Risk Faktörlerinden Uzak Durarak Meme Kanserinden Korunmak Mümkün

DENIZLI – Denizli Sümer Kanser Erken Teshis Tarama ve Egitim Merkezi (KETEM) Sorumlu Hekimi Dr. Canan Korkut, degistirilebilir risk faktörlerine dikkat edilerek hastalik riskinin azaltilabilecegini belirtti ve erken tani için kanser taramalarinin zamaninda yapilmasinin önemine vurgu yapti.

Risk Faktörlerinden Uzak Durarak Meme Kanserinden Korunmak Mümkün


Meme kanserinin kadinlarda en sik görülen ve yasam kaybina en çok sebep olan kanser oldugunu ifade eden Dr. Canan Korkut, meme kanseri ile mücadelenin ilk basamaginin kadinlarin meme sagligi açisindan egitilmesi oldugunu söyledi.

‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkindalik Ayi’ kapsaminda meme kanseri hakkinda bilgi veren Korkut, “Dünyada 2020 yili kanser istatistiklerine göre 2 milyon 261 bin kadin meme kanseri tanisi alirken 685 bin kadin bu kanser nedeniyle hayatini kaybetmistir. Bu istatistiklerle birlikte meme kanseri artik en sik görülen kanser haline gelmistir. Ülkemizde ise 24 bin yeni vaka ile kadin kanserlerinin yaklasik dörtte birini meme kanseri olusturmaktadir. Hayati boyunca her 8 kadindan biri meme kanserine yakalanmaktadir. Bu durum KETEM olarak verdigimiz hizmetin önemini arttirmaktadir. KETEM’lerde 40-69 yas araligindaki kadinlarimizin ücretsiz klinik meme muayenesi ve mamografi çekimi ile meme kanseri taramalari yapilmaktadir. Muayene esnasinda hem teorik hem pratik olarak kendi kendine meme muayenesi egitimi de verilmektedir. 20 yasindan itibaren tüm kadinlarimiz kendi kendine meme muayenesini ögrenmeli ve uygulamalidir. Kendi meme yapisini iyi ögrenen kadin ufak degisiklikleri bile kolayca fark edebilecek ayrica klinik muayenede hekimi dogru yönlendirebilecektir. Memede ele gelen kitle, yeni gelisen asimetri, meme basinda çekilme, memede çöküntü, meme cildinde kizariklik, meme basindan akinti gelmesi dikkat etmemiz gereken belirti ve bulgulardandir” dedi.



Aile Öyküsü Varsa Taramalar Erken Yaptirilmalidir

Kendi kendine meme muayenesi disinda meme kanseri risk faktörlerini ögrenmek ve degistirilebilecek durumlarla ilgili harekete geçmenin de meme kanseri ile mücadelede önemli oldugunu belirten Korkut; “Kadin olmak, ileri yas, ailede meme kanseri öyküsü, kalitsal özellikler, yogun meme yapisina sahip olmak, erken menars, geç menopoz gibi risk faktörlerini degistirmek mümkün degildir. Önemli olan bu faktörlerin farkinda olup risk durumunu yönetebilmektir. Örnegin aile öyküsü varsa taramalara erken baslanmasi ve USG ile kisa araliklarla takip edilmesi önerilir. Bunlar disindaki risk faktörleri geç ilk dogum yasi, dogum kontrol haplari, hormon replasman tedavileri, obezite, alkol ve sigara kullanimi, sedanter yasam, hayvansal yagdan zengin beslenmedir. Çogunlukla degistirebilecegimiz risk faktörleri bu grupta yer almaktadir. Özellikle menopoz sonrasi kilo artisi, egzersiz yoklugu, süt ve süt ürünlerinin asiri tüketilmesi hem obezite hem de meme kanseri açisindan risk olusturmaktadir. Sigara kullanimi 20’den fazla kanser türünde suçlu oldugu gibi meme kanserinde de riski oldukça arttirmaktadir. Hayatimizdan sigara ve alkolü çikarmak, düzenli yürüyüs yapmak, bitkisel kaynaklardan zengin beslenmek, çocuk sahibi oldugumuzda emzirmek, saglikli kilomuzu korumak sagligimiza diger katkilariyla beraber meme sagligi açisindan da fayda saglayacaktir” seklinde konustu.



Dr. Canan Korkut, erken teshisin çogu kanserde önemli oldugunu meme kanserinde ise çok daha fazla avantaj sagladigini vurgulayarak bu sansi kullanabilmek adina tüm kadinlari meme kanseri hakkinda bilgilenmek, kendi kendine meme muayenesini ögrenmek, uygun yas grubunda olanlarin da taramalarini yaptirmak için Kanser Erken Teshis ve Tarama Merkezlerine beklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA