'Bu Millet Asla Hiç Geriye Bakmamıştır Hep İleriye Doğru Gitmiştir'

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: 'Milletin 16 Nisan'daki iradesi yokmuş gibi birileri eski sistemi getireceklerini söylüyorlar. Bu millet geriye döner mi, bu millet eski sisteme döner mi? Türkçe'nin güzel bir lafı var 'Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı', bu millet asla hiç geriye bakmamıştır hep ileriye doğru gitmiştir' 'Allah'ın izniyle 24 Haziran'da sandıktan çıkan irade inşallah Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak seçtikten sonra o gece ya da ertesi gün hükumeti ilan ederek seçilmiş Cumhurbaşkanımız yeni Türkiye'nin yeni hükumetiyle yoluna devam edecek'

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Milletin 16 Nisan'daki iradesi yokmuş gibi birileri eski sistemi getireceklerini söylüyorlar. Bu millet geriye döner mi, bu millet eski sisteme döner mi? Türkçe'nin güzel bir lafı var 'Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı', bu millet asla hiç geriye bakmamıştır hep ileriye doğru gitmiştir." dedi.

Kurtulmuş, Ordu Dernekler Platformu tarafından Emirgan Korusu'ndaki Beyaz Köşk'te düzenlenen iftar programına katıldı.

Bakan Kurtulmuş, toplantının Şenel Yediyıldız, Ergün Taşçı ile diğer AK Parti Ordu milletvekili adaylarını destekleme, Orduluların milletvekili adaylarına, İstanbul'daki seçim çalışmalarına destek olunması amacıyla organize edildiğini söyledi.

Türkiye siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidildiğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye'de 16 Nisan'da yine sizin milletin kararıyla yönetim sisteminin değişikliğine karar verildi. Yani parlamenter sistem, parlamento var olmakla birlikte Cumhurbaşkanlığı yönetim modeline döndü. Bundan sonra yeni sistemin daha etkin, daha verimli, daha hızlı çalışacağına, Türkiye'de siyasi ve iktisadi istikrarı sürdüreceğine inanıyoruz ve bu sistemin ilk uygulamasının bu seçimde olacağını görüyoruz. 24 Haziran bu anlamda Türkiye için bir dönüm noktasıdır." dedi.

"Yeni Türkiye yeni sistemiyle tanışıyor. Güçlü Türkiye, güçlü bir liderlikle ve güçlü bir parlamentoyla tanışıyor." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Böylece güçlü Türkiye, güçlü parlamento ve güçlü liderlik üzerinden daha da ileriye gidiyor, daha da yükseliyor, daha da hızlı yürüyüşünü sürdürüyor. Onun için 24 Haziran seçimlerinde aynı zamanda tarih yazıyor, yazılan tarihin bir parçası oluyoruz. Ordulu hemşehrilerimizin 24 Haziran'da Recep Tayyip Erdoğan'ı sandıktan açık ara birinci çıkaracağına yürekten inanıyorum. Aynı şekilde Tayyip Erdoğan'ın partisi AK Parti'yi de açık ara birinci çıkararak, Türkiye'de çok kuvvetli bir parlamentonun ve çok güçlü bir yürütmenin ortaya çıkmasını sağlayacağız. Hayırlı, uğurlu olsun. Çabalarınıza, desteklerinize güveniyoruz ve inşallah bu sonucu alacağız."

Seçim meydanlarında eski sistemi getirmeye yönelik söylemler olduğunu dile getiren Kurtumuş, "Türkiye laf olsun diye, fantezi olsun diye Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçmedi." diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin yönetilemeyen dönemleri geride bıraktığını belirterek, "Allah'ın izniyle 24 Haziran'da sandıktan çıkan irade inşallah Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak seçtikten sonra o gece ya da ertesi gün hükumeti ilan ederek seçilmiş Cumhurbaşkanımız yeni Türkiye'nin yeni hükumetiyle yoluna devam edecek. Pazarlık yok, bekleme yok, milletvekili transferi yok, cuntacıların baskısı yok, birtakım dış güçlerin baskısı yok. Sizin iradeniz aynı akşam hükumetin kurulmasına vesile olacak." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'ne geçtiğini hatırlatan Kurtulmuş, "Türkiye'deki siyasi mücadeleyi, sadece son 68 yıl olarak söylemiyorum, son 2 asırdır bir tarafta millet yanlısı siyaset yapanlar, bir tarafta millete rağmen siyaset yapanlar, iki çizgide oluşan bu siyaset kavgasını, mücadelesini kim kazandı? Tabi ki millet kazandı. yüzlerce örnek verebilirim." dedi.

