ALMANYA AYAĞINA SIKIYOR!

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

İspanya'daki son terör saldırısı Türkiye tarafından en üst düzeyde ve şiddetle lanetlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu vesileyle, bir kez daha tüm dünyaya terörle işbirliği çağrısı yaptı. Yaptı çünkü, Türkiye “ağaçtan düşen” di. Otuz beş yıldır terörle mücadele eden Türkiye, bu yolculuğunda ne yazık ki hiç destek görmedi. Aksine, 70 olaylarından itibaren, Türkiye'deki teröre dışarıdan birileri hep destek verdi.

12 Eylül 1980 öncesi, komünizme karşı bir cephe oluşturmak isteyen Amerika, o cephenin sağlam durması adına çoğu kez solculara da silah verdi. Polisin teröristlerde ele geçirdiği bir tabancanın, öğleden önce solcular, akşam saatlerinde de milliyetçiler tarafından kullanıldığına ilişkin anlatılanlar, hikaye değil gerçektir.

Batı'nın ve ABD'nin bugüne kadar Türkiye ile ilişkileri temelde askeri amaçlı olmuştur. Savaşçı ve güçlü bir orduya sahip olan Türkiye, doğudan gelecek saldırılara karşı, önemli bir dalgakıran olarak düşünülmüş ve bu nedenle yapılan yardımlar genellikle savunmaya dönük olmuştur.

Türkiye Ak Parti iktidarının ikinci dönemi ile birlikte kartları yeniden karmak istediğinde, hem Amerika'nın, hem de Avrupa'nın şekli değişmeye başladı. Onlar, kendilerine rakip olacak bir Türkiye değil, isteklerine taşeronluk yapacak bir ülke istiyordu. Ancak Türkiye o günleri geride bırakmaya, sömürülmeyi reddetmeye kararlıydı. Bu kararlılık, FETÖ terör örgütü ve işte bu uluslar arası işbirlikçilerinin 15 Temmuz girişimini getirdi. Ve derslerini aldılar.

Avrupa şimdi Türkiye'yi yeniden kendine mahkum etmeye çalışıyor. Bunu beceremezse Türkiye düşmanları ve hainlerle işbirliği yaparak “had” bildirmeye soyunuyor.

İşte Almanya'nın tam olarak yapmaya çalıştığı da budur.

Merkel ve alman siyasetçiler kaç kez, “Türkiye haddini aşıyor” sözünü dile getirdi. Oysa kendileri artık haddi değil “Çin Seddi” ni aşmışlardı. Zekeriya Öz, Celal Kara gibi vatan hainlerini besleyip büyütmenin yanı sıra, son olarak Adil Öksüz'ü de kanatlarının altına aldıkları anlaşıldı. Can Dündar isimli haine üst düzey protokol uyguladıklarını söylemeye bile gerek yok.

Merkel kendisi itiraf etti. Almanya'da 5 bine yakın PKK'lı ve sempatizanı bulunduğunu. Ama, bu teröristler Almanya'da suç işlemedikleri sürece bir şey yapamazmış şansölyeleri! Türkiye'nin gönderdiği ve iadesini istediği tam 4 bin 500 dosya var Almanya'ya ulaşan. Peki onlar ne yapıyor? Türkiye'ye nasıl yardımcı oluyor? Elbette hiç…
Eylül ayında Almanya'da genel seçimler var.

Merkel ne kadar Türkiye düşmanlığı yaparsa, oylarını o kadar artıracağını sanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı çağrıyı burada yenilemekte yarar var. Erdoğan, Almanya'da yaşayan gurbetçilerimize, “Türkiye düşmanlığı yapan partilere tek bir oy bile vermemeleri” çağrısında bulundu. Almanya'da yaşayan Türkler elbette bu çağrıya kayıtsız kalmayacak. Bir milyon Türk seçmen var Almanya'da. Bu oyların Merkel'in partisine gitmeyeceği kesin.

Almanya resmen kendi ayaklarına sıkıyor. Önce DHKP-C, DEV-SOL, TİKKO gibi örgütlerin militanlarını doldurdu topraklarına. Sonra PKK'lılara kucak açtı. Hem de binlercesine. Ve en son FETÖ'cüleri ayaklarına kırmızı halı sererek karşıladı. Yarın öbür gün, besleyip büyüttüğü yılanların dönüp kendini de sokabileceğinden haberi yok gibi. Bu teröristlerin hepsi, yarın öbür gün Almanya'da oturum alacaklar. Almanya bir terör kuşağının ikincisine aktardığı “terör kültürü” nü göremeyecek. Ve bir gün o zehirli dişler dönüp onları da ısıracak.

Son pişmanlık fayda vermeyecek.

Çünkü biz onların neler yapabileceklerini çok iyi biliyoruz, Almanlar bilmiyor.

Avrupa aklını başına almalı.

Bugün İspanya'yı vuran, dün Fransa'yı kana bulayan terörün, yarın daha sert şekilde Almanya'nın kapısını çalmayacağını, Hollanda'yı tehdit etmeyeceğini kimse garanti edemez.

Çözüm samimi ve sonuç alıcı, “Teröre karşı işbirliği” ndedir.

Türkiye, bu teklifte bulunuyor Batı'ya. Hem de samimi olarak.

Ne diyelim kendileri bilir.

Teklif var ısrar yok.