TRT World Forum 2021'In Son Oturumunda 'Koruma Sorumlulugu' Ele Alindi

ABD’li siyaset bilimci Richard Falk: “Koruma sorumlulugu kavrami geçen yillarda Libya’da sikça kullanildi ve insani müdahale kilifi altinda rejim degisikligi araci olarak kullanildi” Iskence Kurbanlari Merkezi Baskani Simon Adams: “Insan haklarinin siddetli bir tehdit altinda oldugu ve BM Güvenlik Konseyi’nin hiçbir sey yapamadigi bir dönemden geçiyoruz”.

"Güç ve Paradoks: 21. Yüzyilda Büyük Stratejiyi Anlamak" temasiyla düzenlenen TRT World Forum 2021'in son oturumu "Koruma Sorumlulugu: Devlet yönetimi olarak insan güvenligi" basligi altinda gerçeklestirildi.

TRT World sunucusu Auskar Surbakti’nin yönettigi oturumda ulusal yönetimler ve uluslararasi toplumun stratejik planlamada insan güvenligini öne çikartmasi ve koruma sorumlulugu konusunda uluslararasi mutabakati güçlendirmenin önemi ele alindi.

Oturumda konusan Amerikali siyaset bilimci ve Nükleer Çag Baris Vakfi Baskani Richard Falk, konusmasina koruma sorumlulugu diline karsi uyarida bulunarak basladi. Falk, bu dilin Birlesmis Milletler (BM) tarafindan Libya’da yogun sekilde kullanildigina ve Bingazi halkinin insani korumasi kilifi altinda rejim degisikligini saglayan bir araç haline dönüstügüne dikkati çekti.

"Koruma sorumlulugu" kavraminin kismen, "insani müdahale" kavramindan uzaklasmak amaciyla benimsendigini söyleyen Falk, sözlerine söyle devam etti:

"Kosova Savasi’ndan sonra koloni sonrasi dönemde insani müdahale kavraminin tarihsel deneyiminin tasidigi lekeden kurtulmak için yeni bir dil arayisina girildi. Dolayisiyla koruma sorumlulugunun dünya siyasetinde insani bir dönüsümü yansittigi fikrine karsi koymaliyiz. Çünkü bu haliyle de devletlerin egemenligine karismak ve uluslararasi iliskilerde güç kullanmak için bir araç olarak kullanilabilir ve kullanildi da."

- Afganistan müdahalesi insani degil jeopolitikti

Müdahale kavraminin 2’nci Dünya Savasi sonrasinda ortaya çikan dünyada iyi bir karnesi bulunmadigini hatirlatan Falk, Afganistan’da insan haklari konusunda yeni bir müdahale fikrine de karsi çikarak, Taliban’in siyasi mesruiyetini kazanma çabalari karsisinda ödül ve ceza gibi siyasi araçlarin kullanilmasini savundu.

Falk, Afganistan’in 40 yildir yasadigi müdahale nedeniyle kendi kaderini tayin hakkindan mahrum kaldiginin ve bu müdahalenin insani degil, Çin’in yükselisinin önlenmesi ve Rusya genislemesine karsi bir tampon bölge olusturulmasi gibi jeopolitik nedenlerle yapildiginin altini çizdi.

- "Uluslararasi toplum yok"

Kovid-19 ve Iklim krizi gibi sorunlarin, egemen devletlerden olusan bir dünyada yasadigimizi gözler önüne serdigini söyleyen Falk, kimsenin küresel toplumun iyiligi için ulusal çikarlarindan vazgeçmedigini belirtti.

Falk "Bu üzücü gerçek çogunlukla kullandigimiz dilin ardina gizleniyor. Uluslararasi toplum sanrisini anlamli biçimde devam ettirebilecek ortak degerler bulunmuyor." dedi.

- "Kenya için bulunan destek Rohingya için mümkün olmadi"

Oturumda konusan Slovenya eski Baskani Danilo Türk, koruma sorumlulugu kavraminin dünyada Rwanda Soykirimi gibi özellikle korkunç olaylarin yasandigi bir dönemin ürünü olduguna dikkat çekti ve bugün dünyanin bulundugu yeni güç rekabeti içinde koruma sorumlulugunun 20 yil öncekiyle ayni biçimde uygulanamayacagini savundu.

Koruma sorumlulugu kavraminin yalnizca askeri müdahale baglaminda kullanilmasinin dogru olmadigini söyleyen Türk, Kofi Annan’in 2008’de Kenya’da yaptigi arabuluculugun basarili bir Koruma sorumlulugu örnegi oldugunu belirtti.

Jeopolitik sorunlarin, büyük güç yarisinin ve büyük olmayan güçler arasindaki yarislarin uluslararasi siyaseti tehlikeli bir alan haline getirdigini belirten Türk, bu ortamda önleyici diplomatik hamleler için destek bulmanin çok zor oldugunu, Kenya için bulunan destegin Rohingya için mümkün olmadigini ifade etti.

Oturumda söz alan Insan Haklari Izleme Örgütü direktörlerinden Heather Barr, Afganistan’da kiz çocuklarinin ortaokuldan sonra okula halken dönemedigini hatirlayarak "Dünyada hiçbir ülke bunu dogru bulmuyor, ama kimse ne yapilabilecegini bilemiyor." yorumunu yapti.

- "Fütursuzluk çaginda yasiyoruz"

Iskence Kurbanlari Merkezi Baskani Simon Adams "Insan haklarinin siddetli bir tehdit altinda oldugu ve BM Güvenlik Konseyi’nin hiçbir sey yapamadigi bir dönemden geçiyoruz." diye konustu.

Adams sunlari kaydetti:

"Fütursuzluk çaginda yasiyoruz. Myanmar bunun klasik bir örnegi. Burada bir soykirima sahit olduk. Aradan 4 sene geçti ve Güvenlik Konseyi bu konuda tek bir karar almadi. Güvenlik Konseyi’nin harekete geçmemesinin yarattigi fütursuzluk, Myanmar’da askeri darbeye yol açti. Uluslararasi toplum bu krizlere tepki vermekte kesinlikle basarisiz oldu"

Adams, yine de bu basarisizliklari kabul etmememiz gerektigini ve devletlerin yaratici olmasina ihtiyaç duyuldugunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA