40 Yıllık Üzüm Firması Üreticileri Dolandırıp Ortadan Kayboldu
Manisa’da özel bir üzüm işletmesine müstahsil makbuzu karşılığında ürünlerini satan çiftçiler paralarını alamadıkları gerekçesiyle firmaya karşı suç duyurusunda bulundu. Manisa Adalet Sarayına gelen 60 çiftçi, ürünlerinin bedelini alamadığını ve 14 milyon lira zararı olduğunu iddia etti.
İddiaya göre Manisa’nın Karaağaçlı Mahallesi’nde faaliyet gösteren özel bir tarım ürünleri işletmesine 2018 yılı mahsullerini müstahsil makbuzu karşılığında satan çiftçiler, firmadan paralarını alamadı. Pamuk, mısır ve üzüm üreticisi çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığından prim alabilmek için müstahsil makbuzu karşılığında ürünlerini özel tarım ürünleri işletmesine verdi. Prim alabilmek için firmadan müstahsil makbuzu alan çiftçiler, firmadan ürünlerine karşı ödemelerini alamadıklarını iddia etti. Manisa Adalet Sarayına gelen 60 çiftçi 14 milyon zararı olduklarını öne sürerken suç duyurusunda bulundu.
Avukatlarıyla birlikte Manisa Adalet Sarayına gelen çiftçiler firmaya karşı cumhuriyet savcılığına "Dolandırıcılık", "Görevi Kötüye Kullanma", "Şirket Mevcudunu Boşaltma, Azaltma", "Hileli İflas", "Evrakta Sahtecilik" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
"Şirketin içinin boşaltıldığını öğrendik"
Manisa Adalet Sarayı önünde açıklama yapan çiftçilerin avukatı Hanife Gökmen Kanar, "Burada bulunan çiftçilerimiz adına dilekçelerimiz hazır. Cumhuriyet savcılığına, ’Dolandırıcılık’, ’Görevi Kötüye Kullanma’, ’Şirket Mevcudunu Boşaltma, Azaltma’, ’Hileli İflas’, ’Evrakta Sahtecilik’ suçlarından bizim iddialarımıza göre toplanacak delillere göre çiftçilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi adına ceza davası açılması için gerekli başvuruyu yapıyoruz. 2018 yılında pamuk, mısır, üzüm şeklinde mahsulünü yetiştiren çiftçilerimiz 40 yıldır Manisa’da hizmet veren bu firmaya güvenerek ürünlerini teslim etmiştir. Teslim ve kantar fişleri ellerindedir. Daha sonra şirket her yıl geçmiş yıllarda çekle ödeme yaptığı halde banka hesaplarına bu ödemelerini yaptığı halde 2018 yılının kasım ayında aldığı bu ürünlerin bedelini 2019 yılının mart ayına kadar hiç bir şekilde ödemedi. Çiftçileri bu şekilde mağdur etmeye devam etti. Bugüne kadar da hiç bir ödeme yapmadı. Biz bu arada hukukçular olarak hem İzmir hem Manisa adliyelerinde, hem İzmir hem Manisa tapularında yaptığımız araştırmalarda şirketin taşınır, taşınmaz mallarının çok düşük bir değerle devredildiğini, bunun hem ortaklarına hem de 3. şahıslara düşük bedelle devredildiğini, yani şirketin içinin boşaltıldığını öğrendik" dedi.
Çiftçilerin mağdur edildiğini iddia eden avukat Kanar, "Çiftçilerimiz mağdur edilmiştir. Bizce burada Türk Ceza Kanunu anlamında nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiştir. Çünkü 140 çiftçimiz var. Bugün burada 50’yi geçkin çiftçi toplandı" diye konuştu.
