Mermer ve Taş Ocaklarının Rehabilitasyonu Çalıştayı

ISPARTA - Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Erdinç, "Türkiye, mermer konusunda dünyadaki en şanslı 10 ülkenin arasındadır. Özellikle bej mermerde dünyanın cenneti Türkiye'dir" dedi.

Aslan, Süleyman Demirel Üniversitesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca Barida Otel'de düzenlenen Mermer ve Taş Ocaklarının Rehabilitasyonu Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada dünyada madencilik sektörünün geliştirilmesine rağmen Türkiye'de bu tür bir gelişimin gözlenmediğini kaydetti.

Madenciliğin Türkiye ekonomisine katkısının büyük olduğunu ifade eden Erdinç, "Son 5 ayda ihracatta en fazla artışı gösteren sektör yüzde 37 ile madencilik sektörüdür. Madenciliğin Türkiye ekonomisine katkısı 35 milyar dolardır" dedi.

Madenciliğin istihdama katkısının da büyük olduğunu dile getiren Erdinç, "Türkiye, mermer konusunda dünyadaki en şanslı 10 ülkenin arasındadır. Özellikle bej mermerde dünyanın cenneti Türkiye'dir. Bu mermerler, dışarıya büyük bir taleple gidiyor. Çinliler, binalarında tamamen bej mermer kullanıyor. Bu nedenle Türkiye'ye muhtaçlar" diye konuştu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Sabri Kiriş ise dünyanın sanayileşme süresince büyük çevre tahribatlarına maruz kaldığını söyledi.

Bu tahribatların çoğu zaman onarımının mümkün olmadığını anlatan Kiriş, bu anlamda milletlerin, tek başına değil, uluslararası sözleşmelerle birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin, doğa koruma alanında çoğu uluslararası sözleşmeye taraf olduğunu belirten Kiriş, bu sözleşmelerden birisinin de Avrupa Peyzaj Sözleşmesi olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin çok zengin peyzaj değerlerine sahip olduğuna dikkati çeken Kiriş, küreselleşen çevre sorunların her geçen gün arttığı dünyada doğal ve kültürel peyzajların korunmasında herkese büyük görevler düştüğünü vurguladı. AB'ye aday olan Türkiye'nin çevre faslının 2009'da açıldığını, doğa koruma konularının da bu fasıl altına müzakere edildiğini hatırlatan Kiriş, AB'nin doğa korunmasında ülkelere kuş ve HABITAT direktiflerinde bulunduğunu ifade etti.

Bu direktiflerinin yerine getirilmesi için çalışmalar yapıldığını belirten Kiriş, şöyle konuştu:

"AB direktifleri ve günümüz ihtiyaçları da dikkate alınarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu hazırlanarak, TBMM'nin gündemine sunulmuştur. Bu kanun ile doğayı tahrip edenlere tanzim yükümlülüğü getirilmektedir. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu, koruma alanlarında yapılacak her türlü plan ve projelere Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu'na benzer, fakat ÇED'den farklı ekolojik etki değerlendirme raporunu getirecektir. Ayrıca HABITAT uyum, AB mevzuatına göre değerlendirmeye tabi tutulacak."

Yarın da devam edecek çalıştaya, çok sayıda mermer sektörü temsilcisi ile akademisyenler katılıyor.

Kaynak: AA