Ali Fuat Başgil'in 1961'de milletvekili adayı olmak için İstanbul'dan Ankara'ya gittiğinde yaşadıklarına değinen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Garda karşıladılar, ensesine silahı dayadılar, iki tarafına iki asker bir generalin huzuruna götürdüler. General dedi ki; 'Hocam sizi çok severiz ancak aday olursan senin kemiklerini bile bulamayız, seni biz bile kurtaramayız.' Adamcağız o korku ve tehdit karşısında aday dahi olamadı, belki aday olsa 3-5 tane oy alacaktı. 1961'den bahsediyorum. Şimdi cumhurbaşkanı adayı dahi olunmasına kapalı kapılar ardında karar verilen bir Türkiye'den, doğrudan doğruya milletin karar vererek cumhurbaşkanını helal oylarıyla seçtiği bir Türkiye'ye geldik. Bu büyük bir kazanımdır, büyük bir devrimdir, büyük bir başarıdır. Senelerdir hep konuşurduk. Önceden kimin Cumhurbaşkanı olacağına birileri karar verir. İstanbul'da bir elin parmağını geçmeyen zadeganla, Ankara'da zaman zaman silahlarını kullandıkları birtakım silahlı kuvvetlerin gölgesinde kimlerin cumhurbaşkanı olacağına karar verilirdi. Şimdi geçtik o günleri. Allah'ın izniyle millet geçen sefer cumhurbaşkanını kendi oyuyla seçti. Kimi seçti? Kendi arasından kendisine benzeyen sizin gibi olan birini milletin adamını Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçti."

AK Parti olarak, cumhurbaşkanı adayı olmak için 100 bin imzayı toplamanın yeterli olduğu düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Kurtulmuş, "Bu, Türkiye için büyük bir reformdur, büyük bir devrimdir. Sonuçta millet kazandı. Bundan sonra söz de karar da yetki de sadece ve sadece kul planında milletin elindedir, halkın elindedir. Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtik. Şimdi milletin 16 Nisan'daki iradesi yokmuş gibi birileri eski sistemi getireceklerini söylüyorlar. Bu millet geriye döner mi, bu millet eski sisteme döner mi? Türkçe'nin güzel bir lafı var 'Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı', bu millet asla hiç geriye bakmamıştır hep ileriye doğru gitmiştir." ifadesini kullandı.

Eski sistemi getireceklerini söyleyenlerin seçim turlarıyla meşgul olurken, AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan ve milletin sandıklarla meşgul olduğunu ve sandıklardan açık ara birinci çıkacak bir iradeyi ortaya koyduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bir şeyi yapıyorsunuz da makul olması lazım. Eski sisteme geri döneceğiz diyorlar, nasıl döneceksiniz? 'Anayasayı değiştireceğiz' diyorlar. Anayasayı çarşamba pazarında değiştirmiyorlar, Anayasayı TBMM'de değiştiriyorlar, milletin oylarıyla milletin halk oylamasıyla sandıkta değiştiriyorlar. Siz nasıl mecliste çoğunluk olacaksınız da eski sistemi bir şekilde oylamaya götüreceksiniz. Yine Türkçe'de güzel bir söz var, 'Pazardaki ete soğan doğruyorlar', bu çabalardan hiçbir sonuç çıkmaz. Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bu milletin ihtiyacına cevap versin diye daha hızlı daha güçlü bir Türkiye olsun diye istiyoruz."

