Etkin Bağış İçin Yapı Kredi Private Banking

İSTANBUL - Dünyaca ünlü birçok insan servetinin tamamını ya da büyük bir çoğunluğunu bağışlamak amacıyla hayattayken sözleşme imzalarken, Türkiye'de de Yapı Kredi Private Banking etkin ve planlı bağışçılık için çalışmalar yapıyor.

Yapı Kredi açıklamasına göre, sürdürülebilir küresel bir gelecek için yardımseverlik kavramı önem kazanıyor.

Yapı Kredi Private Banking'in haziran 2012'de Türkiye'de hayata geçirdiği Filantropi Danışmanlığı, bağışın en etkili şekilde nasıl değerlendirildiğini görmek, yaptığı bağışın nerelere harcandığını takip ederek uzun soluklu olmasını isteyenler için pusula görevi görüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Özel Bankacılık Pazarlama ve Ürün Yönetimi Direktörü İmre Tüylü, Yunanca kökenli olan ve "planlı bağışçılık" anlamına gelen Filantropi'nin adına yaraşır bir şekilde danışmanlık hizmeti sunduklarını belirtti.

Tüylü, müşterilerine bağış yapacakları alanın seçiminden, desteklemeyi düşündükleri proje veya kuruluşları teknik değerlendirmeden geçirmeye, iletişimi koordine etmekten yasal ve hukuki ayrıntılara kadar hemen her aşamada danışmanlık hizmeti verdiklerini ifade etti.

-"Bağış konusunda bilinmesi ve planlanması gereken pek çok farklı detay var"

Türkiye'de ilk defa miras danışmanlığı, sanat danışmanlığı gibi hizmetleri hayata geçiren Yapı Kredi Private Banking, son olarak Filantropi Danışmanlığı hizmetini devreye soktu.

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı işbirliği ile hayata geçirilen Filantropi Danışmanlığı'nın sadece daha fazla değil, aynı zamanda daha etkili ve stratejik bağışlar yapılmasını teşvik ettiğini belirten Tüylü, bağış konusunda bilinmesi ve planlanması gereken pek çok farklı detay olduğunu vurguladı.

İnsanların üstlendikleri sorumlulukların değiştiği bir dönemde olunduğunu, her geçen gün daha fazla şirketin ve çalışanın sosyal sorumluluk faaliyetleri içinde yer almak istediğini gözlemlediklerini aktaran İmre Tüylü, şunları keydetti:

"Yapı Kredi Private Banking müşterileri, Filantropi Danışmanlığı sayesinde toplumdan aldığını topluma geri verme sorumluluğunu yerine getiriyor. Ayrıca ortak idealleri paylaştıkları insanlarla bir araya gelerek sürdürülebilir projelerle arkalarında etkisi devam eden eserler bırakmış oluyorlar. Bu konuda dünyada birçok çarpıcı örnekle karşılaşıyoruz. Özellikle en zenginler listesindeki bazı isimlerin milyarlarca dolarlık servetlerinin büyük bir kısmını, bazen de tümünü vakıflara bağışlaması, bu anlayışın hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Ülkemizde bu bilinç ve anlayış seviyesine henüz ulaşılmamış olsa da kurumsal filantropi çalışmalarının giderek etkisini artırdığını söyleyebiliriz.

Öncelikle bağışçılık ile ulaşılmak istenilen hedefleri buluyor ve vizyon oluşturuyoruz. Hedefleri stratejiye dönüştürüyor ve bu stratejiye uygun bağışçılık yöntemini belirliyoruz. Sosyal yatırım seçeneklerini değerlendiriyor, müşterimizle ilgilendiği alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarını tanıştırıyoruz. Müşterimizi bağışının hukuki ve vergi yönleri hakkında bilgilendiriyor ve yenilikçi yöntemler konusunda kendileriyle düzenli olarak gelişmeleri paylaşıyoruz."

Kaynak: AA