Bakan Gül: 'İzmir'de adalet hizmetlerinin aksamaması için önlemler alındı' - TBMM

Bakan Gül: "İzmir'de adalet hizmetlerinin aksamaması için önlemler alındı" - TBMM - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün salona gelmesi - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün konuşması2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Adalet Bakanı Gül: (1) - "Ekonomik büyümeyi, kalkınmayı, refahı ve istikrarı sürekli kılmak ancak adil ve şeffaf bir hukuk devletinde mümkündür" - "Herkesin özel hayatı, ticari sırları, kişisel verileri evrensel ilkelerle uyumlu, tam, eksiksiz, güçlü bir hukuki koruma altındadır" - "Bize göre hukuk devleti demokratikleşme, insan hakları, hak arama hürriyeti, düşünce özgürlüğü, hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı gibi haklar ile somut bir hal alır. Sağlıklı ve güçlü bir ekonominin olmazsa olmaz, vazgeçilemez ve ihmal edilemez zemini, bu ilke ve haklardır" - "Yargı hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, tavsiye, telkin almaz. Hiç kimse ve Adalet Bakanlığı da dahil olmak üzere hiçbir kurum yargı yetkisini kullanan mahkemelere vekaleten konuşamaz" - "Yargının yegane ideolojisi adalettir. Yargı, ele geçirilecek bir mevzi değil, her türlü siyasi mülahazanın üstünde tutulması ve korunması gereken toplumun ortak değeridir" TBMM (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Ekonomik büyümeyi, kalkınmayı, refahı ve istikrarı sürekli kılmak ancak adil ve şeffaf bir hukuk devletinde mümkündür." dedi.
Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumuna, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete irtihalinin 82'nci yılında rahmet ve minnetle anarak başladı.
Atatürk'ün milli egemenliği esas alan tam bağımsız ve güçlü Türkiye idealinin, her zaman ilham kaynağı olmaya devam edeceğini belirten Gül, "Bu vesileyle Atatürk'ün şu sözünü de hatırlatmak isterim: 'Adliye siyasetimizde izlenecek amaç, evvela halkı yormaksızın hızla, isabetle, güvenle adalet dağıtmaktır.' Kuruluş yıllarının adalet politikasını ortaya koyan bu yaklaşım, bugün de hepimizin ortak düşüncesini ve hissiyatını oluşturmaktadır." diye konuştu.
Reform iradelerinin özünde daha geniş özgürlükler, daha güçlü demokrasi ve daha yüksek standartlarda insan hakları bulunduğunu dile getiren Gül, kuruluşundan bugüne Cumhuriyetin; devletin temeline adaleti, adaletin temeline ise insanı koyduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik hukuk devleti olduğunu ifade eden Gül, şunları kaydetti:"İnsanın insan olmakla sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez, devredilmez haklara saygı siyasetimizin temel hassasiyetidir. 83 milyon vatandaşımızın beklentisi, kaygıları ve umutları ortaktır. Türkiye, Cumhuriyetin 97. yılında hedeflerine, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde birlik ve beraberliğini koruyarak, kararlılıkla yürümektedir. Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken reformlarımızı 'özgür birey, güçlü toplum' hedefiyle sürdürüyoruz. 83 milyon içinde bir tek vatandaşın bile kendisini dışlanmış, ötekilendirilmiş hissetmeyeceği daha demokratik bir ülke, daha müreffeh bir Türkiye için çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz." - "İzmir'de adalet hizmetlerinin aksamaması için önlemler alındı"Abdulhamit Gül, İzmir depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, depremin, gözyaşlarının da sevinçlerin de ortak olduğunu bir kez daha hatırlattığını vurguladı.Tüm kurumların ortak çalışmalarıyla İzmir’in yaralarının en kısa sürede sarılacağını belirten Gül, adalet hizmetlerinin aksamaması için her türlü önlemin alındığını, sürecin takip edildiğini ve gerekenlerin süratle yapıldığını kaydetti.
Türk yargısının millete ait olduğunu, millet adına karar verdiğini, millet adına adaleti tesis ettiğini dile getiren Gül, bütün yargı mercilerinin, Anayasa'nın öngördüğü bağımsızlık güvencesi ve tarafsızlık ödevi altında görev yaptığını söyledi.

Yargı yetkisinin kullanımının münhasıran yargıya ait olduğunu ifade eden Gül, şöyle devam etti:"Bunun anlamı açıktır: Yargı hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, tavsiye, telkin almaz. Hiç kimse ve Adalet Bakanlığı da dahil olmak üzere hiçbir kurum yargı yetkisini kullanan mahkemelere vekaleten konuşamaz. Yargının yegane ideolojisi adalettir. Yargı, ele geçirilecek bir mevzi değil, her türlü siyasi mülahazanın üstünde tutulması ve korunması gereken toplumun ortak değeridir. Yargının kurumsal varlığı, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmenin, korumanın da güvencesidir. Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı gibi temel politika belgelerimizin nihai hedefi hukukun üstünlüğünü güçlendirmektir."
Demokratikleşme Hukuk Devleti Kişisel Veri Düşünce Özgürlüğü Bağımsızlık 

10 Kasım 2020 Salı günü yayınlandı