Soma Chp, İstasyon ve Zafer Mahallesi Sakinlerinin Şikayetlerini Gündeme Taşıdı

İstasyon ve Zafer Mahallelerindeki şikayetleri basın mensuplarıyla paylaşan Bayramoğlu, “Aldığımız şikayetler üzerine Zafer Mahallesinde yönetim kurulu üyelerimizden Sercan Okur ve Okan Copkıran ile tespitlerde bulunduk. Yaptığımız incelemeler, edindiğimiz izlenimler sonucunda görmekteyiz ki; İstasyon ve Zafer Mahallesi sakinleri bugünlerde şaşkınlık içindedir. Taşkınların önlenmesinde dere ıslahının önemini hepimiz bilmekteyiz. Kent sakinlerinin can ve mal güvenliğinin sağlanmasının yanında akılcı ve çevreci bir yaklaşımla ıslah alanlarını rekreasyon alanlarına dönüştürmek çağdaş belediyecilik anlayışının temel görevidir. Ancak biz, söz konusu yerlerde yapılan çalışmalar sonucunda sokakların yüksek istinat duvarlarıyla çevrilmiş kanallar ile çıkmaza dönüştürülüp kapandığını, bir sokaktan diğerine geçmek için inşa edilen yüksek beton köprüleri kullanmanın ancak merdivenle mümkün olduğunu ve bu köprülerin çevredeki çocuklar için büyük bir tehlike; yaşlı ve engelliler içinse eziyet kaynağı olarak durduğunu gördük. Şaşkınlığı kızgınlık ve öfkeye dönüşen halkımızın ruh halini çektiğimiz fotoğraflar en iyi şekilde özetliyor zaten" dedi.

Murat Bayramoğlu, "Fahrettin Altay Caddesi ile Yeşim Sokağı birbirine bağlayan kanal köprüsü, gerek yüksekliği ve gerekse yol eğimine uygunsuzluğu nedeniyle taşıt trafiği akışını zorlaştırmaktadır. Ayrıca konumu gereği çevre düzenlemesi gerektirmektedir. Köprünün her iki ağzında biriken taş malzemenin ve toprak yığınlarının temizlenmesi ve söz konusu yol ağzının rahatlatılması zorunludur. Plevne Sokak'ta bulunan başka bir kanal köprüsü ise, mahalle sakinlerinin evine gidebilmek için nasıl bir sıkıntıyla baş başa bırakıldığının açık bir kanıtı" diye konuştu ve ardından diğer sokaklarda yaşanan sorunları da dile getirdi.

Bayramoğlu, şöyle konuştu: "Dinlediğimiz sokak sakinleri kötüleşen günlük yaşam koşullarından yakınırken, istinat duvarı inşası biten geçkilerde çevresel düzenlemeye önem verilmediğini, şikayetlerini dile getirdiklerinde yüklenici firmanın muhatap olmayı kabul etmediğini belirtiyor. Çocuklar için tehlike oluşturan duvarların dış yüzeylerinin çevrede yaşayan insanlara kasten saygısızlık yapmak istercesine düzensiz ve eğri büğrü kütleler halinde bırakıldığı göze çarpıyor. Kanal, istinat duvarı ve köprülerin bu halinden tedirgin olan halk, kendilerine reva görülen uygulamanın “insan yaşamına” olan saygısızlık örneği olduğunu düşünüyor. Soma'nın yapılaşma anlamında sorunlu yerleşim alanları içinde bulunan İstasyon ve Zafer mahallelerinin bu durumu bilindiği halde, neden bu özellik gözönünde bulundurularak bir projelendirme yapılmadığını sormak gerekiyor. Sokak aralarında yaşamı olumsuz yönde etkileyen yüksek kanal duvarları ile köprülerin irtifası taşkın güvenliği için vazgeçilmez bir zorunluluk muydu? Taşkın suyu debisini yerleşim alanlarında kontrol altında tutmak için dere kaynağında farklı çözümler geliştirilmiş miydi? Ama hepsinden önemlisi, bu proje sonlanıp Soma Belediyesi bu ucubeleri teslim aldığında var olan sorunların üstesinden nasıl geleceğidir. Sokaklar nasıl soluk aldırılacak, buralarda yaşayan ve duvarlar arasına sıkışıp kalan halka nasıl mutlu, ferah bir çevrede yaşam hakkı tanınabilecektir? Yoksa daha önce de örneklerine rastladığımız; kurumlarla AKP'li Soma Belediyesi arasında yaşanan ve beceriksizce ellerine yüzlerine bulaştırdıkları cinsten bir işbirliği örneği midir tanık olduklarımız? "