KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğl , KKTC’den Yayın Yapan 8 Tv’nin Ortak Yayınına Konuk Oldu
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ekonomik tedbirlerin vatandaşın alım gücünü düşürmeden, alışkanlıklarını değiştirmeden alınması gerektiğini söyledi.
Eroğlu , aksi halde hükümetin karşısında isyankar vatandaşlar bulacağını kaydederek , “Maliye Bakanı’nın sık sık rakam açıklamasıyla vatandaşı tatmin edemezsiniz . Vatandaş cebine giren paraya , esnaf dükkanına giren müşteriye bakar” dedi .
Eroğlu , Kıbrıs konusundaki müzakerelerde 2 . Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını ; Rum tarafı isterse 15 günde çözüm bulunabileceğini söyledi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı’nın herkese açık olduğunu , kendisini ziyaret edenlerden rahatsız olunmaması gerektiğini kaydederek , bazı çevrelerin Cumhurbaşkanlığı’na gelen gidenleri takip edip rahatsız olduğunu ifade etti .
Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın başlattığı “Toparlanıyoruz” hareketini tasvip etmediğini de açıklayan Eroğlu , içinden çıktığı bir parti varken başka bir partiyi desteklemesinin mümkün olmadığını belirti . 8 TV’DE ORTAK YAYIN Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , dün gece ilk kez Kıbrıs Türk Televizyonları Birliği’nin organizasyonuyla KKTC’den yayın yapan 8 televizyonda aynı anda yayımlanan programa konuk oldu ve yaklaşık 3 saat boyunca gazetecilerin sorularını yanıtladı .
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yurdakul Cafer moderatörlüğündeki programda Ada TV’den Hasan Hastürer , Kanal T’den Dilek Kırıcı , ART’den Cem Kar , Kanal Sim’den Sami Özuslu , Kıbrıs TV’den Serhat İncirli , Genç TV’den Mehmet Davulcu , AS TV’den Levent Özadam , BRTK’dan Levent Kutay Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sorular yöneltti . “TEDBİRLER VATANDAŞI MAĞDUR ETMEDEN ALINMALI” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , ülkede sorunlar ve yapılması gerekenler bulunduğunu kaydederek , Anayasa , Siyasi Partiler Yasası , Seçim ve Halkoylaması Yasası ve kamuyla ilgili yasaların değişmesi ; vatandaşı mağdur etmeden bazı ekonomik tedbirlerin de alınması gerektiğini söyledi .
Eroğlu , 1 Temmuz’da Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığıyla , tüm partilerin bir fikirde birleşmesi ve dışa karşı birlik beraberlik mesajı verilmesi gerektiğini ifade etti .
Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 6 başlıkta müzakereleri sürdürerek Kıbrıs’ta kalıcı çözümü sağlamaya çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , müzakere masasına iyi niyetle oturup öneri sunan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurguladı .
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın “Ben federal çözümü kabul ederek en büyük tavizi verdim , başka taviz vermem” dediğini dile getiren Eroğlu , Hristofyas’ın Rum tarafının uzlaşmazlığını ortadan kaldırdığını düşündüğünü ; yeniden aday olmayı ise anlaşma umudu görmediği için düşünmediğini belirtti .
“Hristofyas’ın karşısında iki senedir oturan bir kişi olarak anlaşma niyeti olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , kendisine de “uzlaşmaz” denildiğini ancak böyle olmadığını ; bir anlaşmaya varmak için karşı tarafın da anlaşma istemesi gerektiğini dile getirdi . HAKEMLİK… ZAMAN TAHDİDİ . . . ÇOK TARAFLI TOPLANTI Cumhurbaşkanı Eroğlu , Rum tarafının hakemlik konusunu , zaman tahdidini ve çok taraflı toplantıyı kabul etmediğini hatırlatarak , kendilerinin ise ucu açık görüşme istemediğini ; Kıbrıslı Türkler ambargolar altında yaşadığı sürece Rumları kimsenin bir anlaşmaya ikna edemeyeceğini kaydetti .
BM Genel Sekreteri veya Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk tarafını müzakere masasında izlediği taktikler nedeniyle suçlayamayacağını çünkü masaya öneri koyan tarafın hep kendileri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu , BM Genel Sekreteri’nin tüm bunları bildiğini söyledi .
“ANLAŞMA OLSUN DİYE ATAKLAR YAPAN TARAFIZ” “Türk tarafı bu dönemde de bir anlaşma olsun amacıyla ataklar yapmıştır ama bütün bunları reddeden ve al - vere girmek istemeyen Rum tarafıdır . Herhalde bu dönem de tarihe böyle geçecek” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Maraş konusunda Rumların sunduğu bir öneri bulunduğunu , bunu tartışmaya hazır olduklarını belirtti ancak bunun Rumların her istediğine evet diyecekleri anlamına gelmediğini ifade etti .
Eroğlu , “Bizim de ortaya koyacağımız güven artırıcı öneriler vardır . Rumlar bunları kabul ederse biz de onların önerilerini tartışmaya hazırız ama kabul edilip edilmeyeceği müzakerelerden sonra anlaşılacaktır” diye konuştu .
MARAŞ Cumhurbaşkanı Eroğlu , Rum tarafının Maraş’la ilgili kendilerine yazılı olarak vermediği ancak dünyaya karşı bir önerisi olduğunu , “Maraş’ı AB kriterlerinde açalım , eski Mağusa Limanı’nı açalım , Mağusa surlarını restore edelim” gibi önerilerde bulunduğunu belirterek , “Kanımca olmaz . Mağusa limanı zaten açıktır” dedi .
Rauf Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Kıbrıs Türk tarafının da Maraş’la ilgili öneriler yaptığını , örneğin bir kapısı kuzeyde , diğeri güneyde olmak üzere Lefkoşa uluslararası havaalanının açılması , Ercan’ın kabul görmesi gibi önerilerinin Rum tarafınca reddedildiğini kaydeden Eroğlu , şu anda Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu ve GKK’nın kontrolünde bulunduğunu söyledi .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Türkiye’de Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Maraş’taki mal sahiplerine davet yapıldığını ama hiçbirinin gelmediğini belirterek , şimdi Rum tarafının sadece Maraş’ı ve Güzelyurt’u değil , bazı Türk köylerini de istediğini ; istedikleri arasında Güney Mesarya ve Karpaz yarımadası da bulunduğunu söyledi .
Eroğlu , Güney’de kalan Türk malları konusuna değinirken , Güney’den gelip Kuzey’den mal almış ve feragatname vermiş kişilerin artık Güney’deki malların sahibi olmadığını belirtti .
Eroğlu , eşdeğer hesaplamalarında 1974’teki mal değerlerinin kullanıldığını ; şimdi Kuzey’deki altyapı yatırımlarıyla malların kıymetinin arttığını ifade etti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Türkiye’nin 1974 Barış Harekatı’nı başlatmasına 15 Temmuz darbesini yapanların davetiye çıkardığını kaydetti .
Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın sık sık “kuzeyde işgal güçleri var” dediğinde kendisine “Sizdeki darbeden sonra Türkiye buraya gelmeseydi bugün sen de , ben de olmayacaktık . Bir komünist olarak sen de öldürülecekler listesindeydin” yanıtı verdiğini anlatan Eroğlu , iki Cenevre zirvesi arasında Türkiye’nin önerdiği kantonal sistemi Rum tarafı kabul etmeyince 2 . Harekat’ın gerçekleştiğini belirtti .
1974’ten sonra Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den nüfus geldiğini çünkü ekonomik çarkların dönmesi gerektiğini , Rum mallarını da Türklere vermek zorunda olduklarını kaydeden Eroğlu , herkesin toprağına “malım” diyebilmesi gerektiğini söyledi .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , önümüzdeki dönemde görüşmelerin daha ziyade teknik düzeyde devam edeceğini , Güney’deki seçim sonuçlarına göre bir çalışma yapacaklarını bildirdi .
Rum Yönetimi Başkanlığına adaylığını açıklayan DİSİ Başkanı Anastasiades’in uzlaşmaya yakın mesajlar verdiğini ancak kimin kazanma ihtimali olduğunu kestiremeyeceğini belirten Eroğlu , Annan Planı’na evet diyen ve gevşek federasyon isteyen Anastasiades’in şimdi bundan kurtulmak için neler yaptığını gördüklerini ; süreci izleyeceklerini ifade etti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , kendisine sık sık “B planın var mı?” diye sorulduğunu , bir görüşmeye başlarken sonuç çıkmazsa ne yaparız diye düşünmeyen kişinin zaten müzakereci olamayacağını kaydetti .
Eroğlu , “1 Temmuz’dan sonra görüşmelerin manası yoktur” anlamına gelen şeyler söyleyenin BM Genel Sekreteri olduğunu kaydederek , Güney’de başkanlık seçimi çalışmalarına başlandığını belirtti .
2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın da anlaşma istemeyenin Hristofyas olduğunu söylemek zorunda kaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu , Talat dönemindeki müzakerelerde hiçbir başlığın tamamlanmadığını ; hatta başlıklar tamamlanacak diye BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’a bile geldiğini ancak içeriğinde hiçbir şey olmayan yarım sayfalık açıklama yapmak zorunda kaldığını söyledi .
Kendisi göreve gelince mülkiyetten başladığı diye tenkit edildiğini ancak bu başlık halledilirse diğerlerinin daha kolay olacağını ; mülkiyetle ilgili Genel Sekreter’in ve BM çevrelerinin takdir ettiği öneriler ortaya koyduklarını anlatan Derviş Eroğlu , özetle şöyle devam etti : “EKONOMİYİ HALLETTİK DİYEBİLİRİZ” “Biz ekonomi başlığını hallettik diyebiliriz . İç güvenliği yani polis , merkezi hükümette ve federe hükümetlerde ne kadar olacak hallettik . Bazı daireleri kamu hizmeti komisyonu , merkez bankası gibi konuları konuştuk , hallettik . Mülkiyette çok mesafe kat ettik . Yurttaşlıkta tavrımızı ortaya koyduk . BM gözetiminde nüfus sayımı yaptırarak gerçekleri ortaya koyduk . ” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , müzakereler sırasında , kurucu devletin vatandaşlarının ortaklık devleti kurulunca onun da vatandaşı olacağı tavrını ortaya koyduklarını belirterek , Kıbrıs Türk halkının anlaşma istediğini bilerek müzakere masasında bulunduğunu vurguladı .
1 Temmuz’la başlayacak süreçte güven artırıcı önlemler üzerinde durulacağını , komitelerin de çalışacağını belirten Eroğlu , şubattan sonra Güney’deki seçimden çıkacak sonuca göre durumu görerek Kıbrıs’ta bir çözüm arayacaklarını belirtti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Kıbrıs Türk halkının Annan Planı’na evet dediğini , bunun anlaşma arzusunu gösterdiğini kaydederek , şimdi de her iki kesimin kabul edebileceği bir anlaşma ortaya çıkarsa , Kıbrıs Türk halkının bunu kabul edebileceğini söyledi .
“TALAT’IN BIRAKTIĞI YERDEN EPEYCE İLERİDEYİZ” Müzakerelerde , 2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını rahatlıkla söyleyebileceğini , bunu BM yetkililerinin de söylediğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , mülkiyette epeyce mesafe alındığını bildirdi .
Eroğlu , müzakerelerdeki başlıklar ve tarafların tutumları hakkında bilgiler aktararak , iç güvenlik , ekonomi , bazı devlet kuruluşlarının nasıl çalışacağı gibi konuları bitirdiklerini , harita ve rakamların ise çok taraflı toplantıda ele alınacağını belirtti .
Türkiye’nin AB’yle ilgili tutumumun değişmediğini ancak devletlerin zaman zaman durumuna göre tavır alabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , Türkiye’nin Hristofyas’ın yer aldığı bir toplantıya katılmama kararının sürdüğünü bildirdi . SARAY - HÜKÜMET İLİŞKİLERİ Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişinin , hele de iktidarda olan bir partinin içinden çıkmışsa etrafı izlemesinin , gelişmeler hakkında endişe duyuyorsa bunu Başbakan’la paylaşmasının gayet doğal olduğunu söyledi .
Eroğlu , salı günleri Başbakan’la yemek yediklerini ancak bir süredir aksadığını belirtti .
“HÜKÜMETİN PETROL DOLUM TESİSİNDEN VAZGEÇTİĞİNİ ZANNETMİYORUM” Basına hükümet icraatlarıyla ilgili beyanat vermediğine dikkat çekerek , sadece petrol dolum tesisiyle ilgili Başbakan’la konuştuğunu kaydeden Eroğlu , turizm ülkesinde , halkın büyük kesiminin tepki gösterdiği bir projeden vazgeçilmesinin iyi olacağını ilettiğini ; Başbakan’ın bir müddet daha ısrar ettiğini ve en sonunda düşünülen yere yapmayacağını söylediğini ama bu projeden vazgeçtiğini zannetmediğini belirtti .
Eroğlu , 1976’dan beri UBP’nin içinde olduğunu , partililerin gözünü açtığından beri kendisini gördüğünü , insanların , milletvekillerinin kendisini görmeye gelmesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi .
“BAZI ÇEVRELER GELEN GİDENİ TAKİP EDİYOR” “Ama belli ki bazı çevreler buraya gelen gidenleri takip ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , daha Cumhurbaşkanı seçildiği gece Cumhurbaşkanlığı’nın kapısının açık olduğunu söylediğini hatırlattı ve “Bir ilçe başkanının beni ziyaret etmesinden daha doğal ne olabilir?” diye sordu .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı kapısının hem basına , hem de vatandaşlara açık olduğunu ; UBP Genel Başkanı’yken Cumhurbaşkanlığı görevine seçildiğini ve kendisini en çok görmek isteyenlerin de kendisini sandıktan çıkaranlar olduğunu kaydetti .
Eroğlu , “Kapım herkese açıktır . Basının sorularına açığım . Görüşmelerden dönüşte de basın toplantısı düzenler , müzakerelerin kurallarına göre yapabileceğim açıklamaları yapardım . Ama UBP’lilerin buraya gelmesi gayet doğal . Bundan kimsenin gocunmaması gerekir” diye konuştu .
YOLSUZLUKLAR Yolsuzlukların üzerine gitme konusunda verdiği sözün arkasında durduğunu ; Başbakanlığı döneminde Denetleme Kurulu’nu hayata geçirdiklerini ; dosyaların hazırlandığını ; polise ve Savcılığa iletildiğini anlatan Eroğlu , dosyaların dava hazırlıkları için halen poliste bulunduğunu , ne olduğunu sorduğunda da “arkadaşlar çalışıyor” yanıtı aldığını belirtti .
Mali polisin bunları tamamlayarak Başsavcılık’a havale etmesini beklediklerini kaydeden Eroğlu , “3 sene oldu ama belki de 2 senedir poliste duruyor” dedi .
UBP Genel Başkanı seçimlerinde İrsen Küçük’ü desteklediğini , diğer aday Ahmet Kaşif’e de bunu açıkça söylediğini ; Küçük seçilince gelip teşekkür ettiğinde ise “Benim ne yaşım , ne makamım parti başkanlığına dönmeye müsait değil . Başarılı olmanı istiyorum . Bir kararı alırken sor , araştır , bana da sor . Başbakanlık yapacaksan , kadronu da güçlendirmen lazım” dediğini anlattı . “GÖNÜLLÜ DANIŞMANLARA TAVUK DÖNER” Kendi Başbakanlığı döneminde birçok kişinin gönüllü danışmanlık yaptığını , karşılığında da kendilerine “çok çok bir tavuk döner ısmarladığını” belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Sen bir orkestra şefi gibisin . Bakanlar , müsteşarlar var ama senin de bir ekibin olmalı . O takdir Başbakana bağlı , mutlaka onu al , bunu al demedim” diye konuştu .
Eroğlu , UBP’nin içinden çıktığını ve halkın , partililerin kendisini sevdiğini , herkesin elini sıktığını , tüm bölgeleri gezdiğini , halkla kucaklaştığını kaydederek , ziyaretine gelmelerinin gayet doğal olduğunu ve bunun kimseye zarar vermediğini söyledi .
LTB… “BEN İSTİFASINI İSTEYEMEM” Lefkoşa Türk Belediyesi’ndeki olaylarda Lefkoşa halkı ve çalışanların hakları için devreye girdiğini ; maaşlar ödenince de devreden çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Şimdi Cemal başkanın istifası isteniyor . Karar verecek olan kendisidir . Seçilmiş biridir” dedi .
Hükümetin bir sorumluluk altına girdiğini ; LTB Meclisi’nin ise toplanamadığını kaydeden Eroğlu , “Belediye konusundaki bu çıkmaz çözülmeli . Meclis , başkan ve çalışanlar ahenk içine girmezse bu sorun çözülemeyecek . Ben Sayın başkanın istifasını isteyemem , izne git de diyemem . UBP’nin seçilmiş bir başkanıdır . Kendi aralarında bir uyum sağlayacaklar . Sağlanamazsa parti devreye girer . Ben Lefkoşa’nın temizliği ve çalışanların maaşıyla ilgilendim” ifadelerini kullandı .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , UBP sandıktan 26 milletvekiliyle çıktığında koalisyona gitmek gerektiğini söylediğini , parti meclisinden TDP’yle koalisyon için karar bile çıktığını sonra ne olduysa bunun gerçekleşmediğini ; hatta TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’ya hala “ortak” diye hitap ettiğini belirtti .
“TRANSFER TASVİP ETTİĞİM BİRŞEY DEĞİL” Hükümetin şimdi başka partilerden milletvekili transfer ederek hükümet ettiğini halbuki koalisyon kurarak hükümet etmenin daha kolay olduğunu ; geçmişte kendisinin birçok koalisyon kurduğunu ifade eden Eroğlu , “Tasvip ettiğim bir şey değil ama şu gerçek ki UBP o transferlerle tek başına iktidarı sürdürüyor” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , siyasi partilerde çok adaylı yarışların doğal olduğunu , gücenmemek gerektiğini ama seçimi kaybedenin partiden ayrılmasını yanlış bulduğunu belirterek , “Bir partinin başkanlığına kendini layık görüyorsun , sonra kaçıyorsun , olmaz…” diye konuştu .
Eroğlu , UBP’de önümüzdeki kurultaya ilişkin ise “Benim bir adayım yok şu anda . Adaylar varsa ben de göreceğim . Desteklerim , desteklemem ayrı konu” dedi .
Başkanlık sistemi konusunda tüm partilerin ortak görüşü bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , hatanın sistemde değil insanlarda olduğunu söyledi .
“TOPARLANIYORUZ HAREKETİNİ TASVİP ETMİYORUM” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Özel Temsilcisi Kudret Özersay önderliğinde Twitter’da başlatılan “Toparlanıyoruz” hareketini tasvip etmediğini açıkladı .
Özersay’ın kendini biraz da akademisyen gördüğünü ancak Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi görevinin akademisyenliğinden daha ağır basması gerektiğini ifade eden Eroğlu , “Şu andaki hareketini tasvip etmediğimi kendisine söyledim . Bugün yarın kendisiyle bu konuyu görüşeceğiz . Neticede özel temsilcimdir . Kendisi çok çalışkan bir arkadaşımdır” dedi .
Eroğlu , Özersay’ın siyaseti sevmediğini söylediğini ; “Toparlanıyoruz” hareketinin de Twitter’da başladığını ; bu girişimin arkasında kendisinin olmadığının da böylece öğrenilmiş olduğunu anlattı .
Özersay’a arkasında biri mi olduğu sorusunu kendisinin de yönelttiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Yok , arkamda bir güç yok , arkama bir güç alarak yola çıkmam” yanıtı aldığını bildirdi . “İÇİNDEN ÇIKTIĞIM PARTİ VAR . . . BAŞKA PARTİYİ DESTEKLEMEM MÜMKÜN DEĞİL” “Temiz toplum , temiz siyaset lafını ben yıllardır duyarım . Daha ziyade solcuların söylediği şeyler ama iş başa düşünce de olmayan şeyler” diyen Eroğlu , özetle “Benim içinden çıktığım bir parti var . 34 yılımı verdim . Bir başka partiyi desteklemem mümkün değil . Kudret bey bir parti kuracaksa ki öyle bir düşüncesi kesinlikle yok diyor . Ben o dernekte de , partide de olmam” diye konuştu .
“RENCİDE ETTİ” “Kudret beyin toplantılarında biraz da siyasi partileri suçlar gibi söylemleri beni rencide etti” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu , siyasi partilerin demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olduğunu vurgulayarak iyi eğitimli kişilerin siyasette yer alması gerektiğini söyledi .
Eroğlu , son seçimlerde birçok iş adamı ve akademisyene adaylık teklif ettiğini ama kabul ettiremediğini belirterek , siyasetin içinde olanların gelecek nesiller için siyaseti güzelleştirmesi gerektiğini kaydetti .
OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN Cumhurbaşkanı Eroğlu , bir köşe yazarının “Eroğlu olağanüstü hal ilan etmek için ne bekliyor” diye yazması üzerine olağanüstü hale karşı olduğunu açıkladığını belirtti .
“Benim hükümetin icraatlarına not verme düşüncem yok . Gazeteciler verebilir” diyen Eroğlu , ülkede sorunlar ve hükümetin alması gereken tedbirler olduğunu söyledi .
“MALİYE BAKANININ RAKAM AÇIKLAMALARI TATMİN ETMEZ” Eroğlu “Maliye Bakanı’nın sık sık rakam açıklamasıyla vatandaşı tatmin edemezsiniz . Vatandaş cebine giren paraya , esnaf dükkanına giren müşteriye bakar . Ekonomik tedbirler olacak ama alım gücü düşmeyecek . Alışkanlıkları değiştirmeyeceksiniz . Değiştirince isyankar bir vatandaş bulursunuz . 1974’ten sonra güzelleşen bir yaşam tarzı var , bunu dikkate alacaksınız” dedi .
Türkiye’den gelecek su konusu yanında , hükümetin uzmanlarla birlikte vatandaşın alım gücünü artıracak önlemler üzerinde çalışılması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Oturur biri bize yol göstersin beklersek , sonra da onu suçlarsak olmaz… Siz bir proje yapmazsanız dışarıdan akıl verenler de olur” diye konuştu .
Hükümetin notunu zamanı gelince seçmenlerin vereceğini belirten Eroğlu , erken seçim öngörmediğini de “Bence erken seçim olmaz . Ne erken seçim ne erken kurultay olur…” ifadeleriyle dile getirdi . MERSİN KAPISI Kıbrıslı Türk sanayicilerin Mersin kapısında karşılaştığı güçlükler konusunda farklı görüşler bulunduğunu ; Özal döneminde imzaladıkları işbirliği protokolüyle sıfır gümrükle Mersin’e mal girişinin sağlandığını , Türkiye Gümrük Birliği’ne gireceğinde ise gümrüğü Türkiye’nin ödemesi formülü bulunduğunu ancak sonra bu düzenin bozulduğunu kaydeden Eroğlu , bugün bazı ihracatçıların sıkıntı olduğunu , bazılarının olmadığını söylediğini ancak Türkiye pazarına girmenin ve rekabetin önemli olduğunu söyledi .
Eroğlu , ülkede üretilenlerin hem fiyat hem de kalite yönünden rekabet edebilmesi gerektiğini vurgulayarak , özetle “Türkiye hükümetiyle oturup konuşup anlaşmak , sağlam bir pazarlık yapmak lazım . Tıkanıklık nerde , nasıl aşılır , bizim veya onların hataları var mı? TC hükümetleri tartışmaktan kaçmaz . Olumlu bir proje masaya koyarsanız , Türkiye olmaz demez . Ben bunları yaşadım . Ekonomik konularda da . . . Örneğin bütçe konusunda uzmanları ‘şu şu tedbiri almanız gerekir’ derdi , ben ‘bu bizim bünyemize uymaz’ dersem ısrar etmezdi . Karşı taraf konulara vakıfken sen değilsen , sen kaybeden . Görüşme masasına samimi düşünceler yansıtmak lazım” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , elektrikte özelleştirme ve özerkleştirmenin ne getirip götüreceğinin iyi tartışılması gerektiğini belirterek , kendisinin “çeşitli önerilerle hükümeti çalıştırmıyor” denmesin diye fazla öneri yapmadığını ifade etti .
“Hükümet bir konuda karar vermişse , iyice tartışmışsa o karardan dönmemesi lazım” diyen Eroğlu , aksi halde hükümete güvenin sarsıldığını belirtti ve sendikayla uzlaşılmışsa verilen sözün yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı . “ERDOĞAN DA FARKLI DÜŞÜNMÜYOR AMA NE ZAMAN?” Sivilleşme konusunda sık sık Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğünü açıklayan Eroğlu , “Bizden farklı düşünmüyor . Ama ne zaman gerçekleştireceğiz belli değil…” dedi .
2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın Taraf gazetesine verdiği “Ergenekon’u Kıbrıs’ta arayın , Denktaş ve Eroğlu’nun yakınlarına bakın” demecine değinirken , “Bir kurultayda benim evim de bombalandı . Bu maskaralıklardan vazgeçin artık! Ben Ergenekoncuysam evim nasıl bombalandı?” diye sordu .
Kıbrıs’ta komutanlarla el sıkışmayan seçilmiş olmadığını belirten Cumhurbaşkanı , bir asker Ergenekoncu diye tutuklamışsa bunun tüm askerleri Ergenekoncu yapmadığını kaydetti .
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Cumhurbaşkanı Eroğlu , 1985 Anayasası’nın , Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın , Meclis İç Tüzüğü’nün , Siyasi Partiler Yasası’nın günün koşullarına uyarlanması gerektiğini belirten Eroğlu , uzun yıllardır bu konuların gündemde olduğunu hatırlatarak Meclis’te bunlar ciddi şekilde ele alınacaksa değişikliklerin yapılmasını ; yoksa vakit geçirip birbirleri suçlanacaksa ele almamalarını istedi .
Eroğlu , Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda değişiklik gerekçelerine örnek olarak , oy pusulasındaki kutu dışına vurulan mühürlerin geçersiz sayılmasını gösterdi ve kendilerinin bu yüzden 3 bin oy kaybettiğini , bunun yazık olduğunu söyledi .
“KARA ÇAMUR ATMAKTAN VAZGEÇMEMİZ LAZIM” LTB’den kendisine 3 milyon sterlin verildiği iddialarına değinirken “Nereden çıkar bu? Bu para başkanın cebinde değil ki!” diyen Eroğlu , “Birbirimizi lekelemekten , kara çamur atmaktan vazgeçmemiz lazım . Bu suçlama ta temizlensin 1 ay geçti . Gazeteler manşet yaptı , meclis kürsüsünde kahramanlar çıktı konuştu .
Farklı görüşlerimiz olsa da siyasetçilerin birbirini desteklemesi lazım” diye konuştu .
“YENİDEN ADAY MISINIZ?” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olup olmayacağı sorusuna karşılık “3 sene sonra sağlığım ne olacak , durumum ne olacak bunun muhasebesini yapamam . Önümde 3 yıl var , en iyi anlaşmayı yapma eğer anlaşma olmayacaksa önümüzü açma , önümüzü görme gayreti içinde olacağım . Bir sonraki seçimi düşünenlerden olmadım hiç… Birinci hedefimiz anlaşma . Ama 10 cumhurbaşkanı daha görmeye ve anlaşma olmamasına tahammülünüz varsa bir şey diyemem” diye konuştu .
Eroğlu , müzakere masasında garantiler hariç bütün konular görüşüldüğünü ifade ederek “Rumların anlaşmaya niyeti olsun 15 günde anlaşma olur” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , müzakereleri halkın beklentilerini dikkate alarak yürüttüğünü herkesin bilmesini isteyerek , halkın yasal kurallar içindeki isteklerinin yerine getirileceğini vurguladı .
Kaynak: İHA
Eroğlu , Kıbrıs konusundaki müzakerelerde 2 . Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını ; Rum tarafı isterse 15 günde çözüm bulunabileceğini söyledi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı’nın herkese açık olduğunu , kendisini ziyaret edenlerden rahatsız olunmaması gerektiğini kaydederek , bazı çevrelerin Cumhurbaşkanlığı’na gelen gidenleri takip edip rahatsız olduğunu ifade etti .
Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın başlattığı “Toparlanıyoruz” hareketini tasvip etmediğini de açıklayan Eroğlu , içinden çıktığı bir parti varken başka bir partiyi desteklemesinin mümkün olmadığını belirti . 8 TV’DE ORTAK YAYIN Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , dün gece ilk kez Kıbrıs Türk Televizyonları Birliği’nin organizasyonuyla KKTC’den yayın yapan 8 televizyonda aynı anda yayımlanan programa konuk oldu ve yaklaşık 3 saat boyunca gazetecilerin sorularını yanıtladı .
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yurdakul Cafer moderatörlüğündeki programda Ada TV’den Hasan Hastürer , Kanal T’den Dilek Kırıcı , ART’den Cem Kar , Kanal Sim’den Sami Özuslu , Kıbrıs TV’den Serhat İncirli , Genç TV’den Mehmet Davulcu , AS TV’den Levent Özadam , BRTK’dan Levent Kutay Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sorular yöneltti . “TEDBİRLER VATANDAŞI MAĞDUR ETMEDEN ALINMALI” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , ülkede sorunlar ve yapılması gerekenler bulunduğunu kaydederek , Anayasa , Siyasi Partiler Yasası , Seçim ve Halkoylaması Yasası ve kamuyla ilgili yasaların değişmesi ; vatandaşı mağdur etmeden bazı ekonomik tedbirlerin de alınması gerektiğini söyledi .
Eroğlu , 1 Temmuz’da Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığıyla , tüm partilerin bir fikirde birleşmesi ve dışa karşı birlik beraberlik mesajı verilmesi gerektiğini ifade etti .
Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 6 başlıkta müzakereleri sürdürerek Kıbrıs’ta kalıcı çözümü sağlamaya çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , müzakere masasına iyi niyetle oturup öneri sunan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurguladı .
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın “Ben federal çözümü kabul ederek en büyük tavizi verdim , başka taviz vermem” dediğini dile getiren Eroğlu , Hristofyas’ın Rum tarafının uzlaşmazlığını ortadan kaldırdığını düşündüğünü ; yeniden aday olmayı ise anlaşma umudu görmediği için düşünmediğini belirtti .
“Hristofyas’ın karşısında iki senedir oturan bir kişi olarak anlaşma niyeti olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , kendisine de “uzlaşmaz” denildiğini ancak böyle olmadığını ; bir anlaşmaya varmak için karşı tarafın da anlaşma istemesi gerektiğini dile getirdi . HAKEMLİK… ZAMAN TAHDİDİ . . . ÇOK TARAFLI TOPLANTI Cumhurbaşkanı Eroğlu , Rum tarafının hakemlik konusunu , zaman tahdidini ve çok taraflı toplantıyı kabul etmediğini hatırlatarak , kendilerinin ise ucu açık görüşme istemediğini ; Kıbrıslı Türkler ambargolar altında yaşadığı sürece Rumları kimsenin bir anlaşmaya ikna edemeyeceğini kaydetti .
BM Genel Sekreteri veya Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk tarafını müzakere masasında izlediği taktikler nedeniyle suçlayamayacağını çünkü masaya öneri koyan tarafın hep kendileri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu , BM Genel Sekreteri’nin tüm bunları bildiğini söyledi .
“ANLAŞMA OLSUN DİYE ATAKLAR YAPAN TARAFIZ” “Türk tarafı bu dönemde de bir anlaşma olsun amacıyla ataklar yapmıştır ama bütün bunları reddeden ve al - vere girmek istemeyen Rum tarafıdır . Herhalde bu dönem de tarihe böyle geçecek” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Maraş konusunda Rumların sunduğu bir öneri bulunduğunu , bunu tartışmaya hazır olduklarını belirtti ancak bunun Rumların her istediğine evet diyecekleri anlamına gelmediğini ifade etti .
Eroğlu , “Bizim de ortaya koyacağımız güven artırıcı öneriler vardır . Rumlar bunları kabul ederse biz de onların önerilerini tartışmaya hazırız ama kabul edilip edilmeyeceği müzakerelerden sonra anlaşılacaktır” diye konuştu .
MARAŞ Cumhurbaşkanı Eroğlu , Rum tarafının Maraş’la ilgili kendilerine yazılı olarak vermediği ancak dünyaya karşı bir önerisi olduğunu , “Maraş’ı AB kriterlerinde açalım , eski Mağusa Limanı’nı açalım , Mağusa surlarını restore edelim” gibi önerilerde bulunduğunu belirterek , “Kanımca olmaz . Mağusa limanı zaten açıktır” dedi .
Rauf Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Kıbrıs Türk tarafının da Maraş’la ilgili öneriler yaptığını , örneğin bir kapısı kuzeyde , diğeri güneyde olmak üzere Lefkoşa uluslararası havaalanının açılması , Ercan’ın kabul görmesi gibi önerilerinin Rum tarafınca reddedildiğini kaydeden Eroğlu , şu anda Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu ve GKK’nın kontrolünde bulunduğunu söyledi .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Türkiye’de Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Maraş’taki mal sahiplerine davet yapıldığını ama hiçbirinin gelmediğini belirterek , şimdi Rum tarafının sadece Maraş’ı ve Güzelyurt’u değil , bazı Türk köylerini de istediğini ; istedikleri arasında Güney Mesarya ve Karpaz yarımadası da bulunduğunu söyledi .
Eroğlu , Güney’de kalan Türk malları konusuna değinirken , Güney’den gelip Kuzey’den mal almış ve feragatname vermiş kişilerin artık Güney’deki malların sahibi olmadığını belirtti .
Eroğlu , eşdeğer hesaplamalarında 1974’teki mal değerlerinin kullanıldığını ; şimdi Kuzey’deki altyapı yatırımlarıyla malların kıymetinin arttığını ifade etti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Türkiye’nin 1974 Barış Harekatı’nı başlatmasına 15 Temmuz darbesini yapanların davetiye çıkardığını kaydetti .
Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın sık sık “kuzeyde işgal güçleri var” dediğinde kendisine “Sizdeki darbeden sonra Türkiye buraya gelmeseydi bugün sen de , ben de olmayacaktık . Bir komünist olarak sen de öldürülecekler listesindeydin” yanıtı verdiğini anlatan Eroğlu , iki Cenevre zirvesi arasında Türkiye’nin önerdiği kantonal sistemi Rum tarafı kabul etmeyince 2 . Harekat’ın gerçekleştiğini belirtti .
1974’ten sonra Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den nüfus geldiğini çünkü ekonomik çarkların dönmesi gerektiğini , Rum mallarını da Türklere vermek zorunda olduklarını kaydeden Eroğlu , herkesin toprağına “malım” diyebilmesi gerektiğini söyledi .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , önümüzdeki dönemde görüşmelerin daha ziyade teknik düzeyde devam edeceğini , Güney’deki seçim sonuçlarına göre bir çalışma yapacaklarını bildirdi .
Rum Yönetimi Başkanlığına adaylığını açıklayan DİSİ Başkanı Anastasiades’in uzlaşmaya yakın mesajlar verdiğini ancak kimin kazanma ihtimali olduğunu kestiremeyeceğini belirten Eroğlu , Annan Planı’na evet diyen ve gevşek federasyon isteyen Anastasiades’in şimdi bundan kurtulmak için neler yaptığını gördüklerini ; süreci izleyeceklerini ifade etti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , kendisine sık sık “B planın var mı?” diye sorulduğunu , bir görüşmeye başlarken sonuç çıkmazsa ne yaparız diye düşünmeyen kişinin zaten müzakereci olamayacağını kaydetti .
Eroğlu , “1 Temmuz’dan sonra görüşmelerin manası yoktur” anlamına gelen şeyler söyleyenin BM Genel Sekreteri olduğunu kaydederek , Güney’de başkanlık seçimi çalışmalarına başlandığını belirtti .
2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın da anlaşma istemeyenin Hristofyas olduğunu söylemek zorunda kaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu , Talat dönemindeki müzakerelerde hiçbir başlığın tamamlanmadığını ; hatta başlıklar tamamlanacak diye BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’a bile geldiğini ancak içeriğinde hiçbir şey olmayan yarım sayfalık açıklama yapmak zorunda kaldığını söyledi .
Kendisi göreve gelince mülkiyetten başladığı diye tenkit edildiğini ancak bu başlık halledilirse diğerlerinin daha kolay olacağını ; mülkiyetle ilgili Genel Sekreter’in ve BM çevrelerinin takdir ettiği öneriler ortaya koyduklarını anlatan Derviş Eroğlu , özetle şöyle devam etti : “EKONOMİYİ HALLETTİK DİYEBİLİRİZ” “Biz ekonomi başlığını hallettik diyebiliriz . İç güvenliği yani polis , merkezi hükümette ve federe hükümetlerde ne kadar olacak hallettik . Bazı daireleri kamu hizmeti komisyonu , merkez bankası gibi konuları konuştuk , hallettik . Mülkiyette çok mesafe kat ettik . Yurttaşlıkta tavrımızı ortaya koyduk . BM gözetiminde nüfus sayımı yaptırarak gerçekleri ortaya koyduk . ” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , müzakereler sırasında , kurucu devletin vatandaşlarının ortaklık devleti kurulunca onun da vatandaşı olacağı tavrını ortaya koyduklarını belirterek , Kıbrıs Türk halkının anlaşma istediğini bilerek müzakere masasında bulunduğunu vurguladı .
1 Temmuz’la başlayacak süreçte güven artırıcı önlemler üzerinde durulacağını , komitelerin de çalışacağını belirten Eroğlu , şubattan sonra Güney’deki seçimden çıkacak sonuca göre durumu görerek Kıbrıs’ta bir çözüm arayacaklarını belirtti .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , Kıbrıs Türk halkının Annan Planı’na evet dediğini , bunun anlaşma arzusunu gösterdiğini kaydederek , şimdi de her iki kesimin kabul edebileceği bir anlaşma ortaya çıkarsa , Kıbrıs Türk halkının bunu kabul edebileceğini söyledi .
“TALAT’IN BIRAKTIĞI YERDEN EPEYCE İLERİDEYİZ” Müzakerelerde , 2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını rahatlıkla söyleyebileceğini , bunu BM yetkililerinin de söylediğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , mülkiyette epeyce mesafe alındığını bildirdi .
Eroğlu , müzakerelerdeki başlıklar ve tarafların tutumları hakkında bilgiler aktararak , iç güvenlik , ekonomi , bazı devlet kuruluşlarının nasıl çalışacağı gibi konuları bitirdiklerini , harita ve rakamların ise çok taraflı toplantıda ele alınacağını belirtti .
Türkiye’nin AB’yle ilgili tutumumun değişmediğini ancak devletlerin zaman zaman durumuna göre tavır alabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , Türkiye’nin Hristofyas’ın yer aldığı bir toplantıya katılmama kararının sürdüğünü bildirdi . SARAY - HÜKÜMET İLİŞKİLERİ Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişinin , hele de iktidarda olan bir partinin içinden çıkmışsa etrafı izlemesinin , gelişmeler hakkında endişe duyuyorsa bunu Başbakan’la paylaşmasının gayet doğal olduğunu söyledi .
Eroğlu , salı günleri Başbakan’la yemek yediklerini ancak bir süredir aksadığını belirtti .
“HÜKÜMETİN PETROL DOLUM TESİSİNDEN VAZGEÇTİĞİNİ ZANNETMİYORUM” Basına hükümet icraatlarıyla ilgili beyanat vermediğine dikkat çekerek , sadece petrol dolum tesisiyle ilgili Başbakan’la konuştuğunu kaydeden Eroğlu , turizm ülkesinde , halkın büyük kesiminin tepki gösterdiği bir projeden vazgeçilmesinin iyi olacağını ilettiğini ; Başbakan’ın bir müddet daha ısrar ettiğini ve en sonunda düşünülen yere yapmayacağını söylediğini ama bu projeden vazgeçtiğini zannetmediğini belirtti .
Eroğlu , 1976’dan beri UBP’nin içinde olduğunu , partililerin gözünü açtığından beri kendisini gördüğünü , insanların , milletvekillerinin kendisini görmeye gelmesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi .
“BAZI ÇEVRELER GELEN GİDENİ TAKİP EDİYOR” “Ama belli ki bazı çevreler buraya gelen gidenleri takip ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , daha Cumhurbaşkanı seçildiği gece Cumhurbaşkanlığı’nın kapısının açık olduğunu söylediğini hatırlattı ve “Bir ilçe başkanının beni ziyaret etmesinden daha doğal ne olabilir?” diye sordu .
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı kapısının hem basına , hem de vatandaşlara açık olduğunu ; UBP Genel Başkanı’yken Cumhurbaşkanlığı görevine seçildiğini ve kendisini en çok görmek isteyenlerin de kendisini sandıktan çıkaranlar olduğunu kaydetti .
Eroğlu , “Kapım herkese açıktır . Basının sorularına açığım . Görüşmelerden dönüşte de basın toplantısı düzenler , müzakerelerin kurallarına göre yapabileceğim açıklamaları yapardım . Ama UBP’lilerin buraya gelmesi gayet doğal . Bundan kimsenin gocunmaması gerekir” diye konuştu .
