Kadin Çiftçiler Sorunlarini Anlatti Açiklamasi 'Biz Yoksak Tarim Da Yok'
Antalya’da kadin çiftçiler, sorunlarini ve beklentilerini anlatti. Sosyal güvencesiz çalismak istemeyen kadin çiftçiler, “Biz yoksak tarim da yok” diyerek kadinin tarimdaki gücüne dikkat çekti.
Antalya Ticaret Borsasi (ATB) ile Antalya Tarim Konseyi (ATAK) isbirliginde 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadinlar Günü öncesinde “Dogusundan Batisina, Sahilinden Yaylasina Söz Antalya’li Çiftçi Kadinlarda” baslikli toplanti düzenlendi.
ATAK Genel Sekreteri Gonca Ertok moderatörlügünde online düzenlenen toplantiya, Antalya’nin ilçelerinden 18 kadin çiftçi konusmaci olarak katildi.
Sosyal güvencesiz çalismanin kadin çiftçilerin en büyük sorunu olduguna dikkat çeken kadin çiftçiler, orman vasfini yitirmis yerlerin üretim yapmak isteyen kadinlara tahsis edilmesini istedi. Kirsalda sosyal hayatin canlandirilmasiyla yeni neslin kirsali terk etmeyecegini söyleyen kadin çiftçiler, “Bizden sonraki nesil kirsalda, üretimde kalmak istemiyor. Kirsal bosalirsa üretim de biter” uyarisinda bulundu. Antalya Damizlik Koyun Keçi Yetistiricileri Birligi Baskani Zeliha Öztürk, “Tarimsal üretimin devam edip etmeyecegine kadinlar karar veriyor. Üretimi kadin belirliyor. Kirsalda kadina sosyal güvence saglanirsa, sosyal yasam alani saglanirsa üretim sahlanir. Hayvanciligin sürdürülebilirligi kadinlara güvence verilirse saglanabilir” diye konustu.
“Kadin emegi istatistikleri yansimiyor”
Manavgat’tan Gökçe Yilmaz Garip, sektörde cinsiyet esitsizliginden dolayi çok zorluk çektigini anlatti. Kadin emeginin istatistiklere yansimadigini kaydeden Garip, ücretsiz aile çiftçisi olarak çalisan kadin oraninin yüzde 78.3, sosyal güvencesi olmadan sigortasiz çalisan kadin çiftçi oraninin yüzde 95 olduguna dikkat çekti. Kadinlarin tarimda is gücünün en az yarisini olusturdugunu belirten Garip, “Tarimda sürdürülebilirlik için kadinlarin önemi anlasilmali. Kadin varsa üretim de var, umut da var” dedi.
Korkuteli Tarimsal Kalkinma Kooperatifi Baskani Dudu Kocabas, kadinlarin üretimini sürdürmesi için kooperatifçiligin önemine dikkat çekti. Antalya’da 30 kadin kooperatifi oldugunu belirten Kocabas, birlikte hareket etmenin önemini vurguladi. Kadin çiftçilerin en önemli sikintisinin sigortasiz çalismak oldugunu belirten Kocabas, kooperatiflerde üreten kadinlarin sigortasinin yapildigini kaydetti.
“Kadin çevreye daha duyarli”
Kumluca’dan Habibe Akinci, 30 yildir sebze yetistirdigini belirterek, kimyasallarin insan, hayvan ve çevre sagligina verdigi zarari ögrendiginde zararlilarla biyolojik mücadele basladigini anlatti. “Kadin daha duyarlidir. Topragi dogayi kirletmez” diyen Akinci, biyolojik mücadelenin bölgeye yayilmasi için yaptigi çalismalari anlatti.
“Toprak kadin isi”
Muratpasa’dan Yadigar Dalkiran, “Kadin ekiyor, ilaç atiyor, hasat ediyor, hale gidiyor. Kadinlar tarim isinde erkeklerden daha iyi. Toprak kadin isi” dedi.
Manavgat’tan Melek Rehber, Manavgat yangininin tibbi aromatik bitkilerle ugrasan kadinlarin ekonomisini derinden etkiledigini belirterek, kadinlarin üretimde kalmasi için destege ihtiyaç oldugunu vurguladi.
“Çocuklarim bu isi yapmak istemiyor”
Elmali’dan Kamile Kivrak, 10 yasindan beri tarimin içerisinde oldugunu belirtirken, “Tarimin sigortasi yok, gelecegi yok diye çocuklarim bu isi yapmak istemiyor” dedi.
Korkuteli’den Azime Killi, “Sosyal güvencemiz, saglik güvencemiz yok. Hayvanlarimiza baktigimiz kadar kendimize bakamiyoruz. Özel hayatimiz yok. Devletimiz, tarima, hayvanciliga ve kadin üreticiye sahip çikmali. Çocuklarimin kente göçüp asgari ücretle çalismasini istemiyorum. Köyde hayat var” diye konustu.
Aksu’dan Mehtap Dogan, pandemiden sonra tarimin öneminin daha iyi anlasildigini belirterek, oglunun pandemi tarimin yükselisini görünce ziraat mühendisi olmaya karar verdigini anlatti. Dogan, “Tarim ve kadin önemli iki unsur. Tarim ve kadin yan yana gelirse neler olmaz. Bir kadin erkegin yaptigi her isi fazlasiyla yapar. Gençlere tarimi sevdirelim ki üretim devam etsin” seklinde konustu.