Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, 'Modernleşme Sürecinde İstanbul'u Anlattı Açıklaması

'18. yüzyılda Lale Devri'nde artık Avrupa'dan gelen yeni meydan fikriyle tesis ettiğimiz alanlar çeşme çevreleri oldu. Başta Sultanahmet Çeşmesi, Tophane ve Üsküdar'daki çeşme olmak üzere Lale Devri'nde 3 büyük çeşme yapıldı' '3. Selim döneminde Melling Kalfa'nın gelip, hanedana ait yalılar, saraylar yaptırması mimari Batılılaşmanın örneklerini sunmaktadır. Diğer bir önemli yapı modernleşme anlamında, Selimiye Kışlası, Avrupa'da benzerlerine göre inşa edilmiştir' 'Paris'teki yıkımlar ve yapımlarla yenileşmeyi örnek alan İstanbul, aynı dönem elden geldiğince Avrupa'daki gelişmeleri Beyoğlu ve çevresine taşıma gayretinde oldu. Bunun sonucunda da 1857 yılında Türkiye'de ilk modern belediye teşkil edildi'

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen seminer programları kapsamında "Modernleşme Sürecinde İstanbul" konulu söyleşi gerçekleştirdi.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki söyleşi, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında aynı zamanda merkezin YouTube kanalından canlı olarak yayınlandı.

Çoruk, İstanbul'un 19. yüzyılda modernleşme sürecine sancılı bir şekilde girdiğinin altını çizerek, İstanbul'un modern bir dönemde kurulmadığını, klasik bir dünya şehri olduğunu söyledi.

- "Lale Devri'ndeki Batılılaşma belli teknik ve sosyal alanlarda oldu"

Modernleşme sürecinde İstanbul'un bir yandan geçmişini de muhafaza etmeye çalıştığına işaret eden Çoruk, "19. yüzyılda modernleşme çabaları dünya çapında global bir hal almıştı. Sadece modernleşme Osmanlı'nın problemi değildi. Yeni bir mantıkla her şey ele alınmaktaydı. Edebiyat, sanat, mimari, kültür, iktisat hatta modernleşmenin tesiri ile din anlayışı da pek çok açıdan değişime uğramaya başlamıştı. Osmanlı da bu gelişmelerden kendini ayrı görmediği için birtakım adımlar atmıştı." dedi.

Çoruk, Osmanlı'nın Batı'ya olan ilgisinin Karlofça Antlaşması ile başladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bunun karşılığında bizde Lale Devri başlar. Sadabat başta olmak üzere pek çok yerde gezme, eğlenme mekanlarının açılması bizde Avrupai manada sosyal yaşama örnek gösterilebilir. Lale Devri'ndeki Batılılaşma elbette belli teknik ve sosyal alanlarda oldu. Lale Devri'nde önemli bir hususta paradigmanın değişimiyle şehircilik anlayışıdır. Avrupa'da bu dönemde şehirlerin merkezleri kutsal yerler olmaktan çıkıyor. Bizde klasik dönemde ise şehirlerin merkezi ibadet yerleridir. İstanbul'da da selatin camilerdir. Her yol camilere çıkar. Cami sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda toplanma yeridir. Bazı görüşmelerin yapıldığı, etrafında pazarların kurulduğu, ticaretin yapıldığı yerlerdir."

- "Lale Devri'nde yeni meydan fikriyle tesis ettiğimiz alanlar çeşme çevreleri oldu"

Modernleşmeye bağlı toplanma yerlerinin zamanla değiştiğini açık alanlardan çıkarak, artık AVM gibi kapalı alanların oluştuğunu aktaran Çoruk, "18. yüzyılda Lale Devri'nde artık Avrupa'dan gelen yeni meydan fikriyle tesis ettiğimiz alanlar çeşme çevreleri oldu. Başta Sultanahmet Çeşmesi, Tophane ve Üsküdar'daki çeşme olmak üzere Lale Devri'nde 3 büyük çeşme yapıldı. Bu çeşmeler sadece insanların su ihtiyacını karşılayan mekanlar değildi. Aynı zamanda bir sanat eseri ve anıtsal nitelikleri vardı. Batı'da ise merkezi alanlarda şehrin tarihinde önemli yerleri olan kişilerin heykelleri dikilirdi. Biz de heykel geleneği olmadığı için atalarımız çeşmeleri anıtsallaştırmıştır." diye konuştu.

Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, Lale Devri ve sonrası Avrupa'nın da Türklerden etkilenmeye başladığını söyleyerek, "O dönem Batı'da başlayan Türk akımında, Türk gibi giyinme, Türk gibi ev teşrifatı oluşturma, şark odası düzenleme gibi Türk'ü taklit etme söz konusu oldu." ifadelerini kullandı.

Modernleşmenin Osmanlı'da 3. Selim'le devam ettiğini dile getiren Çoruk, şunları anlattı:

"3. Selim döneminde Melling Kalfa'nın gelip, hanedana ait yalılar, saraylar yaptırması mimari Batılılaşmanın örneklerini sunmaktadır. Diğer bir önemli yapı modernleşme anlamında, Selimiye Kışlası Avrupa'da benzerlerine göre inşa edilmiştir. Bu dönem çok fazla uzun sürmedikten sonra yerine geçen 2. Mahmut döneminde, Batılılaşmaya bağlı her alanda önemli hamleler yapılmıştır. O dönem yeni ordunun kurulmasıyla Sultanahmet Meydanı talim alanı haline gelmiştir. Aynı zamanda İstanbul bir garnizon şehri pozisyonundadır."

Osmanlı'nın yine o dönemde Batılılaşma örneklerini Galata ve Beyoğlu'nda yaşayan Avrupalılardan da aldığını belirten Çoruk, "Bu anlamda Galata Köprüsü yapılmıştır ve Galata Köprüsü aslında İstanbul'un demografik özeti gibidir. İstanbul'da kim yaşıyorsa o dönem Galata Köprüsü'nde görmek mümkündü." dedi.

Çoruk, Abdülmecid döneminde de Batılılaşmanın Tanzimat Fermanı ile devam ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"İstanbul'da bu dönemden sonra tüm mimari alandaki yapılar Batılılaşmanın bir örneği olmuştur. Bize ait bir şey yapılmamıştır. Bunların sonucu olarak padişahların Topkapı Sarayı'ndan ayrılıp, Beşiktaş Sarayı'na geçmeleri gibi durumlar olmuştur ve 2. Mahmut 1826'da Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdıktan sonra Topkapı Sarayı'na bir daha adımını atmamıştır. Çünkü Topkapı eskiyi temsil etmektedir ve eski 2. Mahmut için bir ayak bağıdır. Yeni reformlarını da bu anlamda ya Rami Kışlası'nda ya da Beşiktaş Sarayı'nda hayata geçirmiştir. Tanzimattan sonra da Topkapı Sarayı artık müze hükmüne gelmeye başlamıştır."

İstanbul'un Batılı yapılaşma konusunda her zaman kendisine Paris'i örnek edindiğine işaret eden Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, şunları kaydetti:

"İstanbul'da hala bir şeyler yapabilmek zahmetlidir. İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuş inişli, çıkışlı, yokuşlu bir şehirdir. Paris'teki yıkımlar ve yapımlarla yenileşmeyi örnek alan İstanbul, aynı dönem elden geldiğince Avrupa'daki gelişmeleri Beyoğlu ve çevresine taşıma gayretinde olmuştur. Bunun sonucunda da 1857 yılında Türkiye'de ilk modern belediye teşkil ediliyor ve bundan sonra İstanbul'un yeni yüzünü Batı'ya Beyoğlu'ndan gösteriyoruz. Dolayısıyla belediyecilik anlamında ilk Batılı hamleler Beyoğlu'ndan gerçekleştirildi. Yolların genişletilmesi, yeni binaların yapılması başta olmak üzere pek çok hamle bu bölgede yapıldı."
Kaynak: AA