Giresun Üniversitesi'nden 'Türk Siyasetinde 14 Mayıs 1950 Seçimleri Ve Demokrat Parti Olgusu' Konferansı
Giresun Üniversitesi Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi (KARASAM) ile Uluslararası Hukuk Topluluğu birlikte “Türk Siyasetinde 14 Mayıs 1950 Seçimleri ve Demokrat Parti Olgusu” konulu konferans düzenlendi.
Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir konferans salonunda öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konferansa, Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun, KARASAM Müdürü ve Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Abbas Karaağaçlı, Tirebolu İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Cem Feridunoğlu, Genel Sekreter Ahmet Tevfik Korkmaz ile üniversitenin akademik-idari personeli katıldı.
Konferansın düzenlenme amacını anlatan Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun “14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen ve Demokrat Parti’yi iktidara taşıyan, ülkemizin ilk çok partili seçiminin demokrasi tarihimizdeki yerini tartışmak ve ülkemiz demokrasisi uğrunda can veren demokrasi şehitlerimizi anmak için toplandık” ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Coşkun konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İlk olarak, başta merhum Başbakanımız Adnan Menderes, merhum Dışişleri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu ve merhum Maliye bakanımız Hasan Polatkan olmak üzere çok partili siyasi hayata geçişimizden 15 Temmuz Darbe Girişimine kadar demokrasi uğruna can veren tüm demokrasi şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. 14 Mayıs 1950 tarihinde Aziz Milletimiz, Milli birliğin, gönüllü beraberliğin tek zemini, kimsenin kimseye üstünlüğünün olmadığı yönetim tarzı olan demokrasi ve onun ayrışmazı olan refahla tanışmıştır. Demokrat Parti’nin 1946’daki “Yeter Söz Milletindir” çıkışının arkasından esasen Millet kavramında saklı tarihi birikime geçerlilik kazandırmak yatıyordu. Çünkü Demokrat Parti için Milli Egemenlik, demokrasinin gereği olmaktan öte bir anlam taşıyordu. Milleti merkeze alan bu anlayışa göre demokrasi milleti önemli kılmıyor, milletin mevcudiyeti demokrasiyi mecburi kılıyordu. Cumhuriyet’in millete karşı taahhüdü olan ve Cumhuriyetin de demokrasinin de ortak kurucu öğesi olan ’Egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olması’ prensibi bundan 68 yıl önce 41 Mayıs 1950’de sandıkta; milletin hür iradesiyle, kansız, kavgasız bir şekilde hayata geçirilmiştir. Milletimizin hür iradesinin ürünü olan bu demokratik şahlanış Milli Mücadele’den sonra yaşanmış en muhteşem halk hareketinin siyasi zemini ve adıdır.”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Demir ise Aydın Menderes’in ’Siyasi Kişiliği’ kitabından yararlanarak yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Demir, Aydın Menderes’in entelektüel bilgi birikimi ve sosyal yaşamı çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına Demokrat Parti’nin devlet erkinin önüne milleti koyabilmiş olmasının bir başarı olduğunu belirterek 14 Mayıs 1950’e kadar İstanbul’un kimliğinde müslüman vizyonunun ortaya çıkmadığını ve Adnan Menderes’in, Demokrat Parti’nin bu dönemde devlet ve millet kaynaşmasını İstanbul vizyonu ile gerçekleştirdiğini kaydetti.
İzmir Milletvekili ve Gazeteci Yazar Hüseyin Kocabıyık ise “Bugün yaşadığımız ülkede ve yaşadığımız anda karşılaştığımız sorunların içeriğini ve kaynağını anlamak istiyorsak, Demokrat Parti’nin 1950-60 arası dönemini bilmek zorundayız. 27 Mayıs darbesinin bugün yaşadığımız olumsuzlukların bir numaralı sebebi ve Türk tarihinin büyük felaketidir” diye konuştu.
