Teknoloji İle Sanatı Buluşturarak Ürettiği Eserleri Dünyaya İhraç Ediyor

Yalova'da 3D yazıcıyla yaptığı plastik kalıpları 5 bin yıllık yöntemle birleştiren genç girişimci, ürettiği bronz heykelleri birçok ülkeye gönderiyor Efes Bronz Heykel Döküm Şirketi Yöneticisi Serdar Erol: 'Şu an bir arada çalışan 8 cihazımız var. Bu cihazlarımız, atölyedeki işlemleri çok kısa sürede tamamlamamızı sağladı. Cihazlar üretime önemli hız kazandırdı' 'Artık Kore, Amerika, Kanada, Japonya, Libya, Sudan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Gürcistan, Almanya gibi birçok ülkeyle çalışıyoruz'

SITKI YILDIZ - Yalova'da 3 boyutlu (3D) yazıcı kullanarak plastik kalıplar oluşturan genç girişimci Serdar Erol, teknolojiyi 5 bin yıllık yöntemle bir araya getirerek ürettiği birbirinden ilginç bronz heykelleri ihraç ediyor.

Yalova-Bursa kara yolunda bulunan Efes Bronz Heykel Döküm Şirketine ait tesisin ilk katında sanal ortamda heykel tasarımları ve 3D yazıcılarda kalıp üretimi yapılıyor. Firmada, üretim katında da geleneksel yöntemle bronz dökümü gerçekleştiriliyor.

Bu teknoloji sayesinde istedikleri ölçeklendirmeyi yapan veya daha detaylı müdahalelerde bulunan firma, kısa sürede dünyanın birçok farklı noktasından gelen siparişlerle önemli aşama kaydetti.

- "Cihazlar üretime önemli hız kazandırdı"

Babası Memduh Erol'un kurduğu firmada işleri yürüten Serdar Erol, AA muhabirine, teknoloji ile sanatı bir araya getirdiği süreci anlattı.

NASA'dan ayrılan 7 mühendisin kurduğu firmadan ilk 3D yazıcıyı aldığını belirten Erol, şöyle konuştu:

"Sıfır tecrübe ve deneme yanılma yoluyla, ilk aldığım cihazı kurdum. İlk dönemde bizi çok zorlasa da geçmiş 6 yılda çok ciddi mesafe kaydettiğimizi görebiliyorum. Şu an bir arada çalışan 8 cihazımız var. Bu cihazlarımız, atölyedeki işlemleri daha kısa sürede tamamlamamızı sağlıyor. Cihazlar üretime önemli netlik ve doğruluk kazandırdı. Hata oranını önemli ölçüde azaltmamızı sağladı. Geleneksel yöntemlerle de heykel sanatı burada yapılabiliyor. Ancak dijital ortamda yapılan tasarımların bu cihazlar aracılığıyla hayata geçmesi, silikon kalıbının ortaya çıkması neredeyse iki kat hızlı oluyor. Artı bu cihazlar sayesinde yeniden ölçeklemeyi daha sağlıklı yapabiliyoruz. Geleneksel yöntemde ölçekleme söz konusu olduğunda sanatçı tekrar elle heykeli baştan yapmak zorunda. O yüzden bu teknolojinin çok büyük katkısını görüyoruz."

Erol, dünyanın teknoloji ile sanatın buluştuğu bu yeni düzene aşamalı olarak hızla adapte olduğunu dile getirdi.

Sanat ile teknolojinin bir araya gelmesiyle ilgili farklı görüşler bulunduğunu, az da olsa eleştiriler yapıldığını belirten Erol, "Yaptığınız çalışmalara teknolojik destek alıyor, iş bitiminde eser ile aranızdaki bağı koruyorsanız, yani bu durum size heyecan ve keyif vermeye devam ediyorsa, muhataplarınız sizi ilgiyle takip ediyorsa endişeniz olmasın, bu hala sanattır. Bana çok ciddi anlamda keyif veriyor. Bir eseri yaparken hala çocuk gibi seviniyorum. Hatta yapıp teslim ettiğimiz bazı çalışmalarımızı özlüyorum." dedi.

Erol, 1996'dan beri ana pazarlarının Avrupa olduğunu anlatarak, "Dijital dönüşümden sonra artık Kore, Amerika, Kanada, Japonya, Libya, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Fransa, Gürcistan, Almanya gibi birçok ülkeyle çalışıyoruz. Şu an Almanya, Katar, Kanada ve Amerika'daki muhattaplarımızın özel projelerine hazırlanıyoruz." bilgisini verdi.

- Berlusconi ve Kaddafi de müşterileri oldu

Dünya genelinde birçok önemli kişiye ürün hazırladıklarını dile getiren Erol, şunları kaydetti:

"İlk ilgi çekici referansımız eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi idi. Kataloğumuzdan beğendiği 4-5 parçayı kendilerine göndermiştik. 2008'de Türkiye'deki bir mühendislik firması aracılığıyla eski Libya lideri Kaddafi'ye 130 büyük saksı yapmıştık. O zaman buradan uçakla sevk edilmişti. Bunun dışında beni çok heyecanlandıran Ertuğrul Firkateyni heykeli projesi oldu. Dışişleri Bakanlığının Japonya'ya hediyesi olan çalışmaydı. Onun dışında Galatasaray Spor Kulübü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi birçok belediye, kurum, sanatçı referanslarımız var."

-"Sanatın en kalıcı hali bronzdur"

"Sanatın en kalıcı halinin bronz döküm olduğunu" vurgulayan Erol, "Suda bekleyen dökülmüş bir bronz parçası 1200 yıl sonra ufak ufak erimeye başlıyor. Dışarıda kendi halinde duruyorsa ortam şartlarına çok daha uzun zaman dayanabiliyor. Bu teknikle sanat eserleri de silah ve aletler de yapılmış. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki müzelerde 3 bin yılı aşan çok sayıda bronz kalıntılar var. Biz de aynı tekniği kullanıyoruz. Bu sebeple heykel sanatında bronz malzemenin kullanımının ana amacı kalıcılıktır. Bakım gerektirmemesidir." diye konuştu.

Firmada üretim tekniklerinden sorumlu Ömer Erol ise İtalya ile ortak çalışmalara başladıkları dönemde bu ülkenin, yüzyıllardan gelen heykel anlayışını bir noktada bıraktığına şahit olduğuna değinerek, "İtalyanlara işin teknolojik kısmında biz önayak olduk diyebilirim. Bizim 30 yıl önce önce işi öğrenmeye çalıştığımız kişiler şimdi bizden bazı teknikleri öğrenmeye çalışıyor. Türkiye'de bu konuda öncüyüz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA