ABD'de 'Bir Nöronun Hayati' Sergisinde Türk Heykeltirasin Hareketli Heykeline Büyük Ilgi

Heykeltiras Server Demirtas’in ABD’nin baskenti Washington’da 28 Kasim’a kadar sanatseverleri agirlayacak olan “Life of a Neuron (Bir Nöronun Hayati)" sergisinde yer alan hareketli heykeli ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor.

ABD’de sanat, bilim ve teknolojinin kesistigi önemli sergilere ev sahipligi yapan “Artec House” yeni karma sergisinde Türk heykeltiras Server Demirtas’i agirladi. Baskent Washington’da 27 Eylül’de kapilarini açan ve Uluslararasi Nörobilim Dernegi’nin (Society for Neuroscience) 50. kurulus yildönümü vesilesiyle hazirlanan “Life of a Neuron (Bir Nöronun Hayati)" isimli sergide Demirtas’in hareketli heykeli de yer aldi. "Stres" konulu heykel, her gün yüzlerce kisinin ziyaret ettigi sergide büyük ilgi çekiyor.

"Artec House sirketi benden böyle bir heykel yapmami talep etti"

Demirtas, aslinda ressam oldugunu, heykel yaparak konusunu daha iyi anlatabilecegini düsündügünü, son 25-30 yildir hareketli heykeller yaptigina degindi. Washington’daki sergide ziyaretçilere sunulan heykelin konusunun "stres" oldugunu belirten Demirtas, "Artec House sirketi benden böyle bir heykel yapmami talep etti. Ben de olur dedim. Böyle basladik heykelin yapimina" ifadelerini kullandi.

"Ne yapacaklarini bilemeyen insanlarin daraltilmis ve küçültülmüs alanlarindaki sikintilarini anlatmaya çalistim"

Demirtas, "Daha önce de ’itis kakis’ diye bir heykelim vardi. Bu heykelde de bir araya sikismis insanlar ne yapacaklarini bilemiyorlar, ama gruptan da ayrilmiyorlar. Bir aile gibi kendi içlerine sinmisler. Bazen itisip kakisiyorlar, bunun da öyle bir etkisi var. Yani onlarin daraltilmis ve küçültülmüs alanlarindaki sikintilarini anlatmaya çalistim, daha önceki islerim de göç vardi mesela. Bir yerden bir yere gidiyorlar, yersiz yurtsuz kalmislar. Bu benim çok ilgimi çekiyordu" diyerek heykelin hikayesine degindi. "Bunun acisini anlatmak olmaz yani, bunu ancak yasayan bilir" diyen Demirtas, "O sokakta kalan, yatacak bir yer bulmayan, itilip kakilan, deger verilmeyen kadinlar, kizlar, erkekler, onlar bilirler aslinda. Benim yaptigim nedir ki, küçücük bir sey. Bir temas, insanlara bir uyari gibi, öyle bir duygumu anlatiyorum onlara" ifadelerini kullandi.

"Elektronik hiçbir sey yok. Her sey mekanik"

Kinetik heykelinin içerigin dair bilgiler de veren Demirtas, "Alt bölümünde bir mekanizma var. Elektronik hiçbir sey yok. Her sey mekanik. Diskler dönüyor otomatlar gibi. O disklerin üzerindeki kollar da yukaridaki heykellere mekanizmalar vasitasiyla, çelik teller vasitasiyla hareket ediyor. Aslinda kullandigim yöntem açisinda da böyle çok yazilim, iste bilgisayar öyle bir seyler yok. Daha dogrusu onu bilmiyorum. Benim bildigim mekanigi yapmak. Onun için böyle bir mekanik düzenek benim hosuma gidiyor ve becerebilecegim alan" dedi.



"Amacim daha çok insanla ortak bir sey yakalamak"

Demirtas son dönemlerde çalisma alanina agirlikli olarak yerlerinden, yurtlarindan edilmis insanlarin hayatlarina yer verdigini belirterek, "Kim bunlar, ne yapiyorlar, bunlar bir aile mi gibi hep sorular geliyor. Aslinda onlarin bir aile vesaire olmasinin bir önemi yok, onlar insan. Yani sikintidaki insanlar. Çok belli stres altinda. Ama sadece göçerler yok ki hayatta. Göçmenler de sikinti yasamiyor mu? Üstelik fakiriyle zenginiyle herkesin kendine göre bir sikintisi var. Ben aslinda bu evrensel boyuttaki var olmanin, sen de yalniz kaldigin zaman, uyudugun zaman bir soru sormuyor musun kendine, ben kimim, ne yapiyorum, neredeyim, benim vatanim neresi gibi sorulari soruyorsun. Ben aslinda o seyleri de düsünerek yani. Amacim daha çok insanla ortak bir sey yakalamak, onu paylasmak duygusu, düsüncesindeyim. Onun için yapiyorum bu heykelleri" dedi.

Demirtas, "Birisiyle paylasmak, onlarin ilgisini ve duygusunu çekmek için, uyarmak için. Hem kendim de mutlu olacagim bu sekilde bir kontak kurmus olacagim. Senin begenmen, onunla ilgilenmen bana bir sey oluyor, uyariyor beni yani, tamam bu dogru duygudasin, yürü anlaminda böyle bir heyecan yasiyorum" seklinde konustu.

Serginin ziyaretçi sorumlusu Lena ise sanatçilarin deneyimsel ve teknoloji odakli sanat eserlerini paylastigi ve insanlara ilham verdigi Artec House’ta olduklarini belirterek, "Stresin etkisi konusunda sanatçiyi bizimle bu konularda farkli vizyonlar paylasmaya davet ettik" dedi.

Lena, "Insanlar onu ilk gördüklerinde hareket edebildiklerini fark etmiyorlar, tastan yapilmis gibi görünüyor ama yaklastiginizda figürün küçüldügünü görüyorsunuz. Onlarin alanina giren yeni bir kisiye stres etkeni olarak tepki verdiklerini görüyorsunuz ve bu stres, yasadigimizda ne oldugu fikrini yeterince güzel bir sekilde iletiyor. Çünkü içgüdüsel tepkimiz, o ortamda olmak istemedigimiz olumsuz bir seyden uzaklasmak. Aslinda bize olan budur. Hücresel düzeyde nöronlar da stres yasadigimizda küçülür. Bu yüzden ’Bir Nöronun Hayati’ sergisini açtik. Bilim adamlari ve sanatçilar arasinda yakin bir is birligi oldu" dedi.

“Life of a Neuron” (Bir Nöronun Hayati) sergisi 28 Kasim’da son bulacak.
Kaynak: İHA