Tohum üreticilerinden ATO Başkanı'na sert tepki: Bizim üzerimizden siyaset yapma

Tohumcular Birliği, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 'tohum' konusunda yayınladığı bülteni, 'siyasi' olarak niteledi ve sert tepki gösterdi. Birliğin yönetim kurulu başkanı Hakkı Şafak Ses, ATO Başkanı Sinan Aygün'ü tohumculuk üzerinden siyaset yapmakla itham etti. Ses, "Bundan sonra sektör dışından yanlış bilgilendirme ve açıklama yapanların karşısına tazminat davaları ile çıkacağız." dedi.

Tohumcular Birliği Başkanı Hakkı Şafak Ses, ATO'nun tohumda dışa bağımlılık konusunda yaptığı açıklama üzerine Dedeman Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Yanlış bilgilere, tohumculuk sektörüne ilişkin yanlış algılara ve İsrail söylentilerine değinen Ses, tepkisini, "Ülkemizde tohumun tanımını bilmeyen, tohum veya tohumculukla uzaktan yakından ilgisi olmayan, bırakın geliştirmeyi, bir gram tohum yetiştirmemiş, bu alanda kuruş yatırım yapmamış kişiler veya kurumlar yaptıkları açıklamalar ile Türkiye tohumculuğu hakkında maalesef kamuoyunda olumsuz bir imaj oluşturmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedirler." diyerek dile getirdi.

Türkiye tohumculuğu hakkında verilen bilgilerin ya yanlış, ya eksik, ya da yarım yamalak olduğunu ifade eden Hakkı Şafak Ses, "Birçok ilgisiz kişiden gelen bilgisiz açıklamalara en son 21 Kasım'da basında yer alan Ankara Ticaret Odası'nın raporu ve Sayın Sinan Aygün'ün bu rapor üzerinde yaptığı konuşmalar tuz biber olmuştur." ifadelerini kullandı. ATO'nun araştırmasına ve tohumda dışa bağımlı olunduğu iddalarına rakamlarla cevap veren Ses, şunları kaydetti:

"2003 yılında 172 bin 400 ton tohumluk üretilmiş, bunun 16 bin tonu ihraç edilerek 21,4 milyon dolar gelir elde edilmiş, aynı yıl 16 bin 300 ton tohum ithal edilerek 71,3 milyon dolar ödenmiştir. 2009 yılına gelindiğinde üretim yüzde yüzden fazla artarak 385 bin tona ulaşmış, bunun 21 bin 816 tonu ihraç edilerek 70,7 milyon dolar gelir elde edilmiş, buna karşılık 30 bin 267 ton tohum ithalatına da 158,4 milyon dolar ödenmiştir. İthalatın toplam tohumluk üretimindeki payı 2003'de yüzde 9'dan 2009'da yüzde 7,9'a gerilemiştir. Yani, en kötü yılda bile toplam tohumluk tedarikinin yüzde 90'dan fazlası yerli üretimle sağlanmıştır. Şimdi vicdan sahibi insanlara soruyorum. Bu oran dışa bağımlılık mıdır?"

"AYAŞ DOMATESİ AYAŞ'INDIR"

Özellikle sebzede dışa bağımlı olunduğu ve Ayaş domatesinin Fransa'dan geldiği iddiasına da karşı çıkan Ses, 2009 yılı itibariyle piyasada dağıtılan ve serada kullanılan hibrit domates tohumluğu miktarının yaklaşık yüzde 35'inin, açık tarlada yetiştirilen domates tohumluğunun ise yüzde 60'a yakını yerli firmalar tarafından üretilen yerli çeşitlerle karşılandığını söyledi.

Biberde ihtiyacın yüzde 80'den fazlasının, salatalıkta ise yüzde 55'den fazlasının yerli çeşitlerle karşılandığını vurgulayan başkan Ses, şöyle konuştu:

"Ayaş-Beypazarı-Nallıhan-Çubuk-Yenikent ilçeleri bölgesinde yetiştirilen domateslerin tohumlarının tamamının ithal olduğu ise aslı olmayan, temelsiz bir iddiadır. Bu bölge için yerli firmalarımız tarafından geliştirilen çeşitlerin pazar payı yüzde 70 seviyelerindedir. Ayaş'ın Fransa'da işi ne? Ayaş domatesi, Ayaş'ındır. Ve şu anda tescil edilme aşamasındadır."