Adalet Bakani Gül, Uluslararasi Adli Is Birliginin Önemine Isaret Etti Açiklamasi

'Üzülerek belirtmek isterim ki özellikle 15 Temmuz sonrasinda bazi ülkeler, adli is birligi konusunda üç maymunu oynamislardir. Suçlularin iadesine yönelik ülkemizin taleplerine karsi iki yüzlülük hakim olmustur' 'Hristiyan düsmanligi, Yahudi düsmanligi, Islam düsmanligi, bir din düsmanligi, nefret suçudur. Bu konuda bütün ülkelerin samimi ve çifte standarttan uzak bir sekilde birlikte ortak is birligine ihtiyaci vardir'

Adalet Bakani Abdulhamit Gül, Fetullahçi Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girisiminin ardindan bazi ülkelerin adli is birligi konusunda "üç maymunu" oynadigini, suçlularin iadesine yönelik taleplere karsi iki yüzlülügün hakim oldugunu söyledi.

Gül, bir otelde düzenlenen "Türkiye'de Cezai Konularda Uluslararasi Adli Is Birliginin Gelistirilmesi Projesi"nin açilisinda, sorunlari çözecek reçetenin en basina yazilacak unsurun adalet oldugunu vurguladi.

Küresel sistemin sorunlari çözme kabiliyetinden uzak oldugunu kaydeden Gül, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in, daha adil bir dünyanin mümkün olacagini belirterek, reform çagrisi yaptigini aktardi. Gül, bu çagrinin uluslararasi is birliginde kötü bir sinav veren bazi ülkelerin muhasebe yapmasina imkan saglamasi gerektigini ifade etti.

Türkiye'nin, terör ve göç basta olmak üzere, insanligin ortak gelecegini ilgilendiren her konuda öncü oldugunu dile getiren Gül, Türkiye'nin mazlumlarin sesi olmayi da sürdürecegini vurguladi.

Uluslararasi hukukun araçlarini sonuna kadar kullanmaktan ve is birligi alanlarinda sorumluluklari yerine getirmekten kaçinmayacaklarina isaret eden Gül, uluslararasi adli is birligine açik olduklarini bildirdi.

- "Avrupa degerlerini de zehirlemektedir"

Dünya barisini tehdit eden irkçilik ve yabanci düsmanligina karsi ortak ses yükseltmeyi, tek vücut olmayi da adli is birliginin kapsami içerisinde gördüklerine dikkati çeken Gül, söyle devam etti:

"Özellikle Avrupa'da yükselmeye baslayan yabanci, Islam ve Türk düsmanligi, Bati demokrasisini, Avrupa degerlerini de zehirlemektedir. Unutmayalim ki bu düsmanliklar, insan hakki ihlali ve özünde bir nefret suçudur. Hukuk temelinde ele alinmasi ve yanit verilmesi gereken bir sorundur. Hristiyan düsmanligi, Yahudi düsmanligi, Islam düsmanligi, bir din düsmanligi, nefret suçudur. Bu konuda bütün ülkelerin samimi ve çifte standarttan uzak bir sekilde birlikte ortak is birligine ihtiyaci vardir."

Demokratik düzenin, hak ve özgürlüklerin baslica düsmani olan terörle mücadelenin, özünde bir hak ve özgürlük mücadelesi oldugunu ifade eden Gül, toplumun huzur ve güvenligini saglamadan özgürlüklerin korunamayacagini belirtti.

Hak ve özgürlüklere güvence saglamadan toplumsal huzurun da yasatilamayacagini aktaran Gül, Türkiye'nin bu anlayisla FETÖ, PKK ve DEAS basta olmak üzere tüm terör örgütleriyle ayni ciddiyet ve kararlilikla mücadele ettigini bildirdi. Gül, Türkiye'nin bu mücadeleyle sadece kendi ulusal güvenligini saglamakla kalmadigini, ayni zamanda üyesi oldugu NATO sinirlarini korudugunu, komsularinin ve Avrupa'nin güvenligine de katki sagladigini anlatti.

Türkiye'nin terörle mücadelesinde hiçbir politik seçiciligin bulunmadiginin altini çizen Gül, farkli motifler tasiyan terör örgütüyle es zamanli mücadele yürütüldügünü dile getirdi.

Abdulhamit Gül, terörün dininin, milliyetinin ve irkinin olamayacagini belirterek, "iyi terör" ve "kötü terör" ayrimini da kabul etmediklerini söyledi.

- "Biz her seye ragmen hukuktan vazgeçmedik"

Terörle mücadelede is birligine açik, uluslararasi hukuktan kaynaklanan tüm yükümlülüklere uymakta kararli olduklarini bildiren Gül, muhataplardan bu konuda beklenilen yaklasimi göremediklerini aktardi.

Adalet Bakani Gül, sözlerini söyle sürdürdü:

"Üzülerek belirtmek isterim ki özellikle 15 Temmuz sonrasinda bazi ülkeler, adli is birligi konusunda üç maymunu oynamislardir. Suçlularin iadesine yönelik ülkemizin taleplerine karsi iki yüzlülük hakim olmustur. Sinirli sayida bazi ülkelerin dostane ve yapici yaklasimlarini tenzih ederek söylüyorum, teröre karsi is birliginde maalesef birçok ülke sinifta kalmistir. Bu çifte standart devam ettikçe adli yardimlasmanin gerçek anlamda saglanabilecegini söylemek oldukça zordur. Bununla birlikte biz her seye ragmen hukuktan vazgeçmedik."

Politik ve maddi çikarlar için evrensel degerleri göz ardi eden anlayisin, insan hak ve onurunu merkeze alan politikalara engel olacak güçte olmadigini vurgulayan Gül, reform iradelerinin her seyin üstünde yer aldigina dikkati çekti. Türk milletinin layik oldugu hak ve özgürlük standardina kavusmasi için yapisal reformlari hayata geçirdiklerini söyleyen Gül, yeni yasama döneminde de Insan Haklari Eylem Plani kapsaminda, gerekli düzenlemelerin yapilmasina devam edilecegini kaydetti.

Programa Danistay Baskani Zeki Yigit, Uyusmazlik Mahkemesi Baskani Celal Mümtaz Akinci, Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi Bekir Sahin, Disisleri Bakan Yardimcisi Faruk Kaymakci, Avrupa Birligi (AB) Türkiye Delegasyonu Baskani Nikolaus Meyer-Landrut, Avrupa Konseyi ve AB temsilcileri ile yüksek yargi üyeleri katildi.
Kaynak: AA