Çiftçilerin basın açıklamasına destek veren CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, "Türkiye’de lisanslı depoculuk uygulaması olmadığı için, çiftçinin mallarını alıp da tüketiciye doğru yönlendiği sıradaki aracılar üzerindeki denetim, bu aracıların güvenilirliğinin devlet tarafından izlenmesi, bu tip sahteciliklere karşı hızlı müdahale edecek mekanizmalar olmadığı için bugün çiftçilerimiz adliye kapısında. Bir gün kiraz üreticilerimiz mallarını bir ihracatçı görüntüsündeki sahtekara kaptırıyor. Öteki gün darıcılar mağdur oluyor. Öbür gün kavuncular mağdur oluyor. Bugün de maalesef, Manisa’nın, Türkiye’nin en verimli ovasında alnının teriyle çok önemli bir mücadele veren çiftçilerimizin mağduriyetiyle karşı karşıyayız. Bizi burada en zor durumda bırakan mesele, çiftçilerimiz haklarını almak istediklerinde onlara bir belge gösteriyorlar. Aslında hiç biri alacağını almamış ama devlet çiftçiye ödeyeceği primi vermek için ’bana alacağını aldığını gösteren belge getir’ diyor. Zaten esas parasını almamış, faiz kıskacı altında borç kıskacı altındayken gidiyor şirkete, şirket ona usulen bir kağıt düzenliyor, tahsilat makbuzu. Sırf primini alabilmek için şirketin eline hukuken haksız ve kendisinin alacağını ödenmiş gösteren bir dolandırıcılık belgesine devlet zoruyla imza atmışlar. Sadece primlerini alabilmek için anaparayı almadıkları halde ’biz bu parayı aldık’ gösteren bir fişe imza attılar. Onlar ’Ben bu imzayı prim almak için atıyorum’ sanıyor. Bu çiftçiyi sistemin zorladığı bir durumdur. Bunu görmemiz gerekir. Burada devletin ciddi bir sorumluluğu vardır. Yasama ve yürütme olarak koruyamadığımız çiftçinin hakkını yargının teslim etmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yetkililerin kesinlikle devreye girmesini talep ediyoruz"
2018 yılı mahsulünün parasını alamadıklarını iddia eden çiftçilerden Furkan Göral, "Burada 2018 yılı mahsulümüzü verdik ancak paramızı alamadık. Bu durumumuzu mağduriyete çevirdiler. Kesinlikle ödeme yapılmadı, ödeme yapılmadığı gibi hiç bir şekilde muhatap da olmadılar. Yaptıkları işlemler iyi niyetli işlemler değil. Bunu fark ederek bugün burada suç duyurusunda bulunuyoruz. Buradan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye de sesleniyoruz. Hemşehrileriniz mağdur durumdadır. Burada yetkililerin kesinlikle devreye girmesini talep ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının bu uygulamasını tekrar gözden geçirmesini talep ediyoruz. Bizimle muhatap olmuyorlar. Bu yetmiyormuş gibi fabrikanın bulunduğu alan başka bir firmaya kiraya veriliyor. Şu an o fabrika burada ürün almaya başladı başka bir şirket adına. Müstahsil makbuzunda imzamız olduğundan dolayı da paramızı aldı olarak görünüyoruz. Fakat banka hesaplarımızda en ufak bir ödeme yok. Bu şekilde biz mağdur ediliyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından çiftçiler avukatlarıyla beraber adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu.
Kaynak: İHA
Avukatlarıyla birlikte Manisa Adalet Sarayına gelen çiftçiler firmaya karşı cumhuriyet savcılığına "Dolandırıcılık", "Görevi Kötüye Kullanma", "Şirket Mevcudunu Boşaltma, Azaltma", "Hileli İflas", "Evrakta Sahtecilik" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
"Şirketin içinin boşaltıldığını öğrendik"
Manisa Adalet Sarayı önünde açıklama yapan çiftçilerin avukatı Hanife Gökmen Kanar, "Burada bulunan çiftçilerimiz adına dilekçelerimiz hazır. Cumhuriyet savcılığına, ’Dolandırıcılık’, ’Görevi Kötüye Kullanma’, ’Şirket Mevcudunu Boşaltma, Azaltma’, ’Hileli İflas’, ’Evrakta Sahtecilik’ suçlarından bizim iddialarımıza göre toplanacak delillere göre çiftçilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi adına ceza davası açılması için gerekli başvuruyu yapıyoruz. 2018 yılında pamuk, mısır, üzüm şeklinde mahsulünü yetiştiren çiftçilerimiz 40 yıldır Manisa’da hizmet veren bu firmaya güvenerek ürünlerini teslim etmiştir. Teslim ve kantar fişleri ellerindedir. Daha sonra şirket her yıl geçmiş yıllarda çekle ödeme yaptığı halde banka hesaplarına bu ödemelerini yaptığı halde 2018 yılının kasım ayında aldığı bu ürünlerin bedelini 2019 yılının mart ayına kadar hiç bir şekilde ödemedi. Çiftçileri bu şekilde mağdur etmeye devam etti. Bugüne kadar da hiç bir ödeme yapmadı. Biz bu arada hukukçular olarak hem İzmir hem Manisa adliyelerinde, hem İzmir hem Manisa tapularında yaptığımız araştırmalarda şirketin taşınır, taşınmaz mallarının çok düşük bir değerle devredildiğini, bunun hem ortaklarına hem de 3. şahıslara düşük bedelle devredildiğini, yani şirketin içinin boşaltıldığını öğrendik" dedi.
