Egemen Bağış: Türkiye, artık eski Türkiye değil

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, hala darbe ve şeriat korkusuyla yaşayanlar olduğunu fakat Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını söyledi.

Bursa'da Marmara Belediyeler Birliği'nin genel kuruluna katılan Bağış, Avrupa Birliği sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Almira Otel'de yapılan genel kurulda konuşan Bağış, ülkemizde darbe korkusu, şeriat korkusu, kadrolaşma korkusu, devletleşme korkusu ve liberalleşme korkusu yaşayanlar olduğunu ifade etti.

Artık tabuların yıkıldığını belirten Bağış, "Bu endişeleri taşıyanlar için, Avrupa Birliği'nin 100 bin sayfalık müktesebatında, bu konuların ortadan kalkmasını sağlayacak farklı ve benzer endişeleri ortadan kaldıracak süreçler yer alıyor.

Çünkü AB'de her şeyin kuralları var. Sorunlarımızı cesaretle çözebileceğimiz bir döneme girdik. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanların oyununa gelmemiz gerekir. Hepimizin ortak paydası Türkiye Cumhuriyeti olmalıdır. Bir zamanlar kendi aramızda özel sohbetlerde bile konuşamadığımız konuları şimdi rahatlıkla tartışabiliyoruz.

Tabularımızı artık geride bıraktık. Sorunları halıların altına süpürme anlayışına son verdik. Bu ülkede Alevi vatandaşlarımızın meselelerini tartışabiliyoruz, Doğu'daki Kürt kardeşlerimizin sorunlarını tartışabildiğimiz gibi Ermenistan'la ilişkilerimizi de gözden geçirip önemli protokollere imza atabiliyoruz. Demek ki bir özgüvenimiz var.

Bu özgüvenimiz boş değil, dolu bir özgüven. Çünkü artık Türkiye dünyanın 15'inci, Avrupa'nın ise 6'ncı en büyük ekonomisi haline geldi. Türkiye, 47 yıllık aradan sonra 151 ülkenin desteğiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki yerini aldı. Türkiye, bir yandan İsrail ve Suriye arasında, Irak ile Suriye arasında, Bosna Hersek ile Sırbistan arasında arabuluculuk yapabiliyor. Ve hepimizin ortak korkusu olan medeniyetler çatışmasını engellemek için kurulan medeniyetler ittifakına eş başkanlık yapabiliyoruz çünkü kendi gücümüzün farkındayız artık" diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin (AB) sadece idam cezasını kaldıran ya da TRT 6'nın açılmasına imkan veren değil, hayatımızın her alanını düzenleyen bir süreç olduğunu vurgulayan Bağış, "AB'nin sağlıktan işçi haklarına, hava kirliliği gibi her konuyla ilgili standartları var. AB'nin en önemli özelliklerinden biri, tohumları bu topraklarda atılan Osmanlı İmparatorluğu'nun başarısının altındaki felsefede yatıyor. 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' felsefesi hakim olmuştur. Bugün AB, insanı yücelten, bireysel hak ve özgürlükleri artıran, ferdin hak ve hukukunu gözeten bir süreç haline geldi. Yani bir yandan AB'ye doğru ilerlerken özümüze de dönüyoruz. 'İri olalım, diri olalım' felsefesi bugün AB'yi dünyanın en önemli güç odağı haline getirmiştir. AB ülkelerinin tarihine baktığımız zaman çok kanlı savaşlar görüyoruz.

Ancak AB süreci, içinde farklı dil ve kültürlerin barış için bir araya gelme azmini ortaya koymuştur. Bu yüzden AB insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesidir. Ancak bu barış projesi henüz tamamlanmamıştır. Proje, Türkiye'nin AB'ye katılımı ile gerçekleşecektir. Ve bu katılım kendi kendine olmayacak. Bu katılımda hepimize görev düşüyor. Genç, yaşlı, Alevi, Sünni, Müslüman, gayrimüslim, hepimiz el ele vereceğiz. Bu süreç, bizleri kaynaştıran bir süreç olacaktır" dedi.

AB'nin ülkemize ek yük getirmeyeceğini, aksine ekonominin düzelmesi ve hayat standartlarının artmasına önemli katkıları olacağını belirten Bağış, bu sürecin halka iyi anlatılması gerektiğini ifade etti. AB sürecinden geçen 27 ülkenin, AB'ye girmeden önceki süreç ile girdikten sonraki süreçleri göz önüne alındığında ilerleme kaydettiğini ifade eden Bağış, "Bir zamanlar olduğu gibi çetelerin bu ülkede kol gezmesini isteyenler, bu sürece engel olmak isteyeceklerdir. Ortalama yaşı 28 olan 72 milyonluk ülkemizin AB'ye girme sürecinde önümüze konulan engellere karşı sabırlı olmak gerekir" diye konuştu.

1998'den beri AB'nin yayınladığı ilerleme raporlarından da bahseden Bağış, "Geçmişteki ilerleme raporlarında Türkiye'deki insan hakları ihlallerinden, işkence örneklerinden, gözaltına alınan ya da hapsedilen aydın, yazar, gazeteci, düşünür ve siyasetçilerden bahsedilirdi. Çok değil, 10 yıl önce sizin bir meslektaşınız şiir okuduğu için hapsedilmişti. Ama bir zamanlar şiir okuduğu için hapse mahkum edilen belediye başkanı şu anda Türkiye'nin başbakanı. Ve o başkanı hapsedilen şehir ise şimdi Avrupa'nın kültür başkenti. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanların oyunlarına gelmememiz gerekir. Hepimizin ortak sevdası Türkiye'yi aydınlık bir geleceğe taşımak olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Konuşmanın ardından Bağış ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Marmara Belediyeler Birliği ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği arasında, "yerel yönetimlerde eğitim" konulu iş birliği protokolü imzalandı.