Dünya Müslüman Alimler Birliğinden Uluslararası Topluma Kudüs Ve Mescid-İ Aksa'yı Koruma Çağrısı

Dünya Müslüman Alimler Birliği, uluslararası topluma işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı İsrail'in "barbarca" saldırılarından koruma çağrısında bulundu.



Birlikten yapılan yazılı açıklamada, "işgalci" İsrail’in Filistinlilere ve Mescid-i Aksa'ya yönelik tüm ihlalleri ve saldırılarının kınandığı belirtildi.

Açıklamada, İsrail’in Burak Meydanı’nda yaptığı kazı çalışmalarının kabul edilemez olduğu vurgulanırken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle İsrail yönetiminin Kudüs dışından Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişini engellediği hatırlatıldı.

Eski Şehir'in yapısının değiştirilmesi ve Filistinlilere ait toprakların zorla ele geçirilmesini kınayan Birliğin açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:

"Tüm Arap ve İslam ülkelerini (özellikle İsrail’le normalleşmeyen ülkeleri), uluslararası hukuk ve insan hakları örgütlerini Mescid-i Aksa ve Kudüs şehrini işgalci İsrail'in barbarca saldırılarından korumaya davet ediyoruz."

- İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri

Filistinli yetkililer, İsrail'in uzun yıllardır Harem-i Şerif'in altında Yahudi tarihine dair bir bulguya ulaşmak için kazı çalışmaları yaptığını dile getiriyor.

Her ne kadar İsrail Mescid-i Aksa'nın altındaki kazı çalışmalarını inkar etse de Filistinliler açısından bu olgu hiçbir zaman "gerçekliğini" yitirmedi.

İsrail'in 1996'da Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı (Burak Duvarı-Ağlama Duvarı) altında açtığını duyurduğu tünel ve daha sonra bu çerçevede açılan diğerleri, İsrail'in kutsal mabedin altında ve çevresinde yürüttüğü kazı çalışmalarına ilişkin "şüpheleri" güçlendirdi.

Kazı çalışmalarının yanı sıra fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif'e yönelik baskınları da devam ediyor.

İşgalin başladığı 1967'den bu yana Harem-i Şerif'in dış kapılarında "güvenliği sağlama" gerekçesiyle bekleyen İsrail polisi, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınlara göz yumuyor.

Son yıllarda giderek artan Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar, İsrail'in Harem-i Şerif üzerindeki hakimiyetini artırma girişiminin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: AA