Chp, Kayseri Büyükşehir Belediyesi İle İlgili İddiaları Yeniden Meclis Gündemine Taşıdı
CHP Milletvekili Atilla Kart, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki bizim muhatabımız değil, kişilerle işimiz yok bizim.
Ortada bir yolsuzluk var, yolsuzluk ağı var. Valiliğin, belediyenin karıştığı, adliyenin kısmen himaye ettiği bir yolsuzluk ağı var. Bir Türkiye fotoğrafı var” dedi.
CHP Milletvekilleri Şevki Kulkuloğlu, Atilla Kart ve Ömer Süha Aldan, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili CHP'nin gündeme taşıdığı iddialarda adı geçen ve 5 yıl cezaevinde kalan Hacı Ali Hamurcu ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, “Kayseri Büyükşehir Belediyesi odaklı yolsuzluk iddiaları 2 yıldır kamuoyunun gündeminde. Bütün bu konuşulanların ortaya çıkmasına neden olan, verdiği ifadelerle bunun gündeme gelmesine neden olan kişi Hacı Ali Hamurcu. Hacı Ali Hamurcu Kayseri’de yaşıyor, Kayseri’den gelerek kendisinin baskı altında olduğunu, kendisini ifade edemediğini, kendisi hakkında bugüne kadar çok şey söylendiğini, herkesin konuştuğunu ama kendisinin konuşamadığını, sesini duyuramadığını dile getirdi. Sesini millete duyurmak istediğini söyledi, ben de kendisine sesini millete duyurabileceği en doğru yerin TBMM olduğunu söyledim. Bugün kendisi söz almak istedi” dedi.
“BANA ‘ÇAMURCU’ DEDİLER, ALAY ETTİLER” Yaşanan sürece değinen Hacı Ali Hamurcu ise, “2 yıldır mahkemelerde verdiğim ifadelerin üzerine herkes her şeyi söylüyor. Bana ‘iftiracı, dolandırıcı, çamurcu’ dediler. Benimle alay ettiler. Benim ve ailemin onuru ile oynadılar. Onlar öyle güçlüler ki, her yerde seslerini duyurabiliyorlar. Ama ben bunu yapamıyorum. Sabrettim, sineme çektim, çığlığımı herkesin duymasını istedim. Ben 2005 yılında sözleşmeli işçi olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmaya başladım. Ben basit bir işçiyim, babam emekli başkomiserdir. Ben ve ailem zarar gördük, karalandık, yaralandık. Ben belediyede çalıştığım sürede bana verilen görevleri yaptım, bana dediler ki, ‘senin işin kuryelik, kuryelik yapacaksın. Git şu adamdan, şuradan şu parayı al’ dediler, gittim aldım. Kimlere teslim et dedilerse ettim. Ben kendi adıma şahsıma hiç para almadım. Ancak, maaşım haricinde bana bu emri verenler bana para verdiler. Beni pis işlere alet ettiler. Bu nedenle yaşadıklarımı deftere yazdım, bu defterde 2005, 2006, 2007 sürecinde ‘rüşvet defteri’ olarak kayıtlara geçmiştir. Bir seferde 580 milyar parayı kim teslim eder, neden teslim eder? Bu defteri herkes görmezden geldi. Benim mal varlığım, ailemin varlığı ortada hiç yok, araştırsınlar. Bana bu paraları ‘getir, git al, teslim et’ diyenlerin mal varlıkları hiç araştırılmadı. Bu paraları kime verdiklerini bu deftere kayıt ettim, bunları da sizler biliyorsunuz. Bana ‘al’ dedikleri paralar, kanunsuz, usulsüz işlemlere karşılık alındı. ODTÜ’den gelen bilirkişiler tüm kanunsuzluk ve usulsüzlükleri tespit ettiler ve benim ifadelerimi doğruladılar. Şimdi herkese soruyorum; ben basit bir işçiyim, bu paraları tek başıma almışsam, her şeyi ben tek başıma yapmışsam, bu kanunsuz, usulsüz ruhsatları. belgeleri kimler neden imzaladı, bu izinleri neden verdiler? Ben ceza alacağımı bilerek tüm gerçeği anlattım. Hakimlerin, savcıların vicdanına bıraktım. Olayı adalete teslim ettim, ancak hayal kırıklığına uğradım. Parayı ben topladım, usulsüz ruhsatları onlar verdi. Ben dün emir kuluydum, bugün günah keçisi oldum” diye konuştu.
