Bakan Davutoğlu: Artık Hiç Bir Kurum, Kendini Devletin Yegane Sahibi Görmesin
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye‘de demokrasinin gelişmesi ve yeni bir anayasanın yapılması için her kesimin büyük katkı sunması gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye‘de demokrasinin gelişmesi ve yeni bir anayasanın yapılması için her kesimin büyük katkı sunması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, kendisini siyasete sokan asıl sebebin ise AK Parti‘nin kapatılması için açılan dava olduğunu belirterek, "Artık hiç bir kurumun da kendini devletin yegane sahibi görmemesi lazım." dedi.
Bakan Davutoğlu, Eskişehir‘de Özgürlük ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ‘Dış Politikada Sivil Toplumdan Beklentiler‘ konulu konferansa katıldı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, demokrasi vurgusu yaptı ve herkesi yeni bir anayasanın kurulması için çaba sarfetmeye çağırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, geçmişte kendisine iki kez, seçimlere girmesi için davette bulunduğunu, ancak akademik çalışmalarını bölmemek için bu teklifi kabul etmediğini kaydeden Bakan Davutoğlu, "2008 başlarında bu kararımdan vazgeçtim. Bu kararımı değiştirmeme sebep olan tek bir olay vardır. AK Parti hakkında açılan kapatma davası. O anda sayın başbakanımızla da görüştüm. Şu andan itibaren benim için bu mesele (akademisyenlik) Türkiye Cumhuriyeti‘nde millet egemenliğinin bir daha tehdit edilemeyeceği şartları doğana kadar rafa kaldırılmıştır." diye konuştu.
"Demokratik tarihin en büyük oyu, en geniş halk desteğini alarak iktidara gelmiş bir parti hakkında birileri kapatma davası açıyorsa, bu (partiyi kapatıyorum) demek değil, bu (demokrasiyi kapatıyorum) demektir." diyen Bakan Davutoğlu, bunun, aynı zamanda ‘bu milletin egemenliğini kapatıyorum‘ demek olduğuna dikkat çekti.
Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ben milletin tercihine bakmam. Ya nedir? Anakara‘daki bazı seçkinlerin tercihine bakarım demektir. O zaman bu vatanı savunmakta nasıl direnç göstermek gerekiyorsa, artık o anda her şey ikinci konu haline gelir. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun herkesin önümüzdeki dönemde milletin hür oyuyla seçtiği bir Meclis‘te yeni bir Anayasa yapılması konusunda katkıda bulunması lazım. Çünkü bu toplumsal mutabakat, bu milleti gelecek yüzyıla hazırlayan bir mutabakat olacaktır."
Yeni bir anayasayı herkesin talep etmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Davutoğlu, "Demeliyiz ki (artık ben devlet güvenliğini esas almakla birlikte milletin egemenliğini tahkim edecek olan insan hak ve özgürlüklerini çağdaş düzeyde, kendi halkına laik gören bir Anayasa istiyorum.) Bu Meclis, bunu yapamazsa daha sonra her zaman bunu talep etmeliyiz. Sivil toplumun da bunu gür sesle söylemesi, önümüzdeki yüz yıla çağdaş standartlarda ve demokrasiyle girmesini sağlayacaktır. Hiç bir kurumun da kendini devletin yegane sahibi görmemesi lazım." şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu, Eskişehir‘de Özgürlük ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ‘Dış Politikada Sivil Toplumdan Beklentiler‘ konulu konferansa katıldı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, demokrasi vurgusu yaptı ve herkesi yeni bir anayasanın kurulması için çaba sarfetmeye çağırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, geçmişte kendisine iki kez, seçimlere girmesi için davette bulunduğunu, ancak akademik çalışmalarını bölmemek için bu teklifi kabul etmediğini kaydeden Bakan Davutoğlu, "2008 başlarında bu kararımdan vazgeçtim. Bu kararımı değiştirmeme sebep olan tek bir olay vardır. AK Parti hakkında açılan kapatma davası. O anda sayın başbakanımızla da görüştüm. Şu andan itibaren benim için bu mesele (akademisyenlik) Türkiye Cumhuriyeti‘nde millet egemenliğinin bir daha tehdit edilemeyeceği şartları doğana kadar rafa kaldırılmıştır." diye konuştu.
"Demokratik tarihin en büyük oyu, en geniş halk desteğini alarak iktidara gelmiş bir parti hakkında birileri kapatma davası açıyorsa, bu (partiyi kapatıyorum) demek değil, bu (demokrasiyi kapatıyorum) demektir." diyen Bakan Davutoğlu, bunun, aynı zamanda ‘bu milletin egemenliğini kapatıyorum‘ demek olduğuna dikkat çekti.
Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ben milletin tercihine bakmam. Ya nedir? Anakara‘daki bazı seçkinlerin tercihine bakarım demektir. O zaman bu vatanı savunmakta nasıl direnç göstermek gerekiyorsa, artık o anda her şey ikinci konu haline gelir. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun herkesin önümüzdeki dönemde milletin hür oyuyla seçtiği bir Meclis‘te yeni bir Anayasa yapılması konusunda katkıda bulunması lazım. Çünkü bu toplumsal mutabakat, bu milleti gelecek yüzyıla hazırlayan bir mutabakat olacaktır."
Yeni bir anayasayı herkesin talep etmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Davutoğlu, "Demeliyiz ki (artık ben devlet güvenliğini esas almakla birlikte milletin egemenliğini tahkim edecek olan insan hak ve özgürlüklerini çağdaş düzeyde, kendi halkına laik gören bir Anayasa istiyorum.) Bu Meclis, bunu yapamazsa daha sonra her zaman bunu talep etmeliyiz. Sivil toplumun da bunu gür sesle söylemesi, önümüzdeki yüz yıla çağdaş standartlarda ve demokrasiyle girmesini sağlayacaktır. Hiç bir kurumun da kendini devletin yegane sahibi görmemesi lazım." şeklinde konuştu.