IEA'dan 'Iklim Degisikligini Önlemek Için Temiz Enerji Yatirimlari 10 Yilda 3 Katina Çikmali' Degerlendirmesi
Uluslararasi Enerji Ajansi Baskani Fatih Birol: 'Küresel enerji piyasalari için daha fazla türbülans riski artiyor' 'Gelecekteki enerji ihtiyaçlarini karsilayacak kadar yatirim yapmiyoruz'.
Iklim degisikligiyle mücadelede emisyonlarin 2030'a kadar yariya indirilebilmesi için bu dönemde temiz enerji yatirimlarinin en az 3 katina çikmasi ve bu yatirimlarin yüzde 70'inin gelismekte olan ekonomilerde gerçeklesmesi gerektigi öngörülüyor.
Uluslararasi Enerji Ajansinin (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporuna göre, dünyada günes ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve diger düsük karbon teknolojiler gelisirken, yeni bir enerji ekonomisi ortaya çikiyor. Buna ragmen, temiz enerjide bugüne kadar saglanan ilerleme küresel emisyonlarin sifir seviyesine dogru inmesini sürdürülebilir sekilde saglamak için oldukça yavas kaliyor.
Rüzgar ve günes enerjisinde yatirimlar artarken, bu yil güçlü sekilde büyüyen kömür tüketiminin karbon emisyonlarinin tarihteki en büyük ikinci yillik artisi gerçeklestirmesine yol açmasi bekleniyor.
Gelecek ay yapilacak Birlesmis Milletler (BM) Iklim Degisikligi Çerçeve Sözlesmesi 26. Taraflar Konferansi'nda (COP26) hükümet liderlerine daha iddiali iklim aksiyonu çagirisinda bulunulan raporun mevcut politikalar senaryosuna göre, ülkelerin bugüne kadar uyguladigi önlemlerle küresel sicaklik artisinin 2100'de sanayi öncesi döneme göre 2,6 dereceyi bulacagi öngörülüyor.
Hükümetlerin sifir emisyon hedefine yönelik açikladigi taahhütlerin zamaninda ve tam olarak uygulandigi senaryoya göre ise fosil yakit talebinin 2025'te pik yapacagi ve küresel karbon emisyonlarinin 2050'ye kadar yüzde 40 düsecegi hesaplaniyor. Bu senaryoda, küresel sicaklik artisinin 2100'de 2,1 dereceye ulasacagi öngörülüyor.
Bugünün tüm taahhütlerinin yerine getirildigi senaryolara göre dünyanin petrol tüketimi 2050'de bugünkü seviyesi olan günlük 100 milyon varilden 75 milyon varile düserken, net sifir emisyon senaryosuna göre petrol tüketimi bu dönemde günlük 25 milyon varil olarak hesaplaniyor.
Dünyanin 2050'de net sifir emisyona ulasmasi için gerekli emisyon azaltimi yatirimlarinin yüzde 40'i kendini ödeyen yatirimlar olarak öne çikiyor. Ayrica, sifir emisyon hedeflerinin basarilmasi rüzgar türbinleri, günes paneller, bataryalar, elektrolizörler gibi alanlarda 2050'ye kadar 1 trilyon dolarlik piyasa olusturabilir.
IEA Baskani Fatih Birol, rapora iliskin degerlendirmesinde, dünyada cesaret veren temiz enerji yükselisinin fosil yakitlarin enerji sistemlerindeki inatçi yüküne karsi geldigini belirterek, "Hükümetlerin, COP26'da, gelecegin temiz ve dayanikli teknolojilerini hizla büyütmeye kararli olduklarina dair açik ve dogru bir sinyal vererek bu sorunu çözmesi gerekiyor. Temiz enerji dönüsümünü hizlandirmanin sosyal ve ekonomik faydalari çok büyük ama eylemsizligin maliyeti de çok büyük." ifadelerini kullandi.
Bugünün iklim taahhütlerinin 2030'a kadar emisyonlarda sadece yüzde 20 düsüsle sonuçlanacagini bildiren Birol, sunlari kaydetti:
"2050'de net sifir emisyona ulasmak temiz enerji projeleri ve altyapilarindaki yatirimlarin 2030'a kadar üç katindan fazla artmasini gerektiriyor. Bu ilave yatirimlarin yüzde 70'inin gelismekte olan ülkelerde gerçeklestirilmesi lazim. Bu ülkelerde finansman sikintili ve sermaye de gelismis ülkelere göre yedi kat daha pahali. Küresel enerji piyasalari için daha fazla türbülans riski artiyor. Gelecekteki enerji ihtiyaçlarini karsilayacak kadar yatirim yapmiyoruz ve belirsizlikler önümüzde dalgali bir döneme zemin hazirliyor. Bu uyumsuzlugu gidermenin yolu tüm teknoloji ve pazarlarda temiz enerji yatirimlarinda büyük bir artis gerçeklestirmekten geçiyor."