Bakan Kurtulmuş, "Sadece Türkiye'deki değil Türkiye dışındaki seçimleri de takip etmeye gayret ediyorum. Dünyanın her yerinde demokrasi büyük bir imkandır. Türkiye'de de demokrasi büyük bir fırsat. Seçim meydanlarını görüyoruz insanlar şenlik içinde bir arada. Az evvel bir ilçemizde bütün partilerin adayları yan yana aynı çadırlarda, hepsini gittik tebrik ettik, hayırlı olsun dedik. Demokrasinin güzelliği bu, iradenin sahibi millet, kararın sahibi millet, kapalı kapılar ardındakiler değil. Biz bu demokrasi meydanında seçim kampanyasında yapacaklarımızı konuşmak isteriz. AK Parti olarak şunları yaptık, şunları da yapacağız diye konuşuyoruz. Ama maalesef dünyada hiçbir kampanyada görmediğimiz bir şeyi görüyoruz. Muhalefet partileri nasıl eskiye döneceğiz diyorlarsa yeni dönemde yapılan hizmetlerden de rahatsız olmuş olacaklar ki biz yaptırmayacağız diye propaganda yapıyorlar. Bir tarafta yapacağız diyenler, bir tarafta yaptırmayacağız diyenler, bir tarafta hatta yıkacağız diyenler." ifadelerini kullandı.

Yerli arabaya, Çanakkale köprüsüne ve diğer projelere karşı çıkanların olduğunu belirten Kurtulmuş, "Yahu senin feriştahın bu memlekete arabayı 1960'lı yıllarda yaptırmadı. Devrim arabalarında Türk mühendisleri yüzde yüz yerli araba yapmış olmalarına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerine musallat olan o karanlık oda Türkiye'de 1960'larda devrim arabalarını yaptırmadı." dedi.

Nuri Demirağ'ın 1940'lı yıllarda yüzde yüz yerli Türk uçağını yaptığını hatırlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Maalesef karanlık bir el eski seçimlere de musallat olan o karanlık el Nuri Demirağ'a da uçağı yaptırmadı. Eğer Türkiye 1940'lı yıllarda kendi uçağını yapmış olsaydı bugün dünya ölçeğinde uçakları olan bir ülke olacaktı. Gelin 1978'e, Türkiye İtalyanlarla birlikte savaş uçağını yapacak tam anlaşma imzalanacakken karanlık oda yine müdahale etti ve Türkiye 1978'de kendi savaş uçağını yapamadı. Aynı kafa. Ben çocukluğumda hatırlıyorum Küçüksu meydanında birinci köprünün tabyaları yapılırdı. Küçüksu Kasrının etrafında ara sıra 25-30 kişi ellerini kaldırarak 'istemezük istemezük' diye bağırırlardı. Birinci köprü oldu onu istemediler, ikinci köprü oldu istemediler, üçüncü köprüyü istemediler, uçak istemiyorlar, araba istemiyorlar, Türkiye'nin bilişim çağında ileri teknolojilerle tanışmasını da istemiyorlar. Onlar yaptırmayacağız desinler bu milletin gözü açıktır. Bu millet uyanık bir millettir, kadir kıymet bilen bir millettir. Bu millet yapanla yaptırmamak isteyeni ayırt eder ve cevabını da 24 Haziran'da sandıklarda en güzel şekilde verir."

- "Bu seçim güçlü Türkiye istikametinde adım atılacak bir seçimdir"

"Bu, seçim yapmak isteyenlerle yaptırmamak yıkmak isteyenler arasında bir seçimdir." diyen Kurtulmuş, "Bu seçim güçlü Türkiye istikametinde adım atılacak bir seçimdir. Bakın aynı oyun hep devam ediyor. Türkiye kendi insansız hava uçaklarını çok şükür üretti. Birileri bundan da rahatsızlık duymuş, televizyonlarda bununla ilgili de konuşuyorlar. PKK'ya karşı mücadelede üç seneye yakın bir süre Amerikalılardan predatörleri almak için bekledik. Bize vermedikleri silahları maalesef PYD'ye, YPG'ye verdiler. Kötü komşu insanı ev sahibi yapar. Şimdi Türkiye kendi silahlı insansız hava araçlarını yaptı. Biz bu istikamette yürüdüğümüz sürece çok daha ileri gideceğiz. Zırh teknolojisinde dünyanın en büyük ülkelerinden biriyiz. Ancak tank motorunu yapamıyoruz. Birkaç sene içinde tank motorunu da yapacağız birkaç sene içerisinde inşallah böyle giderse uçak motorlarımızı da yapacağız. Şu anda yüzde 65 seviyelerinde olan Türkiye'nin yerli savunma sanayi birkaç yıl içerisinde yüzde 80 yüzde 90 seviyelerine gelecek. Onun için yönetim modelini değiştiriyor, yönetim sisteminin başına da iş bilen birisini tecrübeli birisini, milletin içinde olan bir devlet adamını, Recep Tayyip Erdoğan'ı getiriyor, onu da parlamentoda çok güçlü bir şekilde kuvvetlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

