TRT Harbiye Binası Ve Taksim Meydanı'nı İşgal Davası

15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü, 50 kişinin yaralanması ile Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin dosyaların birleşmesi sonrası 131 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmalarıyla devam edildi Duruşma, savunma yapmayan sanıkların avukatları gelmediği için yarına ertelendi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü, 50 kişinin yaralanması ile Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin dosyaların birleşmesi sonrası 131 sanığın yargılandığı davaya, sanıkların savunmalarıyla devam edildi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, savunması alınan tutuklu sanık Yavuz Sarıoğlu, olay günü alay içtima alanında askerlerin toplandığını, alay komutanının sinirli olması sebebiyle durumla ilgili bilgi alamadığını, mühimmat ve teçhizatlar dağıtıldıktan sonra nizamiyeden çıktıklarını ve olayla ilgili kimsenin bilgisinin olmadığını söyledi.

Sanık Sarıoğlu, TRT’ye sorunsuz şekilde vardıklarını ve binaya girdiklerini, kendisinin erlerin başında bulunduğunu ifade ederek, "Hamza Binbaşı, Yüzbaşı Duran Keskin ile benim binanın emniyeti almamızı söyledi. Radyo evine varma saatimiz, 22.30-22.45 gibiydi. Telefondan köprünün kapatıldığı haberlerini okudum, ailemi aradım. Ailem bana silahlı kuvvetlere bağlı bir grubun kalkışma içinde bulunduğu söyledi. Ben de bu iş için dışarı çıkmadığımızı söyledim. Personele yanlış olumsuz tavır görmedim. Alay komutanını aradıktan sonra kanun dışı emir kapsamı dışında kaldığını anladım. Sonra askerleri toplayarak kışlaya geçme düşüncesi oldu bende. Çok açıkta bir alanda olduğum için ani bir refleksle havaya 2-3 el ateş ettim." diye konuştu.

Polise, halka ve devlet malına ateş etmediğini savunan sanık Sarıoğlu, olay yerinden kurtulmak için çaba harcadığını, Harbiye Orduevi’ne geçtikten sonra gözaltına alındıklarını öne sürdü.

Tutuklu sanık Yener Dertli de olay tarihinde er olduğunu, Alay Komutanı Nebi Gazneli’nin emri üzerine silahlı şekilde TRT binasına götürülenler arasında olduğunu, bomba ihbarı olduğu söylenerek, binanın boşaltılması emri verildiğini, bu nedenle katları dolaşıp çalışanları dışarı çıkarttıklarını, tanımadığı bir komutanın orada bulunan bir çalışana "Şu anda yayın var mı?" diye sorduğunu, kimsenin zor kullandığını görmediğini savundu.

- ''TRT'ye yaklaşan olursa atış serbest emri''

Adını sonradan öğrendiği Yüzbaşı Duran Keskin’in kendisini binanın sol tarafına çıkararak nöbet tutturduğunu ifade eden sanık Dertli, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Duran Keskin bana, 'Buraya kimseyi yaklaştırma, yaklaşan olursa atış serbest' dedi. Daha sonra binanın ön tarafından silah seslerinin geldiğini duydum. Panikleyerek havaya ateş ettim. Uzaktan tekbir getiren insanların seslerini duydum. Psikolojik olarak terör örgütü DEAŞ’ın saldırabileceğini düşündüm ama bizim bulunduğumuz yere herhangi bir ateş edilmedi. Daha sonra polisler, 'Askerler yaptığınız şey kanunsuzdur. Kışlanıza dönün' şeklinde çağrı yaptı. Yavuz Sarıoğlu, hepimizi toplayarak Harbiye Orduevi’ne götürdü. Orada bulunan askerler, bizi polise teslim etti. Yüzbaşı Duran Keskin’i ise bizden önce orada teslim olmuş halde gördüm."

Dertli, 'terör saldırısı var' denilerek kandırıldığını, makam ve mevki sahibi subayların böyle gaflet ve dalalet içinde olabileceğini düşünemediğini ileri sürerek, verilen emir dışında bir şey yapmadığını, kimseye ateş etmediğini, kendisini mağdur eden rütbelilerden şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Duruşma, savunma yapmayan sanıkların avukatları gelmediği için yarına ertelendi.

Kaynak: AA