Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti'nin Bazı Üyeleri, Çocukları Çatışmalarda Ölen Aileleri Ziyaret Etti
Hakkari'de temaslarda bulunan Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti'nin bazı üyeleri, ev ziyaretlerinde bulundu.
Heyet üyeleri Abdurrahman Kurt, Sibel Eraslan ve Zübeyde Teker, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki programın ardından çocukları çatışmalarda ölen Kaya, Demir ve Akbaş aileleriyle bir araya geldi.
Ailelerin, çocuklarının yaşamını yitirmesine neden olan çatışmalı sürecin son bulması ve ülkede barışın sağlanması yönündeki taleplerini dinleyen heyet üyelerinden Eraslan, gözyaşlarına hakim olamayarak uzun süre ağladı.
İki kardeşi ve iki yeğeninin çatışmalarda öldüğünü, iki yeğeninin de halen dağda bulunduğunu anlatan Kahhar Demir, yaşadığı acıları bir kenara bırakıp barış istediğini dile getirdi.
Eraslan ise heyetin, ülkedeki savaşın, gözyaşının durması, kanın akmasının önlenmesi, barışın, sulhun, selametin gelmesi için yola çıktığına işaret ederek, "Evlatlarımızın evine, işlerine güçlerine dönmesi için ne yapılabilir buna bakıyoruz. Bundan sonra ölümü değil, hayatı bulsunlar istiyoruz" diye konuştu.
Kızını çatışmada yitiren Şükrü Kaya da kimliklerini ve boşaltılan köylerini geri istediklerini kaydetti.
Recep Akbaş da acısının tek taraflı olmadığını, dağda yaşamını yitiren gence de askere de üzüldüğünü anlatarak, "Biz burada birbirimizi öldürmeyle bir yere gidemeyiz. Bu kanın akması; huzuru, ekonomiyi, yaşamı her şeyi bozar. Bizim isteğimiz Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Bu yalnız bizim değil herkesin hakkıdır. Ama çok ezilen, her şeyi çeken biziz. Neden bu parayı zıtlaşarak sarf ettik. Bir fabrika olsaydı, yatırım yapılsaydı daha iyi olmaz mıydı-" diye konuştu.
Oğlu 17 Ocak'ta hayatını kaybeden Sıdıka Kaya da bundan sonraki süreçte kimsenin ölmemesi için barışa yardım edenlere karşı iyi niyet beslediklerini anlatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan akan kanı durdurmasını istedi.
-Heyet üyeleri-
Heyet üyesi Zübeyde Teker, yaşamını yitirenlerin anılarını canlı tutup çözüm sürecine geldiklerini bildirerek, demokratik cumhuriyeti hep beraber inşa etmek için yola çıktıklarını söyledi.
Türkiye halklarıyla acıları toprağa gömeceklerini bildiren Teker, nefret ve kin dilinden uzak bir şekilde özgürlüğü, eşitliği, dostluğu tadacaklarını kaydetti.
Teker, çocukların bundan sonra acı çekmemesi için bu sürece daha samimi destek vereceklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu temelde Kürt halkının beklentileri var. Bu beklentilerinde de sonuna kadar haklılar. Kürt halkı eğer Öcalan'a 'önder' diyorsa ve önderlerin özgürlüğünü istiyorsa bu çok meşru bir taleptir. Bundan sonraki süreçte biz artık bu topraklarda hep birlikte acıya, ölüme ağıt yakmayız. Birbirimizi kucaklarız ve süreçleri o şekilde götürürüz."
-"Gönlü yanmış anneleri ziyarete geldik"-
Heyet üyesi Eraslan da farklı görüşlere sahip heyet üyelerinin Türkiye'nin siyasi geleceğini konuşmak için değil, gönlü yanmış anneleri ziyarete geldiğini belirtti.
"Lider konusunda hepimizin farklı görüşleri var. Benim siyasi liderim şu anda seçimlere girmiş ve kazanmış Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" diyen Eraslan, Erdoğan'ın selamıyla barış için yola çıktıklarını vurguladı.
Abdurrahman Kurt ise Türkiye'nin demokratikleşme yolunda olduğuna dikkati çekerek, "İlk defa birbirimizi dinliyoruz. Bizler birbirimizin görüşlerine katılmayabiliriz. Heyetimiz içinde çok farklı düşünceler var. Ama artık birbirimizi dinlemeliyiz, önce anlamaya çalışmalıyız. Türkiye artık bu noktaya gelmiştir" ifadesini kullandı.