Çiftçilerin mağdur edildiğini iddia eden avukat Kanar, "Çiftçilerimiz mağdur edilmiştir. Bizce burada Türk Ceza Kanunu anlamında nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiştir. Çünkü 140 çiftçimiz var. Bugün burada 50’yi geçkin çiftçi toplandı" diye konuştu.
Çiftçilerin basın açıklamasına destek veren CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, "Türkiye’de lisanslı depoculuk uygulaması olmadığı için, çiftçinin mallarını alıp da tüketiciye doğru yönlendiği sıradaki aracılar üzerindeki denetim, bu aracıların güvenilirliğinin devlet tarafından izlenmesi, bu tip sahteciliklere karşı hızlı müdahale edecek mekanizmalar olmadığı için bugün çiftçilerimiz adliye kapısında. Bir gün kiraz üreticilerimiz mallarını bir ihracatçı görüntüsündeki sahtekara kaptırıyor. Öteki gün darıcılar mağdur oluyor. Öbür gün kavuncular mağdur oluyor. Bugün de maalesef, Manisa’nın, Türkiye’nin en verimli ovasında alnının teriyle çok önemli bir mücadele veren çiftçilerimizin mağduriyetiyle karşı karşıyayız. Bizi burada en zor durumda bırakan mesele, çiftçilerimiz haklarını almak istediklerinde onlara bir belge gösteriyorlar. Aslında hiç biri alacağını almamış ama devlet çiftçiye ödeyeceği primi vermek için ’bana alacağını aldığını gösteren belge getir’ diyor. Zaten esas parasını almamış, faiz kıskacı altında borç kıskacı altındayken gidiyor şirkete, şirket ona usulen bir kağıt düzenliyor, tahsilat makbuzu. Sırf primini alabilmek için şirketin eline hukuken haksız ve kendisinin alacağını ödenmiş gösteren bir dolandırıcılık belgesine devlet zoruyla imza atmışlar. Sadece primlerini alabilmek için anaparayı almadıkları halde ’biz bu parayı aldık’ gösteren bir fişe imza attılar. Onlar ’Ben bu imzayı prim almak için atıyorum’ sanıyor. Bu çiftçiyi sistemin zorladığı bir durumdur. Bunu görmemiz gerekir. Burada devletin ciddi bir sorumluluğu vardır. Yasama ve yürütme olarak koruyamadığımız çiftçinin hakkını yargının teslim etmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yetkililerin kesinlikle devreye girmesini talep ediyoruz"
2018 yılı mahsulünün parasını alamadıklarını iddia eden çiftçilerden Furkan Göral, "Burada 2018 yılı mahsulümüzü verdik ancak paramızı alamadık. Bu durumumuzu mağduriyete çevirdiler. Kesinlikle ödeme yapılmadı, ödeme yapılmadığı gibi hiç bir şekilde muhatap da olmadılar. Yaptıkları işlemler iyi niyetli işlemler değil. Bunu fark ederek bugün burada suç duyurusunda bulunuyoruz. Buradan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye de sesleniyoruz. Hemşehrileriniz mağdur durumdadır. Burada yetkililerin kesinlikle devreye girmesini talep ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının bu uygulamasını tekrar gözden geçirmesini talep ediyoruz. Bizimle muhatap olmuyorlar. Bu yetmiyormuş gibi fabrikanın bulunduğu alan başka bir firmaya kiraya veriliyor. Şu an o fabrika burada ürün almaya başladı başka bir şirket adına. Müstahsil makbuzunda imzamız olduğundan dolayı da paramızı aldı olarak görünüyoruz. Fakat banka hesaplarımızda en ufak bir ödeme yok. Bu şekilde biz mağdur ediliyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından çiftçiler avukatlarıyla beraber adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu.