Chp'li Türmen, Deniz Feneri Savcıları İle İlgili Kararı Değerlendirdi

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Deniz Feneri savcıları ile ilgili kararı, "Karar, aslında iktidarın yargıyı nasıl kontrol ettiğini gösteren son bir olaydır.

  Deniz Feneri savcıları bir takım şeyleri açığa çıkardıkları için başlarına gelmedik şey kalmıyor , ama öbür tarafta bir takım hakim savcılar , AİHM kararlarını inatla ihlal ettikleri halde ve bu yüzden Türk vergi mükellefleri cebinden dünya kadar tazminat ödendiği halde aynı HSYK neden onlara karşı hiçbir önlem almıyor " sözleriyledeğerlendirdi

Türmen , TBMM`de düzenlediği basın toplantısında , uluslararası kuruluşların demokrasi ve insan hakları gibi konularda hazırladıkları raporlarda Türkiye`nin konumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu . Türmen , son günlerde Türkiye`deki demokrasi , insan hakları ile ilgili bir dizi yabancı kuruluşun raporlarının yayınlandığını belirterek , bunların hepsi biraraya getirildiğinde ortaya bir resim çıktığını söyledi . İlk olarak Freedom House-Özgürlükler Evi`nin raporuna değinen Türmen , bu raporda Türkiye`nin`özgür ülkeler` arasında değil , `kısmen özgür ülkeler` arasında sayıldığını söyledi . Rapora göre `kısmen özgür ülkelerin` özelliklerinin `hak ve özgürlüklere saygı sınırlı , yolsuzluk var , hukuk devleti zayıf , etnik kavgalar var , tek parti egemenliği görülüyor` şeklinde sıralandığını kaydeden Türmen , " Türkiye`ye yakın bir tanım çıkıyor mu , siz karar verin " diye konuştu

`Sınır Tanımayan Gazeteciler` raporuna göre ise Türkiye`nin basın özgürlüğünde 2011 yılında 10 sıra birden gerileyerek 179 ülke arasında 148 . ülke olduğunu ifade eden Türmen , raporda " Gazeteciler üzerindeki baskı artmıştır , terörizmle mücadele bahanesi ile düzinelerce gazeteci cezaevine konulmuştur . Kitlesel telefon dinlemeleri yapılmış , haber kaynağının gizliği ihlali basında sindirme ve korku yaratmıştır " denildiğini aktardı . Tutuklu gazeteci sayısının 105 olduğunun belirtildiğini de kaydeden Türmen , Türkiye`nin bu sayı ile dünyada birinciliği muhafaza ettiğini söyledi . ABD`deki `İnsan Hakları İnceleme Derneği`nin raporunda ise `Türkiye`de basın özgürlüğü bakımından ortada delil olmadan insanların keyfi olarak terörizmle suçlandığı , savcıların şiddet içermeyen yazılar nedeniyle dava açtığı , mahkemelerden ifade özgülüğünü gözardı eden gözaltı kararları çıktığı` yönünde eleştiriler olduğunu belirten Türken , ayrıca internet yasaklarının da elleştirildiğini ve hükümetin kendi görüşüne göre filtre paketleri yaptığının belirtildiğini söyledi

Türmen , başka bazı raporlarda da Türkiye`deki yargı sisteminin eleştirildiğini belirterek , Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi rakamlarına bakıldığında Türkiye`nin en fazla davası olan ve en fazla mahkumiyeti olan ülke olduğunu söyledi . Türmen , şunları kaydetti : " Bütün buların gösterdiği bir şey var . Türkiye demokrasi ve özgürlükler açısından iyi durumda değil , kötü durumda . Yani , göreli olarak da , mutlak olarak da kötü durumda . Diğer dünya ülkeleriyle kıyasladığımızda Türkiye sonlarda yer alıyor . Ama sadece Türkiye`deki demokrasi ve özgürlükleri ele alırsanız , orada da Türkiye için hiç de iç açıcı olmayan bir tablo ortaya çıkmaktadır . Başka bir deyişle Türkiye demokratik ve insan haklarına saygılı bir ülke değildir . Zaten demokratik ülkeler arasında zatensayılmıyor , eksik demokrasiler arasında bile sayılmıyor ; hibrit yani demokrasi denmeyen melez ülkeler arasında sayılıyor . Türkiye`deki özgürlük ve demokrasinin durumu buysa Çünkü bunlar hükümete karşı darbe yapmak isteyen terör örgütüne mensup kişiler değil bu raporları yazanlar . Özel yetkili mahkemeler daha bunlara kadar uzanmadı . Bunu yazanlar objektif gözlemciler . Bütün dünyaya bakıp , Türkiye`yi de bunların arasında oturtan objektif gözlemciler . Onun için bu raporları ciddiye almak gerekir . " Türmen , eleştirisi yapılan bu demokrasi ve özgürlüler için muhalefet , basın ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte toplumun da mücadele etmesi gerektiğini söyledi

DENİZ FENERİ SAVCILARI İLE İLGİLİ KARAR Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Türmen , Deniz Feneri savcıları ile ilgili kararı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine , şunları söyledi : " Deniz Feneri savcıları ile ilgili karar , aslında iktidarın yargıyı nasıl kontrol ettiğini gösteren son bir olaydır . Deniz Feneri savcıları bir takım şeyleri açığa çıkardıkları için başlarına gelmedik şey kalmıyor , ama öbür tarafta bir takım hakim savcılar , AİHM kararlarını inatla ihlal ettikleri halde ve bu yüzden Türk vergi mükellefleri cebinden dünya kadar tazminat ödendiği halde aynı HSYK neden onlara karşı hiçbir önlem almıyor . Onlara karşı neden bir soruşturma açmıyor , müfettiş göndermiyor . Niçin bu kadar ihlal kararının çıkmasına neden oluyorlar . Tutuklamalarla ilgili hukuksuz kararların sahipleri olan bu hakimlerle ilgili HSYK neden hiçbir şey yapmıyor? Bir taraftan işini yapmak isteyen savcılara karşı her türlü baskı , her türlü soruşturma açılıyor , öbür yandan işini yanlış ve hukuka aykırı yaptığı AİHM kararı ile saptanan hakimlere karşı hiçbir şey yapılmıyor . " Türmen , bir soru üzerine de , Cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin Anayasa Mahkemesi`ne gitmeleri konusu üzerinde halen çalıştıklarını söyledi

Kaynak: İHA