AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK Toplantisina Iliskin Açiklamalarda Bulundu Açiklamasi (3)

'(Macron'un Cezayir'e iliskin açiklamalari) Baska bir konudaki hafizaya dönük, tarihe dönük, siyasete dönük bir cari açiginiz var. O cari açigi kapatamiyorsunuz, o cari açigi örtbas etmek için Türkiye'ye saldiriyorsunuz' 'Mavi Vatan kirmizi çizgimizdir, Mavi Vatan ana vatanin ayrilmaz bir parçasidir. Eger birisi çikip da 'Mavi Vatan kavrami, Yunanistan'a ya da baskasina karsi bir saldirganlik içeriyor' diyorsa ve bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi sifatiyla söylüyorsa bunun tamamen karsisinda oldugumuzu ifade etmek isterim' '(Mavi Vatan) Uluslararasi anlasmalara uygundur ve burada tamamen hukuka uygun bir sekilde ülkemizin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumaya dönük çalismalardir. Burada masada çözülebilecek pek çok mesele vardir, o yüzden masada olmaya önem gösteriyoruz'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Fransa Cumhurbaskani Emmanuel Macron'un Cezayir'le ilgili açiklamalarini degerlendirirken, "Baska bir konudaki hafizaya dönük, tarihe dönük, siyasete dönük bir cari açiginiz var. O cari açigi kapatamiyorsunuz, o cari açigi örtbas etmek için Türkiye'ye saldiriyorsunuz." dedi.

Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan baskanligindaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantisi devam ederken, parti genel merkezinde basin toplantisi düzenleyen Çelik, gündeme iliskin degerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ile ilgili bir iftira söz konusu oldugunda bunlari yakindan takip ettiklerini animsatan Ömer Çelik, "Bu çerçevede Cezayir ile Fransa arasindaki bir gerginligin neticesi olarak Fransa Devlet Baskani Macron tarafindan ülkemize, Cumhurbaskanimiza, Osmanli devletimize karsi yapilan açiklamayi bir degerlendirmek gerekiyor. Macron, Cezayir halkina dönük çesitli açiklamalar yapiyor. Cezayir devleti de hakli olarak sömürgeci geçmisiyle yüzlesmesi gerektigini ifade ediyor. Bunun üzerine Macron, Osmanli Imparatorlugu'na atif yaparak aslinda Türkiye'yi suçluyor. Ondan sonra da 'Cezayir'de kiralik bir hafiza var' diyerek Cumhurbaskanimizin ve Türkiye'nin, Cezayir'in siyasi hafizasini manipüle ettigini söylüyor." ifadesini kullandi.

Macron'un ifadelerinin hiçbir sekilde ciddiye alinmayacak, bir devlet baskani tarafindan yapilmamasi gereken bir açiklama oldugunu belirten Çelik, "Bir ülkeyle ilgili bir açiklama yapacaksaniz, Türkiye'yi, sayin Cumhurbaskanimizi, Osmanli Devleti'ni niçin isin içine karistiriyorsunuz? Baska bir konudaki hafizaya dönük, tarihe dönük, siyasete dönük bir cari açiginiz var. O cari açigi kapatamiyorsunuz, o cari açigi örtbas etmek için Türkiye'ye saldiriyorsunuz." dedi.

Cezayir halkina ve Cezayir devletine "Kiralik hafiza kullaniyor." demenin saygisizlik oldugunu vurgulayan Ömer Çelik söyle devam etti:

"Yine, 'Fransiz sömürgeciliginden önce Cezayir'de bir devlet var miydi?' diyor. Bu da saygideger bir ifade degildir. Cezayir halki ve Cezayir devleti onurlu bir halktir, onurlu bir devlettir. Dolayisiyla onlarin devletlesme sürecini, milletlesme sürecini Fransiz sömürgeciligine baglamak son derece asagilayici ve yanlis bir ifadedir. Dogruyu söylemek gerekirse kendi sömürge mirasiyla yüzlesmekten kaçmak için sayin Cumhurbaskanimizi, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini, Osmanli devletini hedef alma seklindeki bu siyaseti hiçbir sekilde anlayamadigimizi ifade etmek isterim. Son derece yanlis bir açiklama. Daha titiz olunmasini, daha özenli olunmasini defalarca söyledigimiz gibi bir kere daha söylüyoruz. Yoksa biz cevap vermeye devam edecegiz."