5 yıl cezaevinde kaldığını söyleyen Hamurcu, gazetecilerin sorularını, “Ben bir kitap yazdım belgeleriyle beraber. O kitapta soracağınız soruların tamamının cevabı var” diyerek yanıtladı. “Kitabım daha yazım aşamasında, kısa zaman sonra çıkar” diyen Hacı Ali Hamurcu, kitabın isminin ne olacağı şeklindeki soruya ise, “Adliye, belediye, vilayet üçgeni olabilir" şeklinde cevap verdi. Dava sırasında mal varlığının istenmediğini söyleyen Hamurcu, Ergenekon davası ile ilgili soruya, “Ben gizli tanıklık yapmadım, ondan beraat ettim. Benimle ilgili bir dava süreci de yok” cevabını verdi. “DAHA ÖNEMLİ GELİŞMELER OLACAK” CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise, kısa zaman sonra çok ciddi gelişmelerin olacağını öne sürerek, “Kayseri ile ilgili anlatılacak çok şey var. Sayın Başbakan, bütçe konuşmasında öyle bir sunuş yaptı ki, sanki Kayseri’deki yolsuzluk olayı ile ilgili olarak kamu ilgili görevlileri beraat etmişçesine açıklama yaptı. Kayseri’de kısmen biten davalar, bazı kamu görevlilerinin, bu arada belediye başkanının Genel Başkanımız ve bizler aleyhine açtığı kısmen kabul edilen davalardı. Sayın Başbakan, bütçe konuşmasında çok açık bir şekilde bilgi kirliliği yaptı, karartma yaptı, ucuz yollara başvurdu. Daha da ötesi, temyiz aşamasında olan dosyalar yönünden yargıya müdahale etti. Burada bir taraftan da Yargıtay’a tavsiyede, telkinde, talimatta bulundu. Bunun dışında şuanda Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Teftiş Kurulu Başkanvekili, UKOME Şube Müdürü’nün, İmar Müdürü’nün merkez İncesu Belediye Başkanı’nda aralarında bulunduğu kişiler Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012-19 esas sayılı dosyasında ‘rüşvet vermek, almak, irtikaptan’ dolayı yargılanıyorlar. Yakında çok daha önemli, Hacı Ali Hamurcu’nun yaptığı açıklamalardan daha önemli ne olabilir? Bunları izleyeceksiniz, göreceksiniz” diye konuştu.
“ORTADA BİR TÜRKİYE FOTOĞRAFI VAR” “Özhaseki bizim muhatabımız değil, kişilerle işimiz yok bizim. Ortada bir yolsuzluk var, yolsuzluk ağı var. Valiliğin, belediyenin karıştığı, adliyenin kısmen himaye ettiği bir yolsuzluk ağı var. Bir Türkiye fotoğrafı var. Türkiye’de nice Kayseriler var, olay Kayseri’den ibaret değil, size bir fotoğraftan söz ediyor” diyen Kart, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu belgeler tarafımızdan ortaya çıkartıldıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘Evet, bir takım yolsuzluklar yapılmış olabilir, ama ben bu işin dışındayım’ dedi.
İtiraf etti, işte o yolsuzluğu yapanlar kimse ortaya çıksın istiyoruz. Yargı işlesin, devletin teftiş mekanizması işlesin, Cumhurbaşkanı, Başbakan müdahale etmesin diyoruz. Orada mülki idari bünyesinde birileri bir şeyi karartıyorsa, bu karartma İçişleri Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki en üst bürokrata ulaşıyorsa, bunlar sıradan olaylar olabilir mi, münferit olaylar olabilir mi? Bütün bu müdahalelere rağmen Kayseri gerçeğini, Türkiye gerçeğini Türkiye’ye anlatacağız.”