Muhabir: Özkan Bilgin - Levent Harman
Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA
Ailelerin, çocuklarının yaşamını yitirmesine neden olan çatışmalı sürecin son bulması ve ülkede barışın sağlanması yönündeki taleplerini dinleyen heyet üyelerinden Eraslan, gözyaşlarına hakim olamayarak uzun süre ağladı.
İki kardeşi ve iki yeğeninin çatışmalarda öldüğünü, iki yeğeninin de halen dağda bulunduğunu anlatan Kahhar Demir, yaşadığı acıları bir kenara bırakıp barış istediğini dile getirdi.
Eraslan ise heyetin, ülkedeki savaşın, gözyaşının durması, kanın akmasının önlenmesi, barışın, sulhun, selametin gelmesi için yola çıktığına işaret ederek, "Evlatlarımızın evine, işlerine güçlerine dönmesi için ne yapılabilir buna bakıyoruz. Bundan sonra ölümü değil, hayatı bulsunlar istiyoruz" diye konuştu.
Kızını çatışmada yitiren Şükrü Kaya da kimliklerini ve boşaltılan köylerini geri istediklerini kaydetti.
Recep Akbaş da acısının tek taraflı olmadığını, dağda yaşamını yitiren gence de askere de üzüldüğünü anlatarak, "Biz burada birbirimizi öldürmeyle bir yere gidemeyiz. Bu kanın akması; huzuru, ekonomiyi, yaşamı her şeyi bozar. Bizim isteğimiz Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Bu yalnız bizim değil herkesin hakkıdır. Ama çok ezilen, her şeyi çeken biziz. Neden bu parayı zıtlaşarak sarf ettik. Bir fabrika olsaydı, yatırım yapılsaydı daha iyi olmaz mıydı-" diye konuştu.
Oğlu 17 Ocak'ta hayatını kaybeden Sıdıka Kaya da bundan sonraki süreçte kimsenin ölmemesi için barışa yardım edenlere karşı iyi niyet beslediklerini anlatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan akan kanı durdurmasını istedi.
-Heyet üyeleri-
Heyet üyesi Zübeyde Teker, yaşamını yitirenlerin anılarını canlı tutup çözüm sürecine geldiklerini bildirerek, demokratik cumhuriyeti hep beraber inşa etmek için yola çıktıklarını söyledi.
Türkiye halklarıyla acıları toprağa gömeceklerini bildiren Teker, nefret ve kin dilinden uzak bir şekilde özgürlüğü, eşitliği, dostluğu tadacaklarını kaydetti.
Teker, çocukların bundan sonra acı çekmemesi için bu sürece daha samimi destek vereceklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu temelde Kürt halkının beklentileri var. Bu beklentilerinde de sonuna kadar haklılar. Kürt halkı eğer Öcalan'a 'önder' diyorsa ve önderlerin özgürlüğünü istiyorsa bu çok meşru bir taleptir. Bundan sonraki süreçte biz artık bu topraklarda hep birlikte acıya, ölüme ağıt yakmayız. Birbirimizi kucaklarız ve süreçleri o şekilde götürürüz."
-"Gönlü yanmış anneleri ziyarete geldik"-
Heyet üyesi Eraslan da farklı görüşlere sahip heyet üyelerinin Türkiye'nin siyasi geleceğini konuşmak için değil, gönlü yanmış anneleri ziyarete geldiğini belirtti.
"Lider konusunda hepimizin farklı görüşleri var. Benim siyasi liderim şu anda seçimlere girmiş ve kazanmış Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" diyen Eraslan, Erdoğan'ın selamıyla barış için yola çıktıklarını vurguladı.
Abdurrahman Kurt ise Türkiye'nin demokratikleşme yolunda olduğuna dikkati çekerek, "İlk defa birbirimizi dinliyoruz. Bizler birbirimizin görüşlerine katılmayabiliriz. Heyetimiz içinde çok farklı düşünceler var. Ama artık birbirimizi dinlemeliyiz, önce anlamaya çalışmalıyız. Türkiye artık bu noktaya gelmiştir" ifadesini kullandı.
Muhabir: Özkan Bilgin - Levent Harman
Yayıncı: Tarkan Demir