- "Mavi Vatan kirmizi çizgimizdir"

Yunanistan ve Güney Kibris Rum kesiminin Ege'de, Dogu Akdeniz'de maksimalist davranislarindan vazgeçmesi gerektigini ifade eden Çelik, "Ege'yi kendi gölü zanneden, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti (KKTC) gibi bir devletin varligini görmezden gelen bir siyasetin varacagi hiçbir yer yoktur. En son bir Rum gemisinin ihlali karsisinda Deniz Kuvvetlerimiz aninda müdahale ederek onu kendi bölgesine geri göndermistir." dedi.

Bir CHP milletvekilinin, "Mavi Vatan" kavraminin asiri saldirganlik ifade ettigini söyledigini hatirlatan Ömer Çelik, "Bu ifade hangi siyaseti temsil ediyorsa biz bu siyasetin tamamen karsisindayiz. Mavi Vatan kirmizi çizgimizdir, Mavi Vatan, ana vatanin ayrilmaz bir parçasidir. Eger birisi çikip da 'Mavi Vatan kavrami, Yunanistan'a ya da baskasina karsi bir saldirganlik içeriyor' diyorsa ve bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi sifatiyla söylüyorsa bunun tamamen karsisinda oldugumuzu ifade etmek isterim." diye konustu.

Türkiye'nin Mavi Vatan'daki hak ve menfaatlerini korumak için her seyi yapacaklarini vurgulayan Çelik söyle devam etti:

"Her türlü bedeli öderiz, her türlü mücadeleyi veririz. Nitekim kahraman silahli kuvvetlerimiz, kahraman deniz kuvvetlerimiz bu konuda aninda müdahalede bulunarak gerek Mavi Vatan'i, gerek kara vatani, gerek gök vatanimizi koruma konunda Hava Kuvvetleriyle, Kara Kuvvetleriyle bu mücadeleyi güçlü bir sekilde veriyorlar. Esas burada tartisilmasi gereken Yunanistan'in adada anlasmalarla silahsiz olmasi gereken adalari silahlandirmis olmasi ve silahlandirmaya devam etmesidir.

Kendi halklarinin refahindan çok hayali tehditler üreterek Yunan basbakanlari, ülkelerinin kaynaklarini baska ülkelerin silah sanayilerini güçlendirmek için kullaniyorlar. Halbuki anlamalari gereken sey sudur; o bahsettiginiz ülkeler zor zamaninizda yaninizda olmayacak ama Türkiye her zaman komsunuz olarak simdiye kadar hep zor zamaninizda yaninizda oldu. Bundan sonra da yine bir zora düserseniz, bir dara düserseniz dünyada ilk yardiminiza kosacak ülke Türkiye'dir. Bizim herhangi bir sekilde isgalci ya da yayilmaci emellerimiz yoktur."

- "Masada olmaya önem gösteriyoruz"

"Mavi Vatan"da yürütülen faaliyetlerin uluslararasi hukuka uygun oldugunu hatirlatan Çelik, "Uluslararasi anlasmalara uygundur ve burada tamamen hukuka uygun bir sekilde ülkemizin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumaya dönük çalismalardir. Burada masada çözülebilecek pek çok mesele vardir, o yüzden masada olmaya önem gösteriyoruz." dedi.

Hem Disisleri Bakanliginin diplomatik yetenegi hem de Milli Savunma Bakanliginin birikiminin sorunlari masada çözecek hazirliklari yaptigini belirten Çelik, "Eger karsi tarafta iyi niyet varsa, gerçekten bir ortak nokta bulunmak isteniyorsa bu mümkündür ama siz masada daha çalisma baslarken sahada fiili durum yaratirsaniz ve asiri saldirgan bir tutum ortaya koyarsaniz o zaman sahada da gayet güçlü bir sekilde kuvvetlerimizin orada var oldugunu ve bir milim geri adim atmayacagini her zaman görmüs olursunuz." diye konustu.