YOLSUZLUKLAR Yolsuzlukların üzerine gitme konusunda verdiği sözün arkasında durduğunu ; Başbakanlığı döneminde Denetleme Kurulu’nu hayata geçirdiklerini ; dosyaların hazırlandığını ; polise ve Savcılığa iletildiğini anlatan Eroğlu , dosyaların dava hazırlıkları için halen poliste bulunduğunu , ne olduğunu sorduğunda da “arkadaşlar çalışıyor” yanıtı aldığını belirtti .
Mali polisin bunları tamamlayarak Başsavcılık’a havale etmesini beklediklerini kaydeden Eroğlu , “3 sene oldu ama belki de 2 senedir poliste duruyor” dedi .
UBP Genel Başkanı seçimlerinde İrsen Küçük’ü desteklediğini , diğer aday Ahmet Kaşif’e de bunu açıkça söylediğini ; Küçük seçilince gelip teşekkür ettiğinde ise “Benim ne yaşım , ne makamım parti başkanlığına dönmeye müsait değil . Başarılı olmanı istiyorum . Bir kararı alırken sor , araştır , bana da sor . Başbakanlık yapacaksan , kadronu da güçlendirmen lazım” dediğini anlattı . “GÖNÜLLÜ DANIŞMANLARA TAVUK DÖNER” Kendi Başbakanlığı döneminde birçok kişinin gönüllü danışmanlık yaptığını , karşılığında da kendilerine “çok çok bir tavuk döner ısmarladığını” belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Sen bir orkestra şefi gibisin . Bakanlar , müsteşarlar var ama senin de bir ekibin olmalı . O takdir Başbakana bağlı , mutlaka onu al , bunu al demedim” diye konuştu .
Eroğlu , UBP’nin içinden çıktığını ve halkın , partililerin kendisini sevdiğini , herkesin elini sıktığını , tüm bölgeleri gezdiğini , halkla kucaklaştığını kaydederek , ziyaretine gelmelerinin gayet doğal olduğunu ve bunun kimseye zarar vermediğini söyledi .
LTB… “BEN İSTİFASINI İSTEYEMEM” Lefkoşa Türk Belediyesi’ndeki olaylarda Lefkoşa halkı ve çalışanların hakları için devreye girdiğini ; maaşlar ödenince de devreden çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Şimdi Cemal başkanın istifası isteniyor . Karar verecek olan kendisidir . Seçilmiş biridir” dedi .
Hükümetin bir sorumluluk altına girdiğini ; LTB Meclisi’nin ise toplanamadığını kaydeden Eroğlu , “Belediye konusundaki bu çıkmaz çözülmeli . Meclis , başkan ve çalışanlar ahenk içine girmezse bu sorun çözülemeyecek . Ben Sayın başkanın istifasını isteyemem , izne git de diyemem . UBP’nin seçilmiş bir başkanıdır . Kendi aralarında bir uyum sağlayacaklar . Sağlanamazsa parti devreye girer . Ben Lefkoşa’nın temizliği ve çalışanların maaşıyla ilgilendim” ifadelerini kullandı .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , UBP sandıktan 26 milletvekiliyle çıktığında koalisyona gitmek gerektiğini söylediğini , parti meclisinden TDP’yle koalisyon için karar bile çıktığını sonra ne olduysa bunun gerçekleşmediğini ; hatta TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’ya hala “ortak” diye hitap ettiğini belirtti .
“TRANSFER TASVİP ETTİĞİM BİRŞEY DEĞİL” Hükümetin şimdi başka partilerden milletvekili transfer ederek hükümet ettiğini halbuki koalisyon kurarak hükümet etmenin daha kolay olduğunu ; geçmişte kendisinin birçok koalisyon kurduğunu ifade eden Eroğlu , “Tasvip ettiğim bir şey değil ama şu gerçek ki UBP o transferlerle tek başına iktidarı sürdürüyor” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , siyasi partilerde çok adaylı yarışların doğal olduğunu , gücenmemek gerektiğini ama seçimi kaybedenin partiden ayrılmasını yanlış bulduğunu belirterek , “Bir partinin başkanlığına kendini layık görüyorsun , sonra kaçıyorsun , olmaz…” diye konuştu .
Eroğlu , UBP’de önümüzdeki kurultaya ilişkin ise “Benim bir adayım yok şu anda . Adaylar varsa ben de göreceğim . Desteklerim , desteklemem ayrı konu” dedi .
Başkanlık sistemi konusunda tüm partilerin ortak görüşü bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu , hatanın sistemde değil insanlarda olduğunu söyledi .
“TOPARLANIYORUZ HAREKETİNİ TASVİP ETMİYORUM” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Özel Temsilcisi Kudret Özersay önderliğinde Twitter’da başlatılan “Toparlanıyoruz” hareketini tasvip etmediğini açıkladı .
Özersay’ın kendini biraz da akademisyen gördüğünü ancak Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi görevinin akademisyenliğinden daha ağır basması gerektiğini ifade eden Eroğlu , “Şu andaki hareketini tasvip etmediğimi kendisine söyledim . Bugün yarın kendisiyle bu konuyu görüşeceğiz . Neticede özel temsilcimdir . Kendisi çok çalışkan bir arkadaşımdır” dedi .
Eroğlu , Özersay’ın siyaseti sevmediğini söylediğini ; “Toparlanıyoruz” hareketinin de Twitter’da başladığını ; bu girişimin arkasında kendisinin olmadığının da böylece öğrenilmiş olduğunu anlattı .
Özersay’a arkasında biri mi olduğu sorusunu kendisinin de yönelttiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Yok , arkamda bir güç yok , arkama bir güç alarak yola çıkmam” yanıtı aldığını bildirdi . “İÇİNDEN ÇIKTIĞIM PARTİ VAR . . . BAŞKA PARTİYİ DESTEKLEMEM MÜMKÜN DEĞİL” “Temiz toplum , temiz siyaset lafını ben yıllardır duyarım . Daha ziyade solcuların söylediği şeyler ama iş başa düşünce de olmayan şeyler” diyen Eroğlu , özetle “Benim içinden çıktığım bir parti var . 34 yılımı verdim . Bir başka partiyi desteklemem mümkün değil . Kudret bey bir parti kuracaksa ki öyle bir düşüncesi kesinlikle yok diyor . Ben o dernekte de , partide de olmam” diye konuştu .
“RENCİDE ETTİ” “Kudret beyin toplantılarında biraz da siyasi partileri suçlar gibi söylemleri beni rencide etti” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu , siyasi partilerin demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olduğunu vurgulayarak iyi eğitimli kişilerin siyasette yer alması gerektiğini söyledi .
Eroğlu , son seçimlerde birçok iş adamı ve akademisyene adaylık teklif ettiğini ama kabul ettiremediğini belirterek , siyasetin içinde olanların gelecek nesiller için siyaseti güzelleştirmesi gerektiğini kaydetti .
OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN Cumhurbaşkanı Eroğlu , bir köşe yazarının “Eroğlu olağanüstü hal ilan etmek için ne bekliyor” diye yazması üzerine olağanüstü hale karşı olduğunu açıkladığını belirtti .
