Türkiye'nin Oba Konseptindeki Ilk Gençlik Kampi Açildi

Çorum’da, Türkiye’nin oba konseptindeki ilk gençlik kampi,Dünya Etnospor Konfederasyonu Baskani Bilal Erdogan’in katildigi törenle açildi. Törende konusan Erdogan, “Türkiye’de pozitivist akimin etkisinde kalan, kendi karanliklarini aydinlik sanan bir kesim kaldi” dedi.

Türkiye'nin Oba Konseptindeki Ilk Gençlik Kampi Açildi
Türkiye’nin oba konseptindeki ilk gençlik kampi, Dünya Etnospor Konfederasyonu Baskani Bilal Erdogan’in katildigi törenle açildi. Açilisa katilan Erdogan, obada bulunan çadirlari ziyaret ederek sporcularla bir araya gelip sohbet etti. Çorum Belediyesi tarafindan Siklik Tabiat Parki içerisine 8 dönümlük alan üzerine Çorumlu Obasi Gençlik Kampi’nda 10 çadir, 1 otag ve 1 sosyal tesis bulunuyor. Kampta gençlere yönelik sosyal ve kültürel etkinliklerin yani sira kamplar düzenlenecek. Kampta ayrica geleneksel sporlarin yapilabilecegi alanlar bulunuyor.

"Bu mekan bizim atalarimizin yasadiklari köyler"

Açilis töreninde konusan Dünya Etnospor Konfederasyonu Baskani Bilal Erdogan, merkezin önemine dikkat çekerek, “Bu mekan bizim atalarimizin yasadiklari köyler. Bu çadirlarin hepsi bir ev. Aileler onun içinde yasiyor. Otag da bunlarin en büyügü. Gücü simgeliyor. Osmanli mimarisini hatirlayin. Tek kubbe altinda toplanan büyük camileri düsünün. O bizim inancimizdaki vahdet anlayisini, yaradanin birligine ve bütün yaradilisin o birlik altinda var olmasina isaret ediyor. Osmanli ecdadimiz büyük kubbe altinda camiler yapmislar ki o vahdet duygusu inancimiza yansisin” diye konustu.



“Ileride tahmin ediyorum ki salgin çocuklari diye bir nesil ortaya çikacak”

Dünyada salgin sebebi ile yasanan ekonomik ve toplumsal sorunlara deginen Bilal Erogan“Bildiginiz gibi salgin zamaninin bütün dünyada olusturdugu çalkantilar, ekonomik yansimalar var. Bir sürü ülkede tedarik zincirindeki aksamalar konusuluyor. Tasima maliyetleri artti, pahalilik artti, bazi mallar bulunamiyor ve bu mallar sebebi ile üretim yapilamiyor deniliyor. Bütün dünyada aslin sadece saglik degil, ekonomi, üretim gibi birçok sey üzerinde çok ciddi etkilerinin oldugunu görüyoruz. En büyük darbeyi de çocuklarimiz ve gençlerimiz gördü. Okul ciddi bir duraksamaya girdi. Ileride tahmin ediyorum ki salgin çocuklari diye bir nesil ortaya çikacak. Her sene burs mülakatlari yapiyoruz. Bu sene üniversiteye baslayan gençlerimizdeki tutuklugu görüyorum. Sosyallesmeden geri kalmanin yansimasini burs mülakatlarinda görüyoruz. Akademik olarak, siralama olarak çok yüksek olan gençlerde tutuklulugu görüyoruz. Buradan bir salginin çocuklarimiz, gençler üzerinde menfi kötü etkilerinin oldugunu görüyoruz. Bu etkilerden kurtulunmasi adina buradaki hizmet çok güzel” diye konustu.



“Okçuluga da önem verecegiz, okçulukta nice basarilari yakalayacagiz”

Ata sporlarinin önemine dikkat çekerek sözlerini sürdüren Erdogan, Mete Gazoz gibi basarili sporcularin yetistirilmesini amaçladiklarini ifade ederek “Okçulukta büyük bir basari kazandik. Mete Gazoz, olimpiyatlarda Türkiye’ye altin madalya kazandirdi. Türkiye’nin olimpiyatlardaki okçuluk sporunda ilk altin madalyasi. Okçulukta, olimpiyatlarda madalya almak çok zor. Okçulugu ögrendikçe anlayacaksiniz. Biz ata sporu oldugu için okçuluga da önem verecegiz, okçulukta nice basarilari yakalayacagiz. Okçulugun bizim inancimizda da çok önemli bir yeri var. Sa’d Bin Ebu Vakkas’i duydunuz mu? Peygamber Efendimizin (s.a.v.) arkadaslarindan birisi. Uhud savasinda çok zor bir an yasaniyor. Magaraya siginiliyor, orada düsmana ok atiliyor. Sa’d Bin Ebu Vakkas, bizim okçularin basi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Sa’d Bin Ebu Vakkas’a ok veriyor, ‘anam, babam sana kurban olsun. At, ya Sa’d’ diyor. Inanabiliyor musunuz? Bu iltifatta bulunuyor. Sa’d Bin Ebu Vakkas orada ok atiyor. Sa’d Bin Ebu Vakkas’in attigi oklardan bir tanesi orada yere düsmedi deniyor. Sa’d Bin Ebu Vakkas’i n attigi o okun mahser gününde yere düsecegi ifade ediliyor” seklinde konustu.