Konuşmacılar arasında yer alan eski Milletvekili-Yazar Rasim Cinisli de Demokrat Parti’nin geçmişte başlattığı demokrasi mücadelesine değinerek, ülkenin zor zamanlardan geçtiğine işaret etti. Cinisli, gençlerin bugünden geleceklerini tanzim etmek zorunda olduklarını, bugünü kaybetmemek için dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Konferans Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun’un günün anısına hazırlanan plaket ve teşekkür belgelerinin konuşmacılara takdim edilmesi ile son buldu.
Kaynak: İHA
Konferansın düzenlenme amacını anlatan Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun “14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen ve Demokrat Parti’yi iktidara taşıyan, ülkemizin ilk çok partili seçiminin demokrasi tarihimizdeki yerini tartışmak ve ülkemiz demokrasisi uğrunda can veren demokrasi şehitlerimizi anmak için toplandık” ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Coşkun konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İlk olarak, başta merhum Başbakanımız Adnan Menderes, merhum Dışişleri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu ve merhum Maliye bakanımız Hasan Polatkan olmak üzere çok partili siyasi hayata geçişimizden 15 Temmuz Darbe Girişimine kadar demokrasi uğruna can veren tüm demokrasi şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. 14 Mayıs 1950 tarihinde Aziz Milletimiz, Milli birliğin, gönüllü beraberliğin tek zemini, kimsenin kimseye üstünlüğünün olmadığı yönetim tarzı olan demokrasi ve onun ayrışmazı olan refahla tanışmıştır. Demokrat Parti’nin 1946’daki “Yeter Söz Milletindir” çıkışının arkasından esasen Millet kavramında saklı tarihi birikime geçerlilik kazandırmak yatıyordu. Çünkü Demokrat Parti için Milli Egemenlik, demokrasinin gereği olmaktan öte bir anlam taşıyordu. Milleti merkeze alan bu anlayışa göre demokrasi milleti önemli kılmıyor, milletin mevcudiyeti demokrasiyi mecburi kılıyordu. Cumhuriyet’in millete karşı taahhüdü olan ve Cumhuriyetin de demokrasinin de ortak kurucu öğesi olan ’Egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olması’ prensibi bundan 68 yıl önce 41 Mayıs 1950’de sandıkta; milletin hür iradesiyle, kansız, kavgasız bir şekilde hayata geçirilmiştir. Milletimizin hür iradesinin ürünü olan bu demokratik şahlanış Milli Mücadele’den sonra yaşanmış en muhteşem halk hareketinin siyasi zemini ve adıdır.”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Demir ise Aydın Menderes’in ’Siyasi Kişiliği’ kitabından yararlanarak yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Demir, Aydın Menderes’in entelektüel bilgi birikimi ve sosyal yaşamı çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına Demokrat Parti’nin devlet erkinin önüne milleti koyabilmiş olmasının bir başarı olduğunu belirterek 14 Mayıs 1950’e kadar İstanbul’un kimliğinde müslüman vizyonunun ortaya çıkmadığını ve Adnan Menderes’in, Demokrat Parti’nin bu dönemde devlet ve millet kaynaşmasını İstanbul vizyonu ile gerçekleştirdiğini kaydetti.
İzmir Milletvekili ve Gazeteci Yazar Hüseyin Kocabıyık ise “Bugün yaşadığımız ülkede ve yaşadığımız anda karşılaştığımız sorunların içeriğini ve kaynağını anlamak istiyorsak, Demokrat Parti’nin 1950-60 arası dönemini bilmek zorundayız. 27 Mayıs darbesinin bugün yaşadığımız olumsuzlukların bir numaralı sebebi ve Türk tarihinin büyük felaketidir” diye konuştu.
Konuşmacılar arasında yer alan eski Milletvekili-Yazar Rasim Cinisli de Demokrat Parti’nin geçmişte başlattığı demokrasi mücadelesine değinerek, ülkenin zor zamanlardan geçtiğine işaret etti. Cinisli, gençlerin bugünden geleceklerini tanzim etmek zorunda olduklarını, bugünü kaybetmemek için dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Konferans Rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun’un günün anısına hazırlanan plaket ve teşekkür belgelerinin konuşmacılara takdim edilmesi ile son buldu.