Bakan Bozkır Açıklaması 'Kadınlar Sosyal Ve Siyasal Yaşamda Hak Ettiği Yeri Henüz Alabilmiş Değil'
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, sosyal ve siyasal yaşamda hak ettiği yeri henüz alamadığını belirterek, “Onun için çok önemli hamleler yapılması gerekiyor” dedi.
Bakan Bozkır, Türkiye İşkadınları Derneği (TİKAD) tarafından Conrad Otel’de düzenlenen kahvaltılı toplantıya katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Volkan Bozkır, “Kadınlar aslında dünya nüfusunun yarısını oluşturuyor ama maalesef sosyal ve siyasal yaşamda hak ettiği yeri henüz alabilmiş değil. Onun için de çok önemli hamleler yapılması gerekiyor ve bir anlamda kaybedilmiş alanların tekrar kazanılması gerekiyor. Kadın-erkek dengelerinde aslında erkeklerin dizayn ettiği bir dünyada kadınlar bir anlamda dizayn edilmiş şekillere kendilerini uydurmak zorunda kalır gibi bir tablo içine düşüyorlar. Kotalar, fermuar sistemi gibi bir takım yöntemlerle kadın- erkek eşitliğinin sağlanabileceği düşünülüyor. Oysa ben bunun hiçbir zaman doğru olduğuna inanmadım. Çünkü kota genellikle daha zayıf diye hissedilen gruplar için ortaya konur. Engeller için veya hapishaneden çıkmış hükümlüler için konulur. Kadınları da böyle bir grup içerisine koyup kotayla güçlenmelerini sağlamak yanlıştır. Liyakat unsuru da kota sisteminde olmaz. Kadının hiçbir şekilden kotaya veya bu tür sistemlere ihtiyacı yok” dedi.
Eğitim eksikliği nedeniyle aile içinde yeterince güçlü olamayan kadınların, uzun süredir alınan önlemlerle biraz daha iyi bir yapıya kavuştuğunu kaydeden Bozkır, “Özellikle Türkiye’nin birçok bölgesinde kadının ekonomi ve sosyal hayattaki rolünün geliştirilmesinin temel unsuru eğitimdir. Ama daha ilkokula dahi gönderilmeyen kızlar, sonraki dönemde hiç eğitim almamış kızlar ve üniversite yaşamına geçtiğinde başörtüsü nedeniyle üniversite eğitimi alamayan kızlar nedeniyle belki de büyük bir handikapla karşı karşıyaydık. Ama son dönemde özellikle kız çocuklarının okula gidebilmesi için yapılan kampanyalar, anneye, okula giden kızı için yapılan katkılar, kadının aile işinde ekonomik güce sahip olmasını da sağladı. Sanıyorum çok sayıda kızımız hiç okula gitmeyecekken, okul eğitimine başlamış ve mesafe kat etmiş oldu. Üniversitede başörtüsü yasağının kalkmasıyla birlikte eğitimin tamamlanması imkanı oldu. Ben başörtüsü yasağını hiçbir zaman doğru bulmadım. Belki çok zararlı görüşlere, fikirlere sahip bir erkek çocuk üniversiteye engelsiz girerken, tamamen dini inançları nedeniyle, pırıl pırıl bir fikre sahip kızımızın üniversiteye girememesi bence çok büyük zarar da oldu. Bu yasak kalktıktan sonra Türkiye’nin sıkıntı duymadığı bir ortama geçtik ve inşallah çok daha iyi günlere gideceğiz” açıklamasında bulundu.
Bakan Volkan Bozkır, siyasette kadının rolünün önemli olduğunun da altını çizerek, “Çünkü kendi haklarını, kendi konumunu güçlendirdiği yer siyasettir aslında. Meclis’te geçtiğimiz dönemde 79 milletvekili vardı. İnşallah bu seçimlerde çok daha fazla kadın milletvekilimizin Meclis’te yer alması mümkün olacak. Birçok imkan sağlandı, birçok adım atıldı. Özellikle kadına karşı şiddetle ilgili olarak ortak hareket etmemiz gerekiyor. Bu çok ciddi bir olaydır. Eğitimle başlıyor, toplum psikolojisiyle devam ediyor. Maalesef gergin bir toplum hâkline geldik. Sadece kadına karşı şiddette görmüyoruz, sportif faaliyetlerden iş yaşamına kadar karşılıklı konuşarak çözebileceğimiz veya sadece spor olarak kalması gereken karşılaşma psikolojileri bozulmuş vaziyette. Burada ben yine kadınımıza rol düşeceğini düşünüyoruz. Çünkü kadının girdiği yerde daha sükunet hakim oluyor, insanlar daha dikkatli davranıyor. Kadının bu hali ve tavrı erkeklere bir anlamda örnek oluyor” dedi.
Kaynak: İHA
Toplantıda konuşan Bakan Volkan Bozkır, “Kadınlar aslında dünya nüfusunun yarısını oluşturuyor ama maalesef sosyal ve siyasal yaşamda hak ettiği yeri henüz alabilmiş değil. Onun için de çok önemli hamleler yapılması gerekiyor ve bir anlamda kaybedilmiş alanların tekrar kazanılması gerekiyor. Kadın-erkek dengelerinde aslında erkeklerin dizayn ettiği bir dünyada kadınlar bir anlamda dizayn edilmiş şekillere kendilerini uydurmak zorunda kalır gibi bir tablo içine düşüyorlar. Kotalar, fermuar sistemi gibi bir takım yöntemlerle kadın- erkek eşitliğinin sağlanabileceği düşünülüyor. Oysa ben bunun hiçbir zaman doğru olduğuna inanmadım. Çünkü kota genellikle daha zayıf diye hissedilen gruplar için ortaya konur. Engeller için veya hapishaneden çıkmış hükümlüler için konulur. Kadınları da böyle bir grup içerisine koyup kotayla güçlenmelerini sağlamak yanlıştır. Liyakat unsuru da kota sisteminde olmaz. Kadının hiçbir şekilden kotaya veya bu tür sistemlere ihtiyacı yok” dedi.
Eğitim eksikliği nedeniyle aile içinde yeterince güçlü olamayan kadınların, uzun süredir alınan önlemlerle biraz daha iyi bir yapıya kavuştuğunu kaydeden Bozkır, “Özellikle Türkiye’nin birçok bölgesinde kadının ekonomi ve sosyal hayattaki rolünün geliştirilmesinin temel unsuru eğitimdir. Ama daha ilkokula dahi gönderilmeyen kızlar, sonraki dönemde hiç eğitim almamış kızlar ve üniversite yaşamına geçtiğinde başörtüsü nedeniyle üniversite eğitimi alamayan kızlar nedeniyle belki de büyük bir handikapla karşı karşıyaydık. Ama son dönemde özellikle kız çocuklarının okula gidebilmesi için yapılan kampanyalar, anneye, okula giden kızı için yapılan katkılar, kadının aile işinde ekonomik güce sahip olmasını da sağladı. Sanıyorum çok sayıda kızımız hiç okula gitmeyecekken, okul eğitimine başlamış ve mesafe kat etmiş oldu. Üniversitede başörtüsü yasağının kalkmasıyla birlikte eğitimin tamamlanması imkanı oldu. Ben başörtüsü yasağını hiçbir zaman doğru bulmadım. Belki çok zararlı görüşlere, fikirlere sahip bir erkek çocuk üniversiteye engelsiz girerken, tamamen dini inançları nedeniyle, pırıl pırıl bir fikre sahip kızımızın üniversiteye girememesi bence çok büyük zarar da oldu. Bu yasak kalktıktan sonra Türkiye’nin sıkıntı duymadığı bir ortama geçtik ve inşallah çok daha iyi günlere gideceğiz” açıklamasında bulundu.
Bakan Volkan Bozkır, siyasette kadının rolünün önemli olduğunun da altını çizerek, “Çünkü kendi haklarını, kendi konumunu güçlendirdiği yer siyasettir aslında. Meclis’te geçtiğimiz dönemde 79 milletvekili vardı. İnşallah bu seçimlerde çok daha fazla kadın milletvekilimizin Meclis’te yer alması mümkün olacak. Birçok imkan sağlandı, birçok adım atıldı. Özellikle kadına karşı şiddetle ilgili olarak ortak hareket etmemiz gerekiyor. Bu çok ciddi bir olaydır. Eğitimle başlıyor, toplum psikolojisiyle devam ediyor. Maalesef gergin bir toplum hâkline geldik. Sadece kadına karşı şiddette görmüyoruz, sportif faaliyetlerden iş yaşamına kadar karşılıklı konuşarak çözebileceğimiz veya sadece spor olarak kalması gereken karşılaşma psikolojileri bozulmuş vaziyette. Burada ben yine kadınımıza rol düşeceğini düşünüyoruz. Çünkü kadının girdiği yerde daha sükunet hakim oluyor, insanlar daha dikkatli davranıyor. Kadının bu hali ve tavrı erkeklere bir anlamda örnek oluyor” dedi.