“Türkiye’de pozitivist akimin etkisinde kalan kendi karanliklarini aydinlik sanan bir kesim kaldi”

Yasanan inanç sorunlarinin etkilerinin Türkiye’de hissedilmeye devam ettigini kaydeden Erdogan, “Türkiye’de kutuplasma diye bir sey çikardilar. Biz vahdet inancinin mirasçilariz ya o inanci bozmaya yönelik bir girisim bu. Türkiye’de, Avrupa’da pozitivizm diye bir akim olustu. ‘Dinlerle bu olmaz, dinler olursa insan gelisemez’ diye bir inanis vardi. ‘Insan akli her seye kadirdir, yaratana gerek yok, her seyi biz yapabiliriz’ diye bir düsünce vardi. Artik bu dünyada, her yerde geride kaldi. Artik inanlarin inancina saygi duymak, inanmayanlarin da inancina saygi duymak diye bir düsünce var. Ama Türkiye’de pozitivist akimin etkisinde kalan bir kesim, kendi karanliklarini aydinlik sanan bir kesim kaldi. Bunlar hala inandiginiz zaman Allah’a kul oldugunuz zaman gelisemeyeceginizi, büyük isler yapamayacaginizi düsünüyorlar. Kendileri yapamiyor ya, herkesi kendileri gibi saniyorlar. Sizce bunun tutar yani var mi? Bir Allah’a kul olan, namazini, kilan Hac’a giden, insanlara faydali olarak bir hayat yasayan gelisemez mi? Teknolojide, bilimde, fende ilerleyemez mi? Ilerler degil mi? Bunu Selçuk Bayraktar’dan biliyoruz, ecdadimizdan biliyor. Nice yüzyillarda tarihi ecdadimiz damga vurmus, saniyoruz ki sadece savas meydaninda damga vurmus. Edebiyatta da fende de bilim de de vurmus. Tarihin en büyük alimleri bizim ecdadimizdan çikmis” ifadelerini kullandi.

“Avrupa’nin gelecegi karanlik”

Dünyada yasanan sorunlarin sebeplerine deginen Erdogan, inancin önemine deginerek, “Batida intihar olaylarinda çok büyük artislar oldu, aile mefhumu tamamen kayboldu. Cinsiyetsizlikten tutun bir sürü seyleri bati medeniyeti kendi içinde test ediyor. Huzur diye bir sey kalmadi. Su an Avrupa’nin gelecegi karanlik. Benim uzmanlik alanim, doktora alanim Avrupa. Avrupa diye bir sey kalmayacak. Kutsanan o daha yakin olan Avrupa ideali kayboldu. Su anda Avrupa’da seçimler yapiliyor, hükümet kurulamiyor. Ülkeler birbirleri ile kavga içinde. Avrupa’da lider denilecek bir tane adam yok. Hepsi komik duruma düsmüs durumda. Ekonomik gücüne ragmen Amerika bile büyük sikintilar yasiyor, ciddi meseleleri konusuyor. Bunlar inançsiz toplumlarin yasamaya mahkum oldugu meseleler, sikintilar. Ne olur, hem inanmis hem gelismis bir toplum olunabilecegini görüyorsak, neden bundan uzak duralim” dedi.



"Ne kadar güçlü olursak zulmün olmasini o kadar engelleyecegiz”

“Bir oldugumuz zaman daha güçlü oluruz” diyerek sözlerini sürdüren Bilal Erdogan, “Daha güçlü oldugumuzda dünyadaki zulümlerle daha iyi basa çikabiliriz. Bugün geldigimiz noktada 20 yil öncesine göre birçok zulme son vermis bir Türkiye var. Bugün Bosna’ya gidin, Filistin’e, Azerbaycan’a, Libya’ya gidin, oradaki zulümlerin sonlanmasini ya da alevlenmemesini temenni eden bir Türkiye var. Ne kadar güçlü olursak zulmün olusmasini o kadar engelleyecegiz. Bu milletin kararliligi bu. Bugünkü sikintilarimizi da asacagiz. Insallah 21. yüzyila gençlerimiz damga vuracak” dedi.

Konusmalarin ardindan Gençlik Kampi’nin açilisi gerçeklestirildi.

Açilisa Vali Mustafa Çiftçi, milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan, Oguzhan Kaya, Erol Kavuncu, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, ve davetliler katildi.

Kaynak: İHA