Kaynak: AA
Uluslararasi Enerji Ajansinin (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporuna göre, dünyada günes ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve diger düsük karbon teknolojiler gelisirken, yeni bir enerji ekonomisi ortaya çikiyor. Buna ragmen, temiz enerjide bugüne kadar saglanan ilerleme küresel emisyonlarin sifir seviyesine dogru inmesini sürdürülebilir sekilde saglamak için oldukça yavas kaliyor.
Rüzgar ve günes enerjisinde yatirimlar artarken, bu yil güçlü sekilde büyüyen kömür tüketiminin karbon emisyonlarinin tarihteki en büyük ikinci yillik artisi gerçeklestirmesine yol açmasi bekleniyor.
Gelecek ay yapilacak Birlesmis Milletler (BM) Iklim Degisikligi Çerçeve Sözlesmesi 26. Taraflar Konferansi'nda (COP26) hükümet liderlerine daha iddiali iklim aksiyonu çagirisinda bulunulan raporun mevcut politikalar senaryosuna göre, ülkelerin bugüne kadar uyguladigi önlemlerle küresel sicaklik artisinin 2100'de sanayi öncesi döneme göre 2,6 dereceyi bulacagi öngörülüyor.
Hükümetlerin sifir emisyon hedefine yönelik açikladigi taahhütlerin zamaninda ve tam olarak uygulandigi senaryoya göre ise fosil yakit talebinin 2025'te pik yapacagi ve küresel karbon emisyonlarinin 2050'ye kadar yüzde 40 düsecegi hesaplaniyor. Bu senaryoda, küresel sicaklik artisinin 2100'de 2,1 dereceye ulasacagi öngörülüyor.
Bugünün tüm taahhütlerinin yerine getirildigi senaryolara göre dünyanin petrol tüketimi 2050'de bugünkü seviyesi olan günlük 100 milyon varilden 75 milyon varile düserken, net sifir emisyon senaryosuna göre petrol tüketimi bu dönemde günlük 25 milyon varil olarak hesaplaniyor.
Dünyanin 2050'de net sifir emisyona ulasmasi için gerekli emisyon azaltimi yatirimlarinin yüzde 40'i kendini ödeyen yatirimlar olarak öne çikiyor. Ayrica, sifir emisyon hedeflerinin basarilmasi rüzgar türbinleri, günes paneller, bataryalar, elektrolizörler gibi alanlarda 2050'ye kadar 1 trilyon dolarlik piyasa olusturabilir.
IEA Baskani Fatih Birol, rapora iliskin degerlendirmesinde, dünyada cesaret veren temiz enerji yükselisinin fosil yakitlarin enerji sistemlerindeki inatçi yüküne karsi geldigini belirterek, "Hükümetlerin, COP26'da, gelecegin temiz ve dayanikli teknolojilerini hizla büyütmeye kararli olduklarina dair açik ve dogru bir sinyal vererek bu sorunu çözmesi gerekiyor. Temiz enerji dönüsümünü hizlandirmanin sosyal ve ekonomik faydalari çok büyük ama eylemsizligin maliyeti de çok büyük." ifadelerini kullandi.
Bugünün iklim taahhütlerinin 2030'a kadar emisyonlarda sadece yüzde 20 düsüsle sonuçlanacagini bildiren Birol, sunlari kaydetti:
"2050'de net sifir emisyona ulasmak temiz enerji projeleri ve altyapilarindaki yatirimlarin 2030'a kadar üç katindan fazla artmasini gerektiriyor. Bu ilave yatirimlarin yüzde 70'inin gelismekte olan ülkelerde gerçeklestirilmesi lazim. Bu ülkelerde finansman sikintili ve sermaye de gelismis ülkelere göre yedi kat daha pahali. Küresel enerji piyasalari için daha fazla türbülans riski artiyor. Gelecekteki enerji ihtiyaçlarini karsilayacak kadar yatirim yapmiyoruz ve belirsizlikler önümüzde dalgali bir döneme zemin hazirliyor. Bu uyumsuzlugu gidermenin yolu tüm teknoloji ve pazarlarda temiz enerji yatirimlarinda büyük bir artis gerçeklestirmekten geçiyor."