Çelik, Yunanistan'in akliselimle hareket etmesinde, Türkiye'nin "Mavi Vatan" konusundaki kararliligini iyi anlamasinda, sorunlarin diplomasi yoluyla çözülmesi konusundaki hassasiyetine hem saygi göstermesinde hem de bunu iyi degerlendirmesinde çok büyük fayda oldugunu degerlendirdiklerini söyledi.

"Mavi Vatan"in Türkiye'nin kirmizi çizgisi oldugunu hatirlatan Ömer Çelik, "Hiçbir sekilde tartisilacak bir yani yoktur. Birisi çikip da 'Mavi Vatan kavramini kullandigimiz zaman asiri saldirgan bir ya da yayilmaci bir kavram kullanmis oluyoruz' diyorsa ancak Yunan Parlamentosunda ifade edilecek bir sözün Türkiye'de ifade edilmesinin son derece üzüntü verici bir durum oldugunu ifade etmek isteriz." dedi.

Çesitli tartismalar vesilesiyle yeni anayasa çalismalari baglaminda kendisine sorular geldigini belirten Çelik, "Tabii herkes yeni anayasa ile ilgili görüslerini söyleme hakkina sahiptir. Buna herhangi bir sey diyecegim yok ama AK Parti olarak daha önce de söyledigim gibi herhangi bir sekilde, özellikle laiklik prensibi konusuna odaklanildigi için söylüyorum, laiklik prensibinin anayasada yer almasi gerektigini ve vazgeçilmez oldugunu ifade etmistim. Laiklik prensibi sadece bir düzenleme olarak degil, ayni zamanda da bir toplumsal baris ilkesi olarak anayasadaki yerini koruyacaktir." ifadesini kullandi.

- "Laik devlet prensibini güçlü bir sekilde savunuyoruz"

Partisinin burada laik devlet düzenini savundugunu bildiren Ömer Çelik sunlari kaydetti:

"Nitekim sayin Cumhurbaskanimiz Misir'a gittiginde de laik devlet düzeni önerisinde bulunmustur. Demokrasi ve laiklik arasindaki iliskinin gerçek prensiplere dayanan dengeli bir iliski olmasi gerektigini partimizin kurulusundan beri ortaya koyduk. Iki seye karsiyiz, bunu da ifade ettim. Bir tanesi herhangi bir sekilde laiklik prensibine karsi her türlü açiklamaya karsi oldugumuzu, partimizin görüsünün bu olmadigini ifade etmistim.

Ayni sekilde de geçmiste laiklik adi altinda demokrasiyi bogan, vatandaslarimizin degerlerine saldiran, vatandaslarimiz üzerinde bir mengene olusturan, insanlarin basta egitim hakki olmak üzere hak ve hürriyetlerden faydalanmasini engelleyen bir laikçilik anlayisi üretilmistir. Bunun da laiklikle ilgisi yoktu. Rahmetli Nur Vergin hocamiz bunun adini 'laikçilik' koymustu. Bu da laikligin bir istismariydi, herhangi bir sekilde laiklik ilkesiyle bagdasmiyordu. Türkiye'de demokrasiyi sakatlamak için vesayete alan açmak için uydurulmus ama maalesef Türkiye'ye çok karanlik günler yasatmis uygulamalarin bir ideolojik referansiydi."

"Laikçilik" seklindeki kati uygulamalara, üniversitelerdeki gençlere o sikintiyi yasatan uygulamalara, çesitli yerlerde ülkenin demokrasisini sakatlamak için olusturulan uygulamalara da karsi olduklarini ifade eden Çelik, "Laik devlet prensibini güçlü bir sekilde savunuyoruz. Hem rejimimiz açisindan gerekli oldugunu hem de toplumsal baris ilkesi olarak gerekli oldugunu net bir sekilde degerlendiriyoruz, altini çiziyoruz. Yakin cografyamiz için de aslinda pek çok devlette olmasi gereken bir prensip olarak, bir uygulama olarak degerlendiriyoruz." dedi.

(Sürecek)
Kaynak: AA