Alman Sosyal Demokratlardan CHP'ye 'geçmişten kurtul' çağrısı

Alman Sosyal Demokrat Parti (SDP) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Cumhuriyet Halk Partisi'ne 'geçmişten kurtularak kendilerini Avrupa Birliği yolunda re

Alman Sosyal Demokrat Parti (SDP) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Cumhuriyet Halk Partisi'ne 'geçmişten kurtularak kendilerini Avrupa Birliği yolunda reform etmesi' çağrısında bulundu.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile dün Berlin'deki SPD merkezinde görüşen Gabriel, kendileri gibi sol yelpazede yer alan CHP ve anayasa referandumuna ilişkin tavrının sorulması üzerine şunları söyledi: "CHP'nin yeni lideri üç-dört hafta önce misafirimdi. CHP'nin kendisini, daha Avrupalı ve daha açık görüşlü bir döne doğru reform etmesini umuyoruz. CHP'nin yeni liderinin bu yönde ilerleyeceğini düşünüyorum." dedi. CHP'ye bu süreçte her türlü desteği vereceklerini dile getiren SPD lideri, "CHP'nin Avrupa'daki sosyal demokrat partilerle geçmişten daha fazla entegre olmasını umuyoruz. Tabii ki bu partinin geçmişte kalmak yerine Avrupa'ya doğru açılması gerekiyor." şeklinde konuştu.

SPD lideri, Türkiye'de mevcut iktidarın, askerin ve demokratik gelişmelerle mücadele edenlerin rollerini normalleştirmesini görmenin kendileri için ilginç olduğunu ve bunun AB yolunda önemli adım teşkil ettiğini kaydetti. Yüksek yargıya ilişkin tartışmaların Türkleri kendi karar verecekleri şey olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin AB üyeliğine muhalefet edenleri de eleştiren Alman lideri, "Türkiye'nin AB üyeliği sadece Türkiye'nin, Almanya'nın ve hatta AB'nin yararına değil, dünya barışı için büyük katkı olur." diye ekledi.

İSLAM ALMANYA'NIN PARÇASI DİYEN CUMHURBAŞKANI'NA TAM DESTEK VERDİ

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un 'İslam Almanya'nın bir parçası. Ben Müslümanların da Cumhurbaşkanıyım." şeklindeki açıklamaya gösterilen tepkileri nasıl karşıladığının sorulması üzerine SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, "Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un açıklamasını duyduğumda çok memnun oldum. Biz aynı partiden değiliz; ama bana göre bu doğru biz pozisyon. Hangi dinden olursa olsun insanlar bizim ülkemizin vatandaşıdır." dedi. Egemen Bağış'ın "Almanya'da üç milyon Türk kökenli insanımız var." şeklindeki sözünü hatırlatan Gabriel, "Onlar bizim insanımız." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanının yaklaşımının doğru olduğunu vurgulayan SPD lideri, Alman anayasasında dinlerin serbest olduğunu hatırlattı. Gabriel, "Biri bana Almanya'nın öncül kültürü nedir diye sorulduğunda Anayasanın ilk 20 maddesi derim. Bizim bunun dışında başka bir kültüre ihtiyacımız yok. Ve bu maddelerden biri hangi dinden olursan ol 'o senin bireysel tercihindir' denir. " ifadelerini kullandı. SPD lideri, Cumhurbaşkanı'nın partisinden bazılarının Wulff'un açıklamasına mesafeli durmalarına şaşırdım." diye ekledi.

Egemen Bağış ise Gabriel'in, Almanya'da yaşayan Türk toplumunun sorunlarına eğilen, entegrasyon konusuna destek veren bir siyasi lider olduğunu, ayrıca Türkiye'nin AB üyeliğine hep destek vermiş bir partinin genel başkanlığını üstlendiğini belirterek, "Budan sonra da çalışmalarımız devam edecek. Ekim ayının sonunda Türkiye'de ağırlayacağız, Ankara ve İstanbul'da temaslarımızın derinleşmesini sağlayacağız." dedi.

MESUT'UN ALMAN MİLLİ'Sİ OLMASI GURUR VESİLESİDİR

Diğer taraftan Devlet bakanı Bağış, başkent Berlin'deki Intercontinental otelinde Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi. Almanya'da gerçekleştirdiği temaslarla ilgili bilgi veren Bağış, Almanya-Türkiye karşılaşması çerçevesinde şunları söyledi: "Mesut Özil kardeşimizin Alman Milli Takımı'nda oynuyor olması bizim için bir gurur vesilesidir. Gönül ister ki dünyanın bütün büyük takımlarında Türk kardeşlerimiz bütün dünyaya ülkemizin adını duyursun. Gönül ister ki Türk mühendislerimiz dünyada önemli projelere imza atsın, Türk doktorları çözülemeyen sorunları çözüp şifa dağıtsın. Fatih Akın gibi yönetmenlerimizle, Mesut gibi oyuncularımızla, farklı alanda başarılı olan kardeşlerimizle Türkiye olarak övünürüz. Onlar ve burada yaşayan her bir fert en az Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet kadar Türkiye'nin büyükelçileridir."

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un İslam ile ilgili açıklamasına da değinen Bağış, "Sayın Wulff ülkedeki bütün renklilik ve farklılıkların Almanya için bir zenginlik olduğunu vurguladı. Türkiye'ye geldiğinde büyük bir coşkuyla karşılanacak, çünkü bizim en çok vatandaş ve soydaşlarımızın yaşadığı bir ülkenin Cumhurbaşkanı. Bizim geleneğimizde zaten misafirperverlik vardır, ama bu kadar içten bir tutum sergileyen bir devlet adamına hak ettiği bir şekilde karşılama yapılacaktır." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Köln'de yaptığı konuşması çerçevesindeki tartışmaları değerlendiren Bağış şunları söyledi: "Konuşmanın yapıldığı dönemde partimizin genel başkanı yardımcısıydım. O programın hazırlanma sürecinde emeğim oldu. O süreçte Başbakanımız Şansolye Angela Merkel'i da davet etti. 'Gelin beraber burada yaşayan vatandaşlarımıza beraber hitap edelim, birlikte entegrasyon ve uyum mesajları verelim. Maalesef Sayın Merkel katılamadı. Keşke katılsaydı ve bu uyum mesajlarını beraber verselerdi. Sayın Başbakanın konuşmasından bazı şeyleri cımbızla çekip onların üzerine tezler inşa etmek hiçbir şekilde hakkaniyetle bağdaşmaz. Başbakan 'birbirinizi sevin, birbirinizi olduğunuz gibi kabul edin, bu topluma uyum içinde olun' demiş. Bütün bunlardan sonra 'vatanınızı, özünüzü, dilinizi unutmayın. Almanya için çalışın ama atalarınızın yurdu olduğunu da unutmayın' demiş. Bundan doğal ne olabilir ki? Almanya'daki siyasiler bunu eleştiriyor olabilirler ama, acaba onlar bu ülkede yaşayan herkesin asimile olmasını mı istiyorlar? Kendi kültürünü, atalarının dillerini ve dinlerini unutmalarını mı istiyorlar? O zaman onu dile getirsinler, biz de bilelim."