CHP'nin tezkereye 'hayır' oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDP'ye tepki gösterirdi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda vekillere hitap etti. Erdoğan, sınır ötesi tezkereye 'hayır' oyu veren CHP'ye "HDP yöneticileri, CHP'ye çağrı yaptı. Siyasi ittifakın devamı CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu, CHP açıkça tehdit ediliyordu. Onurlu bir liderin çıkıp 'Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz' deyip HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenir. Ama karşımızda böyle bir CHP mevcut değildir" sözleriyle tepki gösterdi.

CHP'nin tezkereye 'hayır' oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDP'ye tepki gösterirdi
CHP'nin tezkereye 'hayır' oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDP'ye tepki gösterirdi
Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'nin 1 Ekim'de başlayan yeni yasama yılı çalışmalarında milletvekillerine tekrar başarılar diledi.

TBMM'ye sundukları 2022 yılı bütçe kanun teklifinin AK Parti'nin damga vurduğu 20'nci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ise 4'üncü bütçesi olduğunu belirten Erdoğan, bütçenin, hazırlıkları haziranda başlayan ve aralık sonuna kadar devam eden, geniş bir zamana yayılan, büyük bir emek ve zahmet gerektiren bir çalışma olduğunu dile getirdi.

Bakanlıklar ile ilgili tüm kurumlar ile sivil toplum kuruluşlarının içinde yer aldığı uzun bir maratonun ardından ortaya çıkan bu bütçe teklifinin, Türkiye'nin yol haritası mahiyetinde olduğuna işaret eden Erdoğan, eylül ayı başında yayımladıkları Orta Vadeli Program'da, bütçenin ana omurgasını oluşturan hedeflerin zaten yer aldığını hatırlattı.

Erdoğan: Ben taarruzdayım Çarpıcı açıklamalar...

Erdoğan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmelerine başlanan ve 6 Aralık'tan itibaren Genel Kurulda devam edecek müzakerelerde, bütçe rakamları ve bunlara bağlı ekonomik gelişmelerin enine boyuna değerlendirileceğini kaydederek, 'Meclis'e sunduğumuz bütçe teklifinde, merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 751 milyar lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 473 milyar lira, bütçe açığı da 278 milyar lira olarak öngörülmektedir. Tabii bu ihtiyatla hazırlanmış bir bütçe teklifidir. Yıl sonu gerçekleşmelerinin çok daha iyi olacağına inanıyoruz. Toplam 224 kamu idaresini kapsayan merkezi yönetim bütçe ödeneklerinin dağılımı, ülkemizin kalkınma hedeflerini ve milletimizin ihtiyaçlarını gözeten; adil, gerçekçi, sürdürülebilir bir anlayışla yapılmıştır.' değerlendirmesinde bulundu.

'SAĞLIĞA AYRILAN PAYDA DA CİDDİ ARTIŞ YAPTIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütçede en büyük payı her zaman olduğu gibi eğitimin aldığını vurgulayarak, 'Bu yıl bütçede sağlığa ayrılan payda da ciddi artış yaptık. Aynı şekilde sosyal harcamalar için tahsis edilen kaynağı da ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızın daha güçlü şekilde yanında olabilmek için bütçenin yüzde 6'sı seviyesine yükselttik. Sanayicimizden esnaf ve sanatkarımıza kadar her seviyedeki işletmelerimize verilecek destekler de bütçenin kayda değer kalemleri arasında yer alıyor.' diye konuştu.

İçinden geçilen kritik dönemde savunma sanayisini güçlendirecek kaynağı da ihmal etmediklerine işaret eden Erdoğan, 'Sonuç olarak merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin bütçelerinde ortalama yüzde 30 artışa gittik. Böylece dünyada yaşanan çok boyutlu dalgalanmalara karşı ülkemizin güçlü bir duruş sergilemesini sağlayacak manevralar için gereken mali altyapıyı oluşturduk. Amacımız, Koronavirüs salgını olarak başlayıp üretime, lojistiğe ve giderek tüm ekonomik sisteme sirayet eden küresel krizi ülkemiz için fırsata dönüştürmektir.' görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin, istisnalar haricinde neredeyse tamamının küçüldüğü geçen yılı, Türkiye'nin büyümeyle kapatıp bu doğrultuda ilk işaretleri verdiğini vurguladı.

