ettigi bir ülke olarak sorunlarin çözülmesi için inisiyatif aldik. Önce Disisleri Bakanimizi Bosna Hersek'e göndererek mesajlarimizi muhataplarimiza net biçimde ulastirdik. Ardindan Agustos ayindaki Bosna Hersek'i ziyaretimde görüs ve telkinlerimizi en üst seviyede tekrar ilettik. Sayin Dodik bu kapsamda arabuluculuk teklifinde bulundu. Bosna Hersek'teki tüm taraflar zaten basindan beri Türkiye'nin bu sürece müdahil olmasini istiyordu. Biz de 'Siz kendi aranizda bu konuda kararliysaniz, biz arabuluculuk görevine soyunuruz ama sadece Sayin Dodik, senin talebinle bu is olmaz. Buna Caferovic'in de Komsic'in de çok kararli bir sekilde destek vermesi lazim.' dedik.

Sirbistan Cumhurbaskani Sayin Vucic'le de 18 Eylül'de Istanbul'da gelismeleri ele aldik. Çarsamba günü Sayin Bakir Izetbegoviç'i misafir ettim, birlikte çalisma yemegi gerçeklestirdik. Bakir kardesimle ülkedeki durumu ve gerilimi, daha fazla büyümeden nasil çözüme kavusturabilecegimizi istisare ettik. Görüsmemizde kendisiyle Türkiye'nin bu süreçte yapabilecegi katkilari degerlendirme firsati bulduk. Insallah önümüzdeki günlerde Bosna Hersek'ten diger yetkilileri de basta Dodik olmak üzere, Komsic ve onun yaninda Caferovic, onlari da Ankara'da agirlamayi planliyorum ve bu konuda gerekli görüsmeleri yapacagiz. Merhum Aliya Izetbegoviç'in emanetine halel gelmemesi için elimizden gelen her türlü çabayi sarf edecegiz. Bosna Hersek'in tekrar eski kötü günlerine dönmemesi için tüm taraflarla diyalogumuzu artirarak sürdürecegiz. Bu arada belki günübirlik bir Sirbistan ziyareti yapmak suretiyle veya Sayin Vucic'i ayni sekilde Ankara'ya davet etmek suretiyle onunla da bir görüsme yapmayi planliyorum."

- "Türk diplomasisine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güvenmenizi bekliyorum"

"Baskalari ne yaparsa yapsin, biz Bosnak kardeslerimizle beraber Sirplari, Hirvatlari, Arnavutlari, Makedonlari kucaklamaya devam edecegiz." diyen Erdogan, sunlari kaydetti:

"Uzlastirici ve çözüm odakli bir yaklasimla adalet ve hakkaniyet temelinde kisa sürede bu meselenin de üstesinden gelecegimize inaniyorum. Siz kardeslerimin, ülkemizdeki tüm Bosnaklar gibi yükselen tansiyon karsisinda hakli olarak endiselendiginizi biliyorum. Milletimizin tamaminin hadiseleri yakindan takip ettiginin de farkindayim. Bu noktada sizlerden bize, Türk diplomasisine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güvenmenizi bekliyorum. Türkiye, Bosna Hersek'in 1990'larda yasadigi acilari bir daha yasamasina kesinlikle izin vermeyecektir. Sorunu bir kalici çözüme kavusturana kadar girisimlerimize devam edecegiz. Gerektiginde daha kararli tutum almaktan çekinmeyecegimizi söylemeye bile gerek duymuyorum. Rahmetli Aliya'nin basini çektigi dönemdeki Türkiye artik yok, bugün baska bir Türkiye var. Dolayisiyla da atacagimiz adim çok daha farkli olacaktir."
Kaynak: AA