Bakan Ergün’den Orta Gelir Tuzağı Uyarısı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Yeni ihracat pazarları önümüze açılınca orta teknolojili, daha düşük teknolojili ürünler o pazarlarda talep edilir ve biz bu talebi karşılayan bir üretim modeli ile yolumuza devam edersek o zaman orta gelir tuzağına düşmüş oluruz.” dedi.
Nihat Ergün, Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘2023 Vizyonu ve Türkiye’de Yazılım Sektörü’ konulu panele katıldı.
Ergün, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin 2010 ve 2011 yıllarında dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisi olduğunu hatırlatarak; “Pazartesi günü açıklanan 2012 yılının ilk çeyrek büyüme rakamlarına baktığımız zaman da bunun orta vadeli program hedefleri ile uyumlu olduğunu, beklentilerin üzerinde bir performans sergilendiğini görüyoruz.” diye konuştu.
Büyüme rakamlarının geçen seneye göre daha mütevazi olduğunu kaydeden Ergün, “Bu rakam, Euro bölgesindeki daralma beklentileri, siyasal ve ekonomik çalkantılarla birlikte düşündüğümüzde anlamlı hale geliyor. Türkiye ihracatının yarısı AB ülkelerine yapılıyor ve oralarda da çok ciddi bir daralma var. Büyüme rakamlarında da ihracatın net katkısının olduğu bir dönem yaşıyoruz. Onun için bu büyüme rakamı geçen yıla göre mütevazi bir rakam olsa bile anlamlı ve önemli bir rakam olarak ekonomi çevreleri tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.” şekilnde konuştu.
“ORTA GELİR TUZAĞINA DİKKAT EDEREK YOLUMUZA DEVAM ETMELİYİZ”
Türkiye’nin pek çok noktada geçmiş ile kıyaslanamayacak bir noktaya geldiğini belirten Ergün, şöyle devam etti: “Ama henüz arzu ettiğimiz seviyede değiliz. Ülkemizin potansiyeline yakışan bir noktada değiliz. Daha ileri adımlar atmamız gerekiyor. Kazandıklarımızı bir taraftan koruyarak, onları geliştirerek, bir taraftan da orta gelir tuzağına dikkat ederek yolumuza daha büyük hedeflerle devam etmemiz lazım. 10 yıl içerisinde 36 milyar dolardan, 142 milyar dolara bugün itibariyle yıllık ihracat rakamı ulaşınca, milli gelirimiz 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara çıkınca biraz rahatlamış olabiliriz. Yeni ihracat pazarları önümüze açılınca, orta teknolojili, daha düşük teknolojili ürünler o pazarlarda talep edilir ve biz bu talebi karşılayan bir üretim modeli ile yolumuza devam edersek, o zaman orta gelir tuzağına düşmüş oluruz. Bunun bizi tatmin etmemesi lazım. Onun için daha büyük hedefler ortaya koymamız gerekiyor.” Mevcut üretim ve teknoloji kapasitesinin Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayamayacağını söyleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, “Daha yüksek katma değerli, daha ileri teknolojili ürünlere geçmemiz gerekiyor. Ekonomimizin yapısını dönüştürmeliyiz.” ifadesini kullandı. “ÜRETİMDE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLER ARTIRILMALI”
Üretim içerisinde yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 20’ler seviyesine çıkartılması gerektiğine dikkat çeken Nihat Ergün, “Bugün yüzde 5’ler seviyesinde. Türkiye’de üretim ve ihracat ciddi manada artmıştır ama bunun orta teknolojilerde yoğunlaştığını görüyoruz. Düşük teknolojilerdeki üretim ve ihracatın payı azaldı. Yüzde 45’lerden yüzde 20’ler seviyesine indi. Orta ve orta üstü teknolojilerde bir yoğunluk var. Yüzde 65’ler civarında. Ama ileri teknolojilerde yüzde 5’ler seviyesindeyiz.” dedi.
Ergün, Türkiye’nin bu hedeflere dünya çapında en az 10 küresel marka oluşturarak varabileceğini dile getirdi. “YAZILIM LİDERLİĞİ KAYBETMİŞ BİRİNE LİDERLİĞİ YENİDEN KAZANDIRMAK İÇİN KAPILARI AÇIK TUTUYOR” Yazılım sektörünün bu açıdan önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Ergün, yazılımın tüm sanayi alanlarını, bankacılık gibi hizmet sektörlerini de yakından ilgilendirdiğinin altını çizdi. Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yazılım teknolojisine yeni boyut ve tasarım ekleyen son Apple gibi firmalar cep telefonu sektöründe rakipsiz görünen Nokia’yı geride bıraktılar. Bir çok insan belki de Nokia’nın alanında geçilemez olduğunu düşünüyordu. Hatta geçenlerde onların Başkan Yardımcısı Türkiye’yi ziyaret ettiğinde, (ben de geçilemez olduğunu düşünenlerdendim) dedim. O da dedi ki, (ne yazık ki biz de öyle düşünüyorduk.) Ama liderliği yeniden bu firmanın ele alması mümkün. Yine yazılım sektörü ile. Yazılım alanı, liderliği kaybetmiş birisine yeniden liderliği kazandırmak için de kapıları her zaman açık tutuyor.” Türkiye’nin yazılımda henüz yeterli seviyeye ulaşamadığını belirten Bakan Ergün, “Bizdeki yazılımcılar mesela Hindistan ile mukayese ettiğimizde çok daha nitelikli yazılımcılarımız var.” diye konuştu.
Türkiye’deki yazılımcıların dünyadaki bir çok ülkeye oranla çok daha iyi olduğunu aktaran Ergün, “Demek ki biz daha ileri adımlar atabilecek bazı alt yapılar oluşturmamız gerekiyor.” dedi.
Bugün itibariyle 741 tekno girişimcisinin yüzde 62’sinin yazılım sektöründe faaliyet gösterdiğinin altını çizen Ergün, “Yazılım firmalarımızın ortalama yaşı henüz 13. Daha çocuk sayılırlar. Ama hızlı bir birikim elde ediliyor burada. Çok dinamik olduğu için her an bir patlama yapmaya müsait bir alan.” değerlendirmesinde bulundu. Ergün, Fatih Projesi’nin bu sektöre önemli fırsatlar sunacağını da aktardı.
Türkiye’de, İstanbul, Ankara ve İzmir ile çevrelerinde şekillenmiş olan ekonomi merkezleri olduğunu aktaran Nihat Ergün, “Onun için ilk etapta yazılım sektörünün bir eko sistemini oluşturacak, bilişim vadisi gibi projeleri hayata geçiriyoruz.” dedi.