Ülke ekonomisinin bu yılın ilk iki çeyreğinde de oldukça güçlü bir büyüme performansı sergilediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
'Üretimde kapasiteleri sonuna kadar kullanıyoruz. İhracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. İstihdamda salgın öncesinin de üstünde bir yere geldik. Yatırımcılarımız üretimi artırmak için makine ve ham madde peşinde koşuyor. Geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü altyapı üzerinde yeniden yapılanan küresel siyasi ve ekonomik sistemde ülkemizin hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz. İnşa ettiğimiz eğitim kurumlarının, hastanelerin, yolların, tünellerin, barajların, sulama tesislerinin, organize sanayi bölgelerinin önemi bu süreçte çok daha iyi anlaşılmıştır. Türkiye'nin, kendini, küresel kriz ikliminden pozitif yönde ayrıştırarak üretim ve ihracat üssü haline gelmeye başlamasının gerisinde işte böyle bir emek, böyle bir birikim bulunuyor.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Milli tekonoloji hamlesi, orta-yüksek teknoloji gerektiren alanlarda önemli bir yere taşıdı. Ülkemize, Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanmasıyla ilgili mutabakat zaptının imzalandığının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu mutabakatın imzalanmasıyla kamu ve özel sektörün iklim değişikliği ile ilgili projelerine finans desteği sağlanabilecektir.

KURAKLIK TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bir yandan yangınlarla, sellerle boğuştuğumuz bir yılın ardından şimdi de kuraklık tehdidi ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz yıl da kuraklık pek çok yerde rekoltenin düşmesine yol açmıştı. Kendi çiftçimizi en güçlü şekilde destekliyoruz. Tarımsal destek rakamı 396 milyar lirayı bulmuştur. Gübre desteğinde yüzde 100 artış yaparken mazot maliyetinin yüzde 50'sini karşılamayı sürdürdük. Yağı tohumlu bitkilerin üretimi ve hayvancılık gibi alanlara özel önem veriyoruz. TMO'yu hem ürünlerin hak ettikleri fiyattan alımı, uygun fiyatlı hububat satışı konusunda etkin biçimde kullanıyoruz. Çiftçimizi kuraklık karşısındaki sigortalarda devlet desteğini primde yüzde 70'e yükselttik. Son dönemde çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Üreticilerden ricam tek karış boş arazi bırakmadan tarlalarını ve seralarını ekmeleri ve ahırlarını dolu tutmalarıdır. Dünyadaki dalgalanmanın bir süre daha süreceği anlaşılıyor. Açıkladığımız alım fiyatlarını bu anlayışla en yğksek seviyede belirliyoruz.

TARIM SEKTÖRÜ EN AZ SAVUNMA SANAYİ KADAR ÖNEMLİ

Bizim için tarım sektörü en az savunma sanayi kadar önemlidir. Çiftçilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Meclisimizin de bu konuda üzerine düşeni yapacağından şüphe duymuyorum.

AK PARTİ'NİN İKTİDARINI DA HALA KABULLENEMEYENLER VAR

Bu gazi mekanın çatısı altında hayata geçirilen her bir faaliyet demokrasimizin güçlenmesine vesile oluyor. Yasama zorunluluklarınız yanında milletvekillerinin üzerlerindeki ağır yükün farkındayız. Her bir parlamenter için milleti temsil etme şerefinden daha değerli bir paye olamaz. Her bir milletvekili kendi karnesini kendi eliyle doldurmaktadır. Doğrudan halk tarafından belirlenmeye başlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyen hep biz olduk. Bu başarı zinciri kendi kendine ortaya çıkmamıştır. AK Parti'nin iktidarını da hala kabullenemeyenler var. Bizim tüm başarılarımızın tek formülü milletimize güvenmektir. Karşımıza çıkan her engeli, arkamızdan yazılan her senaryoyu aşarak yolumuza devam ettik. Sürekli rejim tartışmaları yürütüldü. Aradan 20 yıl geçti, hala aynı tartışmanın ekmeğini yemeye çalışanlar olduğunu görüyoruz.

Her alanda ülkenin çehresini biz değiştirdik. Kendisi siyasi ve şahsi ikbalini çalışmak yerine ülkenin felaketine bağlayanların çırpınışları hiç durmamıştır. Türkiye'ye husumet besleyenler terör örgütleri ile birlikte çalışmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönen bir ekiple karşı karşıyayız. Sürekli olarak 'ülke çöktü' edebiyatı yapmaktadır. Kalbinin pusulası kendi ülkesini değil de başka yerleri gösterenler ile bu ülkenin asil evlatları arasındaki mücadele hiç bitmedi, bitmeyecek. Düşmanı fiziki olarak bu topraklardan attık, geride bıraktığı zihniyet kirinden hala kurtulamadık. Bitirilemez sanılan sıkıntıları bitirdiğimiz gibi bu kirli, karanlık zihniyetin köklerini Allah'ın izniyle kurutacağız. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım gerçekleştiriyoruz.

