Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan'dan sosyal medya uyarısı

Sayan'ın açıklamaları

( ANKARA ) - Sayan: - "Biz teknolojinin bir suç mahali haline gelmesine seyirci kalamayız. Bunun adı özgür demokrasi değil, karanlıkta yalanlar yaymaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz, gerekenleri de yapacağız" - "Şunu biliyoruz ki manipülatif kampanyalara izin veriliyor, insanların özel hayatına saygı duyulmuyor. Bazı ülkelere tanınan 'unutulma hakkı' ülkemize verilmiyor" ANKARA
Sosyal Medya Kural İhlali İletişim Teknoloji Medya Kuruluşları 


- Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, "Biz teknolojinin bir suç mahali haline gelmesine seyirci kalamayız. Bunun adı özgür demokrasi değil, karanlıkta yalanlar yaymaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz, gerekenleri de yapacağız" dedi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) Büyük Veri Uygulamaları Konferansı düzenlendi.
Konferansta konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, internette, özellikle de sosyal medyada yer alan ve milli güvenliği tehdit eden içeriklerle etkin mücadeleyi sürdürdüklerini vurgulayarak, "Ancak maalesef küresel sosyal medya platformlarının zaman zaman mahkeme kararlarına uymadıklarını ve yapılan uyarılara rağmen yasa dışı içeriklere yer vermeye devam ettiklerini görüyoruz" ifadelerini kullandı. Bu anlamda en önemli noktalardan birinin reklamlar olduğunu vurgulayan Sayan şunları dedi: "İnsanların ziyaret ettiği sayfalarla ilgili istatistik ve bilgilere ulaşmak mümkün ama direk ya da haber akışlarına yerleştirilmiş reklamlar için kayıt yok. Hiçbir şeyin izi yok, her şey tamamen karanlıkta. Sosyal medyada olan şey orada gizli kalıyor, çünkü haber akışını sadece kullanıcı görüyor ve sonra kayboluyor, yani bir şeyi araştırmak imkansız. Size ne gösterdi, aynı şeyi kaç kere gösterdi, hepsi karanlıkta. Kimin hangi reklamı gördüğü hakkında hiçbir fikrimiz yok. Bıraktığı etki, bu insanları hedeflemede kullanılan veriler, bu reklamları verenler, harcanan para veya nereli oldukları hakkında hiçbir bilgimiz yok. Şirketler bu cevapları biliyor ve şeffaf olma konusunda işbirliği yapmayı reddediyorlar. BTK'nın Türk insanının verisinin Türkiye’de kalması için yazdığı yazılar, Cambridge Analytica skandalı ile ilgili talepleri nedense hep geçiştirilmeye çalışıldı. Girişimcilerin, şirketlerin medya kuruluşlarının hesapları kural ihlali gerekçesiyle kapatıldı mı? Erişimi engellendi mi? Yalan haber konusunda ne gibi önlemler alındı? Türkiye’den giden mahkeme kararlarına ne kadar uyuldu? Biz bu konularda bu şirketleri defalarca uyardık, yazılar yazdık. Bu ve benzerlerinin yaşanmaması için yasalar koyduk. Ama her seferinde etrafından dolanmanın bir yolunu bulmaya çalıştılar. Bu yasalar artık işlemiyor. Soruyorum size milyonlarca kullanıcısı olan, Türkiye’de milyonlarca dolar para kazanan şirketler ne kadar vergi ödüyorlar? Türk insanın verilerini kimlerle paylaşıyorlar? Türkiye’de kaç çalışanları var? Türkiye’de temsilcileri var mı? Yoksa niçin burada temsilcilik açmaya yanaşmıyorlar?" "Hayatımızın çoğu artık internette yaşanıyor adeta" diyen Sayan şöyle devam etti: "Bu hayatlara girebilmek için Facebook, Google veya Youtube reklamlarında sınırsız para harcayabilirsiniz ve kimsenin haberi olmaz, çünkü karşımızda tam bir kara kutu var. Bir belirsizlik ve bilinmezlik içinde işimizi yapmaya, insanlarımızı korumaya çalışıyoruz. Ama şunu biliyoruz ki manipülatif kampanyalara izin veriliyor, insanların özel hayatına saygı duyulmuyor. Bazı ülkelere tanınan 'unutulma hakkı' ülkemize verilmiyor." Sayan, sosyal medya şirketlerine şu uyarıları yaptı: "Kişisel verileri işleyerek kullanıcı eğilimlerine göre içerik gösterme politikalarını açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koymaları ve bu konuda ülkeleri bilgilendirmeleri gerekiyor. Şeffaf olmayan politikalarla arka planda farklı algoritmalar çalıştırmak suretiyle kullanıcıların manipüle edildiğine yönelik iddialar tüm dünyada endişelere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle sosyal medya şirketlerinin veri işleme politikaları konusunda daha açık bilgilendirmelerde bulunma zorunlulukları vardır. Biz teknolojinin bir suç mahali haline gelmesine seyirci kalamayız. Bunun adı özgür demokrasi değil karanlıkta yalanlar yaymaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz, gerekenleri de yapacağız."
26 Haziran 2019 Çarşamba günü yayınlandı