Üzüm bağlarında rekolte kaybını önleyecek çalışma

Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’nda detay
Hastalık Doku Kültürü Laboratuvar Kabil Borat 

-Serada çalışmalar yapılırken detay
-Bitki kesimi ve üretimi yapılırken detay
-Manisa Bağcılık Araştırma Endüstri Müdürü Akay Ünal açıklama

( MANİSA ) - Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’nda hastalıklara karşı dayanıklı fidanlar üretiliyor - Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal: "Hastalık ve zararla ilgili oluşacak ürün kayıplarını baskı altına alarak, bu hastalık ve zararlardan oluşacak kayıpları minimize etmeyi amaçlıyoruz" MANİSA

- Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde kurulan, ozon sistemi ve ışık ile sterilize edilen Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’nda, üzüm bağlarında hastalıklara karşı dayanıklı fidanların üretimine başlandı. Laboratuvar ortamında aşılanan fidanlar sayesinde bağlarda hastalıklardan dolayı oluşan rekolte kaybının önlenmesi hedefleniyor. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde kurulan Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’nda, hastalık ve zararlılardan ari mikro düzeyde üzüm çeşitleri çoğaltımı gerçekleştiriliyor. Ozon sistemi ve ışıkla sterilize edilen serada, bir bitkiden 3 bine yakın materyal elde edilerek, seri üretim sağlanıyor. Doku kültürü ve mikro aşılama yöntemi ile üretimi sağlanan fidanların dikimi ile üzüm bağlarındaki hastalıkların baskı altına alınması amaçlanıyor. Hastalıklardan ari çeşitler üretiliyor Manisa Bağcılık Araştırma Endüstri Müdürü Akay Ünal, bu yıl faaliyete geçen Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’nda, ihracata yönelik üzüm çeşitlerinin hastalık ve zararlılardan arındırılmış mikro düzeyde çoğalımını gerçekleştirdiklerini söyledi.

Ünal, "Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Doku Kültürü Araştırma ve Uygulama Serası’ndayız. Burada doku üzerine birçok araştırma faaliyetleri sürdürüyoruz. İlk başta baz materyal dediğimiz hastalık ve zararlılardan ari üzüm çeşitlerimizi burada mikro düzeyde çoğalımını gerçekleştiriyoruz. Şu andaki mevzuatımız 16 kültüre kadar izin veriyor. Bir bitkiden hızlı çoğaltım yöntemiyle mikro düzeyde 3 bine yakın materyal elde edebiliyoruz" dedi.
Rekolte kaybı önlenecek Ünal, dikimi yapılacak olan yeni fidanlarla bağlarda hastalık ve zararla ilgili oluşacak ürün kayıplarını baskı altına almayı hedeflediklerini ve bu hastalık ve zararlardan oluşacak rekolte kayıplarını minimize etmeyi hedeflediklerini belirtti.
Ünal, şöyle devam etti: "Hem asma anacı hem de istediğimiz çeşidi laboratuvar ortamında birleştirerek fidan haline getiriyoruz. Temiz, hastalıklardan ari sertifikasyona bağlı materyallerin doku kültürü ortamında hızlı çoğaltılması sayesinde bunların fidan haline dönüştürülmesinden sonra önce arı fidancılarımıza, daha sonra teminini sağlıyoruz. Temiz materyal ile oluşacak yeni dikimli tesislerin hepsi, mevcut sertifikasyona tabii hastalık ve zararlı etmenleri baskı altına almayı amaçlıyoruz. Hastalık ve zararla ilgili oluşacak ürün kayıplarını baskı altına alarak, bu hastalık ve zararlardan oluşacak kayıpları minimize etmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda hastalık ve zararlılardan korunmuş temiz anacı hızlı bir şekilde çoğalma aşamasını gerçekleştirerek, bu aşamaları daha hızlı bir şekilde geçmeyi amaçlıyoruz. Aşılama kısmı temiz laboratuvar ortamında yapıldığı için üreticilerimiz üretim aşamasına geçtiğinde hastalık ve zararlılara dayanımlarının daha yüksek olmasını bekliyoruz. Aynı zamanda doku kültüründeki ön çalışmalar ile anaç ve çeşitlerinin afintelerinin uyumlarına bakma şansımız oluyor. Anaç ile çeşit arasında herhangi bir sıkıntı olup olmadığı konusunda bakabiliyoruz. Araştırma amaçlı ön seleksiyon, yeni çeşitlerimizin dayanıklıkları gibi araştırma ve tespitler yapabiliyoruz."
5 Eylül 2018 Çarşamba günü yayınlandı