“Benim hükümetin icraatlarına not verme düşüncem yok . Gazeteciler verebilir” diyen Eroğlu , ülkede sorunlar ve hükümetin alması gereken tedbirler olduğunu söyledi .
“MALİYE BAKANININ RAKAM AÇIKLAMALARI TATMİN ETMEZ” Eroğlu “Maliye Bakanı’nın sık sık rakam açıklamasıyla vatandaşı tatmin edemezsiniz . Vatandaş cebine giren paraya , esnaf dükkanına giren müşteriye bakar . Ekonomik tedbirler olacak ama alım gücü düşmeyecek . Alışkanlıkları değiştirmeyeceksiniz . Değiştirince isyankar bir vatandaş bulursunuz . 1974’ten sonra güzelleşen bir yaşam tarzı var , bunu dikkate alacaksınız” dedi .
Türkiye’den gelecek su konusu yanında , hükümetin uzmanlarla birlikte vatandaşın alım gücünü artıracak önlemler üzerinde çalışılması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu , “Oturur biri bize yol göstersin beklersek , sonra da onu suçlarsak olmaz… Siz bir proje yapmazsanız dışarıdan akıl verenler de olur” diye konuştu .
Hükümetin notunu zamanı gelince seçmenlerin vereceğini belirten Eroğlu , erken seçim öngörmediğini de “Bence erken seçim olmaz . Ne erken seçim ne erken kurultay olur…” ifadeleriyle dile getirdi . MERSİN KAPISI Kıbrıslı Türk sanayicilerin Mersin kapısında karşılaştığı güçlükler konusunda farklı görüşler bulunduğunu ; Özal döneminde imzaladıkları işbirliği protokolüyle sıfır gümrükle Mersin’e mal girişinin sağlandığını , Türkiye Gümrük Birliği’ne gireceğinde ise gümrüğü Türkiye’nin ödemesi formülü bulunduğunu ancak sonra bu düzenin bozulduğunu kaydeden Eroğlu , bugün bazı ihracatçıların sıkıntı olduğunu , bazılarının olmadığını söylediğini ancak Türkiye pazarına girmenin ve rekabetin önemli olduğunu söyledi .
Eroğlu , ülkede üretilenlerin hem fiyat hem de kalite yönünden rekabet edebilmesi gerektiğini vurgulayarak , özetle “Türkiye hükümetiyle oturup konuşup anlaşmak , sağlam bir pazarlık yapmak lazım . Tıkanıklık nerde , nasıl aşılır , bizim veya onların hataları var mı? TC hükümetleri tartışmaktan kaçmaz . Olumlu bir proje masaya koyarsanız , Türkiye olmaz demez . Ben bunları yaşadım . Ekonomik konularda da . . . Örneğin bütçe konusunda uzmanları ‘şu şu tedbiri almanız gerekir’ derdi , ben ‘bu bizim bünyemize uymaz’ dersem ısrar etmezdi . Karşı taraf konulara vakıfken sen değilsen , sen kaybeden . Görüşme masasına samimi düşünceler yansıtmak lazım” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , elektrikte özelleştirme ve özerkleştirmenin ne getirip götüreceğinin iyi tartışılması gerektiğini belirterek , kendisinin “çeşitli önerilerle hükümeti çalıştırmıyor” denmesin diye fazla öneri yapmadığını ifade etti .
“Hükümet bir konuda karar vermişse , iyice tartışmışsa o karardan dönmemesi lazım” diyen Eroğlu , aksi halde hükümete güvenin sarsıldığını belirtti ve sendikayla uzlaşılmışsa verilen sözün yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı . “ERDOĞAN DA FARKLI DÜŞÜNMÜYOR AMA NE ZAMAN?” Sivilleşme konusunda sık sık Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğünü açıklayan Eroğlu , “Bizden farklı düşünmüyor . Ama ne zaman gerçekleştireceğiz belli değil…” dedi .
2 . Cumhurbaşkanı Talat’ın Taraf gazetesine verdiği “Ergenekon’u Kıbrıs’ta arayın , Denktaş ve Eroğlu’nun yakınlarına bakın” demecine değinirken , “Bir kurultayda benim evim de bombalandı . Bu maskaralıklardan vazgeçin artık! Ben Ergenekoncuysam evim nasıl bombalandı?” diye sordu .
Kıbrıs’ta komutanlarla el sıkışmayan seçilmiş olmadığını belirten Cumhurbaşkanı , bir asker Ergenekoncu diye tutuklamışsa bunun tüm askerleri Ergenekoncu yapmadığını kaydetti .
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Cumhurbaşkanı Eroğlu , 1985 Anayasası’nın , Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın , Meclis İç Tüzüğü’nün , Siyasi Partiler Yasası’nın günün koşullarına uyarlanması gerektiğini belirten Eroğlu , uzun yıllardır bu konuların gündemde olduğunu hatırlatarak Meclis’te bunlar ciddi şekilde ele alınacaksa değişikliklerin yapılmasını ; yoksa vakit geçirip birbirleri suçlanacaksa ele almamalarını istedi .
Eroğlu , Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda değişiklik gerekçelerine örnek olarak , oy pusulasındaki kutu dışına vurulan mühürlerin geçersiz sayılmasını gösterdi ve kendilerinin bu yüzden 3 bin oy kaybettiğini , bunun yazık olduğunu söyledi .
“KARA ÇAMUR ATMAKTAN VAZGEÇMEMİZ LAZIM” LTB’den kendisine 3 milyon sterlin verildiği iddialarına değinirken “Nereden çıkar bu? Bu para başkanın cebinde değil ki!” diyen Eroğlu , “Birbirimizi lekelemekten , kara çamur atmaktan vazgeçmemiz lazım . Bu suçlama ta temizlensin 1 ay geçti . Gazeteler manşet yaptı , meclis kürsüsünde kahramanlar çıktı konuştu .
Farklı görüşlerimiz olsa da siyasetçilerin birbirini desteklemesi lazım” diye konuştu .
“YENİDEN ADAY MISINIZ?” Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olup olmayacağı sorusuna karşılık “3 sene sonra sağlığım ne olacak , durumum ne olacak bunun muhasebesini yapamam . Önümde 3 yıl var , en iyi anlaşmayı yapma eğer anlaşma olmayacaksa önümüzü açma , önümüzü görme gayreti içinde olacağım . Bir sonraki seçimi düşünenlerden olmadım hiç… Birinci hedefimiz anlaşma . Ama 10 cumhurbaşkanı daha görmeye ve anlaşma olmamasına tahammülünüz varsa bir şey diyemem” diye konuştu .
Eroğlu , müzakere masasında garantiler hariç bütün konular görüşüldüğünü ifade ederek “Rumların anlaşmaya niyeti olsun 15 günde anlaşma olur” dedi .
Cumhurbaşkanı Eroğlu , müzakereleri halkın beklentilerini dikkate alarak yürüttüğünü herkesin bilmesini isteyerek , halkın yasal kurallar içindeki isteklerinin yerine getirileceğini vurguladı .