Bakan Çağlayan: Artık Emir Almayan Bir Türkiye Var

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin gündeminin eskiden borç verenler tarafında tespit edildiğini, bugün ise Türkiye'nin borç almadığı için kendi gündemini kendisi belirleyen bir ülke haline geldiğini söyledi.

Çağlayan, Cengiz Holding tarafından Seydişehir'e yaptırılan Selçuk Üniversitesi Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi'nin açılış törenine katıldı.

Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, kendisini Konyalı kabul ettiğini, gerek Konya gerekse Seydişehir sanayisiyle çok önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti.

Seydişehir ve Konya'ya çok önem verdiğini ifade eden Çağlayan, ''Bugün hiç bir şekilde buraya gelme imkanım yoktu. Japonya'dan büyük bir müteahhit heyeti gelmişti. Irak'ta müteahhitlik yapmanın yolunun Türkiye'den geçtiğinin bilincine varan Japon firmaları ile önemli toplantımız vardı. Ama ne yaptık, ettik toplantıların bir kısmını yaptık, bir kısmını da arkadaşlarımıza bıraktık ve bu mutlu anı yaşamak için buraya geldik. Fakültemiz hayırlı olsun. Fakültenin yapılmasında emeği geçen Cengiz Holding'e teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

Veren elin alan elden üstün olduğuna dikkati çeken Çağlayan, yapılan eserin son derece önemli olduğunu söyledi.

-İMF'ye borç verildi-

''Ülke için yapılacak her şey, ülkesine, milletine, bayrağına bağlı herkese helal olsun'' diye konuşan Çağlayan, şunları kaydetti:

''9,5 yıldır ülkemizde, 81 ilimizde, ilçelerimizde, mahallelerimizde vatandaşımıza her türlü hizmeti veriyoruz. İnsanımızın insanca yaşaması için her türlü ihtiyacını karşılıyoruz. Bundan onur duyuyoruz. Sizler çok daha güzel şeylere layıksınız. Başbakanımız, 'Bizler hükmetmeye gelmedik, sizlere hizmet etmeye, sizlerin hizmetkarı olmaya geldik' diyor. Bundan şeref ve onur duyarız. 27 yıl sanayicilik yaptım. Ankara Sanayi Odası Başkanı'yken büyük bir kriz yaşamıştık. Allah rahmet etsin, dönemin başbakanı ile beraber iş adamları ve oda başkanlarından oluşan bir heyetle Amerika'ya gittik. Seyahatin tek nedeni İMF'den Türkiye'nin almak zorunda kaldığı 1 milyar dolar borcu almaktı. İMF'ye şirin gözükmek içindi. Türkiye'nin kredibilitesi bitmişti. Eğer Türkiye bu 1 milyar doları alamasaydı memurunun maaşını alamayacak duruma gelmişti. Milattan önceden bahsetmiyorum, 10 yıl önceden bahsediyorum. Şimdi 23 milyar dolarlık İMF borcundan ödeye ödeye 1,5 milyar dolar kaldı. Nisan 2013'te onu da kapatacağız. Bakın nereden nereye geldik. 1 milyar dolar için kapıda bekleyen Türkiye bugün evelallah o kadar kuvvetli bir siyasi istikrara sahip ki, ihtiyacı olan ülkelerin İMF'den alması için 5 milyar dolar borç verdi. Büyük devlet olmanın özü bu.''

-Defter kitap taşıma dönemi bitiyor-

Artık kimsenin hastane kapısında kuyrukta bekleyerek hayatını kaybetmediğini anlatan Çağlayan, herkesin genel sağlık sigortası kapsamına alındığını vurguladı.

Ortaokul ve lise hayatında babasının kendisine defter alamadığını aktaran Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti:

''Bugün öyle bir hükümet ve devlet anlayışı var ki ders günü başlamadan öğrencilerin defterini ücretsiz sıralarına koyuyor. Şükürler olsun. Artık defter kitap taşımayacaklar öğrenciler. ABD'de dahi olmayan, Başbakanımız'ın büyük bir hediyesine inşallah bu dönem çocuklar kavuşacaklar. Defter kitap taşıma bitiyor. Eğitime verilen hizmet sadece bununla bitmiyor. Ben üniversitede okuduğumda devlet 500 lira kredi veriyordu. Talebe kredisi bin 500 liraydı. 45 lirası faiz olarak kesilirdi. Üç aylık bin 455 lira kredi alırdık. Öyle bir döneme geldik ki 2002'de üniversitede okuyan gençlere sadece 45 lira burs verilirken, şimdi artık gençlerimize devlet olarak 260 lira burs veriyoruz. 2002'de beslenme kişi başına sadece 7 kuruş idi. Bugün üniversite talebelerine her ay 180 lira beslenme yardımı yapılıyor. Helali hoş olsun gençlerimize. Yapmış olduğumuz çalışmalarda geleceği yönlendirecek gençliği en iyi şekilde, en iyi altyapıya sahip, bilim, fen ve sanatı en iyi şekilde öğrenmeleri için bu imkanları sağlıyoruz.''

-''Artık borç almadığı için emir almayan bir Türkiye var''-

Seydişehir Alüminyum Tesisleri'ni ezbere bildiğini aktaran Çağlayan, alüminyum sektöründe 32 yılı geçtiğini, sanayicilik yaptığında geldiği Seydişehir'den üretim teknolojisinden uzak olduğu için bir gram malzeme almadığını dile getirdi.

Eti Alüminyum Tesisleri'nin özelleştirilmesine değinen Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Artık devlet basma, pazen, şarap, rakı üretmiyor. Artık devlet bu işi özel sektörüne bırakıyor. İşte Cengiz Holding, Eti Alüminyum Tesisleri'ni alarak kapasiteyi iki katına çıkardı. Bu tesis Seydişehir ve Konya ekonomisine çok önemli hizmet veriyor. Türkiye doğru yapılan iş ile doğru yapanı her zaman takdir etmiştir. Ben inanıyorum ki inşallah Seydişehir'in kapasitesi planlanandan daha fazla büyüyecektir. Bu tesis devlet elinde olsaydı herhalde bugün bu fakülte açılmazdı. Devlette olsa belki de çoktan bu tesise kilit vurulurdu. Türkiye artık güvenli bir liman haline gelmiştir. Allah'a şükürler olsun. Artık borç almadığı için emir almayan bir Türkiye var. Türkiye'nin gündemi eskiden borç verenler tarafında tespit edilirdi. Bugün Türkiye borç almadığı için artık kendi gündemini kendisi belirleyen bir ülke haline geldi'' diye konuştu.
Kaynak: AA