İŞİT BATININ GERÇEĞİDİR
Çok uzaklara gitmeyeceğim.Tarih 10 Ekim. Yer Ankara Gar Meydanı. 102 kişi yaşamını yitirdi. Obama patlamadan 20 dakika sonra canlı yayına çıkmadı. Fransa, Almanya, İngiltere bırakın açıklamayı başsağlığı dilemek için bile iki gün bekledi. NATO toplantı yapmadı. Hiç kimse “Bugün Türkiye'ye yarın bize” demedi.
Biraz geriye… Tarih 19 Eylül 2007. Başbakan Erdoğan Batıyı uyarıyor:
“Terör örgütlerini doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen ülkelerin de ocağına bir gün ateş düşecektir”.
Erdoğan'ın kastı PKK'ya kimi zaman açık kimi zaman gizli destek veren ülkelere. İsim vermiyor ama Almanya ve Fransa başta olmak üzere Türkiye'yi kana bulayan PKK'yı özgürlük savaşçısı gibi algılayan, Avrupa'yı kastediyor. On üç bin PKK'lıya kollarını açan Almanya'yı uyarıyor. Türkiye'de binlerce insan ölürken, PKK'ya övgüler dizen Fransız milletvekillerine sesleniyor.
O ateş 2015 başında Charly Hebdo baskınıyla Paris'e düşüyor.
Fransa karışıyor. Avrupa karışıyor. Dünya liderleri kol kola, Şanzelize'de teröre karşı yürüyor. Oysa iki gün önce Nijerya'da Bakoharam denilen terör örgütünün 2 bin masum insanı katlettiğini unutmuş görünüyorlar. Kaç müslümanın canının kaç Fransıza bedel olduğunu bile hesaplama gereği duymuyorlar.
Tarih 16 Ekim 2015. Erdoğan bu kez Cumhurbaşkanı olarak batıyı uyarıyor.
“'Biz terör örgütlerine yaptığımız operasyonlarda görüyoruz ki, ellerindeki silahlar Batılı dostlarımızın silahları. Terör örgütlerine destek veren bazı ülkeler bilsinler ki, o silah bir gün gelir, sizi de vurur'
Erdoğan'ın uyarılarından sonra bir ay geçmeden terör yeniden Avrupa'nın kalbinde patlıyor. Yine Paris. Gece yarısına yaklaşırken Paris savaş meydanına dönüyor. İki yüze yakın masum insan katlediliyor. Haçlı dünyası bir kez daha terörün gerçekliğiyle yüzleşiyor.
11 Eylül 2001'de Amerika'nın yaşadığı kabusu şimdi Fransa yaşıyor. Korku, tedirginlik, endişe… Batı Orta Doğu'ya yüz yıldır yaşattığı acının kapısını çaldığını bu kez fark edebilecek mi? Bilmiyorum. Umarım 2003'ten bu yana katledilen bir buçuk milyon Iraklı'nın da insan olduğunu anlarlar. Suriye'de öldürülen 250 bin kişinin de candan ve kandan yaratıldığını kanıksarlar.
Artık Batı/Haçlı Dünyası/Hristiyan Alemi, Ortadoğu'yu çöplüğü gibi görmekten vazgeçmek zorunda. Batılı liderler, ülkelerinin çıkarları adına, istihbarat örgütlerini kuduz köpekler gibi İslam Coğrafyasına salıp kanlı oyunlar tezgahlamaktan geri durmalı. Terörün tüm dünyanın ortak sorunu olduğu gerçeğinden hareketle, “Benim teröristim iyi”, “Senin teröristin kötü” saçmalığından sıyrılmalı. Hepsinden öte İslamafobiyi körüklemek yerine İslam ülkeleriyle insani boyutta ilişkilerini geliştirip, Ortadoğu coğrafyasını kendi değerleriyle kabullenmeli.
İŞİD gibi terör örgütlerinin İslam Coğrafyasında kabul görmemesi için de adımlar atmalı. Müslümanları öteleyip korkulan insanlar sınıfına koymak yerine, daha çok el uzatmalı. Batılı kamuoyuna İslamı terörle aynı katagoride sunmak yerine, “Terörün dini-dili-mezhebi-ırkı” olmayacağı gerçeğini anlatmalı.
Batı bilsin ki yüz elli masum insanın katledilmesine Müslümanlar da lanet okuyor. O insanları katleden İŞİD denilen bela İslam dünyasının gerçeği olmaktan daha çok Batı'nın gerçeğidir.
Yasal Sorumluluk
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları ve yorumlar yazarların kendi görüşleridir.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Yazarın Önceki Yazısı
ÇOCUK GİBİ KÜSEN MUHALEFET!
ÇOCUK GİBİ KÜSEN MUHALEFET!
Yazarın Sonraki Yazısı
Atatürk'ün gizli vasiyeti kimde?
Atatürk'ün gizli vasiyeti kimde?