Kaynak: İHA
CHP Milletvekilleri Şevki Kulkuloğlu, Atilla Kart ve Ömer Süha Aldan, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili CHP'nin gündeme taşıdığı iddialarda adı geçen ve 5 yıl cezaevinde kalan Hacı Ali Hamurcu ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, “Kayseri Büyükşehir Belediyesi odaklı yolsuzluk iddiaları 2 yıldır kamuoyunun gündeminde. Bütün bu konuşulanların ortaya çıkmasına neden olan, verdiği ifadelerle bunun gündeme gelmesine neden olan kişi Hacı Ali Hamurcu. Hacı Ali Hamurcu Kayseri’de yaşıyor, Kayseri’den gelerek kendisinin baskı altında olduğunu, kendisini ifade edemediğini, kendisi hakkında bugüne kadar çok şey söylendiğini, herkesin konuştuğunu ama kendisinin konuşamadığını, sesini duyuramadığını dile getirdi. Sesini millete duyurmak istediğini söyledi, ben de kendisine sesini millete duyurabileceği en doğru yerin TBMM olduğunu söyledim. Bugün kendisi söz almak istedi” dedi.
“BANA ‘ÇAMURCU’ DEDİLER, ALAY ETTİLER” Yaşanan sürece değinen Hacı Ali Hamurcu ise, “2 yıldır mahkemelerde verdiğim ifadelerin üzerine herkes her şeyi söylüyor. Bana ‘iftiracı, dolandırıcı, çamurcu’ dediler. Benimle alay ettiler. Benim ve ailemin onuru ile oynadılar. Onlar öyle güçlüler ki, her yerde seslerini duyurabiliyorlar. Ama ben bunu yapamıyorum. Sabrettim, sineme çektim, çığlığımı herkesin duymasını istedim. Ben 2005 yılında sözleşmeli işçi olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmaya başladım. Ben basit bir işçiyim, babam emekli başkomiserdir. Ben ve ailem zarar gördük, karalandık, yaralandık. Ben belediyede çalıştığım sürede bana verilen görevleri yaptım, bana dediler ki, ‘senin işin kuryelik, kuryelik yapacaksın. Git şu adamdan, şuradan şu parayı al’ dediler, gittim aldım. Kimlere teslim et dedilerse ettim. Ben kendi adıma şahsıma hiç para almadım. Ancak, maaşım haricinde bana bu emri verenler bana para verdiler. Beni pis işlere alet ettiler. Bu nedenle yaşadıklarımı deftere yazdım, bu defterde 2005, 2006, 2007 sürecinde ‘rüşvet defteri’ olarak kayıtlara geçmiştir. Bir seferde 580 milyar parayı kim teslim eder, neden teslim eder? Bu defteri herkes görmezden geldi. Benim mal varlığım, ailemin varlığı ortada hiç yok, araştırsınlar. Bana bu paraları ‘getir, git al, teslim et’ diyenlerin mal varlıkları hiç araştırılmadı. Bu paraları kime verdiklerini bu deftere kayıt ettim, bunları da sizler biliyorsunuz. Bana ‘al’ dedikleri paralar, kanunsuz, usulsüz işlemlere karşılık alındı. ODTÜ’den gelen bilirkişiler tüm kanunsuzluk ve usulsüzlükleri tespit ettiler ve benim ifadelerimi doğruladılar. Şimdi herkese soruyorum; ben basit bir işçiyim, bu paraları tek başıma almışsam, her şeyi ben tek başıma yapmışsam, bu kanunsuz, usulsüz ruhsatları. belgeleri kimler neden imzaladı, bu izinleri neden verdiler? Ben ceza alacağımı bilerek tüm gerçeği anlattım. Hakimlerin, savcıların vicdanına bıraktım. Olayı adalete teslim ettim, ancak hayal kırıklığına uğradım. Parayı ben topladım, usulsüz ruhsatları onlar verdi. Ben dün emir kuluydum, bugün günah keçisi oldum” diye konuştu.