Son birkaç ayda yaşadığı hatıralarından örnekler veren Kurtulmuş, "Türkiye'nin güçlü olması sadece 80 milyon vatandaşımızın güçlü ve müreffeh olmasından ibaret bir şey değildir." dedi.

Arakan'da yaşanan sıkıntılara değinen Kurtulmuş, bir bölgedeki mülteci çadırlarını ziyaret ettiklerini hatırlatarak, şunları anlattı:

"Sadece bir hatıramı söyleyeyim. Yaşlı bir teyze eşime sarıldı ve belki 15 dakika boyunca ağladı. Hikayesi şu, sadece 'Rabbimiz Allah'tır' dedikleri için, bir sabah gelen teröristler vasıtasıyla bütün ailesi kılıçtan geçirilen bu yaşlı teyze, cebinden çıkardığı oğlunun cesedinin fotoğrafını gösterdi. Maalesef, sopalarla vurup kafasını kırmışlar, beyni dışarı taşmış. Oğlunun son fotoğrafı olarak onu almış, cebine koymuş. Hüngür hüngür ağlayarak, 'Allah razı olsun sizden' dedi. O daracık alanda neredeyse Türkiye'den başka kimse yok. Kızılay, TİKA, AFAD, Sağlık Bakanlığımız, yardım kuruluşlarımız orada. Sizin eliniz orada ve orada insanlarımız maalesef dünyanın en kötü durumda olan mültecilerine elinden geleni yapmaya çalışıyor. Buradan 10 bin kilometre doğuda bir yer.".

Bakan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) Sudan'da Sultan Ali Dinar Sarayı'nı restore ettirdiğine dikkati çekerek, "7-8 bin kilometre ötede, sizin ayak izlerinizi takip eden, size hayır duası eden milletlerin olduğunu hatırlatmak istiyorum. Söylemeyecektim ama yeri geldiği için söyleyeyim. TİKA'yla biz övünür ve dünyanın dört bir tarafındaki mazlum milletlere elimizi uzatırken, birileri de TİKA'dan rahatsızlık duyuyor. 'Bu kuruluşları kaldıracağız.' diyorlar. Çünkü bu kuruluşlardan en çok FETÖ rahatsız oluyor da ondan kaldıracağız diyorlar. FETÖ'nün hareket alanını daraltıyor, kısaltıyor, yok ediyor. Onun için TİKA'dan, YTB'den, AFAD'dan ve diğer sivil toplum kuruluşlarımızdan rahatsız oluyorlar." diye konuştu.

Türkiye'nin millet varlığının sadece 81 milyondan ibaret olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Sizin millet varlığınız, sadece İstanbul ve Ordu'dan ibaret değildir. Moğolistan'dan Afganistan'a, Sudan'dan Somali'ye, Cezayir'den Tunus'a, Saraybosna'dan Arnavutluk'a kadar çok geniş bir coğrafya sizin millet varlığınızdır. Diyebilirim ki yüz milyonlarca insan Türkiye'nin gözünün içine bakmış dua ediyor, nefesini tutmuş, Türkiye'nin, büyük Türkiye istikametinde yürüyüp yürümeyeceğini düşünüyor. 15 Temmuz akşamında, darbe teşebbüsünü önlemek için meydanlara çıktığımızda nasıl milyonlarca insan arkamızdan dua ettiyse, hiç şüpheniz olmasın ki şimdi yine yüz milyonlarca insan bize dua ediyor. Allah, bu duaların bereketi hürmetine, 24 Haziran'da milletin iradesiyle ortaya mükemmel bir sonuç çıkacak." diye konuştu.

Seçime 18 gün kaldığını kaydeden Kurtulmuş, bu süreçte Türkiye'nin her yerinde, el birliğiyle çalışarak, AK Parti'yi parlamentoda açık ara birinci parti yapmak gerekliliğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA