Madene Başörtülüler İnsin, Baret De Takmasınlar! Toptan Temizlik Olur!
Ahmet Kekeç Açık Görüş Başörtülü Müslüman İslamofobi
24 TV'de Murat Çiçek'in moderatörlüğündeki 'Açık Görüş' programında Ahmet Kekeç, Soma faciasından sonra bazı entelektüel ve aydınların yazı ve twitlerini eleştirdi. Türkiye'nin yüzde 95'i Müslüman olduğuna vurgu yapan Kekeç, bu aydın ve entelektüellerin İslamofobi düşüncesini Batı'dan ithal ettiklerini ifade etti.
AKIL SAĞLIĞINI YİTİRMİŞ, ÇILDIRMIŞ BİR ENTELEKTÜEL KESİM VAR
Ahmet Kekeç, medyanın ve muhalefetin diline yönelik, akıl sağlığını yitirmiş, çıldırmış entelektüel kesimin olduğunu belirtti.
“Türkiye ' nin önemli psikiyatrlarından biri, çok aklı başında bir adam, entelektüel de bir isim, aynı zamanda sanatçı, roman falan da yazıyor. Bu arkadaşın yazdığı twitlere baktım. Bu Soma ' daki kazadan sonra çok sinirlenmiş, bu psikiyatr ve entelektüel düzeyi yüksek arkadaş, o çocuğu diye bir twit atmış. Bunu Türkiye ' deki bir siyasetçiye yönelik söylüyor. Tabi o çocuğu derken r ' yi de beş kez yazıyor. Çok sinirlenmiş olduğu, çok kızmış olduğu belli. Burada akıl sağlığını yitirmiş, çıldırmış bir entelektüel var.”
“Halil Berktay ' ın köşesine konu ettiği bir Kemalist Aysun. Kemalist Aysun şunu söylüyor: ' Madende başörtülüler insin, baret takmalarına da gerek yok. Göçük olursa toptan bir temizlik olur ' falan. Şimdi bu bir espri değil, toplumda böyle düşünen insanlar var. Toplumda böyle düşünen insanların ötesinde öyle düşünülmesini vaaz eden aydınlar var. Bu bakışın doğru olduğunu söyleyen, buradan bir asabiyet türeten, bu asabiyeti de siyaset olarak getiren bir entelektüel bir kesim var. Baktığımızda bir sınıf kendisini kentli, çağdaş, seçkin, zaman zaman Beyaz Türk sayan bir kesimin çıldırdığını görüyoruz.”
BAZI AYDINLAR BATI ' DAN İSLAMOFOBİ ' Yİ DE İTHAL ETTİ
1923 ' te yönümüzün Batı ' ya döndüğünü ve Batı ' dan İslamobofik ' in de bilinçaltına yerleşen bir kısım aydın ve entelektüelimizin olduğuna dikkat çeken Ahmet Kekeç, bu düşünceyi de ithal ettiklerini belirtti.
“Yakın zamana kadar başörtülüler kamusal alana giremiyorlardı. Başörtülü bir anne bile oğlunun yemin törenine katılamıyordu. Oğlu şehit olabiliyordu, cenazesi askeri törenlerle kaldırılıyordu ama kendisi orduevlerinden içeri giremiyordu. Biz bu tavrı İslamofobik olarak görmüyorduk, esasında buydu. Bu tavrı besleyen ya da bu tavrı meşrulaştıran şey İslam ' ın ya da İslam ' a ait şeyin kötü olduğu düşüncesi, geri olduğu düşüncesi, ilkel olduğu düşüncesidir. Bu düşüncenin de çok yerli bir düşünce olduğunu söyleyemeyiz. Batı ' da örnekleri olan bir düşünce. Bir kısım aydınımız, entelektüelimiz bu düşünceyi tevarüs etti. 1923 ' te yönümüzü Batı ' ya döndük. Yasalarımızı değiştirdik, kıyafetimizi değiştirdik ama aydınımızın bir bölümü oradaki bu düşünceyi de bilinçaltına saklı bu düşünceyi de tevarüs etti. Onu da ithal etti.”
22 Mayıs 2014 Perşembe günü yayınlandı