5 yıl cezaevinde kaldığını söyleyen Hamurcu, gazetecilerin sorularını, “Ben bir kitap yazdım belgeleriyle beraber. O kitapta soracağınız soruların tamamının cevabı var” diyerek yanıtladı. “Kitabım daha yazım aşamasında, kısa zaman sonra çıkar” diyen Hacı Ali Hamurcu, kitabın isminin ne olacağı şeklindeki soruya ise, “Adliye, belediye, vilayet üçgeni olabilir" şeklinde cevap verdi. Dava sırasında mal varlığının istenmediğini söyleyen Hamurcu, Ergenekon davası ile ilgili soruya, “Ben gizli tanıklık yapmadım, ondan beraat ettim. Benimle ilgili bir dava süreci de yok” cevabını verdi. “DAHA ÖNEMLİ GELİŞMELER OLACAK” CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise, kısa zaman sonra çok ciddi gelişmelerin olacağını öne sürerek, “Kayseri ile ilgili anlatılacak çok şey var. Sayın Başbakan, bütçe konuşmasında öyle bir sunuş yaptı ki, sanki Kayseri’deki yolsuzluk olayı ile ilgili olarak kamu ilgili görevlileri beraat etmişçesine açıklama yaptı. Kayseri’de kısmen biten davalar, bazı kamu görevlilerinin, bu arada belediye başkanının Genel Başkanımız ve bizler aleyhine açtığı kısmen kabul edilen davalardı. Sayın Başbakan, bütçe konuşmasında çok açık bir şekilde bilgi kirliliği yaptı, karartma yaptı, ucuz yollara başvurdu. Daha da ötesi, temyiz aşamasında olan dosyalar yönünden yargıya müdahale etti. Burada bir taraftan da Yargıtay’a tavsiyede, telkinde, talimatta bulundu. Bunun dışında şuanda Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Teftiş Kurulu Başkanvekili, UKOME Şube Müdürü’nün, İmar Müdürü’nün merkez İncesu Belediye Başkanı’nda aralarında bulunduğu kişiler Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012-19 esas sayılı dosyasında ‘rüşvet vermek, almak, irtikaptan’ dolayı yargılanıyorlar. Yakında çok daha önemli, Hacı Ali Hamurcu’nun yaptığı açıklamalardan daha önemli ne olabilir? Bunları izleyeceksiniz, göreceksiniz” diye konuştu.
“ORTADA BİR TÜRKİYE FOTOĞRAFI VAR” “Özhaseki bizim muhatabımız değil, kişilerle işimiz yok bizim. Ortada bir yolsuzluk var, yolsuzluk ağı var. Valiliğin, belediyenin karıştığı, adliyenin kısmen himaye ettiği bir yolsuzluk ağı var. Bir Türkiye fotoğrafı var. Türkiye’de nice Kayseriler var, olay Kayseri’den ibaret değil, size bir fotoğraftan söz ediyor” diyen Kart, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu belgeler tarafımızdan ortaya çıkartıldıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘Evet, bir takım yolsuzluklar yapılmış olabilir, ama ben bu işin dışındayım’ dedi.
İtiraf etti, işte o yolsuzluğu yapanlar kimse ortaya çıksın istiyoruz. Yargı işlesin, devletin teftiş mekanizması işlesin, Cumhurbaşkanı, Başbakan müdahale etmesin diyoruz. Orada mülki idari bünyesinde birileri bir şeyi karartıyorsa, bu karartma İçişleri Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki en üst bürokrata ulaşıyorsa, bunlar sıradan olaylar olabilir mi, münferit olaylar olabilir mi? Bütün bu müdahalelere rağmen Kayseri gerçeğini, Türkiye gerçeğini Türkiye’ye anlatacağız.”