YENİ BİR DÜNYA KURULACAK!

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Avrupa tüm kozlarını Türkiye üzerine oynuyor. Hem de on yıllardır.

Son olarak Yunanistan, darbeci askerleri Türkiye`ye iade etmeme kararı aldı.

Ondan önce, NATO, bünyesinde görev yapan 33 Fetöcü askeri vermeyeceğini açıkladı. O hainler Almanya`ya sığındı.

Almanya`nın dosyası kabarık. Alman resmi makamları açıkladı. Almanya`da 14 bin PKK`lı var. PKK, Almanya`nın terör örgütü listesinde yer alıyor. Ama Almanya, teröristleri Türkiye`ye vermiyor. “Bir gün lazım olur” düşüncesiyle beslemeyi sürdürüyor.

Zekeriya Öz, Celal Kara Almanya`da. İşgal girişiminden hemen önce soluğu Berlin`de aldılar.

Can Dündar`a ne demeli. Ergenekon kumpasında, Fetö ile birlikte hareket eden Can Dündar, önce kendine silahlı bir saldırı düzenletti. Böylece Avrupa`da demokrasi kahramanı gazeteci olmayı düşünüyordu. Başardı da… Türkiye`ye ihanet eden Dündar, Almanya Cumhurbaşkanı`nın önünde, saray soytarıları gibiydi. Ceketinin düğmesini iliklemiş, kazara açılmasın diye eliyle sıkı sıkıya da tutmuştu. Türkiye`de Cumhurbaşkanı`ndan Başbakan`a, Genelkurmay Başkanı`na kadar tüm devlet erkanına hakaretler yağdıran Dündar, Almanya`da süt dökmüş kedi gibiydi.

Fransa, 1984`ten beri terör örgütü PKK`nın, DHKP-C`nin hamisi durumunda. Fransuva Mitterand ve eşi, görevde kaldıkları süre boyunca, PKK`nın katlettiği bebeklere değil, teröristlere sahip çıktılar. Dev Sol, Dev Yol ve DHKP`cililer, Türkiye`de işledikleri cinayetlerin ardından soluğu hep Fransa`da aldılar.

Hele bir Belçika var ki, katıksız bir Türkiye ve Müslüman düşmanı.
1996 Ocak ayında, Özdemir Sabancı`yı öldüren, Fehriye Erdal, Belçika`ya kaçmıştı. Bir yıl göstermelik hapis yattıktan sonra Belçika Fehriye Erdal`ı serbest bıraktı. Türkiye, Sabancı cinayetinin faili olduğuna ilişkin, tartışılmayacak tüm kanıtları gönderdiği halde, Belçika oralı bile olmadı. 15 yıl elini kolunu sallayarak Avurapa`da dolaşan Fehriye Erdal, birden ortadan kayboldu. Sebebi anlaşıldı. Birkaç gün önce, ne olduysa, Belçikalı Savcı Fehriye Erdal için 30 yıl hapis cezası istedi. Ancak Fehriye ortalarda yoktu. Bulunup bulunmayacağı muamma. Zaten mahkemenin bu cezayı onaylayacağını da hiç sanmıyorum.

Avusturya ise pervasız mı pervasız. Üçüncü Viyana kuşatmasının geleceğinden korkuyor olmalılar ki, Türkiye aleyhine ne kadar tezgah varsa içinde yer alıyorlar. Viyana Hava Alanı`na, “Türkiye tatili ile sadece Erdoğan`ı destekliyorsunuz, gitmeyin” şeklinde küstah bir pankart asan Avusturya yönetimi, 15 Temmuz`dan sonra Fetöcülerin de en güvenli sığınaklarından biri haline geldi.

Peki neden? Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa`ya ne yaptı?
Hiçbir şey!
Ne Avrupa`nın sınırlarını ihlal ettik, ne Avrupa`da terör eylemlerine destek verdik.
Aksine Türkiye hep Avrupa`nın yanında oldu. Ülke topraklarını NATO üslerine açtık, Kore Savaşı`na en büyük desteği verdik. Avrupa istiyor diye, 50-60 yıl boyunca Rusya`yı düşman ilan ettik. Cumhuriyetin kuruluşunun ardından, Avrupa kültürüne, eğitim sistemine, medeni kanunlarına kapılarımızı sonuna kadar açtık.

Peki derdi ne Avrupa`nın?

İstesek de istemesek de, Avrupa ve ABD`nin oluşturduğu Batı Bloğu`na “Haçlı Bloğu” olarak bakmak zorundayız. Zira onlar bizi kendi sistemleri dışında bırakırken, bizim en belirgin dışlanma sebebimizi, “Müslüman bir ülke” oluşumuza bağlıyorlar. Sultan alparslan`ın 1071`de Romen Diyojen`i yenmesiyle başlayan savaşın adı “Haçlı-İslam Savaşı” ndan başka bir şey değildir. Ve yüzyıllar boyunca devam eden mücadele de “Hak-Batıl” mücadelesidir. Avrupa ve ABD (Haçlı Dünyası) Türkiye`yi hiçbir zaman gerçek bir müttefik olarak kabullenmedi. Sadece Türkiye`yi değil, tüm İslam Dünyası`nı, önce sömürge, sonra yarı sömürge konumunda tutarak, ayaklarının üstünde durmasını engellediler. İç savaşları, mezhep kavgalarını kışkırtarak yüz yıl boyunca Müslümanları birbiriyle savaştırdılar. Satılık hainlerle işbirliği yaptılar. İslam ülkelerine gerçek demokrasinin gelmemesi için müstebitlerle işbirliği yaptılar ve onların iktidarda kalması için tüm imkanlarını seferber ettiler.

Şimdi ne oldu?

Birdenbire ortaya Recep Tayyip Erdoğan diye bir cengaver çıktı.
Silkinen ve kendine gelen, çalışan, üreten, milli gelirini 13-14 bin dolarlara çıkaran bir Türkiye çıktı.
Erdoğan, “Yeter artık, ya var olacağız ya öleceğiz” diyordu.
Bu alışılmış ve yönetilen Türkiye gerçeklerini uymuyordu Batı`nın. Türkiye şahlanırsa, tüm Müslüman ülkeleri şahlanabilir, yeniden Haçlı Dünyası`nın başına bela olabilirdi.

Ne yaptılarsa Erdoğan`ı halkın gözünden düşüremediler. Millet sımsıkı tutunmuştu bu farklı liderine. PKK ve FETÖ ile işbirliği yaparak, darbeyle devirmek istediler, yine olmadı. Son olarak, döviz spekülasyonuna umut bağladılar. Yine olmadı olmayacak!

Bu millet ülkesine de Liderine de sahip çıkmaya devam edecek.

Yiğit düştüğü yerden kalkacak ve İslam Dünyası Türkiye`nin liderliğinde yeni ve en büyük medeniyeti kurmayı başaracak Allah`ın izniyle.