CHP'YE TEPKİ: ONURLU BİR LİDERİN ÇIKIP HDP'LİLERE AĞIZLARININ PAYINI VERMESİ BEKLENİR

Dün Meclis'te bir tezkere oylandı. Esasen bu tezkere ülkemize yönelik terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda 76 ayrı tezkere görüşülüp kabul edilmiştir. Tehdit PKK/YPG yanında DEAŞ gibi terör tehditlerinden de kaynaklanmaktadır. HDP yöneticileri, CHP'ye çağrı yaptı. Siyasi ittifakın devamı CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu, CHP açıkça tehdit ediliyordu.


Onurlu bir liderin çıkıp 'Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz' deyip HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenir. Ama karşımızda böyle bir CHP mevcut değildir. CHP oylamaya saatler kala tezkereye hayır diyeceklerini ilan etti. Biz kimin kılıcını çaldığınızı biliyoruz da siz kendinizi bu kadar belli etmeyin. Burada asıl önemli olan, ülkemizin en büyük 2. partisi durumundaki CHP'nin terör örgütünün oyuncağı HDP'ye teslim olması, biat etmesi, boyun eğmesidir. Yazık. Ne kadar hazin bir tablo. Biz bu güne kadar nasıl CHP'ye ve iplerini ellerine verdiği efendilerine rağmen ülkemizin güvenliğini sağlayacak adımları atmışsak bundan sonra da atmayı sürdüreceğiz.

Son dakika... CHPnin tezkereye hayır oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDPye tepki gösterirdi
CHP Genel Başkanı'nın askerliği çocuk oyuncağı sanan cehaletini de milletin takdirine bırakıyorum. TSK'nın sınır ötesi harekatlarının sokaktan toplanan rastgele kişilerle yapıldığını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız.



Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı olduğumuz doğrudur. Asıl sorulması gereken, Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir. Kendilerine Mustafa Kemal'in askerleri diyenlerin, 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiğini görmek bizim bile ağırımıza gidiyor. CHP - HDP ortaklığı bu tezkere oylaması ile resmiyet kazanmıştır. İYİ Parti'nin bu tezkereyi desteklemesini memnuniyetle karşıladık.


BÜYÜKELÇİLERİN ÖZÜR AÇIKLAMASI KARŞISINDA HAYAL KIRIKLIĞINA KAPILANLARIN BU TOPRAKLA GÖNÜL BAĞI YOKTUR

Büyükelçilere karşı sergilediğimiz onurlu duruş da Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş. Büyükelçilerin ağır gördüğümüz açıklamasının ardından kimin nerede durduğunu hep birlikte takip ettik. Ülkemize, yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların bu topraklarla gönül bağı, kök bağı yoktur. Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik sözlü saldırılarını son dönemde epey arttırdığını görüyoruz.


Bu ülkenin her memuru, bireyi devletinin koruması ve güvencesi altındadır. Kılıçdaroğlu'nun hezeyanları kendisini rezil etmenin ötesinde bir anlama sahip değildir. Bu zavallının tababet ilminin görev alanına girdiğini daha önce söylemiştim. Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Adama bak ya, Osmanlı'ya hakaret ediyor. Sen kimsin ya? Sen Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin ya... 600 yıl dünyaya nam salmış Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin. Bu ne saygısızlıktır. Buna bizim kitabımızda cibilliyet itibari ile bozuk derler. Böyle bir ecdada hakaret edeceksin. Bunu yedirmeyiz, buna fırsat vermeyiz. Sen kimlerle nerede, nasıl geçineeksen geçin. Bu kadar merak ettiğin Suriye... O topraklarda bile ecdadın ayak izleri var. Misak-ı Milli denilen anlaşmanın yerinde yine Osmanlı'nın mirası var. İnşallah 2023 Bay Kemal'in yeni bir ders aldığı yıl olacaktır. Fakat çok çalışacağız. Bu hafta Eskişehir'de hayet güzel açılışlarımız oldu. Bu açılışlarla birlikte toplu açılışlarda 52 adet fabrika açılışı, 106 adet ayrıca fabrika açılışları yaptık. Diyor ya, ne yapıyor? Daha yeni, Eskişehir'de olanları söylüyorum. Biz buyuz. Dün Azerbaycan'daydık. Yeni havalimanının açılışını yaptık. İnşallah Fuzuli'den İstanbul'a bir hareket olacak. Bu yolların yapımına yönelik çalışmalar devam ediyor. Demiryolu çalışmaları, otobanlar... Türk müteahhit firmaları yoğun bir çalışmanın içindeler. İnşallah Azerbaycan çok kısa süre içinde parmakla gösterilecek ülkeler arasında yerini alacaktır. Ermenilerin döşediği mayınlar temizleniyor. O alanlar tarım alanı haline getiriliyor.