Saadet Partisi Konya Milletvekili Karaduman Gündemi Değerlendirdi Açıklaması

'Belediyelerin kampanyalarının engellenmesi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın başlattığı kampanyaya güveni ortadan kaldırmaktadır'.

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, "Belediyelerin kampanyalarının engellenmesi Sayın Cumhurbaşkanı'nın başlattığı kampanyaya güveni ortadan kaldırmaktadır." dedi.

Karaduman, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs bilançosunun her geçen gün ağırlaştığını, açıklanan rakamlara göre durumun özellikle metropol iller için endişe verici hakikati ortaya koyduğunu söyledi.

Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu illerde virüsün yayılma hızının yüksek olacağının bilindiğini, başta İstanbul olmak üzere metropol kentlerde yeni birtakım önlemlerin alınmasının zorunluluk haline geldiğini ifade eden Karaduman, dün itibarıyla açıklanan toplam vaka sayısının 18 bin 135'e ulaştığını, vaka sayısı ve can kayıplarının çoğunun İstanbul'da gerçekleştiğini aktardı.

Kalabalık illerde yaşanan en önemli problemin, vatandaşların evlerinde kalmasının sağlanamamasından kaynaklandığını savunan Karaduman, İstanbul’da kilometrekareye düşen insan sayısı 2 bin 987 olurken, bu rakamın Sivas'ta 23 olarak tespit edildiğini vurguladı. Karaduman, "Tedbir alınırken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Anadolu'nun bütün şehirlerinden gelen insanların yaşadığı İstanbul, ülkemiz genelini yakından ilgilendirmektedir. Bilançonun her geçen gün ağırlaştığı İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Konya'da farklı tedbirlerin alınması zaruridir. Pandeminin üremesi ve bulaşma sürecine baktığımızda, sokağa çıkma yasağı kararı alınması her geçen gün geciken bir karara dönüşmekte ve mücadele anlamını yitirmektedir. Bu anlamda sokağa çıkma yasağı bir mecburiyettir." diye konuştu.

Karaduman, "hayat eve sığar" kampanyası ile salgının önüne geçilemediğinin görüldüğünü çünkü "hayat eve sığar" denilerek insanların ne açlığı ne yoksulluğu ne de evlerine ekmek götürebilmek için çalışmak zorunda oldukları gerçeğinin ortadan kalkmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin, insanları sokağa çıkmak zorunda bırakmayacak tedbirleri ivedi şekilde alması gerektiğinin altını çizen Karaduman, şöyle konuştu:

"İşçilerin ücretleri devletimiz tarafından karışlanmalı ve işverenlere yeni bir yük yüklenmemelidir. Bu süreçte esnafımızın kirası devlet tarafından üstülenilmelidir. Kayıtsız ve gündelik çalışan işçilerimizin ücretleri valiliğe yapılan bağışlardan karşılanmalıdır. Vatandaşlarımızın bu süreçte elektrik, doğal gaz, su faturalarının ertelenmesi gerekmektedir. Ülkemizde 82 milyon insanımızın her birinin TC kimlik numalarına 1000'er lira destek sağlanmalıdır."

Karaduman, daha sonra gazetecilerin, bağış kampanyalarına ilişkin görüşlerini sorması üzerine, devletin en önemli varlık sebeplerinden birisinin, insanına ekonomik ve sosyal olarak bütün yönleriyle yaşanabilir bir hayatı vadetmek ve onları insan onuruna yaraşır bir hayata sevk etmek olduğunu söyledi.

Sosyal devletin varlığının özellikle kriz dönemlerinde ortaya çıktığını belirten Karaduman, şöyle devam etti:

"Ancak devletin, soysal devlet anlayışından her geçen gün uzaklaştığını görüyoruz. Elbette biz vakıf kültürünü içselleştirmiş bir topluluğuz ama burada devlet olmanın gereği, insanları muhanete muhtaç etmeyecek bir hayatı kendilerine teslim etmektir.

Biz bu bağış kampanyasını elbette önemli görüyoruz ama devletin yapması gereken bunun ötesinde hareketler olmalıdır. Bu anlamda yerel yönetimlerin de yaptığı kampanyalar var. Belediyelerin bu yöndeki faaliyeti kendilerine tanınmış yasal bir haktır. Burada siyasi iktidar 'ya benimsin ya toprağın' anlayışını ortaya koymaya kalkarsa insanlarımızın devlete güveni kırılacaktır. Belediyelerin bu çalışmaları gerçekleştirmesini önemli görüyoruz. Belediyelerin kampanyalarının engellenmesi Sayın Cumhurbaşkanı'nın başlattığı kampanyaya güveni ortadan kaldırmaktadır."
Kaynak: AA