Tarihin Yaşamla Bütünleştiği Antik Kent 'Dülük'
Mitras dinine özgü tapınağı, taş devrinden kalma kalıntıları ve kaya mezarlarıyla M.Ö 600 binli yılları bugüne taşıyan Türkiye'nin en eski antik kentlerinden Dülük, bölgede süren sosyal yaşam ile de tarihe ev sahipliği yapıyor İl Kültür ve Turizm Müdürü Aykanat: 'Şu anda batı tarafında yaşamın devam ettiği Dülük Mahallesi'nde, çocuklar futbol oynuyor, insanlar sosyal yaşama devam ediyorlar. Evlerinde işleriyle uğraşıyor, tarıma müsaade eden yerlerde tarımlarını yapıyorlar. Tarihle sosyal hayatı iç içe yaşatıyorlar'
YETER ERDİNE - Milattan Önce (M.Ö) 600 bin yıllara tarihlenen, dünyanın en eski 25 yerleşim yerinden biri olarak gösterilen Dülük Antik Kenti, bir yandan Mitras dinine özgü tapınakları ve taş devrine ait kalıntıları, bir yandan da yöre insanının sürdürdüğü sosyal hayat ile ziyaretçilerine geçmişi ve bugünü bir arada görme imkanı sunuyor.
Antik dönemde güney, kuzey, doğu ve batıdan uzanan ticaret yollarının kesiştiği kavşak noktasında yer alan, Asurlular döneminde Mezopotamya'dan Kilikya'ya, Helenistik ve Roma dönemindeyse Antakya ve Kilikya'dan Zeugma'ya uzanan İpek Yolu'nun güzergahında bulunan Dülük Antik Kenti, M.Ö 600 bin yıllara ışık tutuyor.
Taş devrinin yanı sıra Bakır Çağı'ndan kalma eserlere ve bilinen en eski matematik işlemlerine rastlanılan antik kentte, Kabataş Devri'nden de izler bulunuyor.
Hititler, Medler, Asurlular, Persler ve İskender imparatorlukları arasında el değiştiren antik kent, barındırdığı eserler ve tarihi yapılarla pek çok medeniyetin bilgilerini bugüne aktarıyor.
Bir dönem Mitra inancının hakim olduğu, dünyada bilinen, yer altına inşa edilen Mitras tapınaklarının en büyüğünün yer aldığı antik kent ve Dülük Mahallesi, tarihi yapıların yanı sıra geleneksel kesme taştan mimariyle yapılmış evleri ve camisiyle ziyaretçilerine tarihin ve yaşamın dokusunu aynı anda sunuyor.
Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Aykanat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dülük Antik Kenti'ni, Mitra tapınağının olduğu yer, buranın karşısındaki Dülük tepesi ya da 'Dülük Baba' ismiyle bilinen kutsal alan ve Keber tepesinden oluşan bir bütün şeklinde görmek gerektiğini söyledi.
Antik kentteki kazıların, 2003 yılından beri Münster Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Engelbert Winter başkanlığında sürdürüldüğünü ve bu kazılarda önemli birçok buluntu çıkarıldığını kaydeden Aykanat, şöyle devam etti:
'Burada kutsal alanda bir saray kalıntısı açığa çıkarıldı. Orada daha açığa çıkarılması gereken yerler var. Yine şu anda yaşamın devam ettiği yer Dülük Mahallesi. Tapınağın karşısında, köyde yaşam normal şekliyle devam ediyor. Gaziantep'in en eski inanç merkezlerinden diyebileceğimiz bir yer. Geçmişte de burası kuzey, güney, doğu ve batıdan ticaret yollarının kavşak noktasındaydı. Yine burada kaya mezarları var. O dönemde de nekropol alanı dediğimiz yerlerde ölülerini defnederlermiş. Köyün hemen yanında bu kaya mezarları bulunuyor.' diye konuştu.
- 'Tarihle sosyal hayatı iç içe yaşatıyor'
Kazılarda, antik kentteki tapınakta Hititlerin baş tanrılarından biri olarak da bilinen Teşup tanrısına inançları gereği boğaları kurban edildiğinin ortaya çıkarıldığını belirten Aykanat, boğa öldürme figürünün tapınaktaki duvarlardan birine kabartma olarak işlendiğini söyledi.
Aykanat, şu bilgileri aktardı:
'Bu kabartmada bir elinde şimşek tutuyor, diğer elinde de ağzı ayrılmış baltayla boğayı kurban etmeye çalışıyor ve inançlarını yerine getirmiş oluyorlar. Milattan Önce 2 binli yıllara tekabül ediyor. Şehrimizin her tarafında ayrı ayrı güzellikler taşıyan ören yerlerimiz mevcut. Ören yerlerimizi ziyaretlerde ücret de almıyoruz. Gelen misafirlerimizi karşılıyoruz. Rehberlik ettiriyoruz. Arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar ve onlara kentimizle ilgili bilgiler veriyoruz. Dolayısıyla kendilerinden memnuniyet duyduklarına ilişkin geri dönüşler alıyoruz. Şu anda da batı tarafında, yaşamın devam ettiği Dülük Mahallesi'nde çocuklar futbol oynuyor, insanlar sosyal yaşama devam ediyorlar. Evlerinde işleriyle uğraşıyor, tarıma müsaade eden yerlerde tarımlarını yapıyorlar. Tarihle sosyal hayatı iç içe yaşatıyorlar. Bu da apayrı bir güzellik.'
- 'Tüm ören yerlerimiz görülmeye değer'
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin koordinatörlüğünde yürütülen 'Şimdi Gaziantep'e Gitme Zamanı' kampanyasını hatırlatan Aykanat, 'Buraları son dönemlerde turist sayısındaki azalmaları da göz önünde bulundurarak 'Şu Anda Gaziantep'e Gitme Zamanı' kampanyası çerçevesinde de değerlendiriyoruz. Tüm ören yerlerimiz görülmeye değer yerler. En eski yerler ve oraya gittiğinizde tarihle turizmi rahatlıkla görebilirsiniz. Hele hele kültür turizmi açısından şu son dönemlerde Gaziantep gerçekten önemli diye düşünüyoruz. Ülkemizdeki ve yurt dışındaki insanların buraya gelip Gaziantep'te gerek tarihi doku, gerekse ören yerlerimizdeki bu güzel alanları görmesini istiyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Antik dönemde güney, kuzey, doğu ve batıdan uzanan ticaret yollarının kesiştiği kavşak noktasında yer alan, Asurlular döneminde Mezopotamya'dan Kilikya'ya, Helenistik ve Roma dönemindeyse Antakya ve Kilikya'dan Zeugma'ya uzanan İpek Yolu'nun güzergahında bulunan Dülük Antik Kenti, M.Ö 600 bin yıllara ışık tutuyor.
Taş devrinin yanı sıra Bakır Çağı'ndan kalma eserlere ve bilinen en eski matematik işlemlerine rastlanılan antik kentte, Kabataş Devri'nden de izler bulunuyor.
Hititler, Medler, Asurlular, Persler ve İskender imparatorlukları arasında el değiştiren antik kent, barındırdığı eserler ve tarihi yapılarla pek çok medeniyetin bilgilerini bugüne aktarıyor.
Bir dönem Mitra inancının hakim olduğu, dünyada bilinen, yer altına inşa edilen Mitras tapınaklarının en büyüğünün yer aldığı antik kent ve Dülük Mahallesi, tarihi yapıların yanı sıra geleneksel kesme taştan mimariyle yapılmış evleri ve camisiyle ziyaretçilerine tarihin ve yaşamın dokusunu aynı anda sunuyor.
Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Aykanat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dülük Antik Kenti'ni, Mitra tapınağının olduğu yer, buranın karşısındaki Dülük tepesi ya da 'Dülük Baba' ismiyle bilinen kutsal alan ve Keber tepesinden oluşan bir bütün şeklinde görmek gerektiğini söyledi.
Antik kentteki kazıların, 2003 yılından beri Münster Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Engelbert Winter başkanlığında sürdürüldüğünü ve bu kazılarda önemli birçok buluntu çıkarıldığını kaydeden Aykanat, şöyle devam etti:
'Burada kutsal alanda bir saray kalıntısı açığa çıkarıldı. Orada daha açığa çıkarılması gereken yerler var. Yine şu anda yaşamın devam ettiği yer Dülük Mahallesi. Tapınağın karşısında, köyde yaşam normal şekliyle devam ediyor. Gaziantep'in en eski inanç merkezlerinden diyebileceğimiz bir yer. Geçmişte de burası kuzey, güney, doğu ve batıdan ticaret yollarının kavşak noktasındaydı. Yine burada kaya mezarları var. O dönemde de nekropol alanı dediğimiz yerlerde ölülerini defnederlermiş. Köyün hemen yanında bu kaya mezarları bulunuyor.' diye konuştu.
- 'Tarihle sosyal hayatı iç içe yaşatıyor'
Kazılarda, antik kentteki tapınakta Hititlerin baş tanrılarından biri olarak da bilinen Teşup tanrısına inançları gereği boğaları kurban edildiğinin ortaya çıkarıldığını belirten Aykanat, boğa öldürme figürünün tapınaktaki duvarlardan birine kabartma olarak işlendiğini söyledi.
Aykanat, şu bilgileri aktardı:
'Bu kabartmada bir elinde şimşek tutuyor, diğer elinde de ağzı ayrılmış baltayla boğayı kurban etmeye çalışıyor ve inançlarını yerine getirmiş oluyorlar. Milattan Önce 2 binli yıllara tekabül ediyor. Şehrimizin her tarafında ayrı ayrı güzellikler taşıyan ören yerlerimiz mevcut. Ören yerlerimizi ziyaretlerde ücret de almıyoruz. Gelen misafirlerimizi karşılıyoruz. Rehberlik ettiriyoruz. Arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar ve onlara kentimizle ilgili bilgiler veriyoruz. Dolayısıyla kendilerinden memnuniyet duyduklarına ilişkin geri dönüşler alıyoruz. Şu anda da batı tarafında, yaşamın devam ettiği Dülük Mahallesi'nde çocuklar futbol oynuyor, insanlar sosyal yaşama devam ediyorlar. Evlerinde işleriyle uğraşıyor, tarıma müsaade eden yerlerde tarımlarını yapıyorlar. Tarihle sosyal hayatı iç içe yaşatıyorlar. Bu da apayrı bir güzellik.'
- 'Tüm ören yerlerimiz görülmeye değer'
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin koordinatörlüğünde yürütülen 'Şimdi Gaziantep'e Gitme Zamanı' kampanyasını hatırlatan Aykanat, 'Buraları son dönemlerde turist sayısındaki azalmaları da göz önünde bulundurarak 'Şu Anda Gaziantep'e Gitme Zamanı' kampanyası çerçevesinde de değerlendiriyoruz. Tüm ören yerlerimiz görülmeye değer yerler. En eski yerler ve oraya gittiğinizde tarihle turizmi rahatlıkla görebilirsiniz. Hele hele kültür turizmi açısından şu son dönemlerde Gaziantep gerçekten önemli diye düşünüyoruz. Ülkemizdeki ve yurt dışındaki insanların buraya gelip Gaziantep'te gerek tarihi doku, gerekse ören yerlerimizdeki bu güzel alanları görmesini istiyoruz